GALATASARAY’IN DİAGNE’YE RAHMAN KUPAYI ALMASI VE YENER İPEKÇİ KARDEŞİM İLE ASRIMIZIN FENOMENİ FUTBOLU TARTIŞMAK; İDEOLOJİ VE FUTBOLOJİ
Türkiye Kupa Final 2018/2019 Lefter sezonu 15.05.2019 20:45 günkü final maçı: Akhisarspor: 1 Galatasaray: 3
Diagne adamı verem değil, deli de değil, yemin ediyorum adamı hayatından eder. Final maçı ve sen 1-0 geridesin. Penaltı oluyor ve Diagne bu sefer Selçuk İnan ile penaltı atma tartışması olmasa da bir konuşma oluyor ve Diagne penaltıyı atıyor ama kaleciye.. Yani, penaltıyı kaçırıyor..
Tekrar penaltı oluyor, bu sefer, geçen hafta Diagne ile penaltı atma kavgası yapan Sinan Gümüş penaltıyı gole çeviriyor ve 1-1.. Ardında Feghouli 1-2, derken penaltıyı kaçıran Diagne kafayla durumu 1-3 yapıyor ve kupayı GS kapıyor…
Evet; bu nasıl hırs, bu nasıl sahada sadece ben olmalıyım megalomanlığı, bu ne şans, penaltıyı kaçırdıktan sonra gol atma şansı.. Fatih hala penaltı için Diagne’yi tahtaya yazıyorsa bravo, cesaret ister, bu cesareti ancak Terim ister..
Maçı GS almadı, Akhisarspor verdi..Adeta ısrar etti hatta..Galatasaray sahada yok gibi 76. dakikada bu servisi yaptı Akhisar oyuncusu Kopes ile.. Ne gereği vardı, hakeme penaltı pozisyonda bu denli isyan; Ve kırmız derken galibiyet golu geldi erken, fakat GS geç geldi..Marcao'nun kızı |
Bu kupayı ikinci kez üst üste kaldırabilirdi Akhisar, fırsatı kendi duruşuyla engelledi. Son 2 haftadır, bir kesim Galatasaray’ı linç etmesi, Akhisar camiası ve futbolcuları da etkilemiş ki, o karalayanların duruş moduna girdi ve sahada futbolcular sürekli itiraz etti, aleyhlerine verilen kararda, nitekim kırmızı kartta gördüler. Görük ki GS lehine verilen tüm kararlar trmizdi..
Bir ilginç olgu da; Süper Lig kupasını da Galatasaray’ın Sivas’ta alması. Şöyle ki; GS Başak ile berabere kalır ise Sivasspor ile Sivasta karşılaşacak olan GS, Sivasspor’u yenerse Süper Lig şampiyonu olacak ve bu 2.kupayı GS Sivas’ta alacak. Bu bizi ve GS için; Cumhuriyetin temeli atılan Sivas kadar değerli bir Sivas olacak..
Fatih; Fenando Donk ile başlamalıydı, Selçuk Belhanda ile değil. Bu maçta ikisi de iyi değildi..
Bu takımı bu yıl kupada şampiyon yapan ve Süper Lig’de en büyük aday kılan, ilk yarıda göndermeye çalıştığı Sofiane Feghoulidir..
Stat: Sivas Yeni 4 Eylül Stadı
Hakemler: Suat Arslanboğa-Serkan Ok-Ali Şencan
Akhisarspor: 99Fatih Öztürk-2Avdija Vrsajevic(Aykut Çeviker 60')-13 Hugo Miguel de Almeida Costa Lopes-61Zeki Yavru(90’da Sokol Cikalleshi)-88Caner Osmanpaşa-89Kadir Keleş-4Rajko Rotman-7 Helder Jorge Leal Rodrigues Barbosa-10Güray Vural(86’da Jeremy Loteteka Bokila)-20Abdoul Abdoulwahid (Abdou) Sissoko-28 Elvis Kofi Okyere Wiafe Manu
İlk 11 Değeri : 9.350.000 Euro
Yedekler: 45Halil Yeral-33Musa Nizam-6Aykut Çeviker-8Eray Ataseven-11Onur Ayık-34Adrien Regattin-77 Sergio Antonio Borges Junior-30Jeremy Loteteka Bokila-37Sokol Cikalleshi
Akhisarspor çalıştırıcısı: Cem Kavçak
Takım Değeri : 19.850.000 Euro
Galatasaray: 1Fernando Muslera-2Mariano-14Martin Linnes-27Christian Luyindama-45Marcao-8Selçuk İnan(74 Ryan Donk) -10Younes Belhanda-17Badou Ndiaye(67’de Sinan Gümüş)-21Henry Onyekuru-89Sofiane Feghouli(90’da Fernando)-91Mbaye Diagne
İlk 11 Değeri : 59.650.000 Euro
Yedekler: 13İsmail Çipe-5Ahmet Çalık-19Ömer Bayram-26Semih Kaya-33Emre Taşdemir-11Sinan Gümüş-15Ryan Donk-25Fernando-35Yunus Akgün-88Muğdat Çelik
Galatasaray çalıştırıcısı: Fatih Terim
Takım Değeri : 101.200.000 Euro
Goller: Manu (dk. 57) (Akhisarspor), Sinan Gümüş (dk. 81 pen.), Feghouli (dk. 88), Diagne (dk. 90+4) (Galatasaray)
57. dakikada Akhisarspor'un kontratağında Güray'ın sol kanattan ortasında ceza sahası içinde uygun durumda Manu meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0
76. dakikada Lopes ceza sahası içinde Diagne'ye faul yaptı. İlk önce pozisyonu devam ettiren hakem Suat Arslanboğa, ardından VAR'a giderek penaltı kararı verdi.
81. dakikada beyaz noktanın başına geçen Sinan Gümüş, topu ağlarla buluşturdu. 1-1
88. dakikada Mariano'nun sağ kanattan ortasında arka direkte Feghouli'nin vuruşunda top kaleciden döndü. Dönen topa bir kez daha vuran Feghouli, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-2
90+4. dakikada ceza sahası dışı sol çaprazından Belhanda'nın kullandığı serbest vuruşta kale önünde Diagne, kafayla meşin yuvarlağı filelere yolladı. 1-3
- Kırmızı kart: Lopes (dk. 78) (Akhisarspor)
Galatasaray-Akhisspor maçıyla ilgili ilginç anekdotlar:
Fatih Terim'in final 11'i!Galatasaray, Türkiye Kupası'nda 23. kez finalde mücadele edecek. Kupayı 17 kez ile en fazla müzesine götüren takım olan sarı-kırmızılılar, daha önce 22 kez finalde mücadele etti. Galatasaray, bu maçların sadece 5'ini kaybetti.
- - Terim, kupada rekora ortak olacak
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, kariyerindeki 3. Türkiye Kupası'nı kazanarak bu kulvarda en çok şampiyonluk yaşayan teknik adamlar arasına girmek istiyor.
Süper Lig'de 7 kezle en fazla şampiyonluk yaşayan teknik adam unvanını taşıyan Terim, Akhisarspor'u mağlup etmeleri durumunda 3. kez Türkiye Kupası'nı kaldıracak.
Kupada 1999 ve 2000'de iki kez mutlu sona ulaşan Terim, bu organizasyonda en fazla şampiyonluk yaşayan teknik direktörler Ahmet Suat Özyazıcı, Gündüz Kılıç ve Aykut Kocaman'ın rekoruna ortak olmak için mücadele edecek.
Akhisarspor cephesi
Spor Toto Süper Lig'e veda etmesi kesinleşen Akhisarspor, Ziraat Türkiye Kupası final maçında Galatasaray'ı yenip kupayı üst üste 2. kez kazanmak için mücadele edecek.
Ligde 32. haftanın ardından Fenerbahçe'ye 2-1 yenilerek bitime 2 hafta kala lige veda eden Akhisarspor, finale kadar yükseldiği Türkiye Kupası'nda Sivas'ta Galatasaray'la karşılaşacak.
Geçen yıl kupa finalinde Fenerbahçe'yi yenerek ilk defa kupayı kazanan Akhisarspor, sezon başında da TFF Süper Kupa maçında Galatasaray'ı mağlup etmişti.
- Bu sezon kupada mağlubiyeti yok
Kupayı müzesine götüren 15. ekip olan Akhisarspor, bu sezon 5. turdan başladığı organizasyonda Fatih Karagümrük, İstikbal Mobilya Kayserispor, Kasımpaşa ve Ümraniyespor'u saf dışı bıraktı.
Kupada 8 maçta da mağlup olmayan yeşil-siyahlı ekip, bu müsabakalarda 7 galibiyet ve 1 beraberlik aldı.
- Üst üste finale çıkmayı başaran 10. takım
Geçen sene olduğu gibi bu yıl da adını finale yazdıran Akhisarspor, kupa tarihinde üst üste finale çıkma başarısı gösteren 10. takım oldu.
Kupada daha önce Altay, Beşiktaş, Eskişehirspor, Fenerbahçe, Galatasaray, Gençlerbirliği, Göztepe, MKE Ankaragücü ve Trabzonspor art arda en az iki kez finalde mücadele etmişti.
- Art arda ikinci kupa
Türkiye Kupası'nda daha önce Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Göztepe üst üste 2 kez kupayı kazanmıştı. Akhisarspor da Galatasaray'ı yenip bu takımların arasına girmek için mücadele edecek.
- Ligden düşüp kupayı kazanan Bursaspor
Türkiye Kupası'nda daha önce finale yükselen takımlardan 3'ü ligden düşmüştü. Bu ekiplerden kupayı müzesine götüren Bursaspor, kupayı kazandığı için yürürlükte olan statü gereği bir sonraki yıl da Süper Lig'de yer almıştı.
1982-1983 sezonunda lige veda eden Mersin İdmanyurdu, finalde Fenerbahçe'ye mağlup olmuştu.
1985-1986'da finalde Altay'ı yenerek kupayı kazanan Bursaspor, ligde küme düşme hattında yer almasına rağmen o sene geçerli olan statü doğrultusunda şampiyonluğa ulaştığı için ligden düşürülmemişti.
2006-2007'de Beşiktaş'a karşı final oynayan ve mağlup olan Kayseri Erciyesspor, sezon sonunda küme düşen ekipler arasında yer almıştı.
- TFF Süper Kupa
Ziraat Türkiye Kupası'nı kazandığı takdirde Süper Lig şampiyonu ile TFF Süper Kupa maçına çıkacak Akhisarspor, finali kaybetse bile Galatasaray'ın ligde şampiyonluğa ulaşması halinde sarı-kırmızılı takımla TFF Süper Kupa maçına çıkmaya hak kazanacak.
- Galatasaray'ın Türkiye Kupası'ndaki final yolu
Ziraat Türkiye Kupası finalinde Akhisarspor ile karşılaşacak Galatasaray, finale tek yenilgiyle geldi. Geçen sezon Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluğa ulaşarak Türkiye'yi UEFA Şampiyonlar Ligi'nde temsil eden sarı-kırmızılı ekip, Türkiye Kupası'na 5. turdan dahil oldu.
Galatasaray, Türkiye Kupası'nda 8 maçta 5 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgiyle finale geldi. Bu maçlarda 17 gol atan sarı-kırmızılı ekip, kalesinde 9 gol gördü.
- Kupa yolu
Organizasyonun 5. turunda TFF 2. Lig temsilcisi Keçiörengücü ile eşleşen sarı-kırmızılı ekip, 2-1 ve 1-1'lik iki maçın ardından tur atladı. Son 16 turunda Spor Toto 1. Lig takımı Boluspor ile karşılaşan Galatasaray, 1-0 ve 4-1 kazanarak çeyrek finale çıktı.
Sarı-kırmızılı takım, çeyrek finalde yine 1. Lig takımı Hatayspor ile eşleşti. Sahasındaki ilk maçı 2-0 kazanan Galatasaray, deplasmandaki karşılaşmayı 4-2 kaybetmesine rağmen yarı finale yükseldi.
Teknik direktör Fatih Terim'in öğrencileri, yarı finalde Spor Toto Süper Lig'de sezonun iyi takımlarından Evkur Yeni Malatyaspor ile karşı karşıya geldi. İstanbul'daki ilk maç 0-0 beraberlikle sonuçlanırken Malatya'daki müsabakayı 5-2 kazanarak finale çıktı.
- 33 futbolcu forma giydi
Galatasaray'da bu sezon Türkiye Kupası'nda 8 maçta 33 farklı futbolcu süre aldı. Sarı-kırmızılı ekipte en fazla süreyi 531 dakikayla kaleci İsmail Çipe oldu. 24 yaşındaki file bekçisini, 528 dakikayla 18 yaşındaki Yunus Akgün ile 509 dakikayla Norveçli Martin Linnes izledi.
Galatasaray'da forma giyen futbolcular arasında en az süreyi 5 dakikayla 19 yaşındaki Malik Karaahmet, 9 dakikayla 20 yaşındaki kaleci Batuhan Şen ve 12 dakikayla 19 yaşındaki Abdussamed Karnuçu takip etti.
- En golcüsü Yunus Akgün
Galatasaray'da bu sezon Türkiye Kupası maçlarında en golcü isim Yunus Akgün oldu. Genç futbolcu, sarı-kırmızılı ekibin kupada attığı 17 golün 4'ünü kaydetti.
Sarı-kırmızılılarda Türkiye Kupası'nda Yunus Akgün'ün yanı sıra Muğdat Çelik, Henry Onyekuru, Martin Linnes ve Sofiane Feghouli ikişer gol buldu. Atalay Babacan, Selçuk İnan, Christian Luyindama, Emre Akbaba ve Kostantinos Mitroglou birer gollük katkı verdi.
Maç öncesi şu komplo değil, Kompleks teorimi söylemeden edemeyeceğim. Evet; söyleyeceğim: Bugün Sivas’ta oynanacak finalde; tribünde, soyunma odasında, Sivasspor futbol takımının yönetiminde, hakem triosu vesselam kısa kelam herkes Galatasaray karşıtı, dahası Akhisarlı, yani dinden-ırktan ve futboldan geçinenlerin korosuna dönüşebilir- olabilir, GS’ya kendilerince ders vermek için..
Her şeyin güzel olması için aksi de olabilir de, fakat uzak olasılık. Yalnız şu olabilir, Ruştu Reçber’i dövdüren FB kongre üyesi Aziz El Yıldırım yandaşının grubu dışındakilerden tribün insanı GS’yi alkışlayabilir.. Ama ben yine iyi niyet elçisi olarak ‘iyi olan ve hak eden kazansın’ diyorum…. Aman Terim, Akhisar Süper Lig’de oynadığı gibi oynamayacaktır ve maça en tehlikeli haliyle çıkacaktır..
Aaa bir bakmışsınız kupayı almış ve bu sene Ligden düşme kaldırılmış ve de Süper Lig 3 fazla oluşturulmuş olabilir. Unutmayın faşist bir mantık Ankaragücü 2.Lig’de iken Kupayı alınca Süper Lige alınmıştı ve faşist Kenan Evren tarafından.
Günümüz 2002 sonrası futbolu ile örtüşen Kenan Evren faşizminin futbol mantığı ile ilgili detay bilgi:
[[ Bilindiği gibi; 12 Eylül 1980 darbesi yaşamımızın, ülkemizin ulusal ve evrensel tüm değerlere darbe vuruldu..Darbe yiyen bir alan da spor, dahası futbol oldu. Önce Türkiye kupasının adı “Federasyon Kupası” yapıldı.
Veee; O 1980-1981 döneminde 2. Lig takımı olan Ankaragücü, Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi devleri de eleyerek kupanın sahibi olur. Çift maçlı eleme usulüne göre oynanan turnuvada, finalde Boluspor'u 2-1 ve 0-0'lık skorlarla geçen Ankaragücü, darbeci paşa Kenan Evren tarafından ödüllendirildi...
Emir verilerek bu işi yapamayacağını bilen Kenan Evren, dönemin Spor Bakanı'na yaptığı baskıyla yeni bir yasa çıkarttırır. Yasaya göre hangi takım Türkiye Kupası'nı kazanırsa, 1. Lig'de oynamaya hak kazanacaktı. 'Nitekim' öyle de olmuştu. Ankaragücü kupayı kazandı ve şimdiki adı Süper Lig olan; 1. Lig'e anıldı…
Nasıl mı: 1980-81 sezonu 2. Futbol Ligi; “A-B-C” gruplarında oynandı. A grubunda Göztepe averajla Karşıya önünde şampiyon bitirdi. B Grubunda Sakaryaspor Ankaragücü önünde 11 puan farkla şampiyon oldu. C Grubunda is Samsunspor önünde az bir puan farkıyla Diyarbakırspor şampiyon oldu. Fakaaat, sadece B grubu ikincisi Futbol 1.Ligine alındı..
Bitmedi; Kenan Evren, Ankaragücü'nün Trabzonspor'la yapacağı Devlet Başkanlığı Kupası'nı da kazandırarak 1. Lig'e yükseltilme kararını sağlamlaştırarak futbolumuz üzerindeki Portekiz’in Salazar ve İspanya’nın Franko etkisini kurumsallaştırdı.
Öyle ki; o dönem Fenerbahçe’nin averajla kümede kaldığı ve Rizespor’un küme düşürüldüğü ve de Lig sıralasının “ Trabzonspor, Adanaspor, Galatasaray, Gaziantepspor, BJK, Eskişehirspor, Zonguldakspor, Kocaelispor, Bursaspor, Fenerbahçe(29), Altay(29), Adana Demirspor(29), Boluspor(29), Rizespor(29), Mersin İdman Yurdu(21) ve Orduspor(20)” şeklinde gerçekleşerek, Rize, Mersin ve Ordu’nun küme düşürüldüğü sezonda görüldüğü gibi, kupada 2.Ligde oynayan Samsunspor’a elenen, fakat Ligde fırtına gibi esen Trabzonspor şampiyon olmuştu.
Ve bu Trabzonspor'u da geçip Devlet Başkanlığı Kupası'nı da kazanan Ankaragücü için 1. Lig kapısı ardına kadar açıldı. Ve bu Ankaragücü 1980-1981’den O yıldan 2012-2013 yılına kadar ligde kalma başarısını gösterdi..
Kenan Evren; 1986’da takımın başına, Turgut Özal’ın da önerisiyle Arhavili iş adamı Nurettin Çarmıklı(1986-1990)’yı getirerek bir başkent takımını ilk kez Türkiye şampiyonu projesi hazırlamışlardı ama olmadı..
İşte, o güdümlü Trabzonspor-Ankaragücü maçı:
Türkiye Devlet Başkanlığı Kupası 1980/1981 sezonu 03.06.1981 17:00 günkü Maç:Trabzonspor çalıştırıcısı: Özkan Sümer
Ankaragücü çalıştırıcısı: Yılmaz Gökdel
Stat: Ankara 19 Mayıs
Hakem: Talat Tokat
Trabzonspor: Şenol Güneş-Ahmet Ceyhan-Turgay Semercioğlu-Hüsnü Özkara-Şenol Ustaömer-Necati Özçağlayan-Cemil Canalioğlu-Güngör Şahinkaya-Ali Yılmaz 70'-İskender Günen 83'-Mustafa Gedik
Yedekler: Bahaddin Güneş(Şenol Güneş’in kardeşi-Ankaragücün’de de oynadı)) 83'-Osman Şatır 70'
Ankaragücü: Adil Eriç-Haluk Kargın-Hikmet Hancıoğlu-Taner Kalender-İhsan Kavak-Fuat Akyüz-Cüneyt Memişoğlu 72'-Nazmi Erdenerin-Mehmet Şahin-İrfan Ertürk-Sadık Aksöz
Yedekler: Sertaç Yüzbaş 72'
Gol: 59’da Ankaragücü’nden Nazmi Erdenerin..
Ahhh, Özkan Sümer, Talat Tokat, Yılmaz Gökdel vd, O günlerdeki, futbol üzerindeki Salazar ve Franko elini bir konuşsanız...
Demem o ki,bu mantık Akhisar için de aynı süreci işletmesin..
Yine sevgili Yener İpekçi’den bir yorum ve günümüz Futbolu geçmişi ile betimlemek: Yener kardeşim Onyekuru anı penaltı dedim, Toroğlu kesinlikle penaltı değil dedi, hatta Ahmet Çakar almaz da..
Sadece; yaptığı hata nedeniyle ağlayarak düdük asan Deniz Çoban penaltı dedi.. Eeee, abilerine benzeyecek ya aykırılıklarda onlarla yarışıyor.. Yaz bir yere; ben yine de umutlu değilim..
Ama, salt; 23 Haziran İstanbul Belediye Başkan siçimi var ya, en büyük Galatasaray taraftarından çekinebilirler.. Bu nedenle sadece kupada da bırakamazlar, yani dediğin gibi 2 kupayı da alırlar.
...İşin doğrusu ne mi kardeşim, Para, para ve de yine Napolyon..Bu şampiyonlukta tam 1 Milyar TL var, bir de Ziraat kupasın ekle..Bu parayı alan büyük nefes alacak..
Futbol adeta endüstri.. Öyle bir endüstri ki, stat içi (oyun ve futbol ve de reklam) yanında stat dışında da (forma, flama, bayrak, eşoftman v.b ürünler satışından) ve sponsorluklarda trilyonlar kırıyorlar. Örneğin Galatasaray’ın tesadüfen aldığı: UEFA, Süper ve Milenyum kupası onlara milyarlar kazandırabilirdi olmadı; futbolcu, çalıştırıcı ve yönetici çelişkilerinden.
Ne demişti Ali Şen: “Bu kupalar bende olacak, ben Fener’i dünyanın Barcelonave Real Madrit’i yapardım..” Her ne ise; geçenlerde Pasaport yenilemek için Varlık mahallesindeki Ankara Nüfus İl Müdürlüğü yakınındaki Ankamol’deki GSStore'ye uğradım; bir forma 220 TL..”Ne kardeşim takım mı satın alıyorum!?” diye höykürerek çıktım.
Düşün; futbol dünyasında; gezegenimizde 30 Milyar Euro dönmekte, Türkiye’de de 3 Milyar Euro.. Gerçekten futbol, futbol olmaktan çıktı, şutbola dönüştürüldü; kim futbola iyi şut atıyorsa o götürüyor, siyasi ve ekonomik rantı. Evet futbolizm oldu sana Voleizm..
Futbol resmen bizleri sorunlarımızdan uzak tutan bir acımasız fenomen oldu. Öyle ki; lümpen şımarıkların, kan emici magazincilerin eğlence düzleminin adı bile “Televole”, yani kim kime vole çakacağı belli olmayan bir toplumsal kirlilik...
Anımsarsın, çocukluğumuzda bezden yaptığımız top peşinde koştuğumuzu, memlekette bulduğumuz fındık bahçelerindeki düzlüklerde. Ne kadar mutluydum. Zamanla ikimizde amatör olarak futbol oynadığımız oldu.. İşte bu fenomen futbol; 19 YY İngiltere’sinde değil, binlerce yıl önce Çin ve Orta Asya Türklerinde tepük olarak bilinirdi. Yani bizim fındık bahçelerindeki teptiğimiz ve bazen dereye kaçırdığımız bezden top gibi..
Orta Asya’da Çinliler ilk barutu ve kurşunu bulgulayan millet. Buradan yola çıkarak; binlerce yıl önce Orta Asya Türkleri de, oval şeklindeki kurşun kaplara dökülen kurşunu, keçi kılı veya keçe ile sararak, Amerkan topu benzeri objeye dönüştürüp bununla “tepük” adı verdikleri oyunu oynarlardı, amaç; spor bütününde savaşlarda güçlü olmak için bedenlerini zinde tutmak adına bu oyunu oynarlarmış; savaşta, bu tepükleme gücüyle birbirlerin tepeler, dahası katlederlermiş..
Ve bu söz konusu oyunu birileri futbol ile özdeşleştiriyor. İşin üzücü yanı; günümüz futbol ile birbirimiz tepükleyip tepeliyerek katlrttiğimiz unutamayız. Örneğin; 39 insanın katledildiği Heysel Faciası; 29 Mayıs 1985 günü Brüksel'de oynanacak olan Juventus ile Liverpool arasındaki Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası final maçının başlamasından önce Liverpool taraftarlarının çıkardığı olay sonrası ve de ülkemizde; 17 Eylül 1967'de oynanan Kayserispor-Sivasspor maçında 43 insanın katledilmesi..
Böyle gider duygular dizginlenmez, fanatizm taraftarlığı körükler isek ve de futbol rantını paylaşan şereflilerin peşine gidersek ülkemiz ve dünyamız daha büyük tepüklemelerle birbirini tepeliyecektir....
Ülkemizde de futbol 19.yüzyıl sonlarında başladı. Fakat futbolun bizde yozlaşması Türkiye Ligi kurulması sonrası(1960) başlar. Fakat dünyada ise 20 yy’ın ilk ortalarında başlar. Ve İnsanların dikkati ve ilgisi futbol sayesinde yönlendirilmesine ve yönetilmesine başlanır. Bunun en somutu Portekiz ve İspanya’dır. Özellikle dünya denizciliğinin ve keşiflerinin babası Portekiz’de. 1932 yılından 1968 yılına kadar Portekiz’i mutlak monarşizm, yan faşizan diktatörlükle yöneten António de Oliveira Salazar’dır ve başarılı da olmuştur: Salazar, “3 F” formülü ile yönetimde başarılı olduğunu ifade eder.
Nedir bu 3 F? 3F: Futbol, Fado ve Fiesta. Fado: Portekiz’in arabesk tarzı müziği. Fiesta: Portekiz’de, özellikle kadınlar tarafından ilgi duyulan bir tür eğlence(Bizdeki Televole gibi..).Anlayacağımız gibi diktatör Salazar, erkekleri Futbol ile, kadınları ve erkekleri dahası, toplumu Fiesta ve Fado ile uyutmuş; toplumun, ülkenin gerçek sorunlarıyla yüzleşmesini engellemiş ve yıllarca iktidarda kalabilmiştir..Ülkemiz iktidarı ile ne kadar güzel örtüşüyor, çok yakıştılar birbirlerine..Evet; Fetullah Gülen ile başlattıkları futboldan geçinme süreci ile örtüşümü..
Türkiye’mizde insanlarımızın salt ideolojik bağlamda değil, futbolojik anlamda nasıl kamplara bölündüğünün, yani dinden ve ırktan geçinirken futboldan da nasıl geçinmeye başlandığını İspanya örneğiyle somutlayalım:
İspanya’nın bir generali vardır; mutlak monarşist, faşist: lakabı El Caudillo, demokratik cumhuriyetin yıkılmasıyla sonuçlanan İspanya İç Savaşı'nda milliyetçi güçlere önderlik eden Francisco Franco y Bahamonde; futbolun afyon etkisinin farkına varmış ve bu etki ile insanları uyutarak, 36 yıl fişistlik yapmıştır. O ise stadyumları uyku tulumu olarak görmüş ve “insanları yüzbin kişilik stadyumlarda uyuttum” demiştir. Öyle ki; İspanya gibi yıllarca iç karışıklıkla uğraşmış bir ülkede ülkeyi diktatörlükle yöneten General Franco, bir dönem Barcelona’yı desteklemiş, bir dönem ise ülkenin diğer büyük futbol takımı (!) Real Madrid’i desteklemiş ve aradaki rekabetten halkın yönetimi ve iktidarı sorgulamasının önüne geçmiştir...
Evet; 3 büyükleri ele geçiremeyen bizimkisi mahalleleri önce İlçe yapmış, ardından uyku tulumu stat (nedense kimse uyumaya gelmedi) ardından da İBB takımını Başakşehirspor adıyla Süper Lige taşımış ve benim kurduğum takım diyerek Süper Lig’de 5 yıldır şampiyon yapmaya çalışmaktadır. Bu seneyi de şampiyonsuz kapatırsa 3 büyükleri Fener’e yaptığı gibi bitirmeye çalışacak veya Sarayspor kuracak-ki kurdu ve Ankara Amatörde oynuyor-, Osmanlıspor ile hulle ile evlendirecek ve Ankara Başkentte ilk başkent şampiyonu yaratacaktır.
İşte bizdeki dinden ırktan ve futboldan geçinenler tıpkı; İspanya’daki gibi; bu iletişim araçlarının bu derece yaygın olduğu ülkemizde, yeni bir uyku tulumu inşa edecektir. Ön harırlıklar; hemen-hemen tüm kentlerde, hatta büyük ilçelerde 15-40 bin arası inşa ettiği statlardır. Dahası; Cami ve Statlar...
Cami avlularında ve Stat tribünlerindeki uykulu ve ürküntülü kalabalıklar..
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder