Yeni hüznün ve sevinçlerin harmanlanacağı 365 gün 6 saatı yalnız karşılarken gönlümüzdeki siz dostlar yalnızlığımızı kırdınız. Sizi seviyoruz ve sizler ile özgür, demokrasi, barış sağlık, sevgi ve saygı birlikteliğinde nice nitel yıllar diliyoruz..
25 ARALIK’TA İSA’NIN DOĞUMUNU DEĞİL 31 ARALIK’TA YENİ YILIN DOĞUMUNU KUTLADIK
Yoksul ve varsıl için değişmeyen yeni yıllar.. Herkes için dünyaya gelen yeni 365 gün ve 6 saati kutlar; nice nitel, sağlıklı ve başarılı beraberlikler dilerim... Yeni bir yıl, asla yeni bir zaman değil, zaman her zaman hep aynı zaman. Çünkü biz hala zamanı bulgulamaya çalışıyoruz. Paralel zaman dedik çıktık işin içinden. Öyle ki devletini de kurduk ‘paralel devlet’ diyerek.
Tam 2018’e giderken, seni geçiren 2017’ye desen ki; “Nasılsın?”.. Dese ki:
[[ “Nasıl olayım; hiç iyi değilim. Beni karşılayanlardan, dahası konuk edenlerden 39 kişiyi; karanlık ideolojinin sahibi birileri, İstanbul eğlence mekanlarından “Reina’da, meczup Özbek Abdülkadir Maşaripov tarafından, benim ilk saatlerimde katlettiler.. Yine benim zamanımda kadınlar erkeklerden sürekli şiddet gördü, 300’e yakını katledildi. Katilleri besledi biriler; ağırlaştırılmış müebbet’i iyi halden 10 yıla indirerek.. Yobaz; kadına benziyorlar diye sakalsız erkeklere sulandı. Bir başka yobaz; beden eğitimindeki kız öğrencilerin (bebelerin canım) cinsel bağlamda tahrik ettiğni söyledi..
696-121 KHK ile; "15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerde bulunanlara ceza verilmeyecektir” yaptırımı getirdi. Sanki bu yasanın çıkmasından haberi varmışçasına, AKP trollerinin kurduğu; Halk Özel Harekat (HÖH) adlı SS birimi açıklandı. “İyi ben de benzerini kurayım ve cennetin izdüşümü ülkemi cehenneme çevireyim” düşüncesinde olanları hiç ciddiye almıyor AKP iktidarı..
Birileri; doğayı ve doğanı; yandaşının enerjisini artırma adına rahatsız etmeyi sürdürdü. Son olarak; 4 Termik santralı olan, 1.5 km uzunluğundaki Zonguldak-Çatalağzı vadisinin ‘5.Termik santral ile’ boğazını sıkarken gördük.. Yine benim zamanımda; magazin basın aracılığıyla, magazinin başat figürleri ile insanların sinirleri bozuldu.. Bitmedi; “Aldatıldık” diye-diye halkı aldattığına hepten inanır oldu; halkın patlayacağını düşünmeksizin.. Şans oyunlarıyla sürekli insanların umutları kullanıldı ve ikramiyeleri hep gizemlilere çıkarılr izlenimi yaratıldı..
Birileri yine dinden ve İman’dan geçinmelerini sürdürdü.. Nefreti biçelim diyoruz, fakat nefret tohumları ekmeye devam ediyoruz: “Yanlış anlaşılabilir, ileride sıkıntı doğurabilir, düzeltilse iyi olur” diyen Abdullah Gül’e; "Tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. 16 Nisan'da da bugün bu kampanyaya katılanlar 'Evet' demedi.
Biz bir yolda aynı dava arkadaşı değil miyiz?
Nasıl oluyor da bir anda afedersiniz Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz?
Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızın bir kısmı da nasıl katılıyor, birilerinin zil takıp oynamalarına vesile oldukları için yazıklar olsun." diyerek. Bu nasıl bir nefret,! Herkes bizim gibi mi düşünmek zorunda.
- Nerde özgür düşünceye ve demokrasiye saygı?!
Boğaziçi’de boğazın incisi değil sancısı olan köprüler inşa ediyoruz, insanlar adeta geçmesin diye; en düşük köprü ücretini 8.75 yapıyoruz.. Dereleri HES’lerle enerjiyi ucuzlatmak için inşa ediyoruz, elektriğe %8.8 zam yapıyoruz.. Ataürk ve cumhuriyet devletine bağlıyız diyoruz; “2019'da yürürlüğe girecek Başkanlık sisteminde hükümetin yeni çalışma modeli, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılacak.” diyerek mutlak monarşi devleti hazırlığı yapıyoruz..... Bu durumda ben nasıl olayım!?.. Elbet iyi değilim!!.. Gönlüm ister ki; gittiğiniz 2018’in iyi olması ve size nice nitel zamanlar yaşatması, fakat pek umutlu değilim..”]]
dese haksız mı?!
31 Aralık 2015 günkü “Yeni Yıl Ve Noel Ve De Onlar” başlıklı yeni yıl yazımda şu ifadelere yer vermişim;
[[.. Dinden ve yoksuldan geçinenler en fazla bu çam ağacı ve noel baba aktivitesini kullanarak yılbaşını Hristiyan bayramı ile örtüştürmektedirler…Dünyaca ünlü Sümerolog Dr. Muazzez İlmiye Çığ ise Noel adeti kabul edilen çam süslemeyle ilgili olarak çok çarpıcı şeyler söylüyor: "Çam ağacı süslemek tamamıyla Türk adetidir. Yeni Türk devletleriyle münasebetimiz bize yepyeni şeyler öğretiyor. Eski Türklerde yerin göbeğinden göğe kadar bir ağaç tasavvur ediliyor. Bu hayat ağacı. Sümerlerde de var…]]
Yazının tamamını okumak isterseniz;
Her yeni yıl, varsıl ve yoksul iklimde yaşanır. Yoksulluk alabildiğine uçsuz bucaksız çöllere sahip. İnsanlık tarihinden bugüne dek varsıl, aslında yoksulun olan-olması gereken topraklarında tepinir duruyor. Varsıl da, yoksul da aynı zamanda ayağa kalkmasına karşın, varsıl aldı başını gidiyor, yoksul kaldı başına duruyor: Neden acaba?
Her yıl en zengin ünlüler belli olurken, hiçbir yıl en yoksulu belli olamıyor, çünkü hepsi birbirinden en yoksul..
2017'de dünyayı değiştirecek 10 teknoloji trendi bulunmuş:
[[
- 1 - Nesnelerin İnterneti (Kullandığımız tüm cihaz ve eşyaların birbirlerine ve internete bağlanmasını mümkün kılacak olan, Internet of Things; IoT)…
- 2- Drone’lar Ve Yardımcı Robotlar…
- 3- Sürücüsüz Otomobiller…
- 4- Esnek Ekranlar(Ükülebilir Ekranlar)
- 5- Finansal Teknolojiler…
- 6- Ses Ve Görüntü Tanıma Teknolojisi…
- 7- Artırılmış Gerçeklik Ve Sanal Gerçeklik…
- 8- Yapay Zeka
- 9- Geofencıng Teknolojisi
- 10- Giyilebilir Teknolojiler ]]
Dünyayı değiştirecek 10 teknoloji trendi arasında, neden yoksulluğun dünyasını değiştirecek teknolojik trend yok, doğrusu bulunamıyor?!
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder