ADAMI BARIŞ ELÇİSİ İLAN EDİP LÜTFEN BİR SEÇİM DAHA KAZANDIRMAYIN!!
Hadi diyelim Rusya ile barışıldı, yani Putin ile, peki ABD ile ne olacak, yani Trump ile. Tamam onunla da barışıldı. O zaman tek şey kalıyor; içerdeki yağdanlıklar tarafından Erdoğan’ı Nobel barış ödülüne aday göstermek ve de Trump ile Putin’e de, sayesinde bir küçük plaket vermek..
Durum elbet bu değil. Trump, ABD seçimlerine dek susacak ve Erdoğan da son Putin görüşmesini ve Trump suskunluğunu siyasi rant olarak halka yutturacak. Yakındır önümüzdeki günlerde erken seçimi açıklaması.. Tabanı Tayyip’ten vazgeçme noktasında tekrar karar değiştirecek. Dönüp de parti tabanı Tayyib’i eleştirecek değil ya; “Kardeşim sen Putin ile daha önce yaptığın Soçi mutabakatını neden gündeme getirmedin? Dahası neden uygulatmadın.
Hani PKK sınırımızdan 150 km içeri girecekti. Bunu seni savunan medya büyük bir zafer olarak tanıtmıştı bize. Fakat hala sınırlarımızda havan topu atıyorlar.. “Tarafsız bir arabulucu” rolünü oynayan Kazakistan’nın-başkenti Astana’daki toplantıda, Suriyeliyi Suriyeliyle barıştırmayı, yani barışı ateşkes yaparak gerçekleştireceğiz söylemi ile bizi avutuyorsun..
Tamam doğru da, bize yıllardır neden Esat iken, Eset diyerek Suriye rejim düşmanlığını yaptırdın!!. Hatta 2016’dan beri Suriye topraklarındaki her hamleni Barış hamlesi olarak tanımladın. Fakat sonra döndün; bu hareketlere 15 Temmuz darbe devamı dedin, kafamı hepten karıştırdın!..” diyerek..
Bu Suriye’deki sözde Barış Harekatlarına bir göz atarsak ne koyup ne aldığımızı görürüz. Evet; Fırat Kalkanı barış operasyonu(24 Ağustos 2016), Barış Pınarı Harekatı ( 9 Ekim 2019) ve son barış harekatı olan; İdlib “Bahar Kalkanı Harekatı”’na baktığımızda.. Ben sadece genç bedenlerimizin toprağa düştüğünü gözlemledim..
Dış politika gerçekten şok edici içerikte. Sen 4 milyon Suriyeliyi adeta 5 yıldızlı otelde ağırla, insanların açlık sınırında yaşam savaşını verirken. Mülteci ve göçmen ayrımı gün gibi ortada iken, batıya gözdağı vermek adına sınır kapılarını aç ve insanların perişanlığını helikopterden seyret. Beslediğin Suriyeliler için göz yaşı döktür ve kendini solcu sanan bazılarına da evrensel yaşama hakkından söz ettir. Bu mu senin dış politikan!?
Mülteci statüsü demek, siyasi ve bazı nedenlerden ülkesinden başka ülkelere kaçanlardır-Ki bu insanlara her koşulda yardım etmek, katkı vermek evrensel yaşam hakkı gereğidir. Sığınmacıları da bu statüye sokabiliriz-. Göçmen ise daha iyi bir hayat için ülkesini terk edenlerdir.. Yemin ediyorum Suriyelilerin %60’ı göçmen. Siz, maaş bağlanmış, ev verilmiş çalışmayan ve boğazda nargile keyfi yapan Suriyeli’ye mülteci ve de sığınmacı diyebilir misiniz!?..
Evet; son Bahar Kalkanında 37 gencimizi yitirince Avrupa’ya misilleme olsun diye sınır kapılarını açtın. Ne oldu? Mülteci dediğin ve beslediğin 4 milyon Suriyeli kılını bile oynatmadı. Sadece Afganlı, hatta Konyalı ve bir kısım Suriyeli ile ancak 100 bin kişi kapılara koştu, göçmen olmak için. Dediğim gibi 4 Milyon Suriyelimden ses yok. Niye olsun ki; göçmen diye karşı tarafa geçerse Türkiye’deki haklarını alamayacak, neden kılını kıpırdatsın ki..
Ah muhalefet ah, politikayı sadece AKP'nin başındakine küfretmek sanan muhalaefet; bak yine seçim kapıda, bakalım ne yapacaksın?! Kazanmak için beni aday gösterecek değilsin ki, sen ben bizim oğlan ilkesi duruken.....
Putin görüşmesinin özü şu: “Kafa tut, tokadı yiyince; "Abiii,özür dilerim!".. Evet; işte öyle bir şey.. Daha fazla insanın ölmemesi için elbette savaşa hayır. İyi de arkadaş; bu külhanilikle kaybettiğimiz o gençlerin hesabını da soralım bu çakma kabadayıdan.. Eğer bizler Putin görüşmesine tek taraflı başarı dersek, adam bu olumsuz teslimiyeti de siyasi ranta dönüştürür.. Putin görüşmesi asla Erdoğan başarısı olarak görülmemelidir…Dünya’da sevilmeyen ülke değiliz, sevilmeyen Erdoğandır ve de Suriye bataklığına sürükleyen de Erdoğan'dır. Ben bataklıktan geri dönüşü başarı olarak görmem asla. O bir korkunun ifadesidir ve asla yanlıştan dönmenin erdemli duruşu değildir, ödlekliğin duruşudur..
Akan kanın durması senin benim umurunda. Adam akıttığı kanın çetelesini tutuyor, yani kanı siyasi ranta tahvil ediyor.. Bu bir itibar teslimiyetidir..
Ne oldu Şam Emevi camisinde kılacağı namaz? Ne olacak; Esat ve Putin Emevi camiinde açıklama yaptı ve hazret Putine koştu..
Hiçbirimiz savaş yanlısı değil barış yanlısıyız. Eleştirilerimin özünde sorumlu kişiyi barış elçisi gibi göstererek bir seçim daha kazandırmamak..
Bunları anlatmalıyız halka..
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder