DÜN AKŞAM EVİMİZDE ÜZÜNTÜYLE HARMANLANMIŞ ÖFKE VARDI..
Nedeni; BJK'nin 1974'teki 2. bir Dinamo Bükreş felaketine benzer sonuç alması. Maç 2-2, her an gol beklerken, Bratislavya uzatmalarda bizi uzattı ve maç 4-2 kaybedildi. Ardından kıyametler koptu, kopmaya da devam ediyor. Sözde futbol yorumcuları, başarısızlığı Şenol Güneş-Abdullah Avcı eksenine kaydırdılar.
Vesselam kısa kelam; BJK başarısızlığını Şenol Güneş'e taşıdılar. Öyle ki sözü bir ara Fatih Terim'e de getirerek ondan başarılı olduğunu bile söylediler.. Ulusal takımın başına gelişine ben en az Terim'in ulusal takımına getirilişi kadar öfkelendim. Doğru burada Fikret Orman yanlışlıkları vardı var olmasına da yine de BJK'de başarılı kadrodaki oyuncularda ısrarlı olup Orman'ı ikna ederek ayrılmamalıydı. Burada, doğrudur Fikret Orman çok hatalı, ille de Ali Koç'a uyarak Galatasaray'a zaman ayırması ve BJK'yi ötelemesi...
Şenol Güneş "Başarılıdır" konusuna gelince; Şenol Güneş'de bana göre başarılı değil, en az Terim kadar başarılı değil. O Haluk Ulusoy tarafından Futbol mühendisi yapıldı; tekniker bile değilken. Adam Boluspor'u küme düşürmüş(1992), ardından Sakaryaspor'u küme düşürdü ve o yıl (1999) Ulusoy aldı onu ulusal takımın başına getirdi ve ulusal takımı dünya üçüncüsü, yetmezmiş gibi dünya konfederasyonda da 3. yaptı.
Bu başarı asla Şenol Güneş başarısı değil demek hata, fakat, zayıf bir gruba düştüğünü ve de deve dişi gibi oyuncularıyla başarılı olduğunu söylemek de en doğrusu..
Anımsayın; bu deve dişlerinden biri de Kore'de Cuma günü cami bulamadığı için olay çıkaran Hakan Şükür, canım şu Erdo tarafından milletvekili yapılan ve Bakan olmak için karısını çaputa saran, olamayınca da Erdo'ya saran Şükür-Şükür ki GS bu pislikleri temizledi- Şenol ondan sonra aldı başını yürüdü ve hiçbir başarısı yokken BJK'yi üst üste 2 yıl şampiyon yaptı, çünkü burada da deve dişi gibi oyuncuları vardı..
Düşünün; Barcelona'nın başına beni getirseniz bile üst üste şampiyon yaparım; Galatasaray'a gelen Franc Rijkaard neden GS'da başarılı olamadı, ki Barcelona'yı 3 sezon şampiyon yapmıştı?!.. Abdullah Avcı'yı anlatmaya gerek yok, o dünyanın en büyük futbol otoritesi, Erdoğan'ın kayınbiraderinin damadı elektrik teknisyeni.
Göksel Gümüşdağ vardı ve dağları onun sayesinde, BJK, FB ve GS gibi dağları deviriyordu ve herkes onu Teknik direktör sanıyordu. Orman da ketenpereye geldi..
Ha şunu söyleyeyim Güneşli günler gördü dediğiniz ulusal takım gruptan zor çıkar....
Birileri çıkıp; "Halasından aldığı 50 cumhuriyet altını ile kurtlu peynir satan senin VE kURTULUŞ SAVAŞINA KATILMAYAN deden değil miydi?" dese ve de KOÇ ailesini üzse ne diyeceksin?!
"Adam, ülkeyi yakıyor, sen GS, BJK, FB derdindesin" seslerini duyar gibiyim ve haklısınız. Yalnız ben de haklıyım, çünkü siyasetin kirli eli futbola, dahası spora bulaştığını anlatıyorum ben, Galatasaraylılık yanım ağır basarak, o kadarına da tahammül edin..
Adam bir başarılı topçu görmesin, ayağına çağırıyor onlara seçim açıklamaları yaptırıyor. Onlar da, sahada secdeye vararak, Rabia işaretini yaparak bağlılıklarını gösteriyorlar.. Başarılı güreşçiyi ve de motorsikletçiyi milletvekili yapıyor, onlar da TBMM odasındaki masaya ayaklarını uzatarak uyuyor....
Benim adım Hudur Bildiğim Budur.. Gerisi lafı salata..
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder