GENÇLERBİRLİĞİ: 0 MUSLERA: 1
Türkiye Spor Toto Süper Lig 2016/2017 Turgay Şeren sezonu 15.10.2016 20:00 günkü 7. Maç:
Galatasaray’ın 111. kuruluş yıldönümünü kutluyorum. Dursun Özbek’i de kutluyorum; “Galatasaray bir ilke kararı alarak, kulüp başkanları dönemlerinde yarattıkları borçtan yönetim ile birlikte sorumlu olmalı ve borçları üstlenmelidirler” dediği için.
- Stat: Ankara 19 Mayıs
- Gençlerbirliği: 1Johannes Hopf -2Ahmet Oğuz-3Uğur Çiftçi
- 5Ahmet Çalık-6Ante Kulusic -7Serdar Gürler61'- 16 Guy Michel Landel68'-20Aydın Karabulut -21Selçuk Şahin-55Abdul Rahman Khalili-10Bogdan Stancu 85'
- İlk 11 Değeri : 21.400.000 Euro
- Yedekler: 13Nihat Şahin-15Sergey Politevich-67Orhan Şam-
- 8Aleksandar Scekic-17İrfan Can Kahveci68'-9Vedat Muriqi 61'-31Tokelo Rantie85'
- Çalıştırıcı: İbrahim Üzülmez
- Takım Değeri : 31.250.000 Euro
- Galatasaray: 1Fernando Muslera -21Aurelien Chedjou-22Hakan Balta-23Lionel CaroleSarı Kart-55Sabri Sarıoğlu Çıkan Oyuncu53' Sarı Kart-7Yasin Öztekin Çıkan Oyuncu84'-8Selçuk İnan-20Bruma Gol-27Tolga Ciğerci-30Josue Çıkan Oyuncu68'-9Eren Derdiyok Sarı Kart
- İlk 11 Değeri : 58.500.000 Euro
- Yedekler: 19Cenk Gönen-26Semih Kaya-39Luis pedro Cavanda Giren Oyuncu53'-5Hamit Altıntop Giren Oyuncu84'-34Nigel de Jong-11Lukas Podolski Giren Oyuncu68'-18Sinan Gümüş
- Çalıştırıcı: Jan Olde Riekerink
- Takım Değeri : 110.450.000 Euro
- Hakemler: Cüneyt Çakır-Bahattin Duran-Tarık
- Gol: Dakika 13 Bruma
- Golün öyküsü: Dakika 13: Gençlerbirliği hücuma çıkarken Landel ile topu kaybetti. Jouse'nin pasında Eren topu getirdi. Yasin'e pasında tekrar topla buluştu. Vuruşunda top savunmadan sekti ve Bruma boş kaleye kafa vuruşuyla topu ağlarla buluşturdu: 0-1.
Muslera yine yaptı yapacağını!
Her zaman yaptı yapacağını; kurtarışlarıyla Galatasaray’ı ipten aldı zirvede bıraktı. Bir başka yaptığı şey; Muslera’nın kaleciliği bırakar kanat oyunculuğu yapması: Evet; Galatasaray'ın son yıllarda kazandığı başarılarda büyük payı bulunan kaleci Fernando Muslera, Gençlerbirliği maçına da damgasını vurdu.
Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasındaki Antalyaspor karşılaşmasında Samuel Eto'o'ya attığı şık çalımı günlerce konuşulan Muslera, Gençlerbirliği maçında da şovunu yaptı. Bu sefer; eski Galatasaray’lı Stancu’ya da çalımını attı.
Bu şu demektir; “Eğer bundan sonra ikinci yarılar geri çekilir öne çıkmaz iseniz, ben kanat oynayıp one çıkacağım; aranızda birini de kaleye geçireceğim..”.. Aslında; Muslera ilk çalımı, kurtarışlarıyla Gençlerbirliğine attı. 4 yıldır 19 Mayıs stadında berabere kalan Galatasar 3 puan aldı.
Yalnız bir uyarım var Muslera’ya. Bilindiği gibi Kolombiya ulusal takımının José René Higuita Zapata (1966 doğumlu) isminde bir kalecisi vardı. Defans arkasına gelen toplarla kalesini terk edip gelen topları uzaklaştırdığı hatta ileri doğru sürdüğü riskli oyun tarzıyla bilinmektedir. Kolombiya'nın Atlético Nacional ve İspanya’nın Real Valladolid CF takımlarında bayağı sıkıntılara neden oluşturmuştu top sürmelerle..
Aman dikkat; Muslera...
Maçın ikinci kahramanı 13. dakikada golü atan Bruma. Diğerlerini sıralamıyacağım. İlk yarı tümü harika idi. İkinci yarıda kanatada oynayan Muslera dışında sahada kimse yoktu..Biraz da Tolga vardı..Sneijder’in yerine oynayan Josue ikinci yarı hiç yoktu ve oyundan alındı..
35 yaşındaki delikanlı Selçuk Şahin’i ayakta alkışlıyorum. Galatasaray’ı özellikle ikinci yarı en fazla zorlayan adam oldu. Adeta Fenerbahçe adına oynadı ve 4 net pozisyon yakaladı..
Gençlerbirliği ikinci yarı; Bruma’ya, Yasin’e ve Eren’e yakın oynayınca Galatasaray’ı durdular, fakat vuramadılar.. Kontratak ile gol atmayı düşünen Gençler, yediği müthiş kontra ile golü yedi, 3 puanı da.. Carol fena değil; fakat ikinci yarı Yasin yardım etmeyince aksadı. Bence Yasi’i son 20-25 dakika oyuna alınmalı. Sinan Gümüş neden kenarda edilgenleştiriliyor.
Sneijder, Podolski, serdar Aziz, Kolbeinn Sigþórsson ve Nigel de Jong gelince ne olacak?
Bence Galatasaray neden belli periyotlarda iyi ve kötü?
Özellikle ikinci yarı. Bunu çözmeli..
İlginç ilgili haberler:
“Fatih Terim'in yerine Roberto Mancini Sky Tv’deki bir programda yer alan iddiaya göre Roberto Mancini en güçlü adaylar arasında gösteriliyor. Tecrübeli hoca ile anlaşılırsa kariyerinde 3. kez Terim’in yerine göreve gelecek.”
Ulusal takımların başında neden Galatasaray’ı çalıştıranlar öncelikli? Neden olacak; Galatasaray’da çalışanlar, Galatasaray ile adeta markalaşıyorlar dünya futbolunda..
Spor Haberleri Futbol Milli Takımlar Arda Turan - Fatih Terim Kavgasının Perde Arkası Arda Turan - Fatih Terim kavgasının perde arkası
Arda, Antalya kampında Terim’e taktikle ilgili eleştiride bulunuyor... Terim’in sinirlenmesi üzerine, “Biz Barcelona’da bile tartışıyoruz, ne var ki” diyor. Terim iyice öfkelenip elindeki kalemi yere fırlatıyor. Ardından araya sert bir şekilde Tümer giriyor. Ve Burak ile Tümer arasındaki malum kavga yaşanıyor.
Arda Turan - Fatih Terim kavgasının perde arkası
PaylaşTweetlePaylaşPaylaşGönderYorumlaMilli Takım içinde patlak veren kriz giderek büyüyor... Olayın 1 numaralı kahramanları Fatih Terim ve Arda Turan şu ana kadar susmayı tercih etti. İkili sadece "Prim olayı değil" demekle yetindi. Yaşananların perde arkasını araştıran TAKVİM, takım içinde ipleri kopartan olayın ayrıntılarına ulaştı.
İşte yaşananlar: Euro 2016 öncesi Antalya'da kamp yapan Milli Takım idman önceleri sohbet toplantısınının yapıldığı 'Coffee Break' için bir araya geliyor. Fatih Terim taktik tahtasında bazı bilgiler verirken, kısa süre önce prim konusunda gerilim yaşadığı Arda Turan ayağa kalkıyor.
"Eski Arda Değiliz Hocam, Büyüdük!"
“Bu ifade bana göre talihsiz bir ifade. Öyle ki büyüdüm diyen Arda’nın hala büyümediğini gösteren mahalle arasında top koşturan çocukların ifadesi.. Sevgili Arda, futboluna ağırlık ver, oynadığın sürece sen bilinen o ardasın. Büyüklere saygılı, küçüklere sevgili ol.. Bırak bu bilgiçlikleri. Bırak sahada secdeye varmaları, IŞİD benzeri sakal bırakmayı.. Bunları bırak, Türkiye’nin değil, dünyanın saygın büyümüş adamı olursun, aksi taktirde.. Aşağıda yaşananlar doğru şeyler değil.. Birileri; seni Terim ile karşı-karşıya getirip iknizi de gönderme kurgusu içinde..”
Arda taktik konusunda eleştiride bulunurken, Fatih Terim buna sinirleniyor. Yıldız futbolcu bunun üzerine "Biz Barcelona'da Luis Enrique ile taktik konuşuyoruz, ne olacak burada da konuşsak" diyor. Terim iyice öfkelenip elindeki kalemi yere fırlatıyor. Arda yine altta kalmıyor ve "Artık eski Arda değiliz hocam, büyüdük" diye çıkışıyor. Ve ardından olaya Tümer Metin dahil oluyor. "Sen hocayla nasıl konuşuyorsun. Kendine gel" diye bağırmaya başlıyor.
"Aramızda Kalsın" Diye Sözleşiyorlar.
Tümer'in sert çıkışı sonrası gerilim tüm toplantı salonuna yayılıyor. Arda'nın çok yakın arkadaşı olan Burak Yılmaz da bir anda tartışmanın içine giriyor. Tümer'le Burak arasında büyük bir elektriklenme başlıyor ve günlerdir iddia edilen malum kavga yaşanıyor. Futbolcular toplantının ardından bir araya gelip "Arkadaşlar olay aramızda kalsın, dışarıya çıkmasın" diye birbirine söz veriyor. Fakat gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyunun olduğu unutuluyor..
Fatih Terim'e büyük tepki
2-2 sona eren Ukrayna maçından sonra oyuncularla bir araya geldiklerini ve ilk yarıyı anlamaya çalıştıklarını belirten Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, maç sonrası basın toplantısındaki ilk sözleriyle tepki çekti.
Fatih Terim'e büyük tepki
Aklı başında insanların söylediklerine, dahası verdikleri tepkiler kulak vermek gerekir: Milli Takımın deneyimli teknik adamı Fatih Terim, "Maç bittikten sonra bütün ekibimle benim odamda toplandık. Ben bahanelere sığınmam. Oyuncularımı baskıdan veya olayların onlara tesirinden kurtaramadık.
Ben ona yoruyorum. İlk 45 dakika oyuna bakarsak benim hiç böyle bir takımım olmadı. Bir takım şeylerden demek ki koruyamadık. Onları kenara alamadık. Ne kadar uğraşsak etkileniyorlar demek ki..." sözleriyle maçın değerlendirmesini yapmıştı.
Oğuz Çetin: "Başarı varsa ben, yoksa dışardaki olaylar"
Eski Milli futbolcu ve futbol yorumcusu Oğuz Çetin, Fatih Terim'in bu sözlerini eleştirerek, "Başarı varsa ben yaptım, başarı yoksa dışardaki olaylar..." dedi.
Muhittin Boşat: "Hatalı 11 diyemiyor, sanki rakip andorra"
Eski hakem Muhittin Boşat ise kendisine ait twitter hesabında, "Cuma günü açıklanan aday kadroda yer almayan Caner banko oynadı.. Böylece aday kadro seçiminin BİRİSİNİN kafasına göre yapıldığını gördük... Hatalı bir ilk onbir ile başladım diyemiyor. Futbolcularım ne yapsak da maç öncesi yaşananlardan etkilendi diyor.
Sanki rakip Andorra! Yıllardır beraber oynayan Enes ve Cenk ile oyuna başlıyorsun! Sonra da futbolcular bazı şeylerden etkileniyor diyorsun. 'Demek ki takımı bütün hafta yaşanan olaylardan uzak tutamadık', 'Biliyorsunuz ben öyle bahanelerin arkasına sığınmam' ikisini de söyleyen Fatih Terim" eleştirisini yaptı.
Uğur Meleke: "Bu takım Terimspor değil"
Hürriyet yazarı Uğur Meleke ise Fatih Terim'in olaya yaklaşımını eleştirdi. Gazetesindeki köşesinde Meleke, "Çok iyi bir antrenör olan, teknik-taktik bilgisi tartışılamayacak Terim'in, her milli takım döneminde nefretten enerji üretme yöntemi tutmuyor artık. Pekala sevgiden de üretilebilir o enerji. Bu takım Terimspor değil, ulusal takım. Kişisel husumetler değil, milli menfaatler konulmalı ön plana. 63 yaşındaki bir hocanın 20'lik çocuklarla problemi olamaz, olmamalıydı." yorumunu yaptı.
Demirkol: "O zaman Maçlara Psikolog Hazırlasın. (Bu ifadeyi önceki yazımda ben de kullandım..)"
NTV Spor'da konuşan Mehmet Demirkol, basın toplantısının bitmesinin ardından, Fatih Terim'i ağır eleştirdi.
"Böyle maç sonu basın toplantısı olmaz. Bu bir röportaj. Çok da bir şeyin söylenmediği bir röportaj. Uzun uzun uzun ve hiçbir şey söylenmiyor. Maç sonrası maçla ilgili şeyler konuşulur. Bizim ilk yarı planımız neydi, neyin peşindeydik sorusunun cevabı, 'Bizim oyuncularımız bu olaylardan çok etkilendi.' Olur mu yahu. O zaman Türkiye'nin en iyi psikoloğu kimse maça o çıkarsın. Yani bütün bu ilk yarı bununla değerlendirilebilir mi? Burada çok basit bir soru var. İlk yarıda ne planladık, neden yürümedi?
Diyecek ki hoca, 'Direk oynamayı düşündük. Ama orta sahayı şöyle oynadık. Savunma bunu yapamadı.' falan. Bir futbol analizi yapacak. Dünyanın her yerinde futbol basın toplantıları böyle döner. Sorarsın cevap gelir, 5 dakikada toparlanıp kalkılır gidilir. Bu böyle olmaz. Toplantının bir yerinde dedi ki hata bendeydi dedi, sonra toparladı. 'Siz neden sormuyorsunuz?' diyor. Sorarım sormam. O bana kalmış bir şey. Sürekli sen biliyorsun, niye sormuyorsun. O zaman siz söyleyin. Kimse bir şey söylemiyor. Bu doğru bir strateji değil."
Devrede TFF Başkanı Yıldırım Demirören ilk kez görülüyor:
İşte Demirören'in A Spor'da yaptığı açıklamalarından satırbaşları...- - Kamuoyunun kavga yaratma isteğinden çok, ben tamamen gerçekleri söyleyeceğim. Herkes bunu bilsin!
- - 2012'de federasyon başkanı oldum. Futbolun idaresini çok iyi bilen ve acı tecrübelerden ders alan biriyim. Bana göre her dakika konuşmak çok büyük hata. Bizler konuşmak yerine iş yapmayı tercih ettik. Burada eksiğimiz oldu. 2 tane büyük gazetenin sahibi olmama rağmen iletişimi iyi sağlayamadık
- - ..En iyi hocalardan birini getirdik. EURO 2016'ya gittik. Çok başarılıydık. Bu başarı bizim değil, hocamız ve oyuncuların.
- - Naklen yayın ihalesiyle ilgili 600 milyon Dolar civarında bir beklentim var
- - Türkiye'deki futbol kafasının özel idareye alışması lazım. Kulüpler Birliği ihaleyi alırsa kavga ortamı olmamalı. Kanun değişirse bir sonraki ihaleyi Kulüpler Birliği yapacak.
Bu demektir ki, futbok bir elektrik teknisyenine teslim edilecek ve özelleştirilecek. Yakındır futbol özerkliğinin güme gitmesi ve TFF’nin de yabancıya veya yabancı uzantısı yandaş şirkete satılması..
Y.Demirören devam ediyor:
Passolig'in asıl amacı cezayı kişiye indirmek ama bu zaman alır. Her yıl seyirci yüzdemiz artıyor. Verilen cezalar da giderek bölünüyor. Ama kişilere inemeyiz, kolluk kuvveti değiliz. Eksik yönler var, hukuk sistemimiz tam çalışmıyor bununla ilgili
- - Algı operasyonu yapılmaya çalışılıyor.
Ben ve hocam, kimin niye konuştuğunun, kimin niye algı operasyonu yaptığının farkındayız. Hepimizin ailesi var, herkesin ne yaşadığını ben biliyorum. Onu da inşallah ileride kitaplarımda anlatırım. (Vay be Demirören’e de kitap iniyor.. Sen şu BJK’de yaptıklarını ve babanın şirkette niçin çalıştıtlmadığını da anlatırsın inşallah kitabında..)
Durmuyor Demirören yılların susukunluğundaki depoyu boşaltıyor ve tehdit de ediyor: Ailemle, hocamın ailesiyle alakalı konuşmayacaksınız! Biz her şeyin farkındayız
- - Her takım şampiyon olmak ister. Tabii ki şampiyon olacak ama mali açıdan da şampiyon olması gerek. Yüzyıllık kulüpler var, onların borç batağına girmemesi gerekiyor. Kulüp başkanlarının verdiği her demeç, taraftarları geriyor. Ben de o hataları yaptım. Yenikapı'da birlik ve beraberliği nasıl sağladıysak futbolda da bunu başarmalıyız
- - Geçen Avrupa Şampiyonası'nda yüzde 30'unu maçlara bölüp dağıtıyorduk, yüzde 70'i havuza kalıyordu. O günün şartlarında biz 500 bin Euro verdik, bazılarına göre fazlaydı ama o gün bize yaşattıkları mutluluk bunun karşılığıydı
- - 2008'de federasyon bütçesinin yüzde 6-7'si prim diye dağıtıldı, bu kavga çıkmadı. Hiddink zamanında o günkü federasyon Hollandalı hocaya, yardımcılarına primler vs. dahil 15 milyon Euro harcadı
- - Milli oyuncuya prim verilir mi? Hep beraber tartışalım. Uygun görülmezse vermeyelim. Ekim ayında primlerin kime ne kadar verildiği, miktarı belliyken, bugün primler neden tartışılıyor? Biz Avrupa Şampiyonası'na 3. kez katıldık. 'Prim vermiyor' dediğiniz ülkeler her turnuvaya katılıyorlar
- - 15 Temmuz'dan sonra Türkiye, Yenikapı'yla birleşti. Şimdi nereden vuracaklar? Futboldan! Bunlar tehlikeli oyunlar, biz bu oyunları yapanları biliyoruz. Ben, hocam ve yönetim bunu biliyoruz. Herkes haddini bilecek (İyi ki FETÖ’ya yüklemedi). Algı operasyonuyla, belli bir oyunun içine girdiğin zaman karşında beni bulursun. Futbolcular bu operasyona bilmeden dahil oldu. Bu oyunlara gelmeyin. Bugün olanlar yarın olmayabilir. Olmayanlar da yarın olabilir
- - Burak Yılmaz 467 bin lira prim aldı. Oynadığı maçların primini aldı, son iki maçın primini almadı çünkü oynamadı. Dekontları da bizde var ama bunları konuşmayız çünkü yanlış yerlere gider
- - Artık maç maç prim kesinlikle yok- Avrupa Şampiyonası'na kaldık, 'Fatih hocanın şansı' dendi.
- - Antrenmandaki olay, prim kavgası olarak yansıtıldı. Takım kaptanımız teknik direktörümüze bir yanlış olduğunu söyledi. Hocamızla kaptanımız konuşabilir, tartışabilir. Sadece konuştuğu yer yanlıştı, halka açık antrenman sahasında olmaz
- - Fatih Terim'le ilgili istifa söz konusu olmadı. Fatih hoca çok nazik bir insan, yola beraber devam edip etmeme ile ilgili konuşmak istedi, biz de devam ettik. Biz bu hocayı 3 kez gönderdik, 4 kez geri getirdik. O kadar değerli!
- - Arda 6 ay oynamamışken, hocamız onu kadroya aldı. 'Niye aldın?' demedik. Arda kadroya alınmayınca bir tepkim olmadı. Hoca bana kadroyu sunduğu zaman 'hayırlı olsun' dedim
- - Şu an öyle bir hale gelindi ki, Arda bir tarafta, milli takım bir tarafta. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok! Sadece Arda'yı konuşuyoruz ama Burak, Selçuk, Gökhan Gönül, Caner, Hakan Balta da alınmadı. Bunu konuşmak futbolcuları etkiliyor
- - Arda üzülmüş olabilir, hakkıdır. Ama ararsak, hocanın arkasından iş çevirmiş gibi oluruz. Selçuk'u da Hakan Balta'yı da arasaydık başka tartışmalar çıkardı. Arda da, Hakan da, Selçuk da bizler için çok değerli oyuncular, bunu kimse inkar edemez. Arda, Selçuk... "Ben Arda'nın sakalı, Selçuk'un bıyığı var almayın' demem. Hocamızın kararıdır
- - Arda inşallah daha iyi olur. Neymar'ı keser, Messi'yi keser! 3 maçta olmayan Arda 4. maçta olabilir. 3 maçta da oynayan oyuncu 4. maçta olmayabilir. Teknik kararlar...
- - Umarım Yenikapı ruhunun yansıdığı bir futbol dünyasıyla, iyi bir sezon yaşarız.
Ne bu şimdi?..
Ne olacak; Fatih’te gidici, Arda da..Yıldırım Demirören’in hiç gitmeye niyeti yok. "Top yuvarlakmış" ne yuvarlağı kardeşim, top zevkten dört köşe.. aslında topun yuvalaklığını çok köşeye çevirsek de çok kişi köşe olsa. Çünkü; yönetici, topçu ve de çalıştırcı baronlarından başka kimse köşe olamıyor..
bir de dinden geçinirken futboldan da geçinenler.. adama elektrik teknisyeni bir deha; istanbul büyükşehir belediye başkan vekili, kulupler birliği vakfı başkanı (sonradan vakfa dönüştürüldü, ileride futbolu tamamen bu vakfa bağlamak için), yetmedi; akp gettosu Başakşehir'in takımı başakşehirspor'un başkanı.. gel de futbolun evrensel kardeşlik oyunu olduğunu düşün! Futbolun evrensel kimliği yerelleşerek lokalize edildi.. futbolun halkların ortak coşkusu olmaktan çıkarılarak, birilerinin ortak coşkusuna dönüştü.. Acilen bu birilerine kırmızı kart gösterilmez ise, futbol şutbola döüşecektir; siz istediğiniz kadar fair play mavi kart, pardon yeşil kart uygulamasına geçin..
Bu ara; TFF Başkanı Yıldırım Demirören'den flaş yayın ihalesi açıklaması yaptı: TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Tesisleri'nde gerçekleştirilen ve yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından açıklamalarda bulunan Demirören, ihale için 5'i Türk 1'i Avrupalı olmak üzere 6 firmanın müracaat ettiğini belirterek, "Kulüpler Birliği Vakfı ile bir ihale komisyonu kurduk. Komisyonla beraber tüm firmalarla tek tek görüştük. UEFA'dan ve İngiltere'den gelen danışmanlarla yeni bir paket sistemi oluşturma çalışmaları yaptık. Bu çalışmalarla ilgili Kulüpler Birliği Vakfı ve tüm kulüplere bilgi verildi. Onların görüşleri alındı." diye konuştu.
Eyvah; Futbolumuz da özelleşiyor. Baksanıza, bir elektrik teknikeri futbolumuzu yönlendiriyor: Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ da ihale ile ilgili uzun bir süredir çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "İhaleye ne şekilde katkı sağlayabiliriz, diye çalışma başlattık. Premier Lig'deki önemli futbol adamlarıyla, danışmanlarla anlaşma imzaladık. Bir yıldır bunlarla çalışıyoruz." diye konuştu.
Barış maçında kavga: “Futbola barış nasıl gelsin. Futbolun başatları eğer evrensel barışa öncülük edemiyorsa, futbol belli ki başka bir şey oldu..”
Evet; Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus'un isteğiyle gerçekleştirilen "Barış maçı"na Arjantinli eski futbolcular Diego Armando Maradona Franco ve Juan Sebastian Veron arasındaki gerginlik damga vurdu.. Eski ve aktif birçok futbolcunun katıldığı, geliri ağustos ayında İtalya'da meydana gelen depremin mağdurlarına bağışlanacak yardım maçı, başkent Roma'daki Olimpiyat Stadı'nda oynandı..
Karşılaşmada Diego Armando Maradona Franco, Ronaldo De Assis Moreira (Ronaldinho) , Francesco Totti, Marcos Evangelista de Moraes (Cafu), Aldair Nascimento dos Santos, Aitor Karanka de la Hoz, Gianluca Zambrotta, Rafael Marquez Alvarez(Richard zamanında 2010’da Galatasaray gelmek istedi), Eric Abidal, Edgar Steven Davids, Juan Sebastian Veron, Hernan Jorge Crespo, Frederic Oumar Kanoute, Antonio Di Natale, Faryd Aly Camilo Mondragón(2001-2007 Galatasaray’in efsane kalecisi), Robert Emmanuel Pires, Nicolás Andrés Burdisso ve Fernando Ezequiel Cavenaghi gibi isimler mücadele etti..
"Barış maçı" adıyla düzenlenmesine karşın mücadeleye damga vuran olay, devre arasında Maradona ve Veron arasında yaşanan gerginlik oldu. İlk devrenin bitimiyle futbolcuların soyunma odasına gittiği sırada Maradona'nın Veron ile sinirli bir şekilde konuşması dikkati çekti. Veron'a küfür ettiği öne sürülen ve öfkeli bir şekilde saha kenarına gelen Maradona, güvenlik görevlileri eşliğinde soyunma odasına götürüldü.. Yardım maçında Ronaldinho ve Veron'un forma giydiği beyaz takım, Maradona ve Totti'nin yer aldığı mavi takımı 4-3 yendi.
Maradona’nın, Napoli’de oynadığı dönemde İtalyan bir kadınla evlilik dışı ilişkisinden olan ve yapılan DNA testiyle 2007 yılında resmen çocuğu olarak kabul ettiği 30 yaşındaki oğlu Diego Maradona Jr. da karşılaşmanın ikinci yarısında forma giydi.. Böylece baba-oğul ilk kez birlikte oynamış oldu.
Maradona; 'Kariyerimi mafya bitirdi' dedi: Arjantin'in efsane futbolcusu Diego Maradona, İspanya basınına röportaj verdi. Maradona, teknik direktörlük kariyerine devam edememesini menajer mafyasına bağladı. Maradona, Messi'nin Dünya Kupası kazanmasının şart olmadığını söyledi..
Teknik direktörlük yapmak istediğini ancak menajer mafyasının kendisine engel olduğunu iddia eden Maradona, "Teknik direktörlüğe geri dönmek istiyordum ancak futbolda bir mafya var. Menajerler dünyadaki teknik direktörlük sektörünü idare ediyorlar. Bazı kalıplaşmış isimlere yenisi eklensin istemiyorlar. Rafael Benitez'e çok saygı duyuyorum ancak Real Madrid'te çkötü bir sezon geçirdi. Sonrasında Newcastle United ile 3 yıllık sözleşme imzaladı. Bunu bana kim açıklayabilir? Burada anormal bir durum yok mu?" ifadelerini kullandı..
Emre Çolak, Arda Turan'a karşı
İspanya 1. Futbol Ligi'nin (La Liga) 8. haftasında yarın oynanacak Barcelona-Deportivo La Coruna mücadelesinde Türk futbolcular Arda Turan ile Emre Çolak ilk kez karşı karşıya gelecek. Gurur verici. Ben kişisel olarak gurulandım. Üzüldüm de; bu iki değeri Galatasaray tutamadığı için. Eğer Galatasaray bir Barcelona, Real Madrit olmak istiyorsa bu oyuncuları takımında tutmalı, dışarıya vermemeli idi..
Yaaaa!!!! “Helal sana! İspanya'da Emre Çolak fırtınası” manşetleri atılmaya başlandı: Galatasaray alt yapısının Türk futboluna kazandırdığı yetenekler arasında yer alan Emre Çolak, sarı kırmızılı kulüple sözleşmesi sona erince İspanya'nın yolunu tutmuştu. La Liga kulüplerinden Deportivo La Coruna'da forma giyen Emre Çolak, uyum sürecini çabucak aştı ve kalitesini konuşturmaya başladı. Özellikle hücumda takımının en etkili kozlarından biri haline gelen Emre Çolak, istatistiklerde La Liga'nın en iyileri arasına girmeyi başardı.
La Liga'da 6. sezonunu geçiren ve son iki sezondur Barcelona formasını giyen Arda Turan, bu sezon başında Deportivo'ya transfer olarak ilk İspanya deneyimini yaşayan Emre Çolak'ı, Nou Camp'ta misafir edecek.. Barcelona, TSİ 17.15'te başlayacak karşılaşma öncesinde 13 puanla 4'üncü, Deportivo da 8 puanla 13üncü sırada yer alıyor.
Arda ve Emre'nin ilk kez karşı karşıya gelecek olması, İspanyol basının da ilgilisini çekti. "La Opinion" gazetesine konuşan Emre, Arda ile aralarında özel bir bağ olduğunu belirterek, "Arda, benim hayatımda çok önemli biri. Benim için her zaman örnek biri oldu. Ona karşı oynamak beni çok heyecanlandırıyor." ifadesini kullandı..
Arda ise El Mundo Deportivo gazetesinde verdiği demeçte, "Emre, Galatasaray'da altyapıdayken beni taklit ederdi. A Takım'a çıktığında ilk maçında bir penaltıyı ona bıraktım ve gol attı. Ayrıca, serbest vuruştan da bir gol attı. Onun tüm dönemlerinde nasıl kendini geliştirdiğine tanıklık ettim. Benim için çok özel bir futbolcu." değerlendirmesinde bulundu..
Emre'nin çok yetenekli ve akıllı bir futbolcu olmasına rağmen duygularını çok iyi kontrol edemediğini kaydeden Arda, "Sahada hislerini biraz daha iyi kontrol edebilirse daha büyük bir futbolcu olacak. O benim küçük kardeşim gibi. Ne olursa olsun aramızdaki birlik kalıcıdır." diye görüş belirtti..
Emre'ye Deportivo'ya gitmesi yönünde tavsiyede bulunduğunu belirten Barcelonalı futbolcu, "Deportivo karşısında Emre'ye dikkat etmeliyiz. Oyun kurarken ve serbest vuruşlarda ona dikkat etmeliyiz. Emre ile aynı sahada top oynamak benim için bir onurdur." yorumunu yaptı..
İki futbolcunun bu sezon La Liga'daki performansları incelendiğinde, Arda Turan, 5'i ilk 11'de olmak üzere 7 lig maçında toplam 482 dakika sahada kaldı. Bu sürede 2 gol atan milli futbolcu, yüzde 92,7 isabetli pas oranıyla dikkatleri üzerine çekti.. Emre Çolak ise 7 maçın 4'ünde forma giyerken, tümünde 90 dakika sahada kaldı. La Liga'da henüz golle tanışamayan Emre, bir sarı kart, 29 top çalma ve 156 pas istatistiğiyle mücadele etti. 25 yaşındaki futbolcu, Sporting Gijon maçındaki performansıyla takımının en iyisi olarak gösterildi.
Deportivo, 13 Yıldır Nou Camp'ta Yenemiyor
Deportivo, Nou Camp'ta Barcelona ile oynadığı son iki lig maçından da 2-2'lik skorlarla birer puan almayı başarsa da son olarak 13 yıl önce 18 Ekim 2003 tarihinde Katalan temsilcisini sahasında yenme başarısını 2-0'lık skorla gösterdi. İki takımın ligde geçen sezon oynadıkları son karşılaşmada ise Barcelona, deplasmanda Deportivo'yu 8-0 yenmişti.
Emre Mor: Emre Mor sosyal medyayı salladı! 'Kariyeri bitecek'
Signal Iduna Para'ta Borussia Dortmund ve Herta Berlin arasında maç 1-1 sonuçlandı. Dortmund'un Türk yıldızı Emre Mor, 84. dakikada kırmızı kart gördü.
Bence gerçekten çocuk, çocuk olmasına da, Emre’den önce birileri kendilerini rehabilite etse iyi olur. Önce medya ve ardından futbol baronları. Neden mi? Bu çocuğu bu hafifilikte arşa çıkardılar ve şimdi arş’tan arza bırakıyorlar. Bilmiyorlar ki, hiçbir şey toz ve tüy kadar yükselmez, bir yerde yere çalılılır..
8 Ekim 2016
Hazırlık Kulüpler 2016/2017 sezonu 08.10.2016 19:00 günkü hazırlık maçı: Düşünün; Riekerink 14 yaşındaki çocuğu A takımda oynatabiliyor; adı Mustafa Kapı. Forvet oynuyor. Top ayağına gelmedi, fakat bir topa yaptığı hamle bize yeni Emre Mor geliyor müjdesi verdi; 2002 doğumplu Mustafa Kapı…
Hazırlık da olsa maç kazanmaya devam ediyor. Sahaya çıkan tüm oyuncuları farklı yerlerinde oynattı. Sabri’nin dışında kimse yeni yerini yadırgamadı. Kerim Çalışkan 17 yaşında, müthiş hızlı.. Birhan Vatansever de iyi.. Galatasaray gençlere olan tutkusu devam ediyor.. Bu takım kadro resmen; Türkiye Kupası kadrosu. Cenk Gönen kalede çok iyi idi.. Sian biraz tutuktu, diğer oyuncular, özellikle Hamit Altıntop’u iyi gördüm..
- Golleri; 11. dakikada Josue Filipe Soares Pesqueira, 67’de Hamit Altıntop attılar. Galatasaray, deplasmanda sıradan bir takımı yenmedi(2-0); Bulgaristan Ligi lideri Levski Sofia’yı yendi..
- Stat: Georgi Asparuhov(Sofia)
- Levski Sofia: 29Bojan Jorgacevic 46'-2Srdjan Luchin-
- 14Veselin Minev-25Aleksander Aleksandrov-44Viktor Genev-8Jeremy de Nooijer 59'-10Galin Ivanov 51'-
- 15Roman Prochazka-27Mehdi Bourabia-9Ilian Micanski 46'-
- 11Jean Deza 59'
- İlk 11 Değeri : 6.800.000 Euro
- yedekler: 21Ivan Cvorovic 46'-12Bozhidar Kraev 59'-Francis Narh 51'-17Babatunde Temitope Adeniji 46'-20Anete 59'
- Takım Değeri : 8.500.000 Euro
- Galatasaray: 19Cenk Gönen-14Martin Linnes-24Salih Dursun- 26Semih Kaya 46'-39Luis Cavanda-55Sabri Sarıoğlu-5Hamit Altıntop-8Selçuk İnan 46'-30Josue-
- 11Lukas Podolski 73'-18Sinan Gümüş 89'
- İlk 11 Değeri : 40.450.000 Euro
- Yedekler: 67Eray İşcan-23Lionel Carole 46'-35Soner Gönül-
- 88Gökay Güney-97Birhan Vatansever 46'-Mustafa Kapı 89'-
- 36Kerem Çalışkan 73'
- Çalıştırıcı, 2001’deki gibi 16 yıldır çalıştıran Sırbistan-Karadağlı Ljubomir Petrovic çalıştırıyor.
- Galatasaray:
- Çalıştırıcı: Jan Olde Riekerink
- Takım Değeri : 110.450.000 €
- Galatasaray ve Levski Sofia ilk kez; Şampiyonlar Ligi 3.Eleme Turu 2001/2002 sezonu için 08.08.2001’de karşılaştılar. Maçı Galatasaray; 2-1 kazanarak şampiyonlar Ligi’ne kaldı. Maçın gollerini; Galatasaray’dan; 9.dakikada Ümit Karan ve 75’te Ümit Davala attı. L.S’nın golünü 77’de Georgi Ivanov attı. Şampiyonlar Ligi’nde 1. Turu grubundan çıktı, fakat 2. turda gruptan çıkamadı. Galatasaray o sezon süper Ligi şampiyon tamamladı.
Şampiyonlar Ligi 3.Eleme Turu 2001/2002 sezonu 08.08.2001 21:45 günkü maç:
- Galatasaray Çalıştırıcısı: Mircea Lucescu
- Levski Sofia Çalıştırcı: Sırbistan-Karadağlı Ljubomir (Ljupko) Petrovic
- Stat: Ali Sami Yen
- Hakem: Herbert Fandel
- Galatasaray: 1 Faryd Mondragon-3 Bülent Korkmaz-4 Gheorghe Popescu-22 Ümit Davala-8 Suat Kaya 73'-11 Hasan Şaş-12 Bülent Akın-35 Capone 57'-67 Ergün Penbe-6 Arif Erdem 62'-9 Ümit Karan
- Yedekler: 15 Sebastien Perez 57'-7 Berkant Göktan 62'-13 Sergen Yalçın 73'
- Levski Sofia: Georgi Petkov-Georgi Markov 46'-Elin Topuzakov-Dalibor Dragic-Ilian Stoianov-Martin Stankov-Stanislav Genchev-Stanimir Stoilov-Rogerio Gaucho 65'-Miodrag Pantelic 90'-Georgi Ivanov
- Yedekler: Svetoslav Barkanichkov 90'-Dimityr Telkiyski 46'-Stanislav Angelov 65'
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder