Dünün bilim kurguları, günümüzün gerçeği oldu. Günümüzün bilim kurgu romanları böyle gider ise yaşam bularak yaşamı sonlandırma sürecine sokabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Yıllardır söylüyoruz; Nükleer’in de, dereler üzerindeki Küçük Ölçekle Hidro Elektrik Santralleri (KÖHES)’nin de seçeneği var.
Örneğin Rüzgar Enerji Santralleri (RES). Örneğin Güneş Enerji Santralleri (GES). Jeotermal Enerji Santarlleri (JES). Hatta, hani o çılgın proje düzlemi olarak seçilen İstanbul Boğazı’ndaki ve de Çanakkale Boğazındaki ters akıntılar bile enerji kaynağıdır diye. Bırakalım bunları; eğer ülkemdeki kaçak enerji kullanımının önüne geçersek, enerji yatırımlarından elde edeceğimizin kat be katını elde edeceğimizi aklımızdan çıkarmayalım.
Özellikle Bölge Müdürlüğü yaptığım Güneydoğu’yu bırakın, Ankara-Çankaya’da yeni taşındığım evde iki yıl kaçak elektrik kullanıldığına tanık olduğumu belirtmek isterim. Ve bu hırsızlığı cezalandıracak yaptırım yok ülkemde. Samet bey, bu kadar şey bilen olarak, bunları da biliyor olman gerek.
Örneğin; ülkemizde tüketilen elektrik enerjisi miktarının 191,205 milyar kWh (2007 verisi)/yıl olduğunu ve bunun %20.8’nin kaçak ve kayıp olduğnu bunun da ekonomik değerinin 2,400 milyar dolar olduğunu (Buna elektrik aletlerinin yıpranması ve bozulmasını de ekleyin rakam en az 3,5 milyar dolar) ve tüm bu açığın giderilmesi için de 26, 769 milyar kwh’lik iyileştirme gerektiğini… Samet kardeşim, bunu da bırakılım bir tarafa; ‘Atık ısı geri kazanım tesisleri ile’ özel sektöre elektrik üretme zorunluluğu getirerek, enerjiden artırım (Ar. Tasarruf) sağlayalım, hem de enerji üretelim ve evrensel zehir karbondioksit salanımının önüne geçerek çevreyi koruyalım.
Bu zorunluğu Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortaklığı getirmiş kendisine. Şöyle ki; Türkiye’nin en büyük çimento üreticisi Akçansa, Çanakkale fabrikasında 24 milyon dolar yatırımla kurulan Atık Isı Geri Kazanım Tesisi’ sayesinde yılda Her gün 400 bin kilogramdan fazla atığı değere dönüştürerek 105 kwh enerji üretip, 150 bin nüfuslu Çanakkale’nin merkez nüfusun bir yılda tükettiği enerji üretimini yakalamışlar.
Sadece o değil; bu tesisle, 60 bin ton karbondioksit salınımı engellenerek, 2.7 milyon ağacın bir yılda sağladığı oksijen miktarını da… Düşünün; AKP iktidarınca düble yollarla, asmalı köprülerle sarmalanmaya çalışılan ve orman varlığı % 54 olan Çanakkale’de, yangın söndürmede Türkiye birincisi olan Orman Bölge Müdürlüğü kapatılıyor ve Çanakkale ‘oksijensizliği gittikçe artan’ İstanbul’a dönüştürülüyor. İşte aynı mantık, Nükleer ve HES’lerle Türkiye’yi sarmalamaya çalışıyor. Sadece ülkem değil; Dünyada yılda maliyeti 400 milyar dolara varan elektrik enerjisi ve ısınma enerjisi savurganlığı içinde.
Ülkeler Nükleer’i ve HES’leri düşüneceğine bu savurganlığın önüne geçecek projeler geliştirsin. Gör o zaman Nükleer ve HES santrallerine gereksinim kalır mı, kalmaz mı… En önemlisi, doğalğaz ile elektrik üretiyoruz. Öyle ki Doğalgaz üreticisi Rusya bile tüketimimiz karşısında şaşırmış durumda. Çünkü yılda 6 milyar metreküp doğalgaz alıyoruz. İşte bu Tamu alımını AKP iktidarı ihalesiz olarak özel sektöre devredecek.
İşte öyküsü: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, geçen haftanın başlarında birdenbire çıkıp, Batı hattı yoluyla Rusya’dan ithal edilen doğalgaz konusunda bir fiyat indirimi talebinde bulunduklarını belirterek, “Rusya eğer bu indirime yeterli oranda cevap vermezse biz, kontratın sonlandırılmasını irade olarak ortaya koyacağız” demişti. Bu konuşmadan iki gün önce Gazprom’un danışmanlığını yapan eski Almanya Başbakanı Schröeder’in Ankara’ya geldiğini duyunca, işin içinde başka bir şey olabileceği konusunda şüphelendim.
Daha sonra bu açıklamadan bir gün önce Bakanın Rusya Büyükelçisi ile görüştüğünü öğrendim, şüphem iyice arttı. Bence Rusya ile anlaşılarak şöyle bir senaryo sahneye kondu: Zaten Türkiye’nin doğalgaz alımlarını özel sektöre devretmesi gerekiyordu ama kontrat devri yaparsa, bunun için ihale açması gerekecekti, ihalede istenmeyen sonuçlar çıkabilirdi. O nedenle bu “sözde rest”i çekerek Hükümet anlaşmayı iptal etti. Şimdi özel sektör Rusya ile anlaşarak gidip alım anlaşması yapacak, bunu da Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu(epdk)ndan geçirip, aynı hattan alımlara başlayacak. Yani kamunun Rusya’dan getirdiği 6 milyar metreküp doğalgazı bundan sonra özel sektör firmaları getirecek.
Hangi firmalar acaba belli mi? Özel sektörün gaz getirmesi değil, yanlış olan. Kuralına göre, şeffaf oynanması gerekirken, böyle gizli-saklı oyun oynanması yanlış. Böyle olunca, “firmalar belli mi” sorusu akla gelir (Erdal Sağlam-Hürriyet-03/10/2011) Hala, iktidarın enerji polotikasını anlamadık ve de tüm bu kaynaklar değil de neden Nükleer ve de HES? Sorusunu hiç kendimize soramiyorsak, hiç yorum yapmayalım ve ne olduğumuzu açık etmeyelim.
Aşağıdaki iletiyi, size de iletiyorum, çünkü beni düşündürdü, sizi de düşündürecektir: Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine kararverir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser.
Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır. Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır! Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile.
Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir. Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz. Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın. Mutluluğun 5 basit kuralını unutmayınız:
- 1. Kalbinizi nefretten arındırın - Affedin.
- 2. Düşüncelerinizi endişelerinizden arındırın - Çoğu zaten hiç gerçekleşmez.
- 3. Basit yaşayın ve elinizdekilerin kıymetini bilin.
- 4. Daha çok verin.
- 5. Daha az bekleyin.
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@gmail.com
evesbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder