ARTVİN’İMİZİN “KARA GÜNLER”DEN KURTULUŞU
Çarlık Rusya’sı ile 1877-78’de yapılan Osmanlı Rus savaşı ”Tarihte 93 harbi” olarak bilinir... Çarlık Rusya’sının Batum üzerinden, Artvin yönünde yaptığı Rus saldırıları karşısında Artvin ve çevresindeki Anadolu insanı onuru ve kahramanlıklarıyla direnmişler ve Artvin’i Çarlık Rusya’sına vermemişlerdir.
Fakat; 13 Temmuz 1873 de imzalanan Berlin anlaşması ile Artvin savaş tazminatı olarak Rusya’ya verilmiştir. Artvin halkı için 1918 Birest-Litovsk anlaşması ile geri verildiği güne kadar geçen ve halkın “Kara Günler” dediği 47 yılık esaret dönemi başlamıştır.
Bu süreç aynı zamanda Artvin’in verdiği iç göçlerin de başlangıcıdır. Göç özellikle Bursa ve Marmara çevresine ve Anadolu’muzun çeşitli kentlerine olmuştur. İlginçtir, 1964-66 arasında Diyarbakır Valiliği yapan Artvin-Arhavili Hasan Basri Kurdoğlu’ndan tam 38 yıl sonra bir Artvin-Arhavili olarak Diyarbakır Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü yaptığımda Ergani’den ziyaretçilerim geldi; Koçyiğit ailesi. Koçyiğit ailesi 93 harbi sonrası Ergani’ye göç eden Artvinli bir aile idi. Hatta, ailenin üyesi Muhsin Koçyiğit XXII nci Dönem, DSP-CHP Diyarbakır Milletvekilliği yaptı.
Artvin’in Kurtuluş öyküsüne devam edelim; 1914 yılı Haziran ayında 1. Dünya Savaşı başlamış ve Osmanlı devleti Almanya’nın müttefiki olarak savaşa katılmıştır. Bu nedenle Çarlık Rusya’sı orduları, sınırlarımızı aşarak saldırıya geçmiştir. 1914 Kasımında Yüzbaşı İsmail Hakkı bey komutasındaki Melo sınır taburu Artvin ve çevresindeki birliklerini bozguna uğratmış ve Artvin’den kovulmuşlar ve Artvin 2 Kasım 1914 de geçici bir süre için kurtulmuştur.
4 ay kadar süren bu dönemden sonra Ruslar Artvin’i yeniden denetimleri altına aldılar. Ancak 1. Dünya savaşı sonunda çıkan Bolşevik ihtilali sonucunda Ruslar savaştan çekilmek zorunda kalmıştır. Bolşevik ihtilali Artvin içinde faydalı bir ihtilaldi. Çünkü; Artvin ve çevresinde bulunan Rus işgal güçleri de bu bölgeyi terk etmişler fakat Artvin ve çevresinde Ermeniler katliamlarını sürdürmüşlerdir.
Bu sırada Osmanlı devleti ile Rusya arasında Polonya’nın Birest-Litovsk şehrinde iki buçuk ay süren görüşmelerden sonra halkoyuna başvurulmuş. Ve halkın yüzde 99’undan fazlasının anavatana kavuşma isteği ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine Osmanlı ordusu 1918 yılı Mart ayında Artvin’e girmiş ve 40 yıllık esaret sona ermiştir.
Ne yazık ki bu sevinçte kısa sürmüş, 1. Dünya savaşında imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı ordusunun 1914’den önceki sınırları gerisine çekilmesi gerektiğinden Artvin ve çevresi boşaltılmış ve İngilizler tarafından işgal edilmiştir.
İngiliz işgali 1920 yılının Nisan ayına kadar sürmüştür. İngilizler çekilirken şehri Gürcistan’a bırakmışlardır. Artvin’in yeniden kazanılması TBMM hükümetinin askeri ve diplomatik başarılarının sonucunda mümkün olmuştur.
Kazım Karabekir komutasında 15. kolordunun yeni Türkiye’nin ilk askeri zaferini Kars’ı kurtararak gerçekleştirilmesinden sonra Türk hükümeti 22 Şubat 1921’de Gürcistan Cumhuriyetine kesin uyarı vermiştir.
23 Şubat 1921’de verilen cevapta Artvin’in terk edileceği, Gürcistan tarafından resmen açıklanmıştır. 7 Mart 1921 de Artvin kesin olarak Türkiye topraklarına katılmıştır. Kazanılan askeri başarılar, Gürcistan’ın Artvin’i terk etmesinin en önemli nedenidir.”
72 yıl sonra Artvin’imiz tekrar “Kara Günler” dönemine girmiştir. Bilin ki, 83 yıl sonra Artvin tekrar kurtuluşunu vermek durumuyla karşı karşıya. Nedenini lütfen siz yorumlayın.
Bilin ki, “Kara günler” olgusunun nedenini bilmeyenler, aydınlığını nedensiz bitirenlerdir.
http://blog.milliyet.com.tr/cankaya-da-artvin-evi-50-yillik-dusu-sonlandirdi/Blog/?BlogNo=132976Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder