KASIMPAŞA BENİ YANILTI, ÇÜNKÜ GALATASARAY’DAN AĞIR YENİLGİ ALARAK AĞIR-AĞIR ÇÖKMEYE BAŞLADI
17.02.2019Türkiye Spor Toto Süper Lig 2018/2019 Lefter sezonu 17.02.2019 19:00 günkü 22.Maç:
Arkadaşlar, yazılarımın çoğunda; futbolumuzu dinden geçinirken futboldan geçinenler futbol olmaktan çıkardı diyorum ve demeye devam edeceğim. Fakaaat, futbolu futbol olmaktan çıkaran, hakem ve futbolcu kökenli maç yorumcuları futbol teorisyenleri, pardon futbol teröristleridir... Dün, “VAR getirilsin, haksızlıkları ortadan kaldırılsın” diyenler, VAR geldikten sonra; “VAR gitsin haksızlıkları ortadan kaldırılsın” demeye başladılar.. Ve de; yabancı hakem istiyorlar..
Bunların bir diğer yaklaşımları; dahası, sözde futboldan geldiğini savladıkları reisleri, VAR konusunda kuşku duymaya başlamış ve bu VAR’ı denetleyen bir VAR oluşturulamaz mı demiş... Bu şunu gösteriyor; “Bu sene benim Başakşehirspor kesin şampiyon olaacaaak!!”.. Fakat bilmiyor ki; futbolun yayıncı kuruluş bağlantılı, doğrusu endüstriyel bir fenomen. Bu fenomenin dünyada gizemli derin sahipleri efendileri var, senin siyasi oyunları dörde katlarlar...
Vesselam kısa kelam bu endüstriyel devasa güç ile baş edemezsin.. Gördünüz, Galatasaray-Benfica maçı İspanyol hakemin Galatasaray’a yaptıkları..Türkiye’de, nasıl ki siyasetler bu küresel efendilerinin uzantısı ise, futbol da bu egemenlerin uzantısıdır...
Bu futbol ve hakem eskileri, sistem, taktik, teknik, performans, futbol ahlakından söz etmiyorlar; ahlaksızlık seviyesinde birbirlerine hakaret ediyorlar; faulleri, penaltıları, yani pozisyonları adeta hakaret hareketleri olarak kullanıp, hakemi, futbolcuyu ve de yöneticileri aşağılıyor, onlara hakaret ediyorlar..İşte bunlar, futbol olgusu içindeki en büyük tehlikeli figürlerdir...
Ve bunların yeni üstlendikleri misyon; Başakşehirspor’u şampiyon yapmak için, 3 büyükleri kullanmaya başladılar. Ahmet Çakar denen kişi diyor k; “Birileri, VAR hakemlerine, aman 3 büyüklerin üzerine gitmeyin, korumaya alın talimatı verdi..” Demek istiyor ki; bunların amacı Başak’ı şampiyon yapmamak için, 3 büyükleri koruma altına aldırtmaya çalışıyorlar. Amaçları, Başak’ı şampiyon yapmak ve yağ çekmek. Nasıl yağ çekmesinler, reis Başaklıyım demedi mi!!??
Muslera yine bir hatalı gol yedi, GS geri düştü ve sonradan geri geldi. Öyle bir geri geldi ki tam 4, 4’lük geliş ve sonuç; Kasımpaşa 1 Galatasaray: 4…
Birinci devre Süper Lig’in ikincisi Kasımpaşa’yı ben Şampiyonluğun 3 adayından biri görüyordum. İkinci yarı gördüm ki; bu Kasımpaşa, bazı paşalar, dahası dinden ve futboldan geçinenler bitirmiş. Daiagne’yi büyük parayla Galatasaray’a kakal... pardon, canım şimdilik kakanlar duruşu izlenimi veriyor...
Evet, büyük parayla Diagne’yi satanlar, diğer oyuncularla da 2021’e dek garanti para sözleşme imzalamışlar... Ne olacak, futbolcu oynamadan kazanmış, yönetici bunları satınca kazanmayı bekliyor, umurlarında mı Kasımpaşa... Nasılsa, reisleri Başakşehirspor’u tutuyorum dedi ve mahallesinin takımı Kasımpaşa’yı dışladı, doğaldır ki, Şevket’in savları da kısmen tuttu.
Ne demiştim; Başakşehirspor ile Kasımpaşa arasındaki şampiyonluk savaşında, Kasımpaşa galip gelir veya aradan Galatasaray sıyrılır..Bu durumda, Başak ile Galatasaray baş başa kalacak gibi gözüküyor, çünkü Kasımpaşa 1.Lig’e doğru inişte..Acaba bu sene Galatasaray’a şampiyonluğu yedirirler mi? MHK değişti, Yusuf Namoğlu yerine el atından kesin adamlarını konuşlandıracaklar...
Fatih Terim; İlk kez Mustafa Denizli’yi yeniyor, çünkü ilk kez karşı karşıya geliyorlar..
Galatasaray, daha doğrusu Terim bu Diagne’ye uyarsın, çünkü sahada pimi çekilmiş bomba..Futbol çevresi onu gole öyle koşullandırmışlar ki; gol atamayınca daha da geriliyor ve sahada serseri mayını gibi dolanıyor. Saygısız da..Top otnayan arkadaşlarını adeta alaylı-alaylı , bazen de sitemli-sitemli seyrediyor. Düşünün kanat, hücum oyuncusu Feghouli 3 gol atıyor, hayatında ilk kez “hat-trick*” yapıyor, yine ortasaha hücumcu gol atıyor, Diagne bakıyor..Go deyince bugün Atlas ülkelerinin, canım Kuzey Afrikalı oyuncuların günü idi; 5 golü de onlar attılar: Cezayirli Feghouli 3 gol, Faslı Belhanda 1 gol ve Mısırlı Trezeguet 1 gol attı...
Emre Taşdemir, taş gibi bir transfer ve kelepir... Belhanda bu akşam felaketti. Futbol hayatının en müthiş oyunun oynadı. 3 gol atan Feghouli de ayrı bir felaketti bu akşam... Asıl felaket, Kasımpaşa... Sen Lig ikincisi ol, en çok gol atan takım ol ve dön en çok gol yiyen bir takıma dönüş ve inişe geç. İşte bu felaket..
*: Neden üç gole hat-trick diyoruz?
Evet; “hat-trick” kelimesi nereden geliyor? Birçok sporsever bu kelimeyi ilk olarak futbol maçlarından duymuştur. Ancak bu terim futbol harici başka birçok spor branşında da kullanılıyor. Üstelik ilk çıktığı alan futbol da değil!
Sözlüğe baktığınızda; “hat” sözcüğünün şapka, “trick” sözcüğünün de numara, oyun anlamına geldiğini görürsünüz. Öyle ki eski zamanlarda sihirbazların şapkadan arka arkaya üç tane tavşan çıkarma numarasında da bu sözcük kullanılmış. Ancak hat-trick terimi ilk olarak 1858 yılında Britanyalı ünlü kriketçi H.H. Stephenson’ın “wicket” adı verilen kriket kalesine arka arkaya üç başarılı atış gerçekleştirmesiyle karşımıza çıkıyor. Stephenson’ın bu başarılı atışı sonrası onu izleyen taraftarlar bu atışı onurlandırmak için aralarında para toplayıp ona şapka (hat) satın alıyor.
20 yıl sonra ilk kez 1878 yılında bir kriket maçından bahsederken yazılı olarak kullanılan terim takip eden on yıl boyunca birçok spor dalında karşımıza çıkmaya başlıyor. Başlarda bir sporcunun arka arkaya yaptığı üç başarılı atış için kullanılan sözcük, sonraları bir maçta hedefi bulan üç atış için kullanılıyor.
2010 Dünya Kupası Altın Ayakkabı ve En İyi Genç Oyuncu ödülüne sahip Müller, Almanya’nın Portekiz’i 4 – 0 yendiği maçta 78 dakikada hat-trick yapıp galibiyetin başrol oyuncularından olmuştu.
Dünya Kupası’nın en hızlı hat-trick yapan oyuncusu ise 1982 yılında 3 gole 7 dakikada ulaşan Laszlo Kiss olarak dikkat çekiyor. Pele ise bu kulvarda en genç oyuncu olarak rekoru elinde bulunduruyor. Brezilyalı yıldız 24 Haziran 1958 yılında İsveç’e karşı oynadığı yarı final karşılaşmasında üçleme yaparken sadece 17 yaşındaydı.
Stat: Re cep T ayyip Er doğan
Hakemler: Ali Palabıyık-Serkan Olguncan-Cevdet Kömürcüoğlu
Kasımpaşa: 96Simone Scuffet-5Syam Ben Youssef-31Olivier Veigneau(58’de Özgür Çek)-88Veysel Sarı-90Strahil Venkov Popov-6Loret Sadiku-7Trezeguet Mahmoud Ahmed Ibrahim Hassan-8David Pavelka-21Abdul Rahman Khalili(87’de Tarkan Serbest)-26İlhan Depe(58’deTobias Heintz) -9 Bengali/Fode Koita
İlk 11 Değeri : 14.800.000 Euro
Yedekler: 1Ramazan Köse-34Eray Birniçan-37Çağtay Kurukalıp-60Özgür Çek-14Tobias Heintz-15Tarkan Serbest-17Hasan Bilal-30Haris Hajradinovic-77Azad Toptik-18Stipe Perica
Kasımpaşa çalıştırıcısı: Mustafa Denizli
Takım Değeri : 23.950.000 Euro
Galatasaray: 1 Nestor Fernando Muslera Micol-14Martin Linnes(46’da Mariano Ferreira Filho)-27Christian Luyindama Nekadio-33Emre Taşdemir(60’da Ömer Bayram)-45Marcao Marcos do Nascimento Teixeira-8Selçuk İnan-10Younes Belhanda(79’da Konstantinos Mitroglou)-15Ryan Henk Donk-21Henry Chukwuemeka Onyekuru-89Sofiane Feghouli-91Mbaye Diagne
İlk 11 Değeri : 43.650.000 Euro
Yedekler: 13İsmail Çipe-2Mariano Ferreira Filho-5Ahmet Yılmaz Çalık-19Ömer Bayram-26Semih Kaya-11Sinan Gümüş-17Badou Papa Alioune Ndiaye-20Emre Akbaba-22Kostas/ Konstantinos Mitroglou-35Yunus Akgün
Galatasaray çalıştırıcısı: Fatih Terim
Takım Değeri : 101.200.000 Euro
Goller: 14' Trezeguet (Kasımpaşa 1 - Galatasaray 0)…22' Belhanda (Kasımpaşa 1-1 Galatasaray)…28' Feghouli (Kasımpaşa 1 - Galatasaray 2)…53' Feghouli (Kasımpaşa 1 - Galatasaray 3)…68' Feghouli (Kasımpaşa 1 - Galatasaray 4)
14. dakikada Kasımpaşa öne geçti. Ceza yayının içinden serbest atış kullanan Trezeguet, şık bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu: 1-0.
22. dakikada Galatasaray beraberliği sağladı. Selçuk'un sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda Koita'nın kafayla uzaklaştırmak istediği topu ceza yayı önünde Belhanda kontrol etti. Bu oyuncunun topu düzelttikten sonra yerden çektiği sert şutta meşin yuvarlak ağlara gitti: 1-1.
28. dakikada Galatasaray öne geçti. Belhanda'nın sol çaprazdan yaptığı ortada Feghouli kale sahasında buluştuğu topu bekletmeden kaleci Scuffet'in bacaklarının arasından filelere yolladı: 1-2.
53. dakikada Galatasaray farkı 2'ye çıkardı. Donk'un orta sahadan uzun pasında savunmanın arkasına kaçarak topu kontrol eden Feghouli, ceza sahasına girerken yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı kaleci Scuffet'in üzerinden aşırtarak filelere gönderdi: 1-3.
68. dakikada Galatasaray 3 farklı üstünlük yakaladı. Onyekuru'nun pasıyla ceza sahası içi sağ çaprazda topla buluşan Feghouli, düzgün bir vuruşla topu uzak köşeden ağlarla buluşturdu: 1-4.
Şu geçtiğimiz hafta oynanan Galatasaray Trabzonspor maçını bir kez daha ele almak gerek:
Tek korkuları Galatasaray. Anlayın Galatasaray büyüklüğünü.. Ne demişti, anlamsız ve işlevsiz ve de bir grup takımın Kulüpler Birliği olan bu kuruluşun ve BJK’ımızın başkanı Fikret Orman: "17 kulüp olarak diyoruz ki; 'Hakemler hakkında konuşmak ayıptır. Hakemler de insandır. Hakemlere toz kondurulmaz'”
Sonradan ortaya çıktı ki bu 17 kulüp değil 8 kulüpmüş; Başakspor, BJK, FB, Kasımpaşa vd.. Trabzonspor bu 8’in içinde yok. Nedeni, GS’in yanında yer aldığı için değil, FB’yi sevmedikleri için.. Yaaa; Ankaragücü ve Antalyaspor, 'Biz metin hazırlandığında toplantıdan çıkmıştık, imzalamadık' dediler. Ne bu şimdi; Fikret Orman yalan mı söyledi!? 17 kulüp buna karar vermiş' diyerek..
İşte bunlar dün 'Hakem hakkında konuşulmaz, hakemler hakkında konuşmak ayıptır. Hakemler hakkında konuşan Galatasaray bilmem ne olmalıdır' diyenler, bugün çıkmış hakemler hakkında demediğini bırakmıyorlar..
Bunun adı yüzsüzlüktür! Hani hakemler hakkında konuşmak ayıptı?
Hani Galatasaray terbiyesizdi?
Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?
Belli ki; sadece G.Saray'a yasak ve ayıp!
Ve, buradan şunu anlıyoruz: Hakemleri eleştirmek, Galatasaray başkanı ve yöneticileri dışında herkese serbest, bir tek Galatasaray'a yasak. Önce Fenerbahçe başlattı, devam etti, Beşiktaş, Başakşehir, Trabzon-ki o haklı-...
Kimse yadsıyamaz, Çanakkale ve Kurtuluş savaşında lise öğrencilerimizin şehitliğini.. Bu bizim onurumuz ve övüncümüzdür. Önceki yazımda belirtiğim gibi; bir maçtaki hakem hatalarıyla, 1915'teki Çanakkale Savaşı'nın ve orada verilen şehitlerin anlamını, bağlantısını kuramadım. Trabzon Lisesi, 1915'te şehit verdiyse, Trabzonspor Kulübü 1967'de kuruluyor, arada 52 sene var..."
Ülkemde tüm öğrencileri şehit düşen 3 lise var; Galatasaray, Konya ve İzmir liseleri... Evet; Galatasaray Spor Kulübü'nü kuran Galatasaray Lisesi'nin talebelerin bir kısmı, Galatasaray Kulübü'nde sporcuları. Çanakkale’de şehit olduğu söylenen Trabzonlu öğrencilerin hangisi Trabzonspor oyuncusu.
Belirtiğim gibi Trabzonspor 1967’de kurulmadı mı?
2006’da sahibi Trabzonlu olan Yeni Şafak gazetesi yazdı: '1915'te üç lise tek mezun veremedi çünkü bütün öğrencileri Çanakkale'de şehitti. Evet; Çanakkale ve İstiklal Savaşı'na katılan ve bütün öğrencileri şehit düşen üç lise vardı: Galatasaray, Konya ve İzmir liseleri'. Elbet Trabzon Lisesi’nin de şehidi vardır, fakat bu Trabzonsporlu öğrenciler değildi.
"Şehitlerin, hakemle ne alakası var?"
Kurtuluş savaşı ve Çanakkale savaşında hangi kulubün şehidi yok ki; Fenerbahçe'den de var. Beşiktaş'tan da var. O tarihte kurulu olan her kulübün şehidi var. Bu gerçeklerin Galatasaray ve Trabzon maçıyla ne ilgisi var. Ki; vurgulanan şehit öğrenciler Trabzonspor oyuncuları değil, Trabzon Lisesi öğrencileri...
Galatasaray, BJK ve Fener haksızlığa uğradıklarında her maçta 'Benim şehitlerim var' mı diyecekler? Bu nasıl mantık (Bence düz mantık bile değil, dümdüz mantık). Trabzon Lisesi çğrencilerin emperyalistler katletmiş.
Doğrudur da bunun Trabzonspor ile bağlantısı ne?!
Galatasaray mı emperyalist güç, hakemler mi emperyalist güç?
Bu ne anlamsız ifade?
İşte Galatasaray şehidi: 31 Mart olayında Ahmet Muhtar, şehit düştü, Galatasaray öğrencisi... Galatasaray'ın eski merkezinin bulunduğu binanın sokağının adı: Galatasarayli şehit Hasnun Galib…
3. Dakikada Dıagne'ye yapılan katmerli penaltı:
Doğru hakem kurgulanmış bir felaket. Dahası; Galatasaray lehine çaldığı düdükler, verdiği kararlar, Galatasaray’a yapılan haksız düdük çalmalar kadar zarar veren kurgulardı. Maçta sadece Trabzon'un canını yakmadı ki. Galatasaray’ın da canını yaktı. Aslında, vurguladığım gibi Trabzonun canını yakması resmen Galatasaray’ın canını yakmasına yönelikti.
Kesin Trabzon penaltısı verilmedi, ama Galatasaray’ın da penaltısı verilmedi, Diagne’ye yapılan hareket sırtından formadan çekme idi ve penaltı idi. VAR'a bakmadı bile. Oyunun üçüncü dakikası, Galatasaraylı oyuncu topla giderken Trabzonlu oyuncu geldi, darbeyi vurdu, Galatasaraylı oyuncu yuvarlandı,faul yok. Ama; benzerleri Trabzonlu oyuncuya yapılınca faul var ve de birileri faul yetmiyormuş gibi sarı kart istiyor.
Galatasaray’a ceza verdiler ya, nasılsa konuşamaz diye, düdüklerin her ikisi de Galatasaray lehine işletilmesi bir yana, genelde Trabzon lehine işletildi. Örneğin; Feghouli topla çıkıyor, arkadan çelmeyle düşüyor, faul veriyor sarı kart göstermiyor. Benzeri Trabzon'a olduğunda gösteriyor.
Gelelim Nagatomo "F..k off" küfrüne; Nagatomo'ya faul yapıldı, Nagatomo faul yapmış gibi gösterdi. Hakem sorulunca da, Nagatomo’nun küfrünü duymadığını söyledi.
Nasıl duymazsı? Dymassın, çünkü karşı tarafa GS lehinde düdük çalarak malzeme oluşturacaksın.. Penaltıya gelince, net penaltı.
Yalnız; GS’li oyuncu, Trabzonlu oyuncuya ceza alanı içerisinde yaptığı hareket penaltı penaltı olmasına da; yerde ayağa basma yok. Havada ayağına vuruyor. Fark etmez, ayağına vurduğunda faul ve penaltıdır.
İyi de bu durumda neden Diagne’ye yapılan değerlendirilmiyor?
Çünkü; Diagne'yi Trabzonlu resmen tutup savuruyor.
Vesselam kısa kelam; Evet; hakem maçı resmen GS’ya saldırma boyutuna taşıdı, yani karşı tarafın hatalarını örtme boyutuna taşıyarak; Bakın, Trabzon maçı, Galatasaray’a VAR ile nasıl verildiğini. Ben burada; hakemin bu kurgusal oyununda, hem Trabzonsporlu hem de Galatasaraylı futbolcuları kutlamak istiyorum, çünkü hakeme prim vermedi, hakemin oyununa gelip de kartların havada uçuşacağı bir ortam yaratmadılar."
Ve gerçekten hakem öylesine hatalı idi ki; Ümit Öztürk için karar verildi... Galatasaray-Trabzonspor maçında verdiği kararlarla maçın önüne geçen hakem Ümit Öztürk'ü hatalı bulan MHK, tartışılan hakemi dinlendirme kararı aldı.
Yorumcuların Galatasaray Trabzonspor maçı için yazdıkları: Deniz Çoban: "Diagne ikinci sarı kartı görmedi” diyenlere katılmıyorum. Rodallega, Diagne’den sıyrılsa karşısında dörtlü Galatasaray savunması bekliyordu ve dengesiz yakalanmamıştı...
Levent Tüzemen: Hakem kararlarına baktığımız zaman Galatasaray'ın güzel oyununu ve galibiyetini engelleyebilecek kararlar ortaya çıktı. Galatasaray'ın eksik Trabzonspor'a karşı coşkulu, etkili oyunu ve aldığı galibiyeti, kötü hakem yönetimi gölgelemesin... Ciddi bir operasyon var. Acaba bu operasyon TFF yönetimini devirmek üzerine yapılmış bir hamle mi, yoksa Galatasaray'ı tartışılabilecek konuma getirmek için mi? TFF Başkanı Yıldırım Demirören, acilen hakemlerle bir toplantı yapmalı, "Ayağınızı denk alın" demeli""...
Şansal Büyüka: Puan farkı 6’ya indi. Hemen arkadan yeniden eski görünümünü kazanan Beşiktaş geliyor. Başakşehir, Galatasaray ve Beşiktaş... En iyisi kim derseniz, hiç düşünmeden “Galatasaray” derim...
Cem Dizdar: Ligin ilk devresinde taraftarının en çok eleştirdiği oyunculardan olan Belhanda. El üstünde tutulan yabancılar arasında oyunu bilerek oynayan nadir oyunculardan biri... Bu maçın bana anlattığı şu oldu; Galatasaray ligdeki takibini sürdürür.
Ömer Üründül: Dün gece maç öncesi teknik açıdan yaptığım fikir cimnastiğine tıpa tıp uyan bir 90 dakika izledim. Analizim şöyleydi: Galatasaray sahasında Fatih Terim felsefesi ile yüksek tempo ile oyunu karşı alana yıkan ve ofansif etkinlik sağlayan bir takım. Buna karşılık Trabzonspor'un dün geceki kadrosu ile takım savunmasında başarılı olması mümkün değildi. Birbirleri ile hiç oynamamış ve her an kişisel hatalara açık bir geri dörtlü. Bu rahatsızlığı azaltacak orta saha formatı da yok.
Yusuf ve Abdülkadir Ömür, top rakipteyken koşuyorlar ama yer parsellemeyi bilmiyorlar. Buna ilaveten Ünal Karaman'ın çakma ön liberosu Toure... Bu şartlarda Galatasaray adına her atak girişiminin tehlike yaratacağı açıktı ama hareketli forveti ve öne doğru dikine oynayabilen Abdülkadir Ömür ve Yusuf ile riskli oynayan Galatasaray karşısında da pozisyonlar üretebileceklerdi. Öyle de oldu.
İlginç gelişme:
Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ'dan bırakma kararı! Veda konuşması yaptı.(12.02.2019) İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı da olan AK Partili Meclis üyesi ve İBB Meclisi 2.Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ, yeniden aday olmayacağını açıkladı. Göksel Gümüşdağ, İBB Meclisinde yaptığı veda konuşmasında “15 yıllık süreç burada tamamlanıyor. Artık sizi Başakşehir maçlarında görebilirim” dedi.
Komplo teorisyeni olarak şunu söylemiştim: “Binali Yıldırm İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olacak. İstifa edecek ve yerine Göksel Gümüşdağ getirilecek.. Binali’nin TBMM Başkanlığından çekilmemesinin nedeni bu..Bilal Erdoğan işi olmaz, çünkü riskli..”
Merve Terim haklı: “Sevgili sanatci dostlarimizdan,Lucescunun tazminati icinde ayni hassasiyeti bekliyor, haklarini helal etmediklerini soyleyen twitler bekliyorum, Zira sanatci dedigin her konuya duyarli olmali, Aksi takdirde, tepki kisiye odakli olur, onyargiya donusur...”
Evet; TFF, lucescu ile yolları ayırdı ve 5 milyon TL tazminatı peşin ödedi: Son dakika haberine göre; Mircea Lucescu'nun TFF'den alacağı tazminat ortaya çıktı. A Milli Takım'daki görevine son verilen Mircea Lucescu'ya 840 bin Euro yani 5 milyon Türk Lirası tazminat ödendi. (12 Şubat 2019).
MHK Başkanı Yusuf Namoğlu istifa etti! (12.02.2019) MHK Başkanı Yusuf Namoğlu'ndan flaş karar! Son dakika bilgisine göre MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, TFF Başkanı Yıldırım Demirören'e istifasını verdi. TFF'nin, Yusuf Namoğlu'nun istifasını kabul etmesi bekleniyor.
ŞUTLUYORUM
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder