ARTVİN KALKINMA VE EĞİTİM VAKFI ÖNCÜLÜĞÜNDE “ORTAK AKIL TOPLANTISI” VE 31 MART YEREL SEÇİM İL, İLÇE VE BELDE ADAYLARIMIZ
ARTVİN KALKINMA VE EĞİTİM VAKFI ÖNCÜLÜĞÜNDE “ORTAK AKIL TOPLANTISI” VE 31 MART YEREL SEÇİM İL, İLÇE VE BELDE ADAYLARIMIZ
Salt köyümüzün, kasabamızın, kentimizin, ülkemizin değil gezegenimizin sorunu “Ortak akıl” oluşturma sorunu. Bundandır ki hep savaşı ve savaş halini yaşarız..
1 Aralık 2018 Cumartesi günü Ankara Artvin Kalkınma ve Eğitim Vakfı’nın “Artvin Evi” kültür ve eğitim merkezinde; Artvinliler olarak bir arada idik. Açış konuşmasında Başkanımız Demir Akın; yapılanları, yapılması gerekenleri, aksayanları, eksikleri ve benzer olguları somut verilerle dile getirerek Ortak Aklın çizgisini belirlerdi.
Sonrasında sözler alındı, konuşmalar bütününde öneri ve uyarılar yapıldı.
Fakat bazı bizler; Ortak aklın çizgisini güçlendirmemiz gerekirken, dahası; Ortak Akıl oluşturacağımız, özeleştirimizin bütünleştirici ve yapıcı işlevini öteleyip, ortak saldırının düzlemine yol almaya çalıştık: Kimimiz İskan, yani yapı kullanım belgesi boyutunda ‘Yapı kayıt belgesi’ için gerekli paraları abarttı, kimimiz bu paraların asla temin edilmeyeceğine değindi, kimimiz bursları yetersiz buldu, kimimiz Vakfın Belediye tarafından 15 sene sonra geri alınacağını belirtti vb şeyler söyledi fakat yapılması gerekenlere pek değinilmedi..
Her şey aslında güzeldi. Bu güzelliklerin içinde bizleri onore eden hemşerilerimiz sayın Şahver Karasüleymanoğlu ve Nusret Ertürk'ün Maltepe Belediyesi tarafından verilen seçkin öğretmenler ödül töreni bizleri onore etti.
Dişlerimden operasyon geçirmem nedeniyle söz alamadım, fakat geç de olsa, önerilerle bütün yazmaya karar verdim:
Birincisi; İskan ruhsatı sorunu:
Şu bir gerçek; Türkiye'deki Yapıların Yüzde 70'inde İskan Ruhsatı Yok!
Bu demek değildir ki; iskan ruhsatı almayalım. Alalım, almasına da, fakat bunun için para gerekli. Bu para bizde olmayan para. Bunu nasıl buluruz? Ben milletvekili veya üst düzey bürokrat olacağım, bu parayı yemin ederim anında bulurdum. Demek ki burada bir duyarsızlık var..
Olguyu; Vakıf yönetimi ve duyarlı Artvinlilerle biz çözeceğiz.
Şöyleki: Biz yapı kayıt belgesini niçin alıyoruz?
Belediyenin bazı aksayan konularda, getirdiği cezai yaptırımları sonlandırmak için?
Nedir bu sorunlar?
Örneğin bazı alanların değerlendirilmesindeki eksikler ve bazı alanların hacımsal genişlemelerdeki yanlışlar.
Buradan gelen sorunların giderilmesi en çok kimin işine yarıyor?
İşletmecilerin. Ben eğer işletmecilerin sorunlarını gideriyorsam yapı kayıt belgesiyle, kayıt belgesi için gerekli maliyete katkı vermeleri gerekir. Yok dendi, ben de para bulamadım, niçin kendimi zorlıyayım ki..
İkincisi; İskan ruhsatıyla (Yapı kullanım izni), Yapı kayıt belgesini karıştırmayalım. Merkezi ynetim asla İskan için imar barışı oluşturmadı. Doğrusu bize İskan ruhsatı değil, Yapı kayıt belgesi verecek.
Bu, AKP iktidarının “İmar barışı” aldatmacasıyla oluşturduğu para toplama belgesidir; tıpkı trafik yasası gibi. Yalnız buradaki yapı kayıt belgesi bürokrasiyi yoğunlaştıran ve ilginç yaptırımlar getiren çelişkili bir belge olduğunu vurgulamakta yarar var!...
Ben yapıyı yıkmayacaksam veya burayı terk edeceksem ve de yapı kayıt belgesi, yapı kullanım izni (İskan ruhsatı) yerine geçmeyecekse niçin bu özdeksel yük getiren süreci işleteyim!?..
Üçüncüsü; 15 sene sonra burayı arsa sahibi belediyeye devredecekmişiz. Sevgili Artvinliler, 29 yıllık sözleşmenin dolması süreci olan15 sene sonra burayı direkt terk etmemiz söz konusu asla ve asla olamaz. Buranın işletme ve değerlendirme önceliği her zaman bizimdir. Biz kuzu-kuzu çıkarsak o başka bir şey. Bizi buradan çıkarmaya çalışan Belediye için bunun siyasi sonuçları olacağından kesin anlaşma yolunu tercih edeceklerdir.
Dördüncüsü; madem 15 sene sonra çıkacağız belediye ile anlaşalım ve bize Kızılaydan 2-3 daire alacak para versin. Bu zor. Fakat; belediye kendi taşınmazlarını verebilir. Burası Türkiye. Bu süreç işletilebilir. Biz solcular genelde eleştirdiğimiz yasaları sağcılardan fazla sahiplenme gibi ilginç bir ahlak anlayışımız var. Bu çelişkili duruşumuzu kırabilirsek, dediğim olgu gerçekleşebilir..
Beşincisi; Burs konusu hassa konu. Zor koşullarda Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerin katkısıyla ve gelirlerimizin kısıtlı koşullarında azınsanmayacak sayıda burs veriyoruz..Bunun için oluşturduğumuz fona katkılarınızı bekliyoruz..
Gelelim Vakfımızın kültürel ve sosyal etkinlerine:
Önerilerim :
1)- Dr.Yavuz Akaltun’un özgün projesi-çalışması olan Artvin merkezde Yaşlılar Evi projesini ivmelendirmek..
2)-Çankaya Belediyesinin veya Yeni Mahalle Belediyesinin göstereceği alanda, Artvin Vakfı ağaçlandırma bölgesi oluşturmak..Veya, hobi bahçelerinde Artvin meyvelerini yetiştirme süreci başlatmak..
3)-Her İlçede vakıf temsiicileri belirlemek..
4)-Salt Ankara genellindeki Artvinileri saptamak..
5)-Vakıf Bülteni çıkarmak..
6)-Maviden yeşile yolcuk etkinlikleri düzenleyerek Artvin’imizin doğasına ve doğanına sahiplenme duyarlılığını yaygınlaştırmak..
7)-Sanat müziği, halk müziği koroları oluşturmak ve de var olan Halk danslar gruplarını genişletmek..
8)Halktan+siyasilerden+akademisyenlerden+işadamlarımızdn temsilcilerini içeren “Katkı Timi” oluşturmalı.
31 Mart 2018 seçimlerine bakış:
Sayın Demirhan Elçi; Artvin Belediye başkan adayı.. Vakfımızı ziyaret etti. Antrparantez, “Her adaya vakfımızın kapısı açıktır; Vakfımız ideolojilerin değil, Artvinlilerin vakfıdır..”
Demirhan bey bence isabetli ve gerekli aday. Desteklemeliyiz. Vakıf yönetiminde beraber çalıştık. Aklı başında, projesi beyninde, doğana ve doğaya duyarlı deneyimli ve birikimli bir kişilik. Artvin ve Artinli için de bir şans. Desteklememiz, yerel, ulusal ölçekte, hatta evrensel boyutta bir zorunluluk.
Şunu yapmayalım; “Artvin CHP’de guruplar var, sizin duyarsızlığınız yüzünden gruplar birbiriyle kavgalı..” Bu söylem; felaket tellallığının ve de süreci enterne etmenin daniskası. Bizimle olgunun ne ilgisi var. Yerelde politika yapanların sorunu. Bu sorunu gidermenin yolu, bu grupları esas almayıp, kol kırılır yen içinde kalır sessizliği içinde ortak bir eylem geliştirmek..
Kaybedileni, 31 Mart’ta kesin geri almanın tek seçeneği bu. Bu duruşu gösterdiğin an, doğadan aldığın doğanın geri alması gibi, senden alınanı kesin geri alırsın. Sen yeter ki, ben olmadım, diğerleri de olmasın endirekt karalamayı bırak!!
İlçe adaylarına gelince; demir tavında dövülür özdeyişini biz hep öteledik ve bu durumlara geldik. “Aman seçim var, aman şu var, bu var..!!” diyerek partiye zarar vermeyelim yakarışlarını bu sefer dikkate almadık ve haklı eleştirilerimizi, özeleştiri işlevinde yerine getirdik.
Anlayacağımız gibi; bu yerel seçim sürecinde demiri tavında dövdük, yani eleştirilerimizi yaptık. Demiri tavında dövdük ya, artık sıra demirin mukavemetini artırmak ve ona şekil vermek. Bu nedenle eleştirlerimizi durultma zamanına girdik.
Diyorum ki; kişisel çıkar boyutundaki değerlendirmelerimizi daha da öteleyelim: İlle de; “Ali sağcı, sağ kökenli, neden parti içinden biri değerlendirilmedi..” gibi değerlendirmelere istasyon yaptırma zamanı..
Sen, sağ ritüellerle selamlaşacaksın, kafa kafaya tokuşacaksın, ardından Ali sağcı diyeceksin, bu asla inandırıcı olmayan bir duruştur ve özeleştirinin ruhuna da aykırıdır. Bunu parti sağlaşıyor ve sığlaşıyor benzeri endişesel özeleştirilerle hiçbir ilgisi yok..
İl, İlçe, Belde ve muhtar adaylarımızı, İl meclisi, belediye mecisi, hatta diğer kentlerdeki bu görevlere aday olan hemşehirlilerimizi destekliyoruz, Artvin Eğitim ve Kalkınma vakfı olarak.. Yeter ki, siyasetlerinde samimi ve de doğaya ve doğana saygılı duruş sergilesinler..
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder