SU TÜKETİMİNDE YAĞMUR, BİREY VE İŞYERLERİ TAMAM DA NEDEN HES’LERE DEĞİNİLMİYOR!!??
Suyu sular seller gibi tüketirsen kentini ve kendini tüketirsin!!
Evet; suların tükenmesinde bireyin, işyerlerinin ve yağmurun işlevine değinen sözde uzmanlar neden Fizıbıl ve ÇED raporlarından soyut HES’ler aracılığıyla sularımızIn tüketildiğine değinmezler
Önemli nokta HES’ler.. Bugün ülkemizde 1000’(bin)’i aşkın HES inşa edildi akarsularımıza (Nehir-Irmak > Çay > Dere) elektrik üretimi adı altında ve akan sularımız akmaz oldu… Antrparantez; “Asla su tutucu Hidro Elelktrik Santrallerine (HES), yani Barajlara; ekolojik dengeyi sağlayacak fizıbılıte ve ÇED raporlarına uygun inşa edildiğinde karşı çıkmadık”
Karşı çıkmadık çünkü; bizler ırmaklara inşa edilen ve elektrik üretimi için ırmak debisi yetmeyince çayları ve dereleri yok ederek tünellerle ırmağa aktarılıp inşa edilen HES’lere karşı çıktık. İkincisi; çayları ve dereleri toplayarak inşa edilen Küçük Ölçekli Hidro Elektirk Santrallerine, yani KÖHES’lere karşı çıktık.. Çünkü buralarda inşa edilen HES ve KÖHES’ler ülkemiz toplam enerjisine katkısı %3-5 seviyesindedir-Ki bu oran, ülkemizdeki tüm ırmak, çay ve dere akarsularına HES ve KÖHES yapıldığında elde edilecek orandır.
Can suyu denerek özellikle çay ve derelerimizin canı alınmaktadır. İşte bu da sularımızın tüketilmesidir. Uzmanlarımız ‘aşağıda değineceğim’ su tüketiminde bireyin, işyerlerinin ve yağmurun etkilerinden haklı olarak söz ederken, HES’lerden ve KÖHES’lerden de söz etmeleri gerektiğine vurgu yapmaktır amacım..
Gelelim İşyerleri, birey ve yağmur bazındaki su tüketimlerine:
2005 yılından beri 17 Şubat tarihlerindeki barajlardaki doluluk oranları; 2008 yılında yüzde 29,23, 2014 yılında yüzde 30,87 olmuş. 16 yıllık verilere göre 17 Şubat 2021 tarihindeki barajların doluluk oranı ne yazık ki son 16 yıldaki en düşük üçüncü seviyesinde iken; 2021’de 20,13 olan barajlardaki doluluk oranının yüzde 20 artarak yüzde 48,67 seviyesine kadar çıkmış. Bu,İmamoğlu ve Yavaş’ı “su” üzerinden yıpratmamak adına olumlu bir gelişme..Eğer Barajlar AKP’li belediye başkanlar döneminde dolsaydı, kerametler üretilirdi, ama CHP’li Belediye Başkanları döneminde dolduğu için kehanetler üretiliyor…
İstanbul’u baz alarak İstanbul’daki su tüketiminin kişi başına ‘işyerleri dahil’ 200 litre/gün olduğunu görüyoruz. Öyle ki; Reckitt Benckiser (RB) Hijyen Ev Kategorisi Başkan Yardımcısı Fabrice Beaulieu, global ortalama su tüketiminin dünya genelinde günde kişi başı 80 litre olduğunu, Türkiye'de ise kişi başı 190 litre su tüketildiğini bildirerek olguyu doğrulamaktadır..Bizim uzmanlara göre kişi başı tüketim 50litre/gün. Biz kişi başı su tüketimimizi 50-80 litre/gün seviyesine düşürebilirsek İstanbul’da günlük su tüketimi 1 milyon metreküpün altına düşer. Bu demektir ki; Melen ve Yeşilçay’dan gelen sular yeterli olacaktır.
Bilindiği gibi; 1 metreküp su 1000 litre. Burada bulaşık makinesi ve çamaşır makinesi önem kazanıyor, Çünkü; bulaşık makinesi bir seferde ortalama 15 litre su harcıyor. Çamaşır makinesi ise ‘ürün kalitesine göre’ ortalama 50 litre su tüketiyor Fakat elde yıkamalarda bu miktar 150 litreye kadar çıkıyor ve düşündürücü..
Not:
[[ Bu ara, el yıkamayı ve tuvaletteki sifonu unutmayalım. Sifonu her çektiğinizde yaklaşık 10 litre, el yıkamada 5 litre su tükeniyor. Eğer Hijyen nedeniyle tükenmek istemiyorsanız bunu azaltmamaya çalışın.]]
Su hayattır, kaynağı da iklim. Siz küresel efendiler ve onların işbirlikçileri, doların iklimi adına, doğa ve doğanın iklimini bozmayın!!!
Şevket ÇORBACIOĞLUTeknopolitikalar Platformu
Sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder