“19 MAYIS 1919”’UN 100.YILINI KUTLAYAN SAMSUN’UMUZA NE OLDU, NASIL BU HALE GELDİ?!
Evet; Kurtuluş Savaşımızın ve Evrensel Kurtuluş Felsefenin Nirengi Noktası Olan Kutsal Tarihimizin 100. yılını Kutlayan Samsun'umuza ne yaptılar!!
Sorunu yanıtı aslında; Recep Tayyip Erdoğan'ın; 19 Mayıs 1919’un 100. yılında bile Samsun'daki söyleminde hala Atatürk'e gelememesi ve Mustafa Kemal’de kalmasında gizli..
Acaba İstanbul seçimi olmasa, İmamoğlu'nun geleceğini duymasa Samsun'a iner miydi? Yarım ağızla istemiye-istemiye Mustafa Kemal der, iki sarhoştan birine zorla övgüler dizer miydi? Keşke Yunan galip gelse, Laikler ve Atatürkçüler cenazeme gelmesin diyen ve de Kurtuluş Savaşı düşmanı, cepheden kaçıp Yunan adalarına sığınanların hamisi ve de Erdogan delisi yaşasaydı, Samsun'a götürülür muydu?..
Kutsal Kurtuluş Savaşı'mızın kutsal İlk Adim tarihi olan; "19 Mayıs 1919"'un 100. Yılında Samsun'da kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı yine ATATÜRK'e gelemediğini, MUSTAFA KEMAL'de kaldığını gördük. Eğer İmamoglu korkusu olmasa inanın MUSTAFA KEMAL’e de gelmeyecekti!!!
Olguya farklı çizgide bakacağım; Dr.Yavuz Akaltun kardeşım; Kutsal Kurtuluş Tarihi Olan "19 mayıs 1919"'un 100.Yılında Samsun'daydı.. Tanık olduğu bir olaya doğal aydın duruşuyla haklı olarak tepki göstermiş. Tepki nedeni; her belediye toplu taşımayı bedava yapıyorken Samsun Büyükşehir beledıye başkanı Mustafa Demir'in buna karşı çıkması ve bu önemli 100.yılda; Atatürk ve Kurtuluş Savaşını işaret eden objelere yer verilmemesi…
Arkadaşlar; kurtuluşumuzun, dahası; büyük önder Atatürk ve arkadaşları ve de Anadolu insanıyla yazılan Kurtuluş Destanının yarattığı ve mazlum ülkelere rehber olmuş "Evrensel Kurtuluş Felsefesinin" dünyaca bilinen simge kenti Samsun, neden muhafazakar ve liberal ötesi dinden ve ırktan geçinenlerin kenti oldu ve istenmeyen itici bir yola girdi?!..
Yaşamsal duruşları din ve ırk eksenli çıkara endeksli bir kısım Trabzon ve Rizeli gericiler yüzünden olabilir mi? Rize'nın ve Trabzon'un güzel insanları en az bizler kadar bu son yılların Samsun resminden rahatsızlar.
Niçin önü alınamadı ve bu tablo hala duyularımız duvarında asılı duruyor? Asılı duruyor, çünkü niçini; 1973'lerde milli gömlekçılerin başlattiği ve R.T.Erdoğa'nın "5 tane" diyerek abarttığı; her eve enaz 3 çocuk projesinin yaşama geçmesi ve bu doğrultuda doğurtarak, halka dokuz doğurtmaya başlamaları.. Böylelikle sağa yatkın kentlerde %60 oranlarla bu dinden ve ırktan geçınenler; yerel ve merkezi yapıyı ele geçirdiler. Anlayacağınız gibi temel etken; yerli nüfusun azınlıkta kalması..
Sadece siyası ve ekonomik yapıda değil sporda, özellikle futbolda da etkin olmaya başladılar; sevdıklerıni sırtladılar, istemediklerinin omuzuna çöktüler.. Düşünün; Alanya ve Akhısar gibi İlçe takımları Süper Ligde zırvelere oynarken Atatürk Armalı Samsunspor, Süper Ligi bırak, 1.lig'de bile değil, 2.ligde yaşam savaşı veriyor.. Samsunspor'u Trabzon kökenli başkanlar, kenti de Trabzonlu belediye başkanları bu hale getirdı.....
Süreç aslında, ülkemde ilk kez dinden ve ırktan geçinen kimlik olan Trabzon-Çaykara kökenli Vehbi Gül ile, 1968’de başlayıp 16 yıl sürdü. Evet, bu kentin, tarihi ve sosyal dokusunu plansız bir şekilde örseleyen kişi Vehbi Gül. Ne ilginçtir ki bugün aynı Vehbi Gül; Türkiye'de hukukun askıya alındığını ifade ettiğini savlamakta ve var olan iktidara karşı duruş sergilemenin yanında Büyükşehir Belediye’ye karşı vatandaşların haklarını savunmaktadır...
Vehbi Gül sonrası Samsunlu Muzaffer Önder geldi (1989-1999), en azından Samsun'daki kentsel, tarihsel ve kültürel erezyonun önünü aldı ve güzel şeyler yapmaya çalıştı... Ardından yine Trabzonlu bir başkası.. Derken 19 Mayıs Lisesı'nden okuldaşım ve meslektaşım Samsunlu Yusuf Ziya Yılmaz AKP ile geldi (1999-2018). İyi şeyler yapayım derken göz çıkardı denecek sürece girip doğaya ve doğana pek duyarlı davranamadı ve Samsun'un kalanını birilerin baskısıyla ranta endeksledi.
Böylesi hizmetlerinden dolayı odüllendirildi ve potansiyel bakan milletvekili yapıldı.. Son seçimde Samsun halkının istememesine karşın eski milletvekili bakan olan Trabzonlu Mustafa Demir seçildi.. Bu denli bağnazlığın daniskası olacağını düşünemezdim. Anladım ki; Samsun halkı istememek de haklı olduğunu düşündüm…
Samsun tarihi ve doğa ve de sosyal dokusu örseleniyor.. |
Düşünebiliyor musunuz, ATATÜRK önderliğindeki Kurtuluşumuzun kutsal tarihi; 19 Mayıs 1919’un 100. yılında, bir tek Kurtuluş savaşımızı temsil eden bir tek obje ve bir tek Atatürk posteri yok.. Dahası, günün anlamı ve önemini işaret eden tek bir obje yok.. Sadece, Cumhur ittifakı ve bir adet Millet ittifakı..
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun acaba dikkatini çekti mı? Bence Ekrem İmamoğlun’nun çekmiştir ve bilgiçlik olmasın diye susmuştur, haddim değil duygularla.. Haddi olacaktır elbet güzel bir Trabzonlu olarak..
Bitmedi; Ulusal bayramımızın en onemlisi "19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik Ve Spor Bayramı'nda, Hem de kurtuluşumuzun Önderi Atataüŕk Ve Anadolu Insanımızın kutsal ilk hareketlerinin 100. yılında; tüm belediyeler toplu taşımayı bedava yapmışken, bu Mustafa Demir Kutsal Kurtuluş Savaşı'nın simgesi Samsun'da zamlı taşıma ücreti uygulatmıştır.
"Neden acaba?" sorusunu sormaya gerek var mı? Elbet katılımı engellemek ve edilgenleştirmek için.. Bakın göreceksiniz Ramazan Bayramında nasıl bedava yapacak toplu taşımayı.. Samsun neden böyle oldu? Ne oldu samsuna?... Öteden beri hep bu soruların yanıtını aradım, aradık..
Rize kökenli güzel insan 19 Mayıs Lisesi ve Ortaokulundan arkadaşım ve ışıklara erken yürüyen önceki CHP Samsun milletvekilı sevgili İhsan Kalkavan (Mete Kalkavan'ın Babası) ile bu soruları, sorunları ve çözümleri zaman-zaman kaygılar bütününde karşılıklı tartışırdık, her karşılaştığımızda..
Samsunumuzun; Gazi caddesindeki Gazi park içindeki Kurtuluş Savaşımızın şahlanmış Atatürk heykelini, her geçen gün park daraltılarak şanlı yakın tarihimizi yok etme sürecine soktular. Ve de Samsun surları yıkılarak, Samsun’un uzak tarihi duyarsızlıklar bütününde yok edildi…
Dahası; tarihsel kültürünü ve dokusunu, Fuarını ve ekonomisini, sosyal ve kültürel otantik yapısını, ızgara planıyla kıyılara dik inen sokaklarını ve onları örselemeksizin kesen denize paralel; Çiftlik, İstiklal ve Gazi caddelerini, gençlerin yürüyüş koridoru Mecidiye ve Mecidiye’nin çıkış yapıp soluklandığı Saathane meydanı ve çevresini, Zeytinlik mahallesinin zeytinlerini, Kara Samsun’un tarihi Samsun evlerini, tarihi Tütün emekçilerini ve fabrikasını, sporunu ve futbolunu, kıyılarını ve deltalarını, doğasını ve doğanını yordular....
Ve artık; Samsun dondurmasını, Samsun atomunu, Samsun pidesi ve simidini yiyen ve Atatürk heykeli önünde resim çekinen çocukları ve tütün dizen, tütün saran kızları yok..!!!
Vesselam kısa kelam; üzülerek belirteyim Samsun rahatsız.... Samsun’un kendisi ve kentlisi üzgün ve de rahatsız, ama yine de umutlu..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUTeknopolitikalar Platformu
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder