1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI NE DE BAHAR BAYRAMI; BANA GÖRE ÇALIŞANLARIN VE ÖZGÜR DÜŞÜNEBİLMENİN VE DE PAYLAŞIMIN KUTSAL EMEK BAYRAMI VE UĞUR MUMCU’NUN 1 MAYIS 1977 KATLİAM YAZISI
Evet, 1 Mayıs salt işçilerin değil, hatta olmayan baharların bayramı da değil ülkem özgünlüğünde; barışı, özgür düşünmeyi, paylaşımı, adaleti, inanca saygıyı, hukun üstünlüğünü, fırsat eşitliğini esas alan olmayan baharlardaki düşün ve beden emekçilerinin kutsal bayramıdır..
Salt Mart’ın değil tüm ayların sonu bahardır söyleminin kurumsallaştırıldığı sürecin bayramı olarak düşünelim..
Bu nedenle gelin; 1 Mayıs’ı İşçi ve Bahar bayramı diye ikiye ayırmayalım, 1 Mayısa kolektif dayanışmanın yüce değerler bütününde; “1 Mayıs Eşitliğin ve paylaşımın kutsal bayramı” diye adlandıralım..
Şevket Çorbacıoğlu ve İsmail Bayram |
Şevket Çorbacıoğlu, İsmail Küçük ve Remzi Baki Suiçmez |
Şevket Çorbacıoğlu Halim Karan ve Mustafa Çobanoğlu |
1 Mayıs etkinliği, emeğe, eşitliğe, adalete ve özgür düşünmeye saygı bütününde demokrasiye değil de uzun zaman görmediğin ve de gördüğün dost arkadaşlara kavuşma düzlemine dönüşü;
İsmail Bayram, İsmail Küçük, Zülküf Akgöl, Halim Karan, Remzi Baki Suiçmez, Mustafa Çobanoğlu, Murat Çetin, Murat Karaca, Akif Ciğer, Belgin Haznedaroğlu Lakerta, Yüksel Çorbacıoğlu, Reşat Keskin, Demir Akın, Orhan Bigin, Sabriye Tuncay, Cengiz Yücel, Ahmet Köroğlu, Rasi Yılmaz, Müzekkir Saymaz, Adem Çiftçi, sevgili Nazlı ve diğerleri..Kısa söyleşiler, kesik-kesik sloganlar ve de 1 dahaki 1 Mayıs’a hazırlık için yerlerimize dönüş..Sadece biz varız mesajı veriyor, 1 Mayıslar’a 1 şeyler yapamamış olarak gelişlerimizin hüznünü yanşıyoruz…
Eşitliğin ve paylaşımın kutsal emek bayramı diyoruz, fakat birileri demiyor işte 1 Mayıs’ın en düşündürücü o haberi:
[[ Belediyeye 10 yıl önce itfaiye eri kadrosuyla giren Serkan Ilgaz'ın; özel kalem müdür vekilliği, insan kaynakları birim sorumluluğu, belediye bünyesindeki 'Tabiatın Kalbi Bolu' şirketinin yönetim kurulu üyeliği, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı, belediye bilişim birim sorumluluğu ve halk ekmek fırın müdür vekilliği görevlerinin hepsini birden yürüttüğü öğrenildi..
Bunun üzerine Ilgaz, bulunduğu görevlerden alındı.. Eski Bolu Belediyesi Başkanı Alaaddin Yılmaz'ın uzaktan akrabası olduğu öğrenilen Serkan Ilgaz, Belediye Başkanı CHP'li Tanju Özcan'ın talimatıyla 10 yıl önce göreve başladığı itfaiye eri kadrosuna gönderildi.. Ilgaz'ın tüm görevleri yürüttüğü dönemde, mesailerle birlikte aylık 10 bin TL'ye yakın maaş aldığı iddia edildi..]]
Bu şerefli başa şerefli, dahası; uzatılan eli sıkmaz. Sıkmayan faşizan bir zihniyetin linç kültürün kindar ve dindar ve de "Gayrimüslimlere (Müslüman olmayanlara) rahmet dilemeyin rahmet okumayan” diyen, Linç girişim önergesini beyinlerinde reddeden" neslin belediye başkanının uzaktan akrabasıymış.. Ya yakın akrabası olsa.. Bolu ucuz atlatmış..
Linç kültürü dedik ya, nereden geliyor bu kültür? Bu kültür; 1 Mayıs 1977 Taksim katliamından..
Şevket Çorbacıoğlu ve Sabriye Tuncay |
Şevket Çorbacıoğlu ve Demir Akın |
Şevket Çorbacıoğlu Murat Karacaoğlu |
Şevket Çorbacıoğlu Halim Karan ve Mustafa Çobanoğlu |
Uğur Mumcu’nun 1 Mayıs 1977 katliamı’nın ertesinde kaleme aldığı yazısını okuyalım: 1 Mayıs olayı, Türk basını için sınav günü oldu. Bakınız bir kısım basın olayı nasıl çarptırdı, kamuoyunu aldatmak için hangi duyguları kullandı. Bunları acıyla izliyoruz.
Bu tür olaylarda, peşin değer yargılarından kaçınmak gerekir. Çünkü peşin yargılar, çoğu kez, gerçeğin gizlenmesine yarar. Düşüncenin yerini duygu, soğukkanlılığın yerini öfke alır. Bu öfke ve duygu selinden ayrılmasak, gerçeği gün ışığına çıkaramayız.
Sağ güçler, bu olaydan çıkar sağlamaya çalışıyor. Partiler, dernekleri trt’si yazar ve çizeri ile, DİSK’i sanık sandalyesine oturtmak, istanbul’un ilerici, namuslu ve yürekli Belediye Başkanı Ahmet İsvan’ı karalamak, bundan siyasal yarar sağlamak istiyorlar. buna meydan vermemek gerekiyor.
Türkiye’de yıllardır bir oyun oynanıyor. Bir plan adım adım uygulanıyor. Önce, sağ kesim içinde, silahlı örgütler oluşturup, sol kesim üzerine saldırttılar. Bu yetmedi… Şimdi de, solu kendi içinde parçalamak, solu, yine solun bir “fraksiyonu” ile yıpratmak, yoketmek ve yozlaştırmak istiyorlar.
Devrimci bilinç işte bugünler için gereklidir… 1 mayıs öncesinde bir sürü siyasal cinayet işlendi. İstanbul’un orta yerinde genç insanları kurşun yağmuruna tutan eşkıya çetesinin bir üyesi bile yakalanamadı. Sırtında bunca kara tabutu taşıyan İstanbul Valisi nasıl gönül rahatlığı içinde koltuğunda oturmaktadır?..
İleri basın olarak, 1 mayıs öncesindeki siyasal cinayetleri olduğu gibi, 1 mayıs olayını da didik didik edip, bunların suç belirtilerini, kanıtlarını, devletin bürokratlarına, bakanına, valisine, emniyet müdürüne, bir bir sormalıyız…
Dört beş gündür gazetelerde okuyorsunuz. Intercontinental Oteli’nden kalabalığa ateş açıldığı söyleniyor. bu konuda herhangi bir soruşturma yapılmış mıdır? Bu otelin “güvenlik amiri” Emniyet Genel Müdürlüğü eski Yardımcılarından ve İstanbul Emniyet eski Müdür Vekillerinden Mehmet Akzambak’a herhangi bir soru yönetilmiş midir?
Şevket Çorbacıoğlu ve Belgin Haznedaroğlu Lakerta |
Şevket Çorbacıoğlu Yüksel Çorbacıoğlu |
1955 yılının 6/7 eylül olaylarına yol açan olay Selanik’te Atatürk’ün doğduğu eve bomba atılmasıydı. Yassıada duruşmalarında, bu bombanın bir güvenlik görevlisi olan, Oktay Ergin tarafından konduğu anlaşılmıştı. Yassıada duruşmalarına kadar 6/7 eylül olaylarının “solcular” tarafından yapıldığı ileri sürüldü. ileri sürülmek ne kelime, birçok solcu bu gerekçeyle tutuklanmış, aylarca hücrelerde yatırılmıştı…
Atatürk’ün Selanik’teki doğduğu eve bomba koyan güvenlik görevlisi Oktay Ergin, şimdi nerdedir dersiniz? Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Dairesi Başkanlığında… Oktay Ergin, 1 mayıs toplantısı ile ilgili önlemlerin alınmasında ve uygulanmasında en önemli görevlerden birini üstlenmişti.
Sanırız, Oktay Ergin’de bu konuda çok yararlı bilgiler vardır… Burada belirli kişileri suçlamak amacı gütmüyorum. Fakat, bu olay, enine boyuna, bütün ayrıntılarıyla incelenmeli ve her belirti, her kanıt, kamuoyu önünde tartışılmalıdır…
Intercontinental Oteli ile Sular İdaresi duvarından ateş açanlar yakalanmış mıdır?…
Bunu kimden soralım?
Emniyet Genel Müdürlüğünden mi, güvenlik dairesi başkanlığından mı?
İstanbul valisinden mi?
Kimden? (Cumhuriyet, 6 Mayıs 1977)
O günkü gazete başlıkları da bu linç kültürünü nasıl reddettiklerinin göstergesi:
Hürriyet: Mayıs Katliamı: 34 Ölü,
Milliyet: Taksim’de Kanlı Miting: 34 Ölü, Yüzlerce Yaralı,
Günaydın: Maocu Vatan Hainleri İşçi Bayramı’nı Kana Buladı: 39 Ölü Var!
Cumhuriyet: 1 Mayıs Kanlı Bitti: 33 Ölü,
Politika: 1 Mayıs Töreni Saldırıya Uğradı - 35 Kişi Öldü, Yüzlerce Yaralı Var,
Tercüman: Maocular, Disk’in İstanbul’da Yaptığı Mitingi Bastılar - 34 Ölü Var,
Son Havadis: Taksim Savaş Alanı Gibiydi - Kızıllar Kudurdu,
Hergün: Solcular 40 İşçiyi Katletti,
Bayrak: Taksim’de 38 Ölü,
Yeni Asya: Disk Mitinginde Komünistler Birbirini Yedi, 40 Ölü - Taksim’de Savaş
Günümüz yandaş basını aklınıza getirin..
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder