ANAYASA İNŞASINDA HALKIN KATKISI DA GEREKLİ, ÇÜNKÜ BİR İNŞA SÜRECİNDE DÜZ İŞÇİDEN, KALİFİYE İŞÇİSİ DE GEREKLİ MÜHENDİS VE MİMARLARIN DIŞINDA
Nasılsa hazırlanacak, benim de katkım olsun dedim:
ANAYASA İÇİN HALKIM ADINA ÖNERİLERİM
(YENİ BİR ANAYASA İNŞASINDAKİ MÜHENDİSLİĞİN YANINDA DÜZ VE KALİFİYE İŞÇİLİK DE-HALK DA DİKKATE ALINMALIDIR)
05. 04. 2023
“Halkla birlikte düşünen yönetimler, ülkesini çağın özgün, gelişim ve değişimine entegre etme şansı yakalar ve de varsıllaştırır..”
“Halkla birlikte düşünen yönetimler, ülkesini çağın özgün, gelişim ve değişimine entegre etme şansı yakalar ve de varsıllaştırır..”
Unutmayalım; Anayasa inşasında da, yapı inşa sürecinde olduğu gibi mühendis ve mimar yanında düz işçi ve kalifiye işçi gerekli, yani halk ve STÖ'leri..
Bu sade bir vatandaşı önerisidir ve halkın da düşünebildiğinin göstergesidir. Hep birileri düşünecek, halk peşinden koşacak değil ya!! İşte halkın da düşünebildiğinin kanıtı önerilerim:
BİRİNCİ ÖNERİM: 1961 Anayasa’sının İlk 9 Maddesi tekrar yürürlüğe girmelidir: “Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir…Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, millî, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir…..Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmî dil Türkçedir. Başkent Ankara'dır….Madde 4- Egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milletinindir. Millet, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir suretle belli bir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz….Madde 5- Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez….Madde 6- Yürütme görevi, kanunlar çerçevesinde, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından yerine getirilir….Madde 7- Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır…Madde 8- Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve kişileri bağlıyan temel hukuk kurallarıdır….Madde 9- Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki Anayasa hükmü değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
İKİNCİ ÖNERİM: Siyasi ve ekonomik rant adına; İnanç ve Irk asla partilerin tüzüğünde yer almamalı..Hiç kimse çıkıp; “Ben dindarım, sen değilsin-Ben milliyetçiyim, sen değilsin!!” diyerek halkı ayrıştırmamalı, odağına insani alan evrensel barıştan yana olmalıdır..
ÜÇÜNCÜ ÖNERİM: D.İ.K(Devlet İhale Kanunu)’nun Dik durmalıdır, ikide bir bükmemelidir yandaş sermaye yaratma adına..
DÖRDÜNCÜ ÖNERİM:Devlet ihaleleri asla birinci ve ikinci dereceli akrabalara verilmemeli. Bir şirkete Devlet ihalesi en çok 3 kez verilmeli. İhaleler yetkin ve yeterli şirketler arasında ayrılacıksız olarak ilanlı olarak dağıtılmalıdır. Tıpkı İMO Genel Sekreteri iken bilirkişilikleri yeterli mühendis arkadaşlara ayrım yapmaksızın dağıttığım gibi. İhale keşif bedeli ile asla oynanmalıdır, zorunlu haller dışında..
BEŞİNCİ ÖNERİM: İktidarların değişmez evrensel kuralı “Doğaya ve doğana” saygılı olmalı. Ekolojik ve demografik yapının bozulmaması için, HES ve fizibil olmayan su tutucu Barajlar ve yayla yollarıyla halkın derelerine, ağaçlarına, vadilerine dokunmamalı. Altın bahanesiyle halkın toprkaları altına üstüne getirilerek yer altı sular zehirlenmemeli..
ALTINCI ÖNERİM: Halkın vergileriyle yapılan yol köprü asla halka paralı olmamalı.Geçişlerde halka dokunmayacak miktarda Türkiye İnşa Fonu için para alınmalı. İhalelerde de ihale bedeli üzerinden ‘aynı fon için’ binde 10 miktarda kesinti yapılmalıdır.
YEDİNCİ ÖNERİM: Üniversiteler, STÖ’ler, Partiler ve Meslek odaları(TMMOB, Tabipler, Baro ve Türmob) devlet karar alma süreçlerinde yer almalıdır.
SEKİZİNCİ ÖNERİM: Yazılı ve görsel ve de sosyal medya yanlı olmaktan çıkarılmalı ve özgür kılınmalı; ille de TRT..
DOKUZUNCU ÖNERİM: Devlette görevli dost ve akrabalara liyakat esası bütününde davranılmalı asla hak edilmeyen ayrıcalıklar uygulanmamalıdır..
ONUNCU ÖNERİM: Parti içi demokrasiyi bozan lider tapınıcılığına asla meydan vermemlidir. Unutulmamalıdır ki lider monarşizmi iktidar sürecinde mutlak monarşizmi besler ve tek adam diktasına zemin hazırlar. Bu nedenle bir kişi en çok 5 kez parti genel başkanı olabilmelidr. Bu yaptırım milletvekillikleri için ise 3 dönem geçerli kılınmalıdır.
ONBİRİNCİ ÖNERİM. Bakanların görev süreci ikibüçük yılı geçmemelidir..
ONİKİNCİ ÖNERİM: Ülke kalkınmasını esas alan yatırımlara yönelmeli, Kanal İstanbul gibi Doğaya ve Doğana zarar verecek projelerden kaçınmalıdır. Benzer projelerle uluslar arası tekellere sömürü zemini oluşturulmamalıdır..
ONUNÜÇÜNCÜ ÖNERİM: Parti finansmanı için yandaş şirketler oluşturmamalıdır..
ONDÖRDÜNCÜ ÖNERİM: Anayasa maddeleri kutsal kitap ayetleri değil elbet, fakat ayetleri bozan hadisler benzeri, K.H.K’meler ile bozulmamalıdır..
VE;
ONBEŞİNCİ ÖNERİM: Cumhurbaşkanı, partil veya partisiz seçilebilmeli, süresi 7 yıl olmalı ve bir daha aday yapılmamalıdır. Eğer partili ise görev süreci içinde partisiyle olan organık bağlantı kesinlikle kesilmelidir. Görev sonrası; partisi ile olan ilişkilerini sürdürebilmeli, fakat partinin Genel Başkanı olarak değil onursal başkanı olarak ödüllendirilmelidir..
Şevket ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
Sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder