EKMEK FABRİKALARI VE EV FABRİKASI (TOKİ) NEDEN ÖZELLEŞTİRİLMİYOR? TOKI TOKLARA VE YANDAŞLARA MI EV YAPIYOR?
Yani, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek fabrikaları ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) neden özelleştirilmiyor?
İkincil sorum: “TOKİ toklara mı, açlara mı, yoksa yandaşlara mı ev yapıyor? Biliyorsunuz, ülkemin kurumsal bağlamdaki değerleri ‘büyük ölçüde’ satıldı (Özel-leştirildi). Hatta İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yan şirketleri bile satıldı. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi İDO’yu sattı, şimdi 5 milyon aboneye ulaşmış İGDAŞ’ı satmaya çalışıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi de benzer satışlarda…
Bu satma olgusunu öylesi ileri bir noktaya taşıdılar ki, yeni bir özelleştirme furyasına hazırlanan hükümet, kamuya ait binalar üzerinde imar yetkisi alarak satışa hazırlanmaya başladı. Maliye Bakanlığı Teşkilatı Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Maliye Bakanlığı, Bakanlar Kurulu'nca uygulama usul ve esasları belirlenen projeler kapsamında yapılan değişikliğe göre kamuya ait değerli binaların, otel, iş merkezi gibi projeler ile özel sektöre devredilmesi planlanıyor.
Öyle ki, Maliye Bakanlığına verilen satma yetkisiyle, askeri kışlaların ve de kişilerin elindeki taşınmazların bile satılabileceği savlanıyor. Durum bu iken neden Ekmek fabrikaları ve TOKİ özelleştirilmiyor, bir başka deyişle satılmıyor? Çünkü açık-açık diyorlar ki; “İstanbul Halk Ekmek, düşük gelir grubunun nabzını en iyi tutan kurumların başında yer alıyor…” Bu şu demek değil midir? “ Ben Halk Ekmek fabrikasını ve TOKİ’yi yoksuldan geçinmeyi sürdürmek için satmayacağım, sadece siyasi rant getirmeyen kuruluşları ekonomik rant adına satacağım… Üretmeksizin kaynak yaratacağım.”
Üretmeksizin nereye kadar satacaksın? Bitinceye dek. Peki bitince ne olacak? Ülke batacak. Özal’da aynısını yapmamış miydi.? Demirel Ve Ecevit durumu düzeltinceye dek akla karayı seçtiler.
İnsanlarla ve ülkemle resmen alay ediyorlar. İstanbul Halk Ekmek Genel Müdürü Salih Bekaroğlu’nun söyledikleri bunun somut kanıtı: “Normal ekmek tüketiminde yüzde 40 düşüş Türkiye’nin zenginleştiğinin göstergesidir. Ülkemiz zenginleştikçe, ekmek tüketimi de azaldı. İnsanlar daha önce bol ekmekle karın doyurmaktaydı, ama şimdi başka gıdaları alabilecek güce kavuştu. O yüzden ekmek tüketimi azaldı…”
Bekaroğlu’nun bu sözleri bende, bir eli yağda bir eli balda Marie Antoinette'in "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" sözünü çağrıştırdı. Demek oluyor ki, İstanbul insanının yüzde 40’ı ekmekten pastaya geçmiş. Pes doğrusu! Onun için mi gecekondu ve varoşlarda ekmek ve kumanya dağıtılıyor?
Anadolu insanı ekmekten vazgeçemez. Düşünün; karpuz ve kavunun, hatta makarnanın yanında ekmek yiyor benim yoksul insanım. 5 zeytin tanesiyle bir somun ekmeği ‘midesindeki yoksulluğu kırmak için’ götürüyor. Bu nedenle çoğu artık evinde ekmek yapıyor, ikincisi gecekondu-varoş ve apartman görevlisi ailelerin çoğu yufka yapıp yiyor…Kentli her geçen gün köylüleştiriliyor.
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder