ARHAVİM VE ARHAVİLİM DOĞASI VE DOĞANIYLA GÜZEL VE SİYASİ DÜŞÜNCELERİ SEVİYELİDİR; DOĞA DOSTUDUR VE DOLAR DOSTU DOĞA DÜŞMANLARINA KARŞI SAVAŞINI VERİR
"Bu cennet izdüşümü Arhavi'mi korumayanların cennet vaatlerine sakın inanmayın!!!"
....Evet; Arhavi tabiatıyla, insanıyla güzel..Ben, 7 yaşına dek Sidere’de büyüyen, Arhavi’yi ‘bu süreçte’ en fazla 3 kez gören biri olarak Arhavilileri derinlemesine tanımam..
Tanımam çünkü; Türkçe’yi az bilen Lazca konuşan biri olarak 7 yaşında Samsun’a gitmiş ve Türkçe’yi Samsun’da öğrenmiştim. Ve de uzun zaman memleketime gelmediğim için Arhavililerle gönül bağı değil sosyolojik bağlar kopmuş ve yabancılaşmıştım.
Ben Arhavililiği 1972’den sonra öğrendim ve sevdim. Bunda rahmetli Metin Özikinci, Ali Riza Kababulut, Yakup Karakan amca, İlyas Akyüz, Celal Toraman, babamın Adana'dan kader arkadaşı Kazım Turna amca, Metin Celayir, Cemil Özkazanç , Sami Mısırlıoğlu, Orhan Atakan, ve ömürleri uzun olsun Osman Ergin, Zeki Yıldızcan, İlker Giritlioğlu, M.Kazim Özbirinci, MetinTurna, Nevzat Yılmaz, Tevfik Aygüney, Mustafa Vela, Mehmet Demirel, Hurşit Çorbacıoğlu, Yüksel Çorbacıoğlu, Yakup Çorbacıoğlu, M.Ali Ağırbaş, Naci Özbirinci, Şeref Mirasyedi, Azmi Güney, İsmail Mirasyedi, Mustafa Akgümüş, Ali Faik Akgümüş, Kemal Özbiyik, Kayhan Giritlioğlu, Gökhan Giritlioğlu, Şahin Çorbacıoğlu, Akdoğan Çorbacıoğlu, Sıtkı Çorbacıoğlu, Kemal Özkazanç, Ziya Aygüney, Kenan Özkazanç, Kani Şair Çorbacıoğlu, Ülkü Can, Vahap Zeki Zaim, Cahit Özkara, Sedat Zaim, Erdoğan Özcan, Vasfi Kurdoğlu, Ergin Kurtoğlu, Orhan Mirasyedi, Hasan Toraman, Zeki Toraman, Erol Bayraktaroğlu, İlyas Karaşahin, Osman Şentürk, Ekrem Başkose, Selahattin Pervane, Hasan Sıtkı Özkazanç, Kamil Aksoylu, Orhan Karakan, Sami Fitoz, Haydar Belül, Mehmet İpekçi , İsa Bayram, Yener İpekçi, Turan Mirasyedi, İlyas Karadeniz, Kaptan Tosun ve Hüsamettin Karabal ve de tanıdığım Ankara’daki tüm Arhavililer..Hepsinin ayrı-ayrı yeri var bende..
Fakat birileri var ki onlar Arhavi’yi bana hem öğreten hem de aşık eden kişilerdir. Birincisi; merhum Ümran Yeşilsu*,Orhan Atakan, Sami Mısırlıoğlu’dur: 12 Eylül Faşist darbesine çeyrek kala bir kavgaya karışıyorum, dönem sıkıyönetim dönemi, polisler beni aramaya başlıyor.SSK Bölge sağlıktan Birim şefi Umran Yeşilsu'un uyarısıyla Orhan Atakan kardeşim Arhavililer lokaline gidiyor durumu Sami Mısırlıoğlu ağabeye anlatıyor, o da tüm Arhavilileri ayağa kaldırıyor ve benim 15 gün kaçmamı sağlıyorlar. 15 gün çünkü cürmü meşhut, yani suçüstü yakalanmamam gerekiyor, nedeni yakalansam sıkıyönetim nedeniyle en az 6 ay içerdeyim..
İkincisi; İlyas Karaşahin, Osman Şentürk ve Ekrem Başköse . Yine bir kavga. Nereden bileyim adamın Manisa Yurdu Ülkücü başkanın kardeşi olduğunu; tetikteyim, çünkü Manisa Yurdunun karşısındaki pansiyonda kalıyorum.
Burası da ülkücülerin elindeki Atatürk site yurduna yakın.. Gecenin bir vaktinde İlyas Karaşahin, Osman Şentürk ve Ekrem Başkose belirdi ve beni pansiyondan kaçırarak Kızılay Toros sokaktaki evlerine götürdüler. Haberi nasıl ve nerden aldıkları konusunda bilgim yok. Ben haber göndermiş olduğumu da anımsamıyorum. Fakat kavga ettiğim kişinin Manisa yurdu ülkücülerin başkanının kardeşi olduğunu onlar söylediler..
Yine, aynı bölgede benzer bir süreç yaşadım; Ülkücü İsa Armağan ve grubunun silahlı saldırısına uğrama aşamasında beklenmedik refleksle, yani tabanları yağlayarak oradan uzaklaşmam ve sonraki süreçte SSK Bölge Sağlık Müdürlüğündeki Arhavililerin katkıları... Bölge Müdürü Okay Karayalçın ve Bölge Müdür muavini Cemil Özkazanç ağabeyler tayınımı Kızılay’daki Bölge Sağlık müdürlüğüne çıkardılar. Benden sonra Ziya Aygüney fiziki saldırıya uğradı..
SSK, Saim Kurt amca sayesinde Arhavililerin yoğunlaştığı bir kurumdu 1970-80’ler arası. Bu nedenle Arhavi’de bir okula veya caddeye Arhavililerin teşekkür etme bağlamında Saim Amcanın adının verilmesini önermiştim bir yazımda..
İşte benim Arhavi ve Arhavililere sevdamın katmerleşmesine neden birkaç yaşanmışlık.
Şunu anlatmaya çalışıyorum; Arhavililer birbirini sever, sayar, birbirlerine karşı hoşgörülüdür. Siyasi ve inanç duruşu ne olursa olsun Arhavili asla birbirine kırmaz, yani kavga boyutuna taşımaz. Doğası ve doğanıyla güzel cennetin izdüşümü Arhavi halkının % 60’nın biyolojik, %40’nın da sosyolojik akraba olduğu dünyanın ender yerleşimlerinden biridir. Siyasi kavgaların olmayışında böylesi bir toplumsal yapının etkin olduğunu söylemek olası..Demem o ki insanlar siyasal görüşlerinde alabildiğine özgür ve hoşgörülü. Bu özellik son bir yıldır birileri tarafından bozulma sürecine sokuldu..Bu sürece dek ben bir AKP’linin, CHP’linin, İYİ partili ve diğer partililerin ve yetkililerin birbirleri hakkında rutin bilinen eleştirilerin dışında kendilerine hakaret ettiklerini duymadım.
Önceki Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu bu denli eleştirildi, bir kez olsun, karşıtlarına seviyeyi düşüren yanıt verdiğini duymadım, Kazim Kurtoğlu, Rüştü Hatinoğlu, Fethi Özkazanç , Mehmet Çorbacıoğlu ve şu anki belediye başkanı Vasfı Kurdoğlu için de aynı şeyler geçerli. Bu Arhavi terbiyesidir..
Geçenlerde sosyal medyaya verdiğim “Arhavi’yi Bozkurt tehlikesi bekliyor” adlı teknik yazıma AK Partililer’liler olmak üzere her düşünceden yorum yapıldı. Örneğin Hakkı Tolon ve Mustafa Çepni AKP’li olmalarına karşın gayet seviyeli ve de teknik bilgi içeren düşüncelerini yorum olarak bana gönderdiler. Fakat hiç adını duymadığım bir zat çıktı bilgi ve fikirden soyut absürt ve de akla ziyan bir eleştiri getirdi.
Konuyu AKP hakaretliliğine ve de Reis söylemleriyle lider tapınıcılığına taşıdı. O kimlikli arkadaşlara diyorum ki; “ AKP veya CHP, hangi partiden olursanız siz-siz olun alınt-çalıntı boyutunda lider goygoyculuğu yapmayın, çünkü onun adı düşünmek değil yağcılık olur, fazlası meczupluk..”
Vatandaş, ülkenin temel sorunlarını M.S’sının siyasi iktidarlarındaki kuyruklara uzanarak; 70 yıllık iktidar sürecinin sanki 62 yılında CHP iktidarmış ve tüm bu olumsuzluklar onun eseri imiş gibi öylesine ısrarlı ve seviyesiz değerlendiriyor ki, yetmezmiş gibi beni Arhavi’den çıkarmaya kalkıyor. Belli ki bilgisi olmazdan fikir yürüten kopyala kes yapıştır zekalı bir sanal yağdanlık. Bu gerilim ortamında siz de geriliyor ve yükseliyorsunuz..
Neyse; vatandaş sosyal medyasını kapatarak ortam dingilleşti. Son zamanlarda böylesi saldırıların yoğunlaştığını ve bunu genellikle cahil ve lider erkine tapınan, cep delik cepken delik statüdekilerin yaptığını Kemal Özbiyik ve Azmi Güney kardeşlerim de söyledi de dinginleştim, dingil sonrası..
Her ne ise ben kendi adıma Arhavililere verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim..
Ne olursa olsun Arhavililik dayanışma ve hoşgörü ruhunu kimse bozamayacaktır..
Ben yine çıkıp;
RTÜK başkanını; halkın felaket haberlerini görmemesi için sansür uygulayan sansasyonel duruşunu eleştireceğim ve yılın bürokratı ilan edeceğime..
Düzensiz istila niteliğindeki özellikle Afgan göçünün ve Altındağ’da bizi öldüren veya Kafa keseceğim diyen Suriyeliler politikasını eleştireceğim ve Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı belli noktalarda savunacağım..Ve de Göç dalgasının altındaki dip dalganın AKP siyasi ve ekonomik rantının olduğunu yazacağıma..
Ben yine çıkıp;Orman yangınlarında görünmeyen, özellikle son sel felaketinde ortaya çıkan askerlerin daha önce nerede olduklarını soracağıma…
Ben yine çıkıp;Kendi düşüncesi dışındaki düşünceleri faşist diye yaftalayanlardır asıl faşistler. Oysa bizim tek düşündüğümüz ülkemizin ve genç neslin geleceği demeyi sürdüreceğime..
Ben yine çıkıp;Erdoğan, Taliban’la temas için Kâbil’e heyet göndermesini ve heyetin Taliban tarafından kabul edilmemesi ve geri dönmek istemesi karşısında heyete ille de görüşmezden gelmeyin diye ısrar etmesini eleştireceğime..
Ben yine çıkıp;İktidarın sığınmacılarla ilgili amacını kamuoyu ile paylaşmadığını, gerilimi muhalefetin üstüne yıkmak için “sığınmacı-muhalefet çatışması var” propogandası ile başta CHP olmak üzere muhalefeti ırkçı-faşist ilan etmesini eleştireceğime..
Ben yine çıkıp;
Arhavi dereleri bütününde derelerimiz kanal olmasın çığlığı atacağıma ve de bu konuda doğa dostları; Hasan Sıtkı Özkazaç, Sezer Çakmak, Ahmet Alçiçek, Akif Uyanık, Sevinç Alçiçek, Ahmet Alçiçek, Erdoğan Güler, Sami Fitoz, Nazlı Demet Uyanık, Hazim Kurtoğlu’nun dolar dostları doğa düşmanlarına karşı verdikleri evrensel savaşı her zaman destekleyeceğime..
Ve ben de seviyeli AKP’lilerin eleştirisine asla sinirlenmeyeceğime and içerim!!
*: Ümran Yeşilsu SSK BÖLGE Sağlık Müdürlüğünün bir departmanın şefi. Uzun boylu çok güzel ve çok da cesur bir kadın. Orhan Atakan elemanı. Olay sonrası, kavga ettiğim şahıs polise gidiyor, çok sonra da Ümran hanımın uyarısıyla Gazi Üniversitesi İnşaat bölümünden çıktı almaya gidiyorum, çünkü okul bitmişti.
5 dakika geç çıksam dahası Ümran hanım uyarmasa polise yakalanacağım. Bu denli katkısı olan bu yiğit kadının 3 ay önce vefat ettiğini öğrendim, bir başka birimin şefi sevgili Ruhan Hasan Zaman'dan. Sadece Ümran hanım değil sevgili Orhan Atakan'da vefat etmiş. Orhanla 2 yıl önca görüşmüştüm. Fakat Ümran hanımla hiç görüşemedim. Vefasızlık ettim, üzgünüm.. Yalnız Ümran hanımda bir kırgınlık vardı o'nu da çook sonra öğrenmiştim. O'na da çok üzülmüştüm. Keşke görüşebilseydik...
Şevket ÇorbacıoğluTeknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder