GALATASARAY ASTANA’YI ELEDİ AK-SARAYSPOR’DA TÜRK FUTBOLUNU ELİYOR
Şampiyonlar Ligi 1. Tur C Grubu 2015/2016 sezonu 08.12.2015 21:45 ginkü 6. Ve son maç: Astana maçı, dahası Galatasaray’ın Avrupa maçlarına devam edecek olması umurumda değil. Umurumda olan bazı haysiyetsiz ve de karaktersiz 2 yüzlülerin Galatasaray’a aşağılık duruşlarıyla attıkları çamurlar. Bu itler Galatasaray’da yararlanamayınca, hakareti araç olarak kullanan puştlardır. Bunlar hakareti reyting malzemesi olarak kullananan şerefsizlerdir.. Bunları değil ayağını beynini kırmak gerekir, çünkü, o beyincikleriyle kötülükten başka bir şey düşünmüyorlar…
Serdar Uluyan, pardon Ulueren diyor ki; Galatasaray yönetimi 6 Aralık 2015 Pazar gecesi saat 23.12’de resmen iflas etmiştir. Nedeni basit; Resmi siteden, sözüm ona Alex de Souza’nın ağzından, “Başkan eğer bize güvenseydi, biz zaten kendi emeğimizle şampiyon olabilirdik. Şikeye bulaşıp, biz futbolcuları ve F.Bahçe’yi lekelemesine gerek yoktu...” cümlesini yayımladıkları an G.Saray yönetimi havlu atmıştır. G.Saray yönetimi benim için müfteridir, iş bilmezdir, söylenmemiş bir beyanatı söylenmiş gibi yayımlayarak ciddi bir suç işlemiştir.
Acaba yeryüzünde senden büyük müfteri var mı?..
Bu, yaratığa yapacağın hakarete hakaret etmemek için susmak daha iyidir. Galatasaray Kulübü, 2010-11 sezonu şampiyonluğuna dair Alex de Souza'nın daha önce yalanladığı bir tweeti 'gerçek' zannederek Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a 'şike' göndermesi yapmış. Be enbesil, şike göndermesini ilk kim yaptı? Azizi Yıldırım yapmadı m durduk yere?!
İkincisi; Alex’in tweetinin yanlış olduğunu nerden biliyorsun.? Alex baktı birileri hayli sinirlendi ve ucunda tazminat var, korkudan hemen yalanlamadığı ne malum?!
Alex’devreye girdi girmesine de, Alex; Fener lehine söylemde bulundu, ama asla Aziz Yıldırım lehine de konuşmadı, aksine aleyhine imalarda bulundu. En önemli soru; “Aziz Yıldırım Liderliğini BJK’ye kaptırınca neden Galatasaray’a saldırdı?” Neden olacak; Galatasaray’ın Mustafa Denizli ile şaha kalkacağını görünce sinirlendi:
Doğrudur; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, kadın basketbolunda yaşanan lisans skandalı ile ilgili olarak Galatasaray'ı, 'sahtekarlık yapıyorlar' diye suçlaması karşısında; Galatasaray; “Bu akşam Türkiye gündemine düşen bir demeç, güzel bir atasözümüzü hatırlamamıza vesile oldu. ‘Kişi kendinden bilir işi’ derler bu topraklarda… Şayet biri çıkıp birilerini sahtekârlıkla suçluyorsa “Ben bu durumda olsam sahtekârlık yapardım” diyordur aslında...
Fenerbahçe’nin kişiliği ve icraatları kamuoyu tarafından gayet iyi bilinen başkanının söylediklerini de bu kapsamda değerlendiriyoruz… Hatırlarsınız, kısa bir süre önce Fenerbahçe’nin eski oyuncusu Alex de Souza, ‘Başkan eğer bize güvenseydi, biz zaten kendi emeğimizle şampiyon olabilirdik. Şikeye bulaşıp, biz futbolcuları ve Fenerbahçe'yi lekelemesine gerek yoktu’ demişti.” şeklinde bir açıklama yapmamalıydı. Bu bir yanlışı ortadan kaldırmak isterken yanlışa batmaktır. Bu algı çok önemli.
Tamam Galatasaray Alex'in 9 Haziran 2014'te NTV Spor'a yaptığı; “Açıkça söylemek gerekirse o seneyi saha içerisinde yaşamış bir futbolcu olarak şok oldum. Şike sürecinde büyük bir şok yaşadım. Çünkü sahanın içindeydik ve verdiğimiz mücadeleyi biz biliyorduk. Orada oynamış olduğumuz maçlara şike denmesi beni çok rahatsız etti. Bir Bucaspor maçını hatırlıyorum, Bir Karabükspor maçı. İkisi de çok zorlu ve sıkıntı maçlardı. Son Sivas maçı bile hiç rahat geçmedi. Bu maçlara bakıp, bunlara şike denmesi beni diğer tüm futbolcuları şok etmişti."
Açıklama doğru ve GS bunu saptırdı. Eğer böyle bir şey yok da saptırdıysa yanlış değil yanlışın en büyüğüdür. Tamam Galatasaray yanlış yaptı, iyi de, Alex’in kitabında söyledikleri de mi yanlış ve yalan. Ve tüm bunlar Galatasaray mı yaptırıyor? O zaman Azizi neden Alex’i mahkemeye verdi. Neden Galatasaray’ı mahkemeye vermedi?!
Ben futbolda barış adına şunları söylüyorum: “Her ne kadar Azizi Yıldırım olayı başlatsa da, ezeli rekabeti ebedi dostluk çizgisine taşımanın savaşı verilmeliydi Yani, bu şekilde Galatasaray duruşu sergilenmemeliydi.
Herkes biliyor, hatta Aziz beyde; Galatasaray Fenerbahçe kavgasında sürekli kavgayı başlatanLARI Galatasaray ve Fener değil Aziz Yıldırım olduğunu. Bu nedenle barışın kurumsallaşması adına bir tarafın susması gerekir. Bu da GS olsun istiyorum, çünkü karşı taraf yüksek telden beslenen bir yavuz hırsız vakası..
Evet tekrar ediyorum; Fenerbahçe'nin eski kaptanı Alex De Souza'nın yayınladığı kitap, fenerbahçe camiasını neden karıştırdı? Bunun yanıtı da verilmelidir.
Tekrar ediyorum; Alex, kitabında yer verdiği şu yaşananlara ne demeli? “Takım iyi oynamadı. İkinci yarının ortasında taraftarlar hocaya, ‘Alex nerede?’ diye tezahürat yapmaya başladı. Başkan eline mikrofonu aldı ve taraftarları susturmak için anons yaptı. Beni unutup maça konsantre olmalarını söyledi.
O zaman karım, ‘Böyle bir oyun görmedim. Hadi buradan gidelim’ dedi. Başkan 1 yıl hapiste yattı. İnsanlar, şüphede olduğu halde bile başkanı savundu. Takımı ve başkanın imajını korudu. Fakat o an insanlara sessiz olmasını söylediğinde taraftarlara şüphe duyması konusunda bir şans verdi.. Başkan, Young Boys’a elenmemize çok kızdı, kötü sözler söyledi. Sonra benim yanıma gelerek, ‘Young Boys’a kaybedeceksek sana ihtiyacım yok. Türkler’le kaybetmeye razıyım. Eşyalarını topla ve git’ dedi”
Ardından; Fenerbahçe Alex'e dava açtı. Fenerbahçe, kulübün efsane futbolcularından Alex'e dava açtı. Davanın sebebi ise Alex'in resmi belgelerde kullandığı farklı imzalar.
Fenerbahçe’yi başarıdan başarıya koşturan Alex’e bu yapılanlar ne kadar ahlaki olduğu sorgulanmalı, Galatasaray yanlışı değil. Ki Alex kendisine yapılanlardan (takımdayken) çok rahatsız olmuş ve GS’in söylediklerini de terennüm etmiş olabilir. Öyle ki; dikkat ederseniz; 2010-2011 sezonu hakkında bir virgül açıklamam dahi olmamıştır diyen Alex o sezondaki Bucaspor, Sivasspor, Gaziantep ve Karabük maçlarını anlatırken kuşku kaldırır tonlama yapıyor.
Bu nedenle Galatasaray’a müfterilerle yoğrulmuşların, Galatasaray’a müfteri ve ahlaksız demesi, Galatasaray’ın iflasını vurgulamasını ironi de olsa kabullenemem.
Malzeme bulamadılar ya, bakın Galatasaray’ı nelerle aşağılıyorlar. Ve beceriksizliklerle suçluyorlar:
- 1-) 2004-05 sezonunda ara transferde Metz’den 2.5 milyon Euro’ya alınan Franck Ribery, performansıyla lige damga vurdu. Marsilya, G.Saray’a 7 milyon Euro teklif etti ama reddedildi. Ribery, 100 bin dolarlık alacağı zamanında ödenmeyince sözleşmesini tek taraflı fesh edip Marsilya’ya bedava imza attı(1 Temmuz 2005). Fransız, 2 sezon sonraysa 25 milyon Euro’ya Bayern Münih’e satıldı.
- 2-) 2008-09 sezonu öncesi oynanan hazırlık maçında kavga eden basketbolcu Cemal Nalga, 5 maç ceza almıştı. Galatasaray, Almanya’daki bir turnuvada Nalga’ya Tufan Ersöz’ün formasını giydirip sahaya sürdü(18 Kasım 2009). Olayın patlak vermesiyle Cemal Nalga 2 yıl ceza alırken, sarı kırmızılı takım da basketbol ligindeki oynadığı 4 maçta yenik sayılma cezasına çarptırıldı.
- 3-) Ribery olayının bir benzeri yaşandı. Sarı kırmızılılar ara transferde 3.5 milyon Euro’ya aldığı Hajrovic, taksitleri geciktiği için sözleşmesini tek taraflı feshedip bedavaya Werder Bremen’e imza attı(11 Temmuz 2014). 400 bin Euro’luk alacağındaki gecikme için FIFA’ya başvuran Hajrovic, 4.8 milyon Euro erken fesih tazminatı istedi. G.Saray bu parayı ödemedi ama bonservis parası da boşa gitti.
- 4-) Borussia Dortmund’dan transferin son günü transfer edilen Kevin Grosskreutz’un FIFA’nın TMS Sistemi’ne (Oyuncu eşleştirme) gönderdiği evraklarda imza eksik olduğu için transfer resmiyet kazanamadı(31 Ağustos 2015). Yapılan itirazlar da sonuç vermeyince Alman oyuncuya lisans çıkmadı. Grosskreutz, bu yüzden ocak ayına kadar sadece idman yapıp beklemek zorunda kaldı. Skandal bununla da bitmedi ve Alman futbolcu geçtiğimiz hafta Galatasaray'dan ayrılmak istediğini açıkladı.
Bu hataların kat be katını yapan takımları mı sıralıyayım?
Değmez. Ulan sizin beceriksiz diye suçladığını Galatasaray bu ülkede 4 yıldızı takmış ilk takımdır. Bırakın UEFA ve Avrupa Süper kupasını, Dünya’da hiçbir takımda olmayan Milenyum kupası sahibidir.
Bu kandan beslenen yarasalar, şimdi Aziz Yıldırım’ın Galatasaray’ı aşağılayan açıklamalarını bekliyor, savaş başlasın ve kan emebilelim diye. Azizi bunların basit keteperelerine gelse çeyrek asırdır FB’nın başkanı olmazdı. Vurdu geçti ve GS’yi az da olsa sarstı. Gücü yetse bile yıkmaz çünkü Fener’in Galatasaraysız bir anlamı kalmayacağını biliyor.
İlle de Galatasaray ve Fenerbahçe mi?! Dahası GS ve FB’yi malzeme yapmaktan kurtarın kendinizi ve önünüzdeki devasa malzemeleri görün. Görmezsiniz, çünkü GS ve FB’den değil onlardan nemalanıyorsunuz. Onların Havuz medyasında yüzüyorsunuz..Yazıklar olsun size..
Israrla soruyorum; “Neden görmüyorsunuz Türk futbolunun kimlerin elinde olduğunu? Dinden geçinenleri futboldan da geçinmeye başladığını..!?:
İşte size malzeme: Ak-sarayspor resmi müthiş. Karede ne ararsan bulabilirsiniz: “Tayyip Erdoğan (Bir zamanların sucuk…tüccarı, şimdinin bir kesim cumhurun başkanı), Kadir Topbaş (Artvin Yusufelili bir mimar ve muhallebici, yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor makarnacılar sayesinde), Göksel Gümüşdağ(Emine Erdoğan’ın Ağabeyinin damadı.
Başakşehirspor Başkanı ve Kulupler Birliği Vakfı Başkanı. Bu vakıf aracılığıyla dini ele geçirip siyasi rant için kullananlar, futbolu da aynı amaçlar için ele geçirmeyi planlıyorlar), Çağatay Kılıç (CHP’nin efsane Samsun milletvekili İlyas Kılıç amcanın torunu, AKP bakanı), Yıldırım Demirören(Demirörenler holdinge yanaştırılmayan ve gruptan uzak dursun diye BJK ve Türk futbolunun başına bela zart), Aziz Babuşçu (AKP milletvekili), Bilal Erdoğan(Erdoğan’ın oğlu), Abdullah Avcı(Rizeli sıradan bir topçu iken Milli takımın başına bile geçti ve Başakşehirspor’u çalıştırıyor), Rıdvan Dilmen(Şeytan yağdanlık), Ali Acun Ilıcalı (Gücünün nerden geldiği gizemli bir AKP yağdanlığı. Asla bir giydiği çorabı bir daha giymeyen Erzurumlu bir O(lur) çocuğu), Hidayet Türkyılmaz (TBF CEO’su yapıldı)’i yazalım.”
Bu takımın başında elbet karanlığın efendisi ve gündem bankası rcep var. Bunların arasında Harun Erdenay’ın ve FB Başkanı Azizi Yıldırım ve de Genel Sekreter Mahmut Uslu olması gerekir. Bu kareye boşa çıkan İbrahim Haciosmanoğlu eklenir. Eskiden var olan Cemaatçi Hakan Şükür parallelci maralelci, fakat bunlardan daha yürekli ve kararlı çıktığı için yok şimdi.
Gelelim Trabzonspor’a: Trabzonspor’un başına; İbrahim Hacıosmanoğlu isminde saf bir İstanbul yapsatçısını getirdi, dinden geçinirken futboldan da geçinenler. Trabzonspor’u ele geçirmenin materyaliydi bu şahıs. Yanlış üstüne yanlış yaptırdılar; transferle konusunda ve de bazi kişisel duruşlarıyla. Kendisinin de haberi olmayan bu gizli ve gizemli özgörevi gereğini yerine getirince ipini çektiler ve dinden geçinenler böylelikle ele geçirdiler Muharrem Usta’yı getirerek.
Maharrem Usta ‘nı özgeçmişini okuyunca zaten siz de gerçeği göreceksiniz: “Muharrem Usta kimdir? Muharrem Usta ne iş yapar? Muharrem Usta 1965 Trabzon doğumludur. 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ mezunu olan Usta, 1992 yılında Kulak Burun Boğaz uzmanı oldu. Usta, evli ve üç çocuk babasıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkadaşı olarak bilinen Usta, Medical Park Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı’dır.
Beyler bu yaklaşımları ve bu kimlikleri temizlemedikten sonra futbolda barış asla gelmez… Oh be, deşarj oldum. Şimdi Galatasaray Astana maçına gelelim: Galatasaray bu sezonun Avrupa'daki en kritik maçına Astana karşısında çıktı. Sarı kırmızılı ekip Astana'ya yenilmedi ve Avrupa yoluculuğuna UEFA Avrupa Ligi'nden devam edecek.
Zor bir maç oldu. Allah hiçbir takıma Astana gibi takımı rakip yapmasın. Galatasaray Avrupa maçlarının en kötüsünü oynadıç Bu mantalite değişmez ise, UEFA Avrupa Ligi'nde işi zor. İlk maçta işi biter.
Sneijder ve Yasin neden ürkek?
Yine Podolski’nin bir hamlesi ile maç felaket olmaktan çıktı. Chedjou’nun orta sahada oynatılması risk idi, fakat oyuncu her zamanki performansıyla bu riski ortadan kaldırdı. Selçuk bu takımın kutsal bir futbol emekçisi. Burak koştu yine, ama boştu.
Evet; Mustafa Denizli sarı kırmızılı ekibi, bu sezon Avrupa'daki en kritik maçına farklı bir dizilişle sahaya sürdü. Defans dörtlüsünde Sabri, Semih, Hakan, Olcan'a şans veren tecrübeli teknik adam defansın önünde, orta saha göbeğinde ise sürpriz bir tercih kullanarak Selçuk'un yanında Chedjou'ya şans verdi.
Bu benim ön liberom yok mu demekti. Bunu demek için Avrup’yı riske etmez. İyi de neydi? Ego mu? Bunun için de bu hassas maçta farrklı takımı sahaya çıkarmak hata idi. Her ne ise kendi dediği gibi ucuz atlatıldı. Ders alınsa bari.
Ali Sami Yen Spor Kompleksi'ndeki mücadelede Astana, 62. dakikada Patrick Twumasi ile 1 - 0 öne geçti. Galatasaray bu golden 2 dakika sonra Selçuk İnan ile skoru eşitledi. Her 2 takımın da birer şutu direkten döndü. Zor da olsa UEFA Avrupa Ligi'ne katılmaya hak kazandı ve de adını son 32’ye yazdırdı.
- Stat: Ali Sami Yen Aslantepe Türk Telekom Arena
- Hakemler: Craig Alexander Thomson, David McGeachie, William Conquer (İskoçya)
- Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Semih Kaya, Hakan Kadir Balta, Olcan Adın (Dk. 82 Rodriguez), Chedjou, Selçuk İnan, Podolski, Sneijder, Yasin Öztekin (Dk. 88 Umut Bulut), Burak Yılmaz
- İlk 11 Değeri : 91.500.000 Euro
- Yedekler: Cenk Gönen-Koray Günter-Tarık Çamdal-Bilal Kısa-
- Jose Rodriguez-Umut Bulut-Sinan Gümüş
- Çalıştırıcı: Mustafa Denizli
- Takım Değeri : 124.450.000 €
- FC Astana(Kazakistan): Eric, Ilic, Postnikov, Anicic, Shomko, Maksimovic, Canas, Twumasi, Muzhikov (Dk.88 Zhukov), Kethevoama (Dk. 74 Nuserbayev), Kabananga (Dk. 74 Dzholchiyev)
- İlk 11 Değeri : 10.650.000 Euro
- Yedekler: Vladimir Loginovskiy -Yeldos Akhmetov-Abzal Beisebekov-8Georgiy Zhukov-Tanat Nusserbayev -Denis Dedechko-Baurzhan Dzholchiev
- Goller: Dk. 62 Twumasi (Astana), Dk. 64 Selçuk İnan (Galatasaray)
- Çalıştırıcı: Stanimir Stoilov(Bulgaristan-1992-93’TE Fener’de oynamış)
- Takım Değeri:16.100.000 Euro
- Goller: Dk. 64 Selçuk İnan (Galatasaray), Dk. 62 Patrick Twumasi (Astana)
Öte yandan Denizli, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 6 yıl sonra bir maçta görev yaptı. Tecrübeli teknik adam, Avrupa kupalarında bundan önce, 2009-2010 sezonu UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarında Beşiktaş'ın başında yer almıştı.
ŞUTLUYORUM
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder