TMMOB VE HALKIN SİVİL DENETİMİ BİTİRİLDİ
Her konuşmanın başında demokrasi yanlısı olduklarını söyleyenler; Gezi Parkı aktivizmine etkin katılımda bulunan TMMOB ve bağlı odaların yöneticilerini göz altına alarak İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bodrum katında alıkoydular, ardından zaman kaybetmeksizin, TMMOB ve bağlı odaların yetkilerini ‘gece baskınıyla’ önemli ölçüde ortadan kaldırdılar. Bilindiği gibi, TMMOB, Taksim Gezi Parkı’nda ‘gericiliğin simgesi’ Topçu Kışlası inşa etmesine karşı çıkan Taksim Platfomu’nun en güçlü payandasıydı, çünkü; gerici projeyi yargıya götürüp iptal ettiren TMMOB’dir.
Sen misin benim gibi düşünmeyen ve beni denetlemeye kalkan; ben de seni ortadan kaldırırım: Bu ortadan kaldırışı gerçekleştirirken TMMOB’nin kuruşluna ilişkin 1954 doğumlu 6235 sayılı yasayı değiştirerek yapmıyor; ‘köy kurnazlığıyla’, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8.maddesine(I) bendindeki değişiklikle şöyle bir yaptırım getiriyor; ‘ Harita, plan, etüt ve projeler idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize ve onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez.
vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler ve bunlara ait kuruluşlar (Proje sahipleri ve onların proje ofisleri demek istiyor) büro tescilleri iptal edilemez veya yenilemesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden Bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez.
TMMOB ve bağlı odaların yetkileri verilen ilgili kuruluşun adı ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bünyesindeki ‘Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü’dür. Bu kuruluş, ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kuruluşuna ilişkin 2011 yılında çıkarılan Kanun Hükmündeki Kararname’nin 12 maddesine göre oluşturulmuş birim. Birimin yetkileri arasında; mesleki yeterlilikleri ile kuruluş yeterliliklerini değerlendirerek bunlara tescil ve yeterlilik belgeleri vermek de var.
TMMOB olarak demiri tavında dövememenin eksikliği burada karşımıza çıkıyordu. O gün, yani 2011’de TMMOB işlevini yüklenecek ‘Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü’ için tepki koymak gerekirdi. Bu tepkiyi, salt TMMOB değil, ilgili bakanlıklarda benzer Meslek Odaları’nın işlevlerini üstlenen benzer birimlere karşı eylemsel duruş sergileyerek, Tabipler Odası, Barolar Birliği Ticaret ve Sanayi Odaları, Eczacılar Odası v.b odalar bütününde yaygınlaştırmak gerekiyordu. Üzülerek belirteyim ki, öngörüyü yakalayıp, bugün yapılmak istenen, o gün yapılmalıydı. Ne yazık ki, o gün çoğu AKP iktidarının sanal demokrasi duruşunu alkışlıyordu.
Anlaşıldığı gibi TMMOB’de gezi kurbanı. Artık ülkenin geleceğini ilgilendiren projelerden TMMOB’nin haberi olmayacak, sorunlu gördüğü projeleri yargıya götürerek etkili denetim işlevini yerine getiremeyecek. Evet, mühendis ve mimarların mesleki yeterliliklerinin denetimi ve Harita, plan, etüt ve proje vize ve onayı yetkisi artık katı, otoriter, yani faşist rejimler özgü uygulama ile bağımsız meslek kuruluşu değil, bağımlı birim sayesinde AKP iktidarı üstlenecektir.
AKP diyorum, çünkü gelen herhangi iktidar, sivil topluma ait olan bu alana müdahale etmekten anında vazgeçecektir. Düşünün, Kanal İstanbul projesi, olası 4. Boğaz köprüsü, su havzalarının yapılaşmaya açılması, boğazın talanı (Tayyip’in imam hatipten arkadaşı Aziz Torun yasak olmasına karşın bir yalıyı yıkıp yenisini inşa etmesi gibi) hızla sürecektir.
En önemlisi; 2 milyon 513 bin ağacın, 236 hektarlık mera, 60 hektar kuru tarım, 2 hektar fundalık ve 660 hektarlık göl alanını yok edeceği için; sulak alanların doğa, çevre ve yaşam açısından korunmasını taahhüt ettiği ve de altına imza attığı (1994) Ramsar (İran’ın Ramsar kentinde 1971’de imzalandı) sözleşmesine ters düşülmesine karşın TMMOB projenin iptali için dava açamayacak.
Projesiz inşa süreci devam edecek. Biliyorsunuz, kendisini Türkiye’nin ve İstanbul’un sahibi sanan R-cep, havadan parmağıyla göstererek proje yerlerini belirliyor; bu nedenle 3. Boğaz köprüsü projesinin hazırlanmadığı savlanır oldu, ben buna olasılık tanımıyorum, bu olsa-olsa, kuş yolu, su havzası bahanesiyle, arsa kapatan yandaşları için parmakla güzergah belirlemektir bunun adı.
Unutmayın Kanal İstanbul projesi sonrası Çalık grubunun 400 bin m2’lik, çok-çok AKPE üst yöneticisinin karısının Çalık’tan fazla arsa kapattığını. V.b proje talan ve yalanlarıyla TMMOB öncülüğündeki sivil denetimden artık rahatlıkla kaçırılabilecek ve kentlerin, dahası ülkenin talanı alabildiğine yoğunlaşacaktır.
Ben Şevket Çorbacıoğlu, bir inşaat mühendisi olarak AKP gibi düşünmüyorum, fakat Jeofizik Mühendisi Şevket Demirbaş, AKP gibi düşünebiliyor; ”TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Demirbaş, Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nu ziyaret etti.
Demirbaş; Alanya Belediyesi’nin yapılaşma konusunda zemin etüdü, Jeoloji ve İnşat Mühendislerinin multidisipliner olarak çok güzel koordineli çalıştıklarını söyledi. Yapılan çalışmalar sonucunda çok sağlıklı ve düzgün binaların ortaya çıktığını belirten Demirbaş, Alanya Belediyesi’nin uygulamalarını her zaman her zaman başka belediyelere örnek olarak gösterdiğini söyledi..”
Demokrasi gereği saygım var lafını bende çok kullanırım, fakat her zaman kullanmamak gerekir, örneği Şevket’in yağdanlıklı duruşu durumlarında. Bir kere, Demirbaş Jeoloji ve İnşaat mühendislerinin alanına girmek için byle konuşmamalıydı, çünkü Alanya’daki yapılaşmadan, en sıradaki insan bile şikayetçi, nedeni deprem bölgesi Alanya’da temel seçimleri deprem yönetmenliğine son derece aykırı olması.
Tanık oldum. Sıvılaşmaya müsait bir zemine sahip Alanya’da radye temel esas alnması gerekirken tekil temeller üzerinde yapıların yükseldiğini görüyoruz, fakat Manavgat bu konuda daha duyarlı. Siz nasıl Şevket Demirbaş gibi düşünebilirsiniz. Düşünün; 3. Boğaz köprüsü, Anadolu ve Avrupa yakasında toplam 245.12 ağaç kesiliyor ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, hiç utanmadan yerine 5 kat fidan dikilecektir diyebiliyor.
İyi de, kes, kes ve yapılaşmaya aç bitir orman dikim alanlarını, sonrasında nereye dikeceksin; örneğin, Ankara Atatürk Orman Çiftliği’nin %40’a yakını yok edildi, yani1937 yılında 55 bin 539 dekar olan arazi, 33 bin 256 dekara düştü, özellikle 1994 sonrası, katlı kavşak döneminde. sadece başbakanlık binası yapılacak diye 10 bin ağaç kesildi.
Kesin söylüyorum, TMMOB böylesi Şevketlerin elinde olsa, bugünkü darbeyi almazdı. Tarım ülkesini saman ithal eden ülke haline getirenlerden, dünyanın en saygın ekonomi dergisi Amerikan Forbes, Gezi eylemlerinden sora gündeme oturan ‘Gezi Parkı’nı, Türkiye’ye gelmek için 10 neden arasında ilk sırada gösterdiğinden dolayı turizm şirketleri gezi parkı özel turları düzenlerken, Amerikan’ın desteğindeki gezi parkı eylemleri turizmi baltaladı yaygarası koparanlardan her şey beklenir.
Esnafa İstanbul Beyoğlu’nda kan kustururken, dönüp; “Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği(TESKOMB)” adlı kuruluş aracılığı ile esnaflar gezi eylemleri nedeniyle perişan oldu diyerek, esnafı, Gezi aktivistleriyle karşı-karşıya getirmeye çalışanlardan her şey beklenir.
İktidarları döneminde, tüm ulusal değerleri özel sektöre satan ve bu nedenle özel sektörün dış borcunu %460 artıranlardan(2002’de 43 milyar dolar, 2013’te 240 milyar dolar) her şey beklenir.
Gaz sık emrine uymadığı taktirde tehdit aldığı için ve bu nedenle eylemcilerden intikam alan psikopata dönüşen polise polisliği tiksindirenlerden, ülkeyi kalkındırdım, eğitim seviyesini yükseltim derken, İzmir’in Aliağa’sındaki köyü okulsuz bıkanlardan her şey beklenir.
Oruçlarını yandaşlarının 5 yıldızlı otellerinde, özel hurmalarla açan, kuzu tandırla devam edip, kaymaklı künefe ve altın çilekle kapatanlardan ne beklersiniz.
10 kuruşluk iftar yemeklerini, hayırsever hırsızlara 10 liraya sattırarak ‘iftar sektör’ünden her Ramazan trilyonlar götürtenlerden ne beklersiniz.
“Bugün Laik dünyanın gençleri sokağa çıktı, yarın obur gün Müslümanlar da çıkar..” sözü ile Türkiye’deki laikleri gayrimüslim ilan ederek en tehlikeli sözünü söyleyen Can Paker gibi bir zamanların Soros açık toplum vakfının militanını akil insan ilan edenlerden ne beklersiniz.
Türk sporuna çağ atlatacağız derken şikeyle, dopingle, ırkçılıkla Türk sporunu örseleyenlerden ve ulusal takıma seçilecek sporcuları gezi parkı duruşuyla saptayanlardan 85 yıllık Balıkesir Gazi İlkokulu’nu İmam Hatip Ortaokulu yapan ve müdürlüğüne Milli Görüş Derneği eski şube başkanını atayanlardan ne beklersiniz.
Ve dinden geçinirken, yoksuldan da geçinmek adına, yoksula, nohut ve bulgur göndererek yoksulun oyunu da çalanlardan ne beklersiniz…
Gezi aktivistlerini mobeselerden saptayıp evlerinden toplayan, fakat gezi aktivistlerini öldürenleri tespit edemeyenlerden ne beklersiniz.
3621 sayılı Kıyı Kanunu ve uygulama yönetmeliğine göre; “Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yarı gözetilir. Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup buralar yapılaşmaya açılamaz.” denmesine karşın, kıyıları yerli yabancı kuruluşlara satmayı bırakın, kıyı kaldırımlarını satarak, kıyıları halka dar edenlerden ne beklersiniz..
http://blog.milliyet.com.tr/teknik-ogretmenler-neden-muhendis-yapilmak-isteniyor-/Blog/?BlogNo=421202
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM: 0506 60900 32
Favicon olan resim:
Yorumlar
Yorum Gönder