GALATASARAY GAZİANTEP’İ VE KÖTÜ HAVAYI YENDİ
Futbol maçında her şey değişir, değişmeyen tek şey, maçın 25 kişi ile başlamasıdır. Bunların üçü hakem, 22’si futbolcudur. Değişen tek şey ise, başta söylediğim gibi çok şeyin değişmesidir. Örneğin beraberliğin değişmesi, liderin, oyuncuların, Teknik adamın, seyircilerin, oyuncu kadrosunun, oyun kurgularının ve de en önemlisi hakemlerin değişmesi..
Aytekin Durmaz, Mustafa Emre Eyisoy, Erhan Sönmez üçlüsünün yönettiği Galatasaray-Antep maçı da; Franco, Uğur, Servet, Neill, Hakan, Barış, Mustafa, Elano, Caner, Arda, Nonda ve Mahmut, Zurita, Deumi, Serdar, Erman, Olcan, Ivan, Correia, Ahmet, Cenk, De Souza ile başladı... Galatasaray’ın kadrosunda yeni aktarılan topçuları gözlerimiz aradı, sadece Neill vardı.
Evet, Everton’dan alınan iki oyuncudan sadece Neil.. Jo yoktu.. İstanbul’un havası iki maçın iptal etmesine karşın Galatasaray-Antep maçına havası yetmedi. Maç yoğun Galatasaray atakları ve kar yağışıyla başladı. İlk golü 3. dakikada Nonda kaçırdı..Eğer hemen ardından 5. dakikada Serdar Kurtuluş ile Antep, GS’yi taklit etmeyip golü atsa, İstanbul’un havası gibi Aslan’ın da havası bozulabilirdi..
Hava gerçekten kötü.. Futbolcular hekemden ve rakip oyunculardan çok havanın sertliğinden korkuyorlar çünkü her an biri için beklenmedik bir kaza yaşanabilir.. İlk 17 dakika Antep 2, Aslan 22 kez ceza sahasına indi... Arda sıfıra inerken harika fakat, ceza sahasına attığı paralel toplara da sıfır açı yaptırdığı için gönderdikleri genellikle kalecide kalıyor. Caner sol kanadı müthiş kullanıyor. Bu çocuğu anlatmaya gerek yok, kendisini sahada anlatıyor..Nonda bu maçta kaçırmada en az atma kadar başarılı.
Eğer Nonda’da algıyla bütün refleks olsa kesin şimdi Relal M..veya Barça’da oynuyor olurdu.. Maç sonrası Toroğlu yorum korkusu yaşamayacağız gibi. Ben yaşatayım barı; Barış’a ve Barış’ın yaptığı iki hareket kesin sarı kartlıktı..Seni hakem yapanı......Şaka bir yana, Toroğlu ve Çakar artık çekilmez olmuşlardı..Neden Toroğlu... Çakar’a bu haksızlık niye.. Adamların yorumculuğu iyi de şu sivri ötesi sinir bozucu dilleri var olmasa... Ahmet Arı, gerçekten Arı gibi, fakat hırsı başına iş açabilir..
Yoğun kar ve yoğun Aslan baskısı sürüyor.. Leo Franco için herkes karar vermemekte haklı. Kalecimiz iyi şeylerin yanında öyle olmadık şeyler yapıyor ki, gerçekten güvenirliği konusunda kafalarda ??????’leri yaratıyor. Evet; ne yapacağı belli değil, en az kaygan zemin kadar tehlikeli; 25. dakikada dışarı atabileceği veya başka tarafa yönlendirebileceği topu Nell’in yüzüne nişanlaması korner değil de gol da olabilirdi..
Dedim ya; Arı gibi Aslan’ı sokması beklenen Ahmet Arı, Antep’ı soktu. Ne dediyse yan hakeme 33. dakikada direkt kırmızı kart gördü.. Ve Galatasaray’da 10-11 sendromu başlar demeye kalmadı başladı... Nonda’nın kaleciden dönen topu algılayamaması sendomun devam edeceğini gösterdi. Eğer, 46. dakikada Nonda tam kafaya çıkarken omuzla indirilmesi penaltı verilseydi-ki yüzde bir milyon penaltı idi- devreyi 1-0 önde kapatabilir ve korkulardan kısmen de olsa kendini kurtarabilirdi..
İkinci devre aynı korkularla sahada idi Galatasaray. 53.dakikada Elano’nun şutu direğin dibinden dışarıda.. Dakika 56 Caner’e yapılan hareket penaltı, topun başında Nonda, Kalede Mahmut ve şanslı olan Mahmut.. Nonda yaptıklarını değil, yapmadıklarını yapıyor bu maçta ve golü kalecinin ayağına nişanlıyor.. Siz buna kalece de kurtardı diyebilirsiniz.. İşin sevindirici yanı Jo’nun oyuna girmesi, üzücü yanı Nonda’nın sahada kalıp Elano’nun dışarı alınması..
Galatasaray bu maçta 4-4’lerin önünde kimleri oynattı anlayamadım, anladığım şey 10-11 sendorumunun devam etmesi.. 66. dakikada Jo indirdi, Arda bindirdi, Mahmut Bezgin Aslanı bezdiren kurtarışlardan birini daha yaptı.. Veeee, 75. dakikada Aslan’ın 10-11 sendromu bitti... Jo bir adet faul aldı, Arda bir adet vurdu ve Sarp arka direkte bitiverdi, Mahmut duruverdi Galatasaray 1-0 öne geçti.. Ligin batı cephesinde değişen bir şey yok. FB bir puan önde. Oyun kurgusunda, oyuncularda, hakemde, seyircide ve teknik adamlarda da bir değişiklik yok, tek değişiklik skorda.. Bu kötü havada bir maç bu kadar kötü anlatılır.. Kötü olmayan 3 puan.
Galatasaray kötü mü oynadı? Hayir? En az iki maçı korkutan hava kadar yoğun yağdı sahada, Antep kormamak için direndi, fakat korkusuzluğu 75. dakikaya kadar sürdü ve Galatasaray bir gol ile üç puan aldı. Aslan direnciyle, Hakemi değil, kötü havayı yendi. Böylesi kötü havada hakemin kötü olmaması, onun iyi olduğunun göstergesi.. İstanbul havası iki takımı korkutamadı..
FB ve Galatasaray’ı.. Zannediyorum bu korkmayanların biri burun farkıyla ligi bitirecek.. Everton’luları anlatmaya gerek var mı? Yok bence, çünkü, gerek Neill, gerekse Jo bu kötü havada, iyi aktarımlar olduklarını kanıtladılar. Galatasaray bu oyuncuları almakla gerçekten büyük iş yapmış. Üstünel ve arkasındaki Polat ekibini kutluyorum.. İnanın lig ikinci yarı çok zevkli geçecek.. Bu maç beni sevindirdi; üzen tek şey Harry Kewell’ın nisan ayına kadar sahalarda olmaması..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder