15 MAYIS ÜLKEMİN AYDINLIK GÜNÜ OLMASI İÇİN EPEY YAZDIK YETER ARTIK..BEN MİLLETVEKİLİ OLMADIM, FAKAT MİLLETİN VEKİLLİĞİNİ ASLA BIRAKMADIM..
EPEY SÖYLENDİK, SÖYLEDİK; ANLAYAN ANLAMIŞTIR..SON OLARAK ANAYASA’YA
DA KATKI VERMEYE ÇALIŞTIK; YETER ARTIK, FARKLI DÜŞÜNENLERİ KIRDIMSA ÖZÜR
DİLERİM. BEN SADECE HER ZAMANKİ GİBİ MİLLETİN VEKİLLİĞİNİ YAPTIM..
12
Mayıs 2023
Bu
süreçte savunduğum düzlemi eleştirdim eksiklerini vurguladım, asla birilerine
malzeme olacak dil kullanmadım, yani sizin ne programınız, ne de projeniz yok
çizgide bilgiçlik yapmadım, “Her doğrunun içinde yanlış, her yanlışın içinde
doğru var” ilkemdeki çizgimi aşmadım. Elimden geldiğince düşündaşlar düzlemime ‘Atatürk’ün
Evrensel Kurtuluş Felsefesi doğrultusunda’ katkı vermeye çalıştım, artık bu
yüklendiğim siyasi misyonu 16 mayıs’ta sosyal medyada sonlandırıp özgün
çalışmalarıma dönmek istiyorum!!!
Evet;
bundan sonra siyasi içerikli yazılarıma sosyal medyada yer vermeyeceğim..Bu
asla susmak değildir, salt sosyal medyanın rahatsız engellemeleri nedeniyle,
yazılarımı ambara kaldıracağım, mevsiminde kullanmak için. Bu mevsim, dahası
siyasi iklim bitti..
‘Gün
gibi ortada olan’ ve “Tek ademin” yaşattıkları sonrası önümüzdeki süreçlerde
yaşanacakları ‘Geniş başlıklarla’ özetleyeyim:
1- Erken
seçim kararı aldı. Halkın iradesi ve zakasıyla alay edercesine, 14 Temmuz 2023
seçimini 14 Mayıs 2023’e taşıdı
kendisini aday yapmak adına. Yaptı, çünkü feraseti yüksek seçmenine güveniyor.
Baksanıza, Erdoğan ekonominin bugünkü seyrinden ben sorumluyum demesine karşın
ve de hayat pahalılığının çekilmez olduğuna vurgu yaparken bir hanfendi mikofona
‘hiç çekinmeden’, “Pahalılığı CHP yaptı, bay Kemal; İmamoğlu’na ve Yavaş’a ve
dahi belediyelere talimat verdi tüm yiyecekleri dağlardaki depolara
kilitlediler” diyebiliyor..İşe bu seçmen profili 2002 sonrası üklemin çöküşünü
ve AKP’nin yükselişini belirledi.
Yooo
bu sefer kazın ayağı öyle değil bu nedenler ikinci maddeye geçelim;
2- Halka; yaşam skalasının altında
inim-inim inlerken inme indi. Bu nedenle
AKP’ye oy kullananlarda bile büyük isyan
var..Ülkenin hafızasını silmeye çalıştı; Düşünenleri,
aydınları, gazetecileri ve
diğerlerini içerisinden beter olan dışarıdan içeriye attı ve düşünemeyen
cahilleri egemen kıldı. Dahası düşüneni alçaltı, düşünemeyen postmodern
köleleri yüceltti..
Vesselam
kısa kelam, ne yaparsa yapsın kendisine oy veren büyük kesim oy
vermeyecek!!
Hemen
3. Maddeye geçeyim;
3- Bu seçimi erkene aldığındaki riski
gördüğü için;
a- Sığınmacılara sığınacak oy, oy diye..
b- MİT ile bütün asker ve özel güçleri ile
sandıkları enterne etmeyi aklından
geçirebilir..
c- Bu süreç beşibiryerdeler ile
çevresindeki rantçı efendileri rahatsız edeceğinden, bunlar Muharrem İnce’yi meydanlara
sürecek. Aslında AKP’den rahatsız olan ve kulislerde “Dün benim 3 işim vardı
çok zengindim, şimdi 33 işim var ama yoksulum” diyen bu beşibiryerdeler,
İnce’yi el altında CHP’den Cumhurbaşkanı adayı yaptılar, fakat beceremediler.
Amaç bu sefer CHP’yi kullanmaktı, çünkü gözü karamış adamın göremediği yok
oluşu görmüşlerdi.
Bu
nedenle egemen; ekonomik ve siyasi çıkar düzleminde çatışmaların ve
kaçışmaların başladığı noktada hem içerisine hem de dışarısına çok sert
tepkiler vermeyi düşünecek şansızlığına yönelebilir..
4- Halkı demokrasi yalanıyla oyalamak
adına transferlerini yoğunlaştırdı; Örneğin Muharrem İnce, Önder Aksakal, Hulki
Cevizoğlu, Mehmet Ali Çelebi ve benzer irili ufaklı yedeğin yedeği kimlikleri
ve de Hizbullah’ın vucüt bulmuş HÜDA’yı ve dahi Necmettin Erbakan’ın
kemiklerini sızlatan Fatih Erbakan’ı da safına alarak..Bunları da bir süre
kulladıktan sonra AKP çöplüğüne atacak, Savcı Sayan Ve Haluk Özdalga ve
benzerlerine yaptığı gibi..
4- Risk misk dinlemiyen adam toplumu
yönlendirme-etkileme yetisindeki özdeksel gücü kullanacak. 10 kazandıysa, 5’ini
döneklere ve kararsız oylara dağıtacaktır ve her zamanki gibi seçimi kazanmaya
çalışacaktır. Ve sonrasında da mutlakiyeti pekiştirme adına sözünü ettiği
Türkiye Yüzyılını” kurumsallaştırmak isteyecektir.. Egzejere olacak ama, şu her
kente yaptırdığı 30 bin kişilik statlara karşıt halkı(seni beni) seçim sonrası
konuk edebilir, sözde iç savaşı engelliyorum-kan akmasın diye..
5- Kürt seçmenini tekrar kendine çekmek
için, dağdakileri ve içerdekini TRT’lerin çeşitlerine serpiştirerek demokrasi
resitali verdirebilir. HÜDA gibi Kürtlerin Şeriat yanlısı radikalleri kullanabilir..
6- Sığınmacıları konut sahibi yapacaklar,
konut veremediklerine, halkın adreslerine konuk edecekler- verecekler ve oylarını artırmaya çalışacakları
akla gelebilir..
7- Trafoya kedi eskidi, yenisi “Dijital
Kumpas”.. Ki bunun başaktörü; Akkuya nükleer sahibi Oligarkların
cumhurbaşkanı Putin, dahası bu Putin
taşeronluğunda bir süreç işletebilirler. Ki Muharrem İnce ve sayın Kılıçdaroğl
için geleceğin korkutan
teknolojisi Deepfake’yi
devreye soktukları gibi.. İkincisi
sandıklara bilişim teknolojisinden oy kaydırmalar…
Fakaaat;
8 - Egemen ‘tüm bunlara karşın’ Seçimi
kaybedeceğini gördüğü için TBMM’de çoğunluğu kazanmaya çalışacak, beyni güçlü
değil kasları güçlü Ninjaları TBMM’ine dolduracak ve Fiziğiyle TBMM’inin kimyasını bozmaya çalışacak. Veya
sakin davranıp, önceleri terennüm ettiği ve benim de savunduğum
Yarıbaşkanlık(Desantralizasyon) süreciyle demokrasi geçişinde güçlü meclis
savunması yapıp Kılıçdaroğlu’nu inandırmaya yönelecek. Yani; Çok uzak bir olasılık olsa da; içindeki
safraları atıp, demokrasiye dönme adına özgür düşünce vaadinde bulunabilir..
Dahası; yarı başkanlık sistemini getirelim ve sonlandıralım bu tek adamlı
mutlak monarşizmi diyebilir. Bunun için de Siyasi ve ekonomik rantlarını
pekiştiren- eklemlendiren Anayasayı değiştirelim bile diyebilir.. Demem o ki;
Tüm umudu Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı yetkilerini kısan bir hamle yapması
olacak. O noktada meclis kararıyla bu öneriyi desteklemek ve de Kılıçdaroğlu
yetkilerini demokrasi çizgisine çekerek, bu noktada zayıf kalan Kılıçdaroğlu’nu
enterne etmeye çalışacak. Bu niyetini ferasetine güvendikleri cahiller bile
anlayacağını, anlamayacak kadar ferasetteki eskinin egemeni hüsrana uğrayacak.
Kılıçdaroğlu elbet bu duruşlarını sezinleyecek ve var olan yetkileri ile AKP’yi
yaptıklarına pişman edecek. Öyle ki Kılıçdaroğlu ağzından çıkacak kanun
hükmündeki sözleriyle AKP’yi silkeledikçe silkeliyecek. Epey yorduktan sonra
erken milletvekili seçimi kararı alacak ve ikinci İmamoğlu darbesiyle AKP’yi
tarihin çöplüğüne atacek!! Atmalıdır da..!!!
9- Korkuyorlar da, Erzurum’da Ekrem İmamoğlu’na
taşlı saldırısı, sonrasında Soylu’nun “Erzurumlular provakatör değil,
provakatör Erzurumlulara provakatör diyen İmamoğludur” iftirası, Erzurum Vali
ve Belediye başkanının İmamoğlu için savcılığa suç duyurusunda bulunmaları, “Saldırıyı
mağduriyet algısı yaratıp İmamoğlu’nu yüceltmek için CHP militanları yaptı”, Bahçeli’nın:
“Kılıçdaroğlu’nun ittifak ortakları müebbet ya da vücutlarına mermi alır.”
gibi absürt
değerlendirmeler, hasta ruh hallerini yansıtmaktadır..Tüm
bunlar korkunun ifadeleri. Siyasilere seçmene korku salmak isterlerken, nasıl
korktuklarını gizleyemiyorlar. Korktukça daha kötü şeyler yapacaklar, fakat ne
olursa olsun sandıkta patlayacaklar..
10 – Sonunda Kaçabilirler..
Bunlar benim düşssel düşüncelerim olabilir. Yinede diyorum ki; “Onlar büyük olasılıkla 10. Maddeyi kullanmak zorunda kalacaklardır..
Şevket
ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
Sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com
GSM:
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder