Gençleri kazanmışlar... Bir maçta mı kazanılır gençler??!!
HİDDİNK’İ AVLADIKLARINI SANANALAR AVCI’YI GETİRDİLER
Euro 2012’ye Gidemeyişimizin Suçlusu; Hiddink’i Getirenler Değil Avcı’ya Sürekli Yenilen 3 Büyükler Ve İlle De Galatasaray. İşte bu Galatasaray seyircisi, Galatasaray futbol takımıyla birlikte bir alt kümeye düşürülmelidir. Böylesi bir girişimime öfkelenmeyin.
Üzülerek belirteyim ki, yenmeyecek 3 golü yiyen ve sonrasında seyirci ile birlikte tahrik olan ve de büyük gerilime neden olan Volkan Demirel’in hatalı duruşunu dikkate almayanlar, tribündekileri Galatasaraylı kabul edip, Galatasaray’ı suçlamaları, inanın herkesi fazlasıyla düşündürdü. Kardeşim GS stadı, elbette ki sarı-kırmızı olur.
Kendi stadı. O renklerin altında Fenerlisi, Beşiktaşlısı, Samsunlusu, Trabzonlusu, Bursalısı, Arhavilisi, sağcısı, solcusu, inananı, inanmayanı vardı. Haklısın Kırmızı-Beyaz olmalı idi. Fakat o eksiklik GS’ın değil TFF’nindir. Evet; Guus Hiddink’in ve sahaya sürdüğü;“ Volkan, Gökhan Gönül (Dk. 46 Gökhan Töre), Giray, Egemen, Hakan Balta, Hamit, Sabri, Emre, Selçuk (Dk. 69 Mehmet Topal), Arda, Burak (Dk. 81 Umut) ”11’in, Ali Sami Yen Aslantepe Arena’daki 3-0’lık Hirvatistan hezimetinde hiç suçu yok, suçlu Galatasaray ve taraftarı.
Bunu söyleyenlerin, maç öncesi Hırvatistan karşısında Türkiye’ye hiç tanımayanlar olmasıdır beni üzen. Kimse bana gerilimi seyirci başlattı demesin. Tirübün hatalı sesler çıkarabilir. Sahadaki sizlerin görevi onları tetiklememek. Doğrudur, ulusal maçta(aslında tüm maçlarda) seyircinin de en azından saha içindekiler kadar dikkatlı olması gerekli, fakat unutmasın ki burada senin gereklilğin daha önemlidir. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri play-off turunda Hırvatistan ile Türkiye arasında oynanan rövanş karşılaşması da golsüz berabere tamamlanınca, ilk maçı 3-0 kazanan Hırvatistan, finallere katılmaya hak kazandı.
İkinci maç kadromuz şöyle idi: “Sinan xx, Serkan x, Egemen xx, Ömer x, İsmail x, Hamit Altıntop xx, Selçuk Şahin x, Selçuk İnan x, Caner x (Dk. 36 Gökhan Töre x), Umut x (Dk. 71 Halil x ), Kazım xx” Neden Arda, Hakan Balta ve Sabri yok. Çünkü, sarı kart cezalısı idiler. Bunu da bu üç Galatasaray’linin bile bile sarı kart cezası aldıklarına bağladılar. Üçte iki hatalılar. Nedeni Arda bile bile sarı kart gördü ve hataların hatasını işledi. Teknik Direktörü Guus Hiddink, maç sonrası; “Seneye yokum” dedi. Bay Hiddink, acaba önceki seneler var miydin? Ulusal takıma oyuncu seçmek için, kaç maç izledin?....
Tekrar ediyorum; Volkan’a yapılanlar son derece çirkin ve yanlıştır. Yapanların da tümünün Galatasaray taraftarı olduğunu zannetmiyorum. Tirübündeki duruşların 'ulusal dayanışma' çizgisine çekilmesi gerekir. Çünkü futbolu ne kapitalist ne de sosyalistler yadsıyabiliyor. Farklı düşünsellikleri, kültürleri ortak noktada buluşturan evrensel bir olgu haline geldi. Görüyoruz ki, en sağdaki, en soldaki ve ortadakiler aynı düzlem içinde buluşabiliyorlar.
Bu evrensel olguyu, ortak sevinçlerden-coşkulardan soyutlayıp, grup veya siyasi oluşumların aracı haline getiremeyiz. Bu nedenle, futbolcusu, taraftarı, yöneticisi ve de tepedeki sorumluların, ille de dinden ve yoksuldan geçinirken futboldan da geçinmeye başlayan siyasilerin çok dikkatlı olması gerekmektedir. Tüm kesimler bu konuda zaman-zaman duyarsız davranabiliyor. Bunlardan biri de hemşehrim Volkan Demirel'dir (Artvinli).
Volkan özellikle Galatasaray maçlarında ayri bir motive oluyor. Ve de başarılı da... Fakat her başarı anında veya sonunda Galatasarayli taraftarları aşağılayıcı duruşlar sergileyerek, ezeli rakip, ebedi dost sanallığını tümden ortadan kaldırıp, karşı tarafı tahrik ediyor. Bu duruş karşıdakinden çok, kendisini aşağılıyor. Düşünün, bir Galatasaray maçı sonrası kalesine gelen topu, taraftarı nasıl tahrik ederek tututğunu. Böylesi duruşlarını çoğaltabiliriz...
İşte 3-0 Hırvatisten yenilgisi ile sonlanan ulusal maçtaki dışavurumun özündeki neden bu. Hırvatistan hezimetini böylesi anlamsız ve yanlış Volkan tepkisine bağlamak, en az Volkan'ın yaptıkları kadar hatalıdır. Yazılı ve görsel basının ve de naklen yayıncıların bir kısmının hiç çekinmeden, Hırvatistan maçının felelaketini Galatasaray'a ve taraftarına fatura etmeleri de yanlıştır.
Futbolcuların, çalıştırıcıların, tepedeki sorumlulunun aymazlığını, algısızlığı, duyarsızlığını bir yana bırakacaksın ve suçlu olarak Galatasaray'ı göstereceksin.Olmaz böyle şey... Ridvan Dilmen diyor ki(Hani oturduğu yerden, kenari gözetleyip, hazırlanan oyuncuyu görünce 'oyuna falancanın girmesi gerikir' diyerek, öngörüsünü ve futboldan anladığını kanıtlayan şeytan); "Bu ülke iktidar sayesinde ekonomisini düzeltti, bunlar yüzünden futbolunu düzeltemedi.." Sevgili Ridvan, bu ülkenin ekonomisinin düzeldiğinin kanıtı, iki laf ederek yapılan futbol yorumları ile cebe indirilen dolarlar mı?...
İnsaf be, insanlar açlık sınırında savaş içinde.. Yine bir başka kimlik; bundan sonra maçlar, Anadolu'da oynansın, İstanbul ulusal maçları hak etmiyor diyor. Sevgili kardeşim, suç Galatasaray'da ise, FB ise, BJK ise, bunlar Türkiye'nin her yerinde fazlasıyla var... Yok sözüm Galatasay’a diyorsan, TFF seni mi kıracak; Galatasaray ve seyircisini futbol düzleminden silsinler.
Suç Galatasaray'da değil, kısır başarılarla kendinden bir dönem söz ettirmiş, fakat o kısır döngülü başarıdan öteye gidemeyen Hiddink'i getirenlerdir. O'na milyon dolarla eşliğinde boğaz sefası yaşatanlar... Terim ve Sağlam ve de Avcı Hiddink'ten başarısız mı olurdu? Geldiği gün yazdım 'Şutluyorum' adı altında; Hiddink'in başarısız olacağını, ülkemde yakaladığı sınırlı başarısını bile yakalayamayacağını.
Siz, ulusal futbol takımının başına, eğer bir Teknik adam getiriyorsanız, getirdiğinizin, gönderdeğinizin üstünde bir yetenek olması gerekir. Bana söyler misiniz; Hiddink’in, Terim’den üstün yanını. Eğer başarılarını teraziye vursanız, Terim ağır basar. Lütfen kendinize gelin, akıllı olun. Hirvatistan felaketinin sorumlusu olduğunuzu unutmayın. Ulusal futbolumuz sizler yüzünden çakılmaya devam edecektir. Sorarım, Terim takımın başında olsaydı, Euro 2012’de olmayı bırakın, finali oynayacağımızı hiç aklınıza getirdiniz mi?
Sorarım siz yorumculara; saldırgan yorumlarınızla, takımlarınıza ve Ulusal takımımıza kaç maç kazandırdınız? Futbol takımlarının başına geçtiğinizde, değil ulus ötesi veya ülke içi kaç başarınız oldu? "Kendinize gelin, kendinize, ya da adamı böyle kendine getirirler!" diyemeyeceğim, çünkü kendinize gelmiyor ille de Galatasaray'a geliyorsunuz ve doğru gelmiyorsunuz. Ve sonunda olan olmadı, olması gereken geç olduruldu, futbolumuz öldürülerek.
Dediğim gibi Hiddink, Türkiye'de, en fazla başarısını yineleyebilirdi, asla başarı çıtasını, dahası ülkemin çıtasını yükseltemezdi, çünkü Türkiye'nin çıtası Hiddink'in başarı çıtasından yüksekti... İşte o çitamız Hiddinkçiler yüzünden düştü…Bakalım; Abdullah Avcı(cılar) ile o çitamızı eski yerine koyabilecek miyiz?
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
HİDDİNK’İ AVLADIKLARINI SANANALAR AVCI’YI GETİRDİLER
Euro 2012’ye Gidemeyişimizin Suçlusu Hiddink’i Getirenler Değil Avcı’ya Sürekli Yenilen 3 Büyükler Ve İlle De Galatasaray. İşte bu Galatasaray seyircisi, Galatasaray futbol takımıyla birlikte bir alt kümeye düşürülmelidir. Böylesi bir girişimime öfkelenmeyin. Üzülerek belirteyim ki, yenmeyecek 3 golü yiyen ve sonrasında seyirci ile birlikte tahrik olan ve de büyük gerilime neden olan Volkan Demirel’in hatalı duruşunu dikkate almayanlar, tribündekileri Galatasaraylı kabul edip, Galatasaray’ı suçlamaları, inanın herkesi fazlasıyla düşündürdü.
Kardeşim GS stadı, elbette ki sarı-kırmızı olur. Kendi stadı. O renklerin altında Fenerlisi, Beşiktaşlısı, Samsunlusu, Trabzonlusu, Bursalısı, Arhavilisi, sağcısı, solcusu, inananı, inanmayanı vardı. Haklısın Kırmızı-Beyaz olmalı idi. Fakat o eksiklik GS’ın değil TFF’nindir. Evet; Guus Hiddink’in ve sahaya sürdüğü;“ Volkan, Gökhan Gönül (Dk. 46 Gökhan Töre), Giray, Egemen, Hakan Balta, Hamit, Sabri, Emre, Selçuk (Dk. 69 Mehmet Topal), Arda, Burak (Dk. 81 Umut) ”11’in, Ali Sami Yen Aslantepe Arena’daki 3-0’lık Hirvatistan hezimetinde hiç suçu yok, suçlu Galatasaray ve taraftarı.
Bunu söyleyenlerin, maç öncesi Hırvatistan karşısında Türkiye’ye hiç tanımayanlar olmasıdır beni üzen. Kimse bana gerilimi seyirci başlattı demesin. Tirübün hatalı sesler çıkarabilir. Sahadaki sizlerin görevi onları tetiklememek. Doğrudur, ulusal maçta (aslında tüm maçlarda) seyircinin de en azından saha içindekiler kadar dikkatlı olması gerekli, fakat unutmasın ki burada senin gereklilğin daha önemlidir.
2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri play-off turunda Hırvatistan ile Türkiye arasında oynanan rövanş karşılaşması da golsüz berabere tamamlanınca, ilk maçı 3-0 kazanan Hırvatistan, finallere katılmaya hak kazandı. İkinci maç kadromuz şöyle idi: “Sinan xx, Serkan x, Egemen xx, Ömer x, İsmail x, Hamit Altıntop xx, Selçuk Şahin x, Selçuk İnan x, Caner x (Dk. 36 Gökhan Töre x), Umut x (Dk. 71 Halil x ), Kazım xx” Neden Arda, Hakan Balta ve Sabri yok. Çünkü, sarı kart cezalısı idiler.
Bunu da bu üç Galatasaray’linin bile bile sarı kart cezası aldıklarına bağladılar. Üçte iki hatalılar. Nedeni Arda bile bile sarı kart gördü ve hataların hatasını işledi. Teknik Direktörü Guus Hiddink, maç sonrası; “Seneye yokum” dedi. Bay Hiddink, acaba önceki seneler var miydin? Ulusal takıma oyuncu seçmek için, kaç maç izledin?.... Tekrar ediyorum; Volkan’a yapılanlar son derece çirkin ve yanlıştır. Yapanların da tümünün Galatasaray taraftarı olduğunu zannetmiyorum.
Tirübündeki duruşların 'ulusal dayanışma' çizgisine çekilmesi gerekir. Çünkü futbolu ne kapitalist ne de sosyalistler yadsıyabiliyor. Farklı düşünsellikleri, kültürleri ortak noktada buluşturan evrensel bir olgu haline geldi. Görüyoruz ki, en sağdaki, en soldaki ve ortadakiler aynı düzlem içinde buluşabiliyorlar. Bu evrensel olguyu, ortak sevinçlerden-coşkulardan soyutlayıp, grup veya siyasi oluşumların aracı haline getiremeyiz.
Bu nedenle, futbolcusu, taraftarı, yöneticisi ve de tepedeki sorumluların, ille de dinden ve yoksuldan geçinirken futboldan da geçinmeye başlayan siyasilerin çok dikkatlı olması gerekmektedir. Tüm kesimler bu konuda zaman-zaman duyarsız davranabiliyor. Bunlardan biri de hemşehrim Volkan Demirel'dir(Artvinli). Volkan özellikle Galatasaray maçlarında ayri bir motive oluyor. Ve de başarılı da... Fakat her başarı anında veya sonunda Galatasarayli taraftarları aşağılayıcı duruşlar sergileyerek, ezeli rakip, ebedi dost sanallığını tümden ortadan kaldırıp, karşı tarafı tahrik ediyor.
Bu duruş karşıdakinden çok, kendisini aşağılıyor. Düşünün, bir Galatasaray maçı sonrası kalesine gelen topu, taraftarı nasıl tahrik ederek tuttuğunu. Böylesi duruşlarını çoğaltabiliriz... İşte 3-0 Hırvatisten yenilgisi ile sonlanan ulusal maçtaki dışavurumun özündeki neden bu. Hırvatistan hezimetini böylesi anlamsız ve yanlış Volkan tepkisine bağlamak, en az Volkan'ın yaptıkları kadar hatalıdır. Yazılı ve görsel basının ve de naklen yayıncıların bir kısmının hiç çekinmeden, Hırvatistan maçının felelaketini Galatasaray'a ve taraftarına fatura etmeleri de yanlıştır.
Futbolcuların, çalıştırıcıların, tepedeki sorumlulunun aymazlığını, algısızlığı, duyarsızlığını bir yana bırakacaksın ve suçlu olarak Galatasaray'ı göstereceksin.Olmaz böyle şey... Ridvan Dilmen diyor ki (Hani oturduğu yerden, kenari gözetleyip, hazırlanan oyuncuyu görünce 'oyuna falancanın girmesi gerikir' diyerek, öngörüsünü ve futboldan anladığını kanıtlayan şeytan); "Bu ülke iktidar sayesinde ekonomisini düzeltti, bunlar yüzünden futbolunu düzeltemedi.." Sevgili Ridvan, bu ülkenin ekonomisinin düzeldiğinin kanıtı, iki laf ederek yapılan futbol yorumları ile cebe indirilen dolarlar mı?...
İnsaf be, insanlar açlık sınırında savaş içinde.. Yine bir başka kimlik; bundan sonra maçlar, Anadolu'da oynansın, İstanbul ulusal maçları hak etmiyor diyor. Sevgili kardeşim, suç Galatasaray'da ise, FB ise, BJK ise, bunlar Türkiye'nin her yerinde fazlasıyla var... Yok sözüm Galatasay’a diyorsan, TFF seni mi kıracak; Galatasaray ve seyircisini futbol düzleminden silsinler. Suç Galatasaray'da değil, kısır başarılarla kendinden bir dönem söz ettirmiş, fakat o kısır döngülü başarıdan öteye gidemeyen Hiddink'i getirenlerdir.
O'na milyon dolarla eşliğinde boğaz sefası yaşatanlar...Terim ve Sağlam ve de Avcı Hiddink'ten başarısız mı olurdu? Geldiği gün yazdım 'Şutluyorum' adı altında; Hiddink'in başarısız olacağını, ülkemde yakaladığı sınırlı başarısını bile yakalayamayacağını.Siz, ulusal futbol takımının başına, eğer bir Teknik adam getiriyorsanız, getirdiğinizin, gönderdeğinizin üstünde bir yetenek olması gerekir. Bana söyler misiniz; Hiddink’in, Terim’den üstün yanını.
Eğer başarılarını teraziye vursanız, Terim ağır basar. Lütfen kendinize gelin, akıllı olun. Hirvatistan felaketinin sorumlusu olduğunuzu unutmayın. Ulusal futbolumuz sizler yüzünden çakılmaya devam edecektir. Sorarım, Terim takımın başında olsaydı, Euro 2012’de olmayı bırakın, finali oynayacağımızı hiç aklınıza getirdiniz mi? Sorarım siz yorumculara; saldırgan yorumlarınızla, takımlarınıza ve Ulusal takımımıza kaç maç kazandırdınız?
Futbol takımlarının başına geçtiğinizde, değil ulus ötesi veya ülke içi kaç başarınız oldu? "Kendinize gelin, kendinize, ya da adamı böyle kendine getirirler!" diyemeyeceğim, çünkü kendinize gelmiyor ille de Galatasaray'a geliyorsunuz ve doğru gelmiyorsunuz. Ve sonunda olan olmadı, olması gereken geç olduruldu, futbolumuz öldürülerek. Dediğim gibi Hiddink, Türkiye'de, en fazla başarısını yineleyebilirdi, asla başarı çıtasını, dahası ülkemin çıtasını yükseltemezdi, çünkü Türkiye'nin çıtası Hiddink'in başarı çıtasından yüksekti... İşte o çitamız Hiddinkçiler yüzünden düştü… Bakalım; Abdullah Avcı(cılar) ile o çitamızı eski yerine koyabilecek miyiz?
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder