DOĞAYI VE DOĞANI RAHAT BIRAKMAZ İSEN O DA SENİN KORONAVİRÜS (COVİD-19)’UNU VERİR, CİN OLAN ÇİN İLE
Endonezya'nın Borneo ve Sumatra adalarını, Tayland’ı, Filipinlerı, Amazonların ve Doğu Karadeniz’in ve kısacası gezegenimizin doğasını yok edersen, o da doğanı, yani tüm canlıları, çelenkli Koronavirüs ile yok eder..
Koronavirüs salgını öylesine gezegen tehlikesi içeriyor ki; insana adeta komplo teorileri üretme düzlemi oluşturuyor. OLUŞTURUYOR ÇÜNKÜ BU VİRÜSE KİMSE TANI KOYAMIYOR. Biz bunu; insanın doğaya ve doğana saldırması olarak tanımlarsak, olguyu komplo ile belirtmek zorunda kalıyorsunuz. Peki aklınıza komplo teori duygusallığı olarak ne gelir?
Benim aklıma, “Cin olduktan sonra çarpmaya başlayan Çin geliyor.. Çin egemen emperyalist sömürü dünyasına farklı ve egzotik bir çıkar penceresi açtı 20. yüzyılın sonlarında. Küresel efendilerini tüm üretim alanlarına girerek pazarlarını ele geçirdi. 20.yüzyılda küresel saldırısını güncellemeye başladığını kim yadsıyabilir ki!? Bu, Çin'in Coronavirüs'u, sağlık alanlarını da ele geçirme projesini bir enjeksiyonu olmasın. Hani diyorum ki; önce virüs, sonra ilaç al sana dolar..
Olguya yukarıdaki gibi ticari boyutta bakışımı aşağıdaki haber belli boyutta haklı gösteriyor: Virüsleri kullanarak bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı 'silahlanmasını' sağlayacak araştırmaları yürüten Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Dr. Tolga Sütlü, “Koronavirüs bir biyolojik silah değil çünkü virüsün genetik diziliminde insan eliyle yapılmış bir değişiklik saptanamadı. Paniğe gerek yok, alınan sıkı karantina önlemleri virüs çok öldürücü olduğundan değil, daha fazla yayılarak hızla mutasyon geçirmesini engellemek için.” dedi.
Şimdi alıntılarla Koronavirüs’ün virüslüğünü anlatalım:
Binlerce kişinin ölümüne neden olan yeni koronavirüs (Covid-19) hayvanlardan insanlara sıçradı. Ama nasıl? Bilim insanları salgının kaynağını tespit etmek için zamanla yarışıyor.
Çin'in bir bölgesinde bir yarasa gökyüzünde süzülüyor ve geçtiği ormanlardan birine dışkısıyla koronavirüsün izini bırakıyor. Ormandaki yaban hayvanlarından biri, muhtemelen yaprakların arasında böcek arayan bir pangolin (karıncayiyen) bu dışkıya ulaşıyor ve enfeksiyonu kapıyor.
Yeni virüs de vahşi yaşam döngüsüne girmiş oluyor. Enfeksiyonu kapan hayvanlardan biri bir kişi tarafından avlanınca da, hastalık bu kişiye bulaşıyor. Ve virüs yaban hayvanlarının satıldığı pazardaki işçilere bulaşıyor. Küresel boyutlara ulaşacak salgın da böylece doğmuş oluyor.
Bilim insanları, bu senaryoyu doğrulayacak kanıtlara ulaşmaya çalışırken, bir yandan da virüsün bulaştığı yaban hayvanlarını bulmak için çabalıyor.
Londra Hayvanbilimleri Topluluğu'ndan Prof. Andrew Cunningham, olaylar dizisini keşfetmeye çalışmanın 'detektiflik hikâyesi gibi' olduğunu söylüyor.
Virüsün ana kaynağının birçok farklı yaban hayvanı olabileceğini belirten Cunningham'ın özellikle üstünde durduğu hayvan ise, koronavirüslerin çeşitlerini bedenlerinde barından yarasalar.
Yarasaların etkisi
Bilim insanları, hasta bir kişiden aldıkları yeni virüsün genetik kodunu incelediklerinde sonuçlar Çin'deki yarasalara işaret etmişti.
Büyük koloniler halinde hareket eden bu memeliler uzun mesafeler arası uçuyor ve hemen hemen her kıtada bulunuyor. Nadir olarak hastalanan yarasalar, taşıdıkları mikropları uzaklara ve geniş kitlelere yayabiliyor.
Koronavirüs
Londra UCL üniversitesinden Prof. Kate Jones'a göre uçmanın gerektirdiği enerjiye uyum sağlayan yarasalar, zarar gören DNA'ları da iyileştirme özelliğine sahip. Jones, "Bu da, yarasaların hastalığa yakalanmadan virüslerle mücadele edebilmelerini sağlıyor, ama bu şimdilik sadece bir fikir" diyor.
Virüsün yayılmasında yarasaların davranış tarzlarının etkili olduğu şüphesiz. Nottingham Üniversitesi'nden Prof. Jonathan Ball bunu şöyle açıklıyor:
"Yarasaların yaşam tarzlarını göz önünde bulundurduğunuzda birçok farklı virüse sahip olduklarını düşünebilirsiniz. Memeli oldukları için bazılarında, doğrudan veya başka bir canlı aracılığıyla insanlara bulaştırma ihtimali var."
Pangolin şüphesi (Karınca yiyici): Bu bilinmezin ikinci kısmı da, virüsün Vuhan'daki pazara gidene kadar geçen sürede, hangi hayvanın içinde kuluçka sürecinde olduğunun tespit edilmesi. Şüphelilerden biri pangolin (karıncayiyici).
Karınca yiyen bu hayvan, dünyada kaçakçılığı en çok yapılan memeli olarak biliniyor. Soyları da tükenme tehlikesi altında. Pangolinler, özellikle Asya'da revaçta. Geleneksel Çin ilaçlarının yapımında kullanılıyorlar. Ayrıca etlerini lezzetli bulup gıda olarak tüketen de birçok kesim var.
Pangolinlerde de koronavirüsler bulunuyor. Bazılarının yapısının da insanlara bulaşan bu yeni koronavirüsle çok büyük benzerlikler gösterdiği iddia ediliyor. Dolayısıyla yarasalar ile pangolinler arasında virüs geçişi yaşanmış olabilir mi? Uzmanlar henüz nihai bir sonuca varmaktan kaçınıyor zira pangolinlerle ilgili yürütülen araştırmaların verileri henüz açıklanmadı. Bu da bilgilerin teyit edilmesini şimdilik imkânsız kılıyor.
Vuhan Prof. Cunningham araştırmada kullanılan pangolinlerin sayısının ve kökenlerinin önemli olduğunu söylüyor:
"Örneğin, vahşi doğadan doğrudan alınan birkaç farklı hayvan mı (ki öyle bir durumda araştırma sonuçları daha anlamlı olur), yoksa sınırları belirli koruma altındaki bir bölgeden alınan hayvanlar mı ya da bir pazardan alınan hayvanlar mı (öyle bir durumda da virüsün kaynağı doğrudan tespit edilmiş olmaz mı)?"
Yaban hayvan pazarları
Pangolinler ve yarasa türlerinin de aralarında olduğu birçok hayvan pazarlarda satılıyor. Prof. Cunningham'a göre bu da virüslerin bir türden diğerine rahatlıkla geçmesini sağlıyor:
"Dolayısıyla pazar yerleri mikropların bir yerden diğerine, insanlar dahil geçebilmesi için ideal ortamı yaratıyor."
Yaban hayvan pazarları
Vuhan'da salgından sonra kapatılan pazarda yaban hayvanları bölümü de vardı. Bu bölümde, deve, koala ve kuş parçaları dâhil avlanan hayvanlar satılıyordu. Guardian gazetesi pazardaki bir dükkânın envanterinde yavru kurtlar, ağustosböcekleri, akrepler, bambu sıçanları, sincaplar, tilkiler, misk kedileri, kirpiler, semenderler, kaplumbağalar ve timsahlar bulunduğunu yazmıştı.
Yarasalar veya pangolinlerin listelerde bulunup bulunmadığını henüz bilmiyoruz. Ama Çinli yetkililer pazarda hangi hayvanların satıldığını tespit etmek için istihbarat topluyor. Prof. Ball "Böyle bir şeyin tekrar yaşanmaması için hangi hayvanda bulunduğunun tespit edilmesi gerekiyor, bu kadar yayılmasına neden olan risklerin de belirlenmesi gerekiyor" diyor.
Son yıllarda ortaya çıkan virüslerin birçoğu vahşi hayvanlardan geçti. Ebola, HIV, SARS ve şimdi de yeni koronavirüste de durum aynı. Prof. Jones enfeksiyona bağlı salgın hastalıklardaki artışın, insanların da bu tip virüsleri tespit edebilme yeteneklerinin de gelişmesine ve vahşi yaşamla olan ilişkinin güçlenmesine bağlıyor.
'Hayvanlara zarar vermeden çözülmeli'
Prof Cunningham, risk faktörlerinin anlaşılması durumunda yaban hayvanlarına da zarar vermeden virüsün önlenmesi için adımlar atılabileceğini söylüyor.
Endonezya'da yarasa satışı
Doğal yaşamı koruma aktivistleri, her ne kadar virüsün kaynağı olarak gösterilseler de yarasaların ekosistemin işleyişinde önemli bir rol oynadıklarını ifade ediyor.
Prof Cunningham "Böcek yarasaları, sinek ve tarıma zarar veren canlılar dahil birçok böceği devasa boyutlarda yiyor. Meyve yarasaları da ağaçlara polen yayıyor ve tohumlarının çevreye yayılmasını sağlıyor. Yarasaların 'salgın önleme' adı altında yanıltıcı bir şekilde ıskartaya çıkarılmamaları lazım" uyarısında bulunuyor.
2002-2003 yıllarında görülen SARS salgınında da benzer bir koronavirüs görülmüştü. Yaban hayvanlarının satışına geçici süreyle yasak getirilmişti ama pazarlar yine kısa sürede Çin genelinde, Vietnam'da Güneydoğu Asya'da ortaya çıkmıştı.
Çin yine genelde gıda, kürk ve geleneksel ilaç üretiminde kullanılan yaban hayvanları ve ürünlerinin alım satımını askıya aldı. Bu yasağın kalıcı olabileceğine dair haberler de geliyor.
Binlerce kişinin ölümüne neden olan hastalığın asıl sorumlusunun ne olduğu ve nasıl yayıldığı henüz kesin olarak bilinmese de East Anglia Üniversitesi'nden Prof. Diana Bell şu uyarıda bulunuyor:
"Farklı ülkelerden farklı habitatlardan ve farklı yaşam tarzlarından, sudan ağaçlardan birçok hayvanı bir araya getiriyoruz, hepsini birbirileriyle karıştırıp bir potada eritiyoruz. Artık buna bir son vermeliyiz."
Türkiye'de koronavirüs ile ilgili son durum ne, hangi önlemler alındı?
Pandemi nedir, koronavirüs pandemiye dönüşür mü?
Dünyada koronavirüs nedeniyle pandemi endişesi artıyor, Çin Ulusal Halk Kongresi yıllık oturumunu erteledi
Çin'de başlayıp 2600'den fazla kişinin ölümüne neden olan koronavirüs hakkında neler biliniyor?
İtalya'da koronavirüs paniği: 7 kişi hayatını kaybetti, Başbakan Conte 'Vaka sayısı bizi şaşırttı' dedi.
İspanya'ya tatile gelen İtalyan doktorda Kovid-19 tespit edildi. (25.02.2020)
İtalya'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının en çok görüldüğü Lombardiya bölgesinden tatil için İspanya'nın güneydoğusundaki Kanarya Adalarına gelen İtalyan bir doktorun bu virüsü taşıdığı tespit edildi.
Türkiye'de koronavirüs ile ilgili son durum ne, hangi önlemler alındı?
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa neden olan yeni tip koronavirüs, bugüne kadar 30'dan fazla ülkeye yayıldı.
24 Şubat tarihi itibarıyla Çin'de vaka sayısı 77 bini, virüsten ölenlerin sayısı ise 2600'ü aştı.
Çin'den sonra koronavirüs nedeniyle can kaybının en fazla yaşandığı ülke İran oldu. İran'da resmi rakamlara göre 64 koronavirüs vakası tespit edildi, virüsten kaynaklanan ölümlerin sayısı ise 14 olarak açıklandı.
İran'daki ölümler, Türkiye'de virüsle ilgili kaygıları artırdı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İran'dan Türkiye'ye dönmek isteyen ve 25 Şubat'ta Ankara'ya götürülen 132 Türk vatandaşıyla ilgili açıklama yaptı.
Corona Virüs Nedir?
Corona* virüsler, insanların genellikle bir anda karşı karşıya kaldığı virüs çeşididir. İnsan corona virüsleri genellikle hafif ve orta şiddette üst solunum yolu hastalıklarına neden olur. Corona virüslerin alfa, beta ve gama olarak bilinen üç alt grubu vardır; ayrıca delta corona virüsleri denilen dördüncü yeni bir grup da bulunuyor, bu da SARS-CoV. İnsan corona virüsleri ilk olarak 1960'ların ortasında tespit edildi ve şu ana kadar Suudi Arabistan, Güney Kore, Çin, Katar ve Ürdün'de görüldü.
- *: Taç veya çelenge benzeyen oluşum.
Coronavirüs Belirtileri
Çoğunlukla üst solunum yolu hastalıkları ile kendini gösterir. Burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı ve ateş diğer belirtileri arasındadır. Bu virüsler bazen zatürre gibi alt solunum yolu hastalıklarına yol açabilir. Bu durum, kalp-akciğer hastalığı, bağışıklık sistemleri yetersizliği bulunan hastalarda veya yaşlılarda daha sık görülür.
Klinik belirtiler hafif olduğundan laboratuvar testleri genellikle kullanılmaz. Ancak gerektiğinde serolojik tetkikler ve polimeraz zincir reaksiyonu gibi laboratuvar testleri kullanılabilir. Kedilerde veya hayvanlarda görülen koronavirüs insanlara bulaşmaz.
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder