BUGÜNLERDE ÇOK GEREKLİ TARTIŞMANIN ERDEMİNİ VE EVRENSEL İLKESİNİ YAKALADIK
17 Şubat 2015
Türkiye’nin en büyük gereksinimi, evrensel olgu olan “Düşüncelere saygı”dır. Bunu yapabildiğimiz noktada, tartışmanın erdemini yakalarız. Bunu yapabildiğimiz noktada Türkiye’yi düzlüğe çıkarırız. Bunu yapabildiğimiz noktada, antidemokretik faşizan şeyler yapmayız. Adam oluruz ve adam gibi tartışırız.
İşte o adamlık: Kekilli röportajında Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Bana göre 2. Abdulhamit’ten sonra gelmiş en yetenekli insanlardan birisidir." demiş.
Bizler de şunları dedik: Hacişi İlhani: Bu adam benim gözümde bu an itibarı ile bitmiştir.2. Abdülhamit ha... Yazıklar olsun bu tek tip insanlara...
Ümit Çorbacıoğlu: Memlekette adam mı kaldı. Artık bunlara şaşırmıyorum bile.
Şevket Çorbacioğlu: “Kekili bu akşam ölmüş, kendisini kimse tutamaz..” Ulusal değerleri kişisel çıkarları adına karalayan karayılanlar.. Zavallılar..
Fikret Ünver de bize yanıt verdi: Fikri Ünver Bu adam Erdoğan'a küfür etse yada karşı söylev yapsa sizin gözünüzde büyük sanatçı ve adam olurdu, oysa farklı konuştuğu için şimdi gözünüzde bitti. Acaba dar pencereden bakan siz misiniz o mu?
Bence kendinizi bir eleştirin. Bu ülkede sizin gibi düşünmeyenler olduğunu unutmayın. Bu ülke bir mozaik ve ilk önce saygınlık kabul etmekten geçer. Siz kabul etmeseniz de bu Halk bu cumhurbaşkanını seçti ve Allah’ın izniyle ilk defa Halkın temsilcisi kendi makamında.
Ve tartışmaya başladık;
Şevket Çorbacıoğlu: Ünver arkadaş; çelişkiyi yaşıyorsun..Biz de aynen senin vurguladığın gibi sizin gibi düşünmeyenleriz. Bizi eleştireceğine düşüncelerini yaz. Eleştirmemizin nedeni; bu kişinin dün bizim gibi düşünürken çark etmesidir çıkarı için ve kendini gündeme getirmek için..
Bugün size kekilerek sekiveren yarın sizden kekilerek bize sekmeye çalışacaktır. Böyleleri ne sana yarar, ne de bana..Bunlar seçim yaklaşınca gör bak nasıl sıraya gireceklerdir. Şafak Sezer, Ajda Pekkan, Kadir bilmem kim, Haluk Biginer v.b..Ben bunları adam yerine koymam eleştiririm, sen de onu yap..Allah'ın izniyle değil küresel baronların izniyle Cumhur Başı oldu..
Sen kesin Rcep beyin ABD ve İsrail ile yaptığı danışıklı kavgalara da inanıyorsundur.. Onlar istemeden Türkiye'de bir tek sandık kıpırdamaz.. Bil ki gün gelecek tüm sandıklar yer yerinde oynayacaktır. Yeter ki bize katıl..
Kesin hala gelecek ayın kredi borçlarını düşünüyorsundur..Bak Bilal oğlan boğaza nazir ofis inşa etti, memur çocuğu olmasına karşın..Ha benim de var diyorsan, o başka..İşte biz o başkalara savaş açtık..
Hacişi İlhan: Fikri Bey, kusura bakmayın ama buna cevap vermek zorunda hissediyorum kendimi.. Bir...Şu anki Cumhurbaşkanı % 51 ile seçildi yani hepimizin cumhurbaşkanı olabilir ama açık söylüyorum benim seçtiğim değil...İki...
Kendisi için ortaya atılan hiçbir bilgi ve belgenin yasal ortamda ve yasalar karşısında tartışılmasını ve hesap vermeyi (bu belgelerin tümünün doğru olmadığı düşüncesinde olsa bile) istemedi ve kendileri için hesap dışına çıkılabilecek tüm düzenlemeler hem sizin hem eski taraftarlarının-şimdiki düşmanlarının hem de tüm Türkiye'nin gözleri önünde yapıldı. Üç..
Benim ülkemin yetiştirdiği bir sanatçı Atatürk'ü yok sayıyorsa (buradaki asıl tepkim bunadır yoksa başka anlam yüklemeyin ki anladığım kadarıyla siz de Atatürk'ü bu tepkinizle yok sayıyorsunuz sizin hür fikrinizdir kesinlikle karışamam) benim de onu yok sayma hürriyetim vardır...
Herkes herkesi yok sayabilir, demokratik bir ülkede yaşıyorsak... Böyle bir ülke değil başka bir ülke düşünüyorsak ki bu da düşünenlerin şimdilik hakkıdır gayet doğal, yine yasal olarak o ülkenize ulaşmanızı dilerim.(yarın ne olacak bilinmez, yani bir demokratik rejim varsa hala anlamında söylüyorum...)
Ve Fikri Bey, bu ülkede doğruların mutlaka ortaya konmasını isteyen hala büyük bir çoğunluk var ve ben onlardan biriyim ve hep doğruların yanında olmayı sürdüreceğim.. Yani adamlar bana yol yapmış han hamam yapmış diye onların hukuksuzlukları varsa ona göz yummayacaklardan olacağım..
“Gerisini size bırakıyoruz” diyerek tartışmayı kapatmak istedim, fakat tartışma yine bizler arasında devam etti.
Fikri Ünver: Benim Tepkim; insanlar düşüncelerini açıklarken, sizin gibi düşünmüyorsa vatan haini, sizin gibi düşünüyosa sorun yok, yaa lütfen; yıllarca siz ötekileştirdiniz, yıllarca sizin gibi düşünenlerle yol aldık, yani siz uzaya çıktınızda bizmi indirdik.
Bırakın insanlar nasıl düşünüyorsa öyle yaşasın, evet bende Atatürk'ü yaptıklarından dolayı takdir edip lider olarak görüyorum fakat Tapmıyorum. Türk milleti ezelden ebede Liderler çıkarmış ve çıkarmaya devam edecektir. Ertuğrul Gazi gibi, Fatih Sultan Mehmet gibi, Kanuni Sultan Süleyman gibi, Atatürk gibi. Ve yine hayat devam ettiği sürece bu lider ve yüce insanlar Allah’ın izniyle var olmaya devam edecektir.
Bizlerin Atatürk sevgisini siz de ölçemezsiniz başkası da, Yani birileri Dini kullanırken, diğerleri de Atatürk’ü kullanabiliyor demek istiyorum. Ben özgür bir ülkede özgürce ve istediğim gibi yaşıyorum. Kimsenin sınırlarına girmediğim sürece de kimse benim sınırlarıma girmiyor. Korkumda yok endişemde. Gerçekleri görmeden kör düğüşü yapmam. Kusura bakmayın sizin gibi düşünmüyorum diye doğru görmediğim bir şeye de boyun eğmem. Her koyun kendi bacağından asılır.
Tufan Ataselim: Bunlar ..yalayıcı, saray soytarılarıdır. Her şey beklenir böylelerinden.
Hacişi İlhani: Tufancım, bu ulusun genlerinde olan bir düşünce, Kekillinin zavallılığını anlıyorum.. Çünkü Cumhuriyeti savunanların zayıfladığını düşünüyor ve artık diğer grubun (ki kalıcı olduklarına asla inanmadım, inanmak da istemiyorum) eteklerine yamanmaya çalışıyorlar.
Benim üzüldüğüm bu karakterimizi taşıyanların, ülkenin gücünde bir düşme fark edildiğinde saklandıkları inlerinden ortaya çıkmalarıdır. Tarih boyunca 16 ya da 20 devlet kurulmasının özünde de bu yatmaktadır. Zayıfladı yık, zayıfladı yık... Herhalde yine aynı düşünceleri taşıyanların çoğaldığını fark ediyorsundur. "Zayıfladı hadi bir omuz atıp yıkalım yeni bir ülke kuralım adında TC olmasın, Türk kelimesi kalksın, eski harflere dönelim (kim okuyacaksa), padişahlık geri gelsin sonra halifeliği de katarız yanına. Dön baba dön...
Şevket Çorbacıoğlu: Fikri kardeş, senin fikrin resmen cahil açığı..Dindar olduğunu haykırıyorsun, fakat neyin günah, neyin sevap olduğundan bihabersin. Din ile, yani, Allah ile Atatürk'ü nasıl örtüştürürsün, dahası Allah'a ortak koşarsın( Osmanlıcanıza göre Şirk koşarsın) ve Allah'ı da siyasi ve ekonomik rantınıza eklersin, seni gidi seni günahkar..
Rcep ile Atatürk'ü karşılaştır, sözüm yok, ama Allah ile karşılaştırma, cehennemde cayır-cayır yanarsın:::)))..Ah Aziz Nesin, ah; ne diye erken öldün, bu malzemelerle en az 2 Nobel alırdın, Orhan Pambuk da havasını..
Fikri Ünver: Şevket bey, işte aramızdaki fark bu, siz kendiniz gibi olmayanı o kadar kolay yargılıyorsunuz ki, evet tekrar diyorum! Sizin gibi düşünmüyorum, şunu da biliyorum, şirk ne demek çok iyi biliyorum. Dedim ya Atatürk'e tapmıyorum sadece sevip saygı duyuyorum.
Abartmıyorum, geçmişi ve tarihi öğrenmeye çalışıyorum, eksiklerim olabilir, eksiklerimi, okuyarak, yaşayarak öğrenmeye çalışıyorum. Sizlerle konuşarak da bir şeyler öğrenebilirim, kafamı kuma gömüp tek bir yere bakmıyorum. Dünya artık küçük, internet ve bilim artık öğrenmek isteyen herkesin elinde, sizler gibi düşünmeyen sizden değil mantığı da gütmüyorum. İlhami abinin dediği gibi “Cumhurbaşkanı %51 in cumhurbaşkanı, benim değil” de demiyorum.
Her şeyden önce saygı duymayı biliyorum. Yani bundan önce seçilmişlere nasıl saygı duydumsa şimdide saygı duyuyorum. Korkmuyorum, bir insan, bir millet kendi gerçekleriyle, tarihiyle yüzleşmekten korkmamalı, emin olun yeni dünya, küresel dünya dar çerçeveli değil. Ben biliyorum ki sizin gibi düşünenlerden o kadar çok var ki, bunu yüzüme söyleyenler bile oluyor; Tayyip gitsin isterse ülke parçalansın, işte fark burada, daha öncede dediğim gibi, siz, ilimde, irfanda, bilimde, teknolojide ilerlediniz, uzaya çıktınızda Tayyip mi indirdi? Ben şucu bucu değilim, olmayacağım da, sizin gibi düşünenlere inat taş üstüne taş koyanın yanında olacağım. Bu ülke bizim, hepimizin
Şevket Çorbacıoğlu: Öncelikle seviyeli tartışma kültürünü öpüyorum..Çünkü tartışma kültürüne sahipsin. Fikri kardeşim, benim gibi düşünmeyen benim düşmanımdır saplantısının bizlerde olmadığını belirtmek isterim. Bu bizim evrensel algımıza terstir. Hiç insan düşmanıyla tartışır mı?! Pusu kurar bitirir işi..
Sen bizim belki düşündaşımız değilsin, fakat asla düşmanımız da değilsin. Atatürk’ü ve Kemalizmi kafatası çizgisine taşıyanlara ben de karşıyım. Atatürk öncülüğünde Anadolu insanı emperyalizme dünyada ilk kez Kurtuluş Savaşı ile tokat atan ulusun torunlarıyız.. Onun Atatürk’ün bu evrensel felsefesi mazlum uluslara rehber oldu..Gelelim Recep Tayyip Erdoğan'a..
Düşün kardeşim; 3 günde kurulan bir parti 3 kez seçim kazanıyor..Bu asla Erdoğan'ın başarısı değil. Dünyada görülmemiş ve çağdaş siyaset bilimine ters bu olguyu lütfen sorgula..
Ve kişi Lise mezunu. Benim de bir zaman ön kayıt yaptırdığım İstanbul Fındıkzade Ticaret Yüksek Okulu mezunu olduğunu söylüyorlar. Ben böyle birine rastlamadım, okulda bulunduğum süre içinde.-ki muhakkak tanırdım, çünkü o dönemlerde siyasi görüşten çok Karadenizliler dayanışması vardı-.
Hadi ben rastlamadım, iyi de niçin o dönemden bir okul arkadaşı ve öğretmeni yok, İHL'inden arkadaşlarını TBMM'ine taşırken, neden Üniversite'den arkadaşı veya Öğretim görevlisine rastlamıyoruz. Yalan ve Sanal bir güç ile geldi ve siz iyi niyetli mütedeyyin insanlar da inandı ve de inanmaya devam ediyor..İdris Nami Şahin Üniversiteden arkadaşı değil, İdris Namı Şahin Üniversitede okurken R.T.Erdoğan dışarıdan siyasaldaşı..
Tek soru: "İstanbul'un Minareler ve tarihi yapılarla binlerce yılda oluşmuş o silueti yok eden devasa sermaye tapınakları, kim tarafından boğaza kazık gibi çakıldı?" İşte o kazığı çakan; çok sevdiğini söylediğin Atatürk'ün silah arkadaşları ve Anadolu insanıyla kurduğu Laik Demokratik Cumhuriyet'inde yüreğine kazık çakıyor sevgili kardeşim. Biz bu nedenle karşıyız ve senin düşüncelere saygılıyız, çünkü sen bir Nihat Doğan değilsin..
Fikri Ünver: Şevket bey konunun özü bu. Her şey saygıdan geçiyor, her şey tahammül edebilmekten geçiyor, öğrenmek, araştırmak ve daha ilerisi, gençlerimiz, çocuklarımız emin olun sizden ve bizden farklı olacaklar, bizler için öğrenmek geçmişte zorken şimdi öğrenmek araştırmak daha kolay, ben 40 yaşında yeniden üniversite okuyorum.
Ben okurken kendi eksiklerimi, düşünce yapımı da eleştirerek kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Nihat Doğan değilsin derken, lütfen diyorum. O isim ve o konu bu ülkedeki herkesin yüreğini yaralarken, değilinde bile kıyaslama yapılmayacağımı herkes bilir ki!
Ben sokakta bir kız çocuğunu zor durumda gördüğümde onu korumak için yeri gelirse kendimi feda edebilecek cesarete sahip biriyim. Benim de kızım var, her bir çocuğu kendi çocuğummuş gibi değerlendirme bilinciyle hareket etmesini bilirim. Sizlere saygılar sunarım. Önemli olan tartışabilmek, önemli olan ötekileştirmeden konuşabilmek,
Şevket Çorbacıoğlu: Durum bu. Herkes bizler gibi sakin olsa ve tartışabilse, cennetin izdüşümü ülkemiz gerçek cennete dönüşür. (Bitti)..
Bir gün bu düşünce cennetini yakalayacak Türkiye.. Yeter ki, böylesi eleştirilere dayancı olmayan ve faşizan duruş sergileyeni sandıkta beslemeyelim..
http://blog.milliyet.com.tr/borsa-terimler-sozlugu-ve-kuresel-finans-merkezi-istanbul-dusu/Blog/?BlogNo=483809
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder