TEK ADAMLIK BENZETİŞİ “ATATÜRK’E HAKARET” DEMEK BENCE DÜMDÜZMANTIK VE DE KÜRTLERİN SUSKUNLUĞU
Dünkü (21 Mart) köşesinde; “Çok Mutsuzuz be Atam!” diyen Ahmet Hakan’ı ve Yalçın Bayer’i bile köşelerinde rahatsız ediyorsanız, nereye gitmek istediğinizi belli ediyorsunuz demektir. İnanın gitmek istediğiniz yere gidemeyeceksiniz; gizliden gizliye Kürt oylarını kotarsanız dahi evrenselliğin duyarlılığı size izin vermeyecektir.
Sahi; Kürt sorunlarına duyarlı arkadaşlarım, neden köşelerinizde gizlendiniz ve evet karşıtı, HAYIR yanlısı çalışma yapmıyorsunuz? Yoksa “Eyalet beklentisi mi sizin ki??!! Bakın ben de Kürt sorunlarına duyarlıyım, fakat evet karşıtlığıyla “HAYIR!!”’li savaşımı veriyorum..
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanları, R.T.Erdoğan’a çok yanlış yaptırıyor. Böyle giderse %50’yi aşması olası değil. Ki zaten aşamayacaktı, fakat umut taşıyorlardı!
Baksanıza son olarak kendisine promter için sundukları metne:
“Kimse bize Amerika şöyle, Latin Amerika böyle demesin. Biz Türk tipi bir cumhurbaşkanlığı sistemiyle geliyoruz. Bizim geleneklerimiz var, göreneklerimiz var. Biz bu geleneklerimizden de istifade etmek suretiyle üzerinde çalıştık yerli ve milli bir sistem oluşturduk..
İkide bir tek adam, tek adam, tek adam. O zaman Gazi Mustafa Kemal’e hakaret ediyorsun ya.
Gazi Mustafa Kemal İnönü ile anlaşabildi mi?
Anlaşamadı. İstifasını istedi mi? İstedi. Daha sonra İnönü Cumhurbaşkanı oldu. O da bir başka tek adamdı.
Aksini söyleyebilir misin?
Bakıyorsunuz merhum Demirel bu konudan rahatsız, merhum Özal bu konudan rahatsız, merhum Erbakan bu konudan rahatsız, Türkeş bu konudan rahatsız, Muhsin Yazıcıoğlu bu konudan rahatsız, hepsi rahatsız.”
Olacak iş değil; tek adam demek, Gazi Mustafa Kemal’e hakaretmiş. Gazi Mustafa Kemal’e hakaret konusunda duyarlı insan M.K.Atatürk’e hakaret etmez ve ettirmez.
Evet, Atatürk Şevket Süreyya Aydemir’in dediği gibi “Tek Adam”, İnönü’de “İkinci Adam” idi. Şu gerçeği görelim artık; buradaki “Tek Adamlık” ile, sayın Kılıçdaroğlu’nun dediği “Tek Adam” lıkla uzaktan yakından iörtüşür yanı yok. Kılıçdaroğlu’nun demek istediği; Adolf Hitler, İspanya cumhurbaşkanı Francisco Franco y Bahamonde, Portekiz Cumhurbaşkanı António de Oliveira Salazar, İlhan Aliyev, Esat, Kuzey Kore cumhurbaşkanı Kim Jong Un ve benzerleri.. Siz, Atatürk’ü bunlara benzetirseniz hakaret etmiş olursunuz..
Evet; Atatürk “Tek Adam” idi. Bitmedi; partili, yani CHP’li idi. Neden?
Çünkü o zaman tek parti vardı ve çok partiliye geçiş sonrası ortaya çıkan partilerin tümünü temsil ediyordu. Dahası, başka bir parti kurulamadığı için tüm farklı görüşlerin düzlemi CHP idi.
Bu nedenle; Atatürk CHP’li olarak; aynı zamanda Demokrat Partili, Adalet Partili, Yeni Türkiye Partili, TİP’li, Doğru Yol Partili, Milli Nizam, Milli Selamet, Saadet ve AK partili idi. Recep Tayyip Erdoğan gibi sadece AK Partili değildi.
İkincisi; “Türk tipi bir cumhurbaşkanlığı sistemiyle geliyoruz..” diyor. Cumhurbaşkanlığı, barıştan, özgür düşünce ve demokrasiden ve laik cumhuriyetten yana veya karşıt devlet başkanlığı demektir ve evrensel bir olgudur. Siz ona ırklara göre anlam yükleyemezsiniz. Hele ki, geleneklere ve göreneklere göre biçimlendiremezsiniz.
İşletilen sürecin adı; temel ilkeleri Adolf Hitler tarafından ortaya konan ve etnik milliyetçilik ile sosyalizmi birleştiren, ırkçı, anti-kapitalist, antisemitik ve anti-Marksist bir dünya görüşü Nasyonal Sosyalizm’dir.
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder