GALATASARAY DENİZLİ MAÇINDA ARDA ŞÜKÜR GİBİYDİ
Galatasaray ligin baş horozu olamadı, baş horoz yine Yiğidoları Sivas’ta sahaya yığan FB.... Bir zamanların dilden düşmeyen şarkının sözleri; “Üç gün dedin beş gün dedin aylar oldu gelmedin” diye başlar; bu şarkının sözlerini Galatasaray için uyarlamak gerekir; gerekir çünkü Lig liderliği aylardır gelmiyor.
Sivas maçıyla gelir diye düşündüğümüz liderlik yine ötelendi. Kimse alınmasın, geleceğinden de pek umutlu değilim, çünkü, sanki birileri gelmemesi için futbol dışı oyunları alabildiğine yoğunlaştırmış durumdalar.. Lige dönüş yapmak isteyen Sivas’a, hem de Sivas’ta tam 5 gol atabiliyor bitti dene FB... “Bu yıl akla gelirdi de geçen yıl böylesi bir sonuç akla gelmezdi” demek istiyorum, fakat FB bu Sivas’a geçen yıl da aynı şeyleri yapıyordu. Nasıl kardeş takımsa hep bunu yapıyor..
Acaba, “Sen benim kardeşimsin, bana izin ver seninle beni izleyeni korkutayım, gerisini merak etme sen kurtarırım ben..”mi diyor birileri? Yılmaz Özdil benzeri bir söylem oldu söylediklerim.. Özdil deyince çağrıştırdı, Saatçı lig saatını iyi kuruyor Galatasar için. Önce Hakanlar, sonra FB’ye iyi bakanları kurguladı halkın ortak sayfasında. Salı günleri Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar ile, özellikle FB’yi analiz ediyorlar.
Dündar değil de, Özdil o ince işlemelerini zaman-zaman Galatasaray için de yapıyor. Bence kamuya mal olmuş kimliklerin böylesi taraf duruşları pek şık durmuyor. Halkın ortak sorunlarına evet, fakat ortak sevinçlerinde taraf durmamak gerektiğini düşünüyorum.. O mizahi özelliğiyle Toroğlu özgörevini üstlenirse sakın torlamayın.. Öncellikle şansız bir sakatlıktan sonra lige yıldız gibi doğan Mehmet Yıldız’a geçmiş olsun diyorum.. Mehmet Yıldız lige döndü, Sivas hala dönecek.
Anlaşılan o ki, dünün yıldız takımı Yıldız’ı gibi sahalara dönmeye niyetli değil.. Dedim ya, ligden umutlu değilim. Tuhaf şeyler oluyor ... Şifo Mehmet Özdilekli Antalyaspor, gelene-geçene kök söktürürken Kartal’a adeta bir tutam çiçek söküp sundu.. Şaşırmayacağım Kanaryanın arkasına Kartal konuşlandırılırsa.. Hıncal Uluç’tan önce söylediğim; “Lig bu yıl kanarya için kurgulanıyor, susma payı da Galatasaray’a, o da ikincilik..” Galatasaray Denizli maçını izlemek için inanın pek istekli oturmadım TV karşısına. Denizli lige dönüş umutlarının başlangıcın yapmak istiyor.
ıllardır FB ve BJK’ye yaptıklarını Galatasaray’a da yapabilir mi? endişesini taşımıyor değilim..... Galatasaray’ın ilk onbirinde Emre Çolak var, Santos yok. Bence Galatasaray ligin arasını değerlendirirken salt Neill, Jo ve Santos’u takıma kazandırmamış, Uğur’u, Barış’i, Caner’i ille de Emre Çomak’ı takıma kazandırmış. Galatasaray lige her zamanki gibi göreceli takım kurgusuyla başladı. Rijkaard’ın takım kurgusu ne olursa olsun, oynattığı futbol seyredilir futboldur bence.. Dakika 19, Emre Çolak ile başlayan ve Barış ile devam ederek Arda ile sonuçlanan olgunun adı gol.
Arda topa kafa vurmazdan önce Hakan şükür gibi havada asılı kaldı adeta.. Arda en az Şükür kadar faydalı bir oyuncu.. Arda ilk kez kafa ile gol atıyor dan çok Arda’nın giderken yerine Emre Çolak’ı bıraktığından söz etmeliyiz.. Birileri bu takımdan giderken hiçbir şey bırakmayarak İtalya’ya nasıl kaçtığını unutmayalım. Bu Emre o bilinen Emre’den çok daha müthiş ve de karakterli.. Lucas Neill sunucunun dediği gibi Galatasaray’ın Popescusu adeta..
Sunucu deyince şu söylediklerine yer vermek de aklıma geldi; “Denizli ligde hiç galibiyet almayan takım, Komşumuz Yünanistan’da da Pantrakios takımı hiç galibiyet almamıştı, fakat bugün bu şansızlığın kırdı, Denizli de niçin....” Anlaşılan Denizli’nin maçı almasını istiyor; fakat Denizli hiç oralı değil Angelov’un dışında, çünkü iki enfes pozisyön yakaladı.. Eğer Jo ilk devrenin son salisesinde müthiş girdiği ceza sahasında müthiş bir şut çıkarabilse devre 2-0 bitecek.. Jo iyi bir oyuncu.
İyi değil diyenlere duyurulur.. Dakika 54. Engin Memiş ile golünü attı. Denizli bu maçta Sivas gibi oynamadığını gösterdi. 58 de Santos oyunda. 61’de JO ise sahnede ve Galatasaray’a 3 puanı getiren golü attı; önce sağla denedi, olmadı sol ile attı. Galatasaray iyi değildi, ama Denizli Sivas’tan çok iyi idi. Galatasaray’ın eskileri Neill hariç diğer yenilerden iyi idi.. Galatasaray’ın bir penaltısı verilmedi, bir de kırmızı kartı; Neill’e yapılan hareket kıpkırmızı bir karttı.. Galatasaray yine de FB’nin ensesinde, her an patlatabilir.. Deplasmandaki Kayseri maçı bence ligin kırılma noktası olacaktır; bu maça çok dikkat etmeli.
Bu maçtan çok Galatasaray ve Rijkaard’ın yeni futbolcu aktarımlarına değinmek istiyorum.. Eeee, buradan Haldün Üstünel’in futbolcu aktarımındaki üstün elini sıkmamam olmaz her halde; doğaldır ki onu bu konuda zengin kılan perde arkasındaki isimsiz kahramanların da... Galatasaray’a aktarılan Neill, Jo ve Santos.. Galatasaray ve Rijkaard ne yapmak istiyor? Ne yapmak istediğini bugünkü Denizli maçında kendini gösterdi..
Galatasaray ve Rijkaard yeni bir Barça yaratmak istemiyor, efsane Galatasaray’ı daha görkemli bir şekilde yaratmaktır amaçları.. Santos, Jo ve Neil; bu topçular Avrupa’nın ikinci sınıf topçuları veya emekliği gelmiş futbol yorgunları değil, bunlar Avrupa’nın gelecekteki potansiyel topçular; bu nedenle bunların takıma kazandırılması büyük başarı, çünkü Ardalı, Kewelli, Keitalı, Elanulu, Baroslu, Sabrili, Sarplı ve diğer oyunculu kadrosuyla bu oyuncular ligde ve Avrupa’da fırtına gibi eseceklerini düşünüyorum..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder