BEN CHP’Yİ “İKTİDARA KADAR” TAŞIMAYA DEVAM EDECEĞİM ..
Tüm Sol Atatürk’ün, Anadolu halklarıyla oluşturduğu; ‘evrensel kurtuluş felsefesi’ bütününde CHP’de durum değerlendirmesi yapmalıdır en azından..Yemin ediyorum; eylemselliklerinde, bağımsızlık özündeki “Kuva-ı Milliye” ruhuna sahip; Laz Deniz Gezmiş,Türk Yusuf Aslan ve Kürt Hüseyin İnan da benzer oluşumun ve dayanışmanın içinde olurdu..
Onun için yorulan 20.YY ideolojileri yerine 21.YY ideolojisi için materyal toplayıp zemin oluşturmaya çalışıyorum..
Bu nedenle; özeleştiriden korkmayalım, yanlışları korkutalım ve 21.YY’da doğruyu yakalayalım:
Eveet arkadaşlar; kendini ‘özeleştiri boyutunda’ sorgulayamayan birey ve topluluk sonunda sorgulanır ve özelleştirilmiş düşüncelerin peşinden koşar. Bu süreç siyaset arenalarında ve meydanlarda ve sandıkta işler..
Biz burada yaptığımız şey, olguyu salt ortodoks sorgulama çizgisine taşımaksızın özeleştiri getirmektir. Örneğin; "Bana Özal duruşunu övme, ülkeyi bunlara teslim edenin başında gelen siyasi kimlik değil, tetikçi kimliktir ve tabanı yoktur, oy alamazsın.. Bana sağın kemikleşmiş cahil tabandan söz etme, o'na yönelme oy alamaz havanı alırsın ve %25 baremini aşamazsın. Seçime katılmayan %20'ye ve seçime katılan%40 sol tabana oyna, iktidar olursun.." Ben bunları diyorum, CHP'yi bitirelim ‘partilerin babası olarak siyasi müzeye dönüştürelim’ demiyorum. Aksine her koşulda ve her durumda yanındayız, CHP’nin.
Öyle ki; CHP’nin 6 Oku’nun onarılarak, Gezi Halk Hareketi harmanlamasında, 21.YY’in özgün; gelişim ve değişimine entegre edip 21.YY’in ideoloji doğrusunu yakalamaktır… Mevlana’nın dediği gibi; “Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...”, gönderme yapma zamanı değil..
Kemal Özbiyik’ın, Ali Faik Ajgümüş’ün, Şükrü Barutçu’nun, Azmi Güney’in, Ersin Lakerta, Kudret Toramanoğu, Nürettin Gürkan, Kamil Aksoylu(kesin benim öyle kaygım yok diyebilir), Çetin Engin ve Ali İmdat Özçakmak arkadaşlarımın kaygıları benim bu doğrultudaki kaygılarımdır..
Düşünün; CHP 1950’den günümüze (2020) dek tek başına iktidar olamadı! Evet; CHP’ ve DSP’nin dahası solun topu-topu 8 yıl ‘iktidar değil’ hükümet veya ortağı, geri kalan 62 yıl sağın iktidar olduğunu görüyoruz. Neden acaba?! İşte ben bu 62 yıllık acımasız süreci sorguluyorum; CHP’nin son dönemdeki yönetici bazında özeleştiri yaparak. Siz ailenizin veya akrabalarınız fertlerini ve de çevrenizdeki bireyleri hiç mi sorgulamaz, özeleştiride bulunup uyarmazsınız?! Bizimkisi de böylesi bir uyarı..
Milis kuvvetler yasasına(bekçiler yasası) haklı duruş gösteren Engin Altay gibilerine destek vermeyi kim yadsıyabilir ki!! Böylesi uyarı ve desteklerden bilin ki sağ, pardon AKP rahatsız oluyor, çünkü şu anki CHP duruşundan memnun. Siyaset; Bir İsmet İnönü’nun, Erdal İnönü’nun, Bülent Ecevit’in, Murat Karayalçı’nın, Deniz Baykal’ın ve İlk dönemdeki Kemal Kılıçdaroğlu benzeri, ‘itici olmayan’ yapıcı ve karşısındakini düşündüren tepkiler bekler.
Evet; Özellikle İnönülerden, Bülent Ecevitlerden, Murat Karayalçın ve Corona sonrası sakin güçleşen Kemal Kılıçdaroğlulardan, karşısındaki cinnet geçirdiğinde, karşısındakine benzer cinnetsi belirtiler gösterdiğine tanık oldunuz mu, proje ve program bazlı eleştiri dışında?!.. AKP’yi iyi okuyarak, özdeki amacını görmek gerek. O seni tuzağına çekip kendisine benzetiyor, ardından bir de fezleke hazırlıyor, adeta senin kimyanı hatta fiziğini bozma adına.
Buradan yola çıkarak; şimdiki CHP’nin lider erkine tapınırcasına cinnet getiren tepkileri özeleştir çizgisinde anlatmalıyız..
Demem o ki, gündemlerin efendisinin gündemlerinin peşinden koşma, partin için gündem yarat, bu da proje ve programlardır..İşte benim bu duruşum, yani özeleştirim AKP'yi rahatsız edecek duruştur. Bundan benim dostlarım rahatsız olmamalı..
Arkadaşlarım, zamansızlık, birlikte olma konularındaki endişelerinde haklılar, çünkü iyi niyetliler. Yalnız o niyetlerin varsıllaştırmak için, partideki zamansız ve anlamsız çıkışları ve de ayni kimliklerin siyaset düzleminde var edilmelerini de aynı iyi niyetlerle özeleştiri boyutuna taşımalıdırlar.. İnan şu an CHP'de bilmem kaç dönemdir milletvekili olanların bireysel çıkara özdeş uyarı tarzı da zamansızlıkla ifade edilmektedir..Yani, yıllardır "Eleştiri zamanı değil" diyen tüm zamanlarda milletvekili olanların betimleme tarzı. Yemin ediyorum iktidar olma kaygıları, bireysel çıkarlarındaki kaygının asla önünde değildir.
Varsa yoksa milletvekili olmak, bana göre asla milletin vekilleri değil bunlar sürekli liderin etrafında asılı duran ve lider erkine tapınan kimliklerdir, seni asla yanarştırmazlar. Onlar milletvekili, bizle ise Milletin vekilliğini yapan neferleriz, STK'lardaki görevlerimiz ve sosyal medyada..
Bunları halka anlatmalıyız;
1923-1950 arasına CHP'nin "Tek Parti Dönemi" diyemeyiz. Bugünün tüm partileri o dönem CHP'nin içindeydi. Bu nedenle 1923-1950 Tek Parti dönemi değil, bana göre Çok Parti Dönemidir. Bu nedenle o dönem yapılan olumsuzluklar CHP’ye yüklemek, meydanlarda CEHAPE-CEHAPE diye feryat etmek cehalettir ve de densizliktir..Ben diyorum ki; o dönem olumlu yatırımlar ve devrimlere karşı olan, mandacı zihniyet, dahası muhafazakar zihniyet CHP’den ayrılarak bugünkü partiler oluştu..
CHP, Ersin hocamın, Ali Sarıhasan kardeşimin dediği gibi; beyniyle değil mide salgısıyla hareket edenlere bunu öncelikle anlatmalıdır.
Evet;
Adamın umurunda değil virüs; işi gücü dolar. Bu konuda gündem oluşturun. Resmen yatırım yalanıyla ülkeyi yatırıyor..
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye’nin iki turizm merkezi İzmir ve Antalya’yı birbirine bağlayacak otoyol projesinin 154 kilometrelik Aydın-Denizli Otoyolu ayağının ihalesine 11 Haziran’da çıkılacağını bildirdi.
Sokağa çıkma diyorsun, otoyol inşa ediyorsun..Senin umurunda değil; varsa yoksa arsana borsana giden yollar... Yahu bu yol çok mu lazımdı!!?..Doğru petrol baronları ve onun çanak yalayıcılarına lazım.. Sağlık emekçileri insanımızı yaşatırken, kendisi açlık skalasında yaşam savaşı veriyor..
Bunları işle CHP.. De ki; yatırıma karşı değiliz, yatırmalara karşıyız. Ülkenin Şeker fabrikalarını, Tekel’i, Telekomu vb sat petrol baronlarına yol yap.. Bunun adı yatırım değil, yatırmadır ülkeyi..
Bunları de, bunlara-doğrulara- inandır %40’ı.. Sana sağ düzlem %60’dan oy gelmez, senin oy düzlemin; ortalama katılım olan’%80’nin soldaki oran %40’dır, sağ oran %60 değil..
Yorumlar
Yorum Gönder