KILIÇDAROĞLU’NUN CEHALETİ, 2002 SONRASININ CEHALETLİKLER SİLSİLESİNİN YANINDA NE Kİ VE NE KADAR DÜZELTİLEBİLİR?
“Cehaletten beslenen cahilbaşı, birilerini cahil diye alay ettiği noktada kendini tarihin cahil sayfasında silinmez kılar..Ve bunun adı, ‘cahil yüzsüzlüğü bütününde cahil cesareti’dir..”
Kemal Kılıçdaroğlu bir radyo’ya Başkanlık sistemi ile ilgili şunları demiş:
[[ “Diyelim ki yeni sistemi kurduk.. Cumhurbaşkanı başka partiden, başbakan başka partiden... Ne olacak? Nasıl anlaşacaklar?” ]]
Sen misin bunu söyleyen; Önce Sayın cumhurbaşkanı, gece 02:00’den sonra darbe kahramanı olanların düzenlediği toplantıda, katılımcı gençlere izletiyor ve ardından; "Bakın bu zat ana muhalefet partisinin genel başkanı. Dersini hiç çalışmamış. Hayatı bunun hep böyle geçmiş. İşte siz kendi kulaklarınızla duydunuz, 'hayır'ın gerekçesini anlatırken ne diyor ana muhalefetin başındaki zat, 'Cumhurbaşkanı başka bir partinin, başbakan başka bir partinin genel başkanı olunca, asıl kavga orada çıkacak.' diyor. Ya burada artık başbakan olmayacak ki...
Başbakan değil, sadece cumhurbaşkanı olacak. Başkası yok. Burada başbakan yok. O iş kapanıyor artık. Ya bunu dahi öğrenememiş. Bu zata 5 tane koyun verin, 5 tane keçi verin kaybeder gelir. Kendi yalanlarına esir olanların hezeyanları işte böyle gelir, ayaklarına dolanır. Bilmiyor ya. İnsan şu 18 maddeyi bir okumaz mı. Ben buradaki gençlerime bunu sorayım, ona ders verir ders."
Sonrasında Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan Coşkun coşuyor ve alaysı sert ifadelerde bulunuyor: “Hahahahaha!.. Komik, gerçekten komik.. Ağzını her açtığında “tek adam”, her kapattığında “tek adam” diyen Kemal Kılıçdaroğlu..
Yeni sistemi resmen “iki adam” üzerinden tarif ediyor.. Hahahahaha! Resmen cehalet... Gaf değil, alenen cehalet. Resmen cehalet.. ‘E sizin lideriniz de gaf yapıyor, ne var yani?’ falan diyerek topu çıkarma imkânı olurdu. Oysa bu topun çıkarılma ihtimali sıfır. (08 Mart 2017)’ dedi.”
Diyelim; Kılıçdaroğlu ‘Gaf’ değil de “Cahillik” yaptı. Bu cahillik ne kadar düzeltilebilir. Desem ki: “Kılıçdaroğlu; aslında şunu demek istedi; hani siz, diyorsunuz ya, Başbakanlık, TBMM’i, Bakanlıklar kalkmadı, kuvvetler ayrılığı en güçlü şekilde devam ediyor, denetim hakeza aynı şekilde haşmetini koruyor, düşünce özgürlüğü ve demokrasi besleniyor, uniter yapı ve Laik Demokratik Cumhuriyet daha da güçleniyor, vs.vs..
İyi de, bir KHK ile tüm bu değerleri ortadan kaldırma erkine sahip bir Cumhurbaşkanı nasıl olur da adeta demokrasinin ve özgür düşüncenin evrensel simgesi gösterilir. Bu bir cehalet söylemi değilse, cahilliği kurumsallaştıran cahil kesimin cehaletinden faydalanma etiksizliği değil mi.
Kemal Kılıçdaroğlu da, cahile kendi yapısal konumuyla yaklaşmış olamaz mı?
Benim bu demelerim; Kılıçdaroğlu cahilliğini düzeltemedi diyelim. Madem birilerin birilerinin cahilliği hoşuna gidiyor, o zaman alın size bir tomar cahillik. İstediğin gibi değerlendir ve kendinden geç:
- 1- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan; Lozan Barış Anlaşmasının 93. Yıl dönümü için 24 Temmuz 2016 tarihinde Lozan’ı ve ve Lozan'ı imzalayanları öven mesaj yayımlıyor: “Aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakârlıkla elde ettiği zafer, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak tescil edilmiştir.. Bu düşüncelerle, Lozan Barış Antlaşması’nın 93. yıldönümünde, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, anlaşmanın mimarı olan tüm devlet adamlarımızı rahmetle anıyorum.” diyor. Üç Ay sonra aynı Cumhurbaşkanı; Ak Saray’daki muhtarlar toplantısında yaptığı konuşmada Lozan'ı hedef alarak, “1920’de bize Sevr-i gösterdiler. 1923’te bizi Lozan’a razı ettiler. Birileri de bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştı.” demişti. Yetmemiş, Erdoğan, Lozan’ı imzalayan milli mücadele kahramanı, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü de hedef alarak, “O anlaşmada masaya oturanlar o anlaşmanın hakkını veremediler. Veremedikleri için sıkıntısını biz yaşıyoruz.” diyor..
- 2- Güney Polonya civarı Silezya’da doğan İzak Eduard Schnitzer adlı Alman Yahudis’ni, dahası; Afrika’da Batı sömürgecilerinin ajanı olan, topladığı çeşitli hayvan, bitki ve objeleri Avrupa müzelerine satan, fildişi ticareti yapan, paşalıkla ilgisi olmayan, Hitler faşizminden kaçan İzak Eduard Schnitzer’i Uganda ziyaretinde; Mehmet Emin adıyla Osmanlı Paşası gösteren ve tabiat alimi olarak yüzlerce hayvan ve bitki türünü keşfetmiş ve bilim dünyasına kıymetli katkılar sunmuş, fakat Uganda’da şehit düşmüş şeklinde tanıtan ve de 124 yıl sonra Emin Paşa'nın izinden giderek istiklal ve istikbal mücadelesini desteklediğimiz Uganda ile ilişkilerimizi geliştirmek için buradayız diyen kim?
- 3- Patlamasında etkileri 7 asır süren ve kitle ölümleri getirecek “Nükleer santral”’ı; “Risk var diye boğaz köprüsünden geçmeyelim mi?
- Risk var diye evimizde tüpgaz kullanmayalım mı?
- Risk var diye arabaya binmeyelim mi?” şeklinde cahilane söylemler geliştiren kim?
Bu tür cahillikleri çoğaltmaya gerek yok. 2002 sonrası inşa edilen bu yapıda hangi duvara yönelirseniz yönelin, hangi kata çıkarsanız çıkın cahilliklerle ve örgütleriyle karşılaşırsınız..
Cehaletlerini örtmek için cehaleti kullanana ne denir? Siz deyin.. Ben demekten bıktım..
Vesselam, kısa kelam; İmam-ı Azam’ın "Cahillerle yaptığım bütün tartışmaları kaybettim." sözünü anımsatarak; “Benim oğlum bina okur, döner-döner yine okur” özdeyişinin vazgeçilmezi olmak kolay değil diyerek sözümü bir yerlere gönderiyorum..
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder