GALATASARAY VE BEŞİKTAŞ DEĞİL FUTBOLUMUZ YENİLDİ
Amatör dönemleri de kattığınızda 89 yıllık süreçte; Beşiktaş-Galatasaray tam 332 kez karşı karşıya gelmişler. Yenme ve yenilmenin ötesinde her iki takım arasındaki maçlar, ezeli rekabetin ebedi dostluklarını öne alan derbilerdir. Her iki futbol takımı arasında, ‘1993’te gol farkıyla Galatasaray’ın süreçler yaşanmamıştır. Daha net söylersek, FB ve GS arasındaki kronik çekişmeleri, BJK ve GS arasında göremiyoruz.
Seyircisi, futbolcusu, hatta yöneticileri birbirlerine hep sıcak bakabilmişlerdir. İlle de Beşiktaş’ın, efsane ‘Çarşi Grubu’ ile, Galatasaray’ın çoğunluklu tribünler arasında dostlukları ve kültürdaşlıkları besleyen daha anlayışlı duruşlar egemen olmuştur.
Ebedi dostlukların ezeli rekabetinde yapılan 332 maçın, 116’sını GS, 105’ini BJK kazanmış.
Beşiktaş ve Galatasaray arasındaki maçlarda en farklı skorları, şöyle sıralıyabiliriz: “18 Mart 1933 ve 29 Aralık 1940'da , BJK, GS’yi iki kez 5-0, 30 Haziran 1940’da GS, BJK’yi 9-2 (Gündüz Kılıç’ın 5 gol attığı maç) ve 18 Temmuz 1997’de 6-0..”
Uzak veya yakın sonuçlar ne olursa olsun evimizde de eşimin Beşiktaşlılığından gelen, saygılı ve sevgili duruş hep kendini korumuştur.
İlk maçlarını; Taksim Stadı'nda 22 Ağustos 1924 tarihinde yapmışlar. Beşiktaş'ın 2-0 galibiyetiyle başlayan maçta Beşiktaş'ın gollerini atan ‘üç büyük kulüpte de oynayan’ Refik Osman Top derbi tarihinin ilk golüne de imza atmış. Çıkardığı Top dergisinde yazdığı ‘yağma Hasan’ın böreği’ yazısı nedeniyle, o dönemin spor teşkilatınca ömür boyu men cezası ve de soyadını da, İngilizlerin oynadığı topu Refik beyin bahçesine saklayan çocuklardan esinlenerek aldığını belirtmek isterim.
Galatasaray ise ilk galibiyetini 31 Temmuz 1925'de oynanan İstanbul Futbol Ligi yarı final maçında 6-2'lik skorla aldı. Bu maçta Galatasaray'ın ilk golünü atan Mehmet Leblebi ise derbi tarihinde Galatasaray'ın ilk golünü de atan isimdi. Burada da, M. Leblebi’nin 1928'de Galatasaray'ın Vefa ile yaptığı ve 20-0 galip geldiği maçta 14 gol atarak rekor kırdığını belirtmek isterim.
BJK’nin GS’yi 22 Ağustos 1924’te 2-0 yendiği maçın BJK kadrosu: “Sadri Usoğlu-Balıkçı Tevfik Marti-Refik Osman Top-Bahattin Cavit Altındal-Şahap-Nafi. Abdi Aksoyman-Edip-Hasan-Saadet”
Galatasaray’ın futbolcuları: “Rasim Atala, Ali Gençay, Nihat bekdik, Mehmet Leblebi, Şakir Buruer, Burhan Atak, Vedat Abut,Kemal Rifat Kalpakçıoğlu, Hayri Ragip Candemir, Mehmet Nazif Gergin, Mithat Ertuğ, Kemal Fariki, Şari Kavur, Muhlis Peykoğlu”
İlginç geldiği için; 1923-24 Sezonu İstanbul Ligi ‘nin hangi takımlardan oluştuğuna yer veriyorum: “Galatasaray, Beşiktaş, Fener, Altıntuğ (Kasımpaşa), Süleymaniye, Hilal, Altınordu, Daruşafaka, İdmay Yurdu, Ortaköy, Beylerbeyi, Fatih, Kumkapı, Haliç, Yenişafak, Üsküdar, Beykoz Zindeler Yurdu”
Profesyonellik dönemi karşılaşmalarına, yani günümüz Süper Lig olan 1. Lig karşılaşmalarına gelince; bu liglerde bugüne dek toplam 110 karşılaşma yapmışlar ve GS 39, BJK 30 kez galip gelmiş.
İlk maçları: İnönü (Mithatpaşa) 2/12/1959 Saat. 14:15’te oynandı. Bu Süper Lig’in ikinci sezonu(1959-1960) idi. Birinci sezonda(1958-1959) Galatasaray ve Beşiktaş karşılaşmadılar, çünkü ilk sezon iki gruplu oyandı ve Beşiktaş Galatasaray’ın değil, Fenerbahçe’nin grubundaydı. Her iki grupta birinci olanlar, yani FB ve GS şampiyonluk maçı yaptı; ilk maçı Metin Oktay’ın fileleri deldiği gol ile Galatasaray 1-0 kazandı, ikinci maçı 4-0 alan Fener Süper Lig’in ilk şampiyonu oldu.
İkinci sezon, Beşiktaş, Galatasaray’ı her iki maçta da 1-0 yenerek şampiyon olurken, Adalet, Hacettepe ve Altınordu küme düştü.
Beşiktaş: Necmi Mutlu-Bahattin Baydar-Münir Altay-Tuncay Demirtaş-Selahattin Kuruoğlu-Kaya Köstepen-Nazmi Bilge-Şenol Birol-Ahmet Özacar-Birol Pekel-Arif Özataç
Galatasaray: Turgay Şeren-İsmail Kurt-Candemir Berkmen-Saim Tayşengil-Erol Kayrnak-Suat Mamat-Mustafa Yürür-Ergun Ercins-Metin Oktay-Ahmet Berman-Ertan Adatepe
Maçı Nazmi Bilge’nin 44. Dakikasındaki golüyle BJK 1-0 kazandı. Beşiktaş’ı, Macar Andrea Kutik, Galatasaray’i ise, İtalyan Leandro Remondini çalıştırıyordu. Ligin ikinci devresinde Galatasaray’ın başına Coşkun Özari getirildi. GS’in BJK ile olan bu ikinci maçı (6/4/1960), Coşkun Ozari’nin ilk maçı idi. GS kendi sahasında Arif Özataç’ın golüyle BJK’ye 1-0 yenildi.
İkinci maçta, BJK’nin kadrosu aynı idi, sadece mevkileri değişikti. İkinci maçta Galatasaray’ın kadrosunu Özarı hoca değiştirmişti. (kısmen): “ Turgay Şeren-Candemir Berkmen-İsmail Kurt-Saim Tayşengil-Mustafa Yürür-Ergun Ercins-Suat Mamat-Nuri Asan (Samsunlu; 1989’da Samsunspor’u çalıştırırken Samsunspor otobüsünün kaza yapması sonrası yaşamını yitirdi)-Ahmet Berman-Metin Oktay-İsfendiyar Açıksöz”
2012-13 sezonunun 27 Ocak 2012 günkü, GS, BJK arasındaki maç, iki takımın Süper Lig’deki 110. Karşılaşmalarıydı. Emre Çolak’ın 3. dakikada ve Albert Riera’nın 45’te attıkları gole, BJK’nin 46’da Tomas Sivok ile yanıt vermesiyle; Galatasaray maçı 2-1 kazandı.
Galatasaray: Fernando Muslera-Dany Nounkeu-Semih Kaya-Sabri Sarıoğlu-Hamit Altıntop-Selçuk İnan-Felipe Melo-Albert Riera-Emre Çolak (57 Wesley Sneijder )-Johan Elmander (69 Hakan balta)-Umut Bulut (58 Engin Baytar)
Yedekler: Eray İşcan-Gökhan Zan-Hakan Balta-Aydın Yılmaz-Wesley Sneijder-Engin Baytar-Burak yılmaz
Beşiktaş: Allan McGregor-İbrahim Toraman-Tomas Sivok-Roberto Hilbert-Gökhan Süzen-Mehmet Akgün (46 Oğuzhan Özyakup)-Manuel Fernandes-Veli Kavlak(74 Mehmet Akyüz)-Olcay Şahan (59 Dentinho)-Necip Uysal-Filip Holosko
Yedekler: Cenk Gönen-Julien Escude-Ersan Gülüm-Emre Özkan-Oğuzhan Özyakup-Dentinho-Mehmet Akyüz.
Ve 2013-14 sezonunun ilk derbisi olan maç, 22 Eylül 2013 günü, Olimpiyat stadında, tam 76 bin seyirci önünde oynandı. Yakın zaman futbol tarihinin en görkemli tribün şovu yaşanıyordu. BJK seyircisi ve camiası bunu hak etmişti, çünkü 4 maçın 4’ünü almışlar, GS’in 6 puan önündeydiler.
Maçı alsalar Galatasaray büyük olasılıkla Süper Lig’den kopacak ve Real Madrid depreminden sonra yaşayacağı bu depremle büyük bir travmaya girecekti. BJK ise, iyi futbolu, iyi çalışması, iyi futbolcusu, iyi çalıştırıcısı ve iyi yöneticileriyle iyiden iyi Süper Lig’in zirvedeki Kartal’ı olacaktı. Ve ben de, önce eşimi, sonra tüm Beşiktaşlıları kutlayacaktım.
Süreç, oraya doğru gidiyordu, çünkü maçın başlamasıyla BJK Galatasaray’ı zorlamaya başladı, Burak, sürekli ofsaytlarda gezinmenin yanında %100’luk pozisyonları harcıyordu. Terim, ne Bruma’yı oyuna almış, ne de Umut’u. Belli ki Bruma için hala 90 dakikayı çıkarmaz saplantısından kendisini çıkaramamıştı.
Terim, “gelin yenin bizi” der gibiydi. Kısacası her şey Beşiktaş için iyi gidiyordu. Ve bu iyi gidişin karşılğını da buldular. Çünkü, GS resmen, 4-3-1-2 oynuyor, Sneijder, forvet akadaşlarını aşarak bir şeyler yapayım derken takımın dengesini, Sabri de bulunduğu kanattan takımın kimyasını bozuyordu. Ve gol geldi; Gökhan Töre, Serdar Kurtuluş’u (eski GS’li Serkan’ın ağabeyi) kaçırdı, sağ ayağıyla topu ceza sahasındaki Almeda’ya attı, o da kafayla Galatasaray filelerine; BJK 1-GS 0.
Devre böyle bitti, fakat Beşiktaş da bitti, orta sahası gitti, Galatasaray’ı diriltti. 59’da Terim’in 90 dakika çıkaramaz dediği topçu Bruma soldan indi, Drogba’yı gördü ve Drogba Lig’deki 2. Golünü atarak durumu 1-1’e getirdi. Dakika 72’de Burak getirdi. (elle getirdi deniyor, bana göre değil) Drogba durumu GS’in lehine 2-1 yaptı.
“Getirmez olaydı” demeyeceğim, çünkü maçı 5 dakika uzatan Fırat Aydınus, 90+2’de sert giren Melo’yu oyundan attı. (bana göre ağır bir karardı), ardında Biliç’i tribüne gönderdi ve ne olduysa ondan sonra oldu.
Beşiktaş seyircisi, beklenmedik bir tepkiyle sahaya indi. Bu iniş, olmaması gerekenlerdi beraberinde getirdi. Hakem maçın bitimine 3 dakika kala tatil etti.. Yaşananlar Beşiktaş’a büyük zarar verecektir, elbette ki futbolumuza da.. Eşim, ilk devre sevinçli, ben üzgündüm.
Galatasaray öne geçtiğinde eşim Kadriye Çorbacıoğlu üzgün ben sevinçli, fakat seyircinin sahaya inmesinde eşim de ben de üzgündüm. Bu durumda, sevinen kim olursa olsun, futbolu sevmiyor demektir. Bizler, kulüplerimizden çok futbolu sevmeliyiz ki, futbolun zorla kurumsallaştırdığı endüstriyel yapıdan çok, farklı düşünsellikleri kaynaştıran, aynı düzlemde buluşturan özelliğini yadsımış oluruz. Ben böylesi duruma sevinecek GS’liyi, asla GS’li kabul etmem.
Deniyor ki, “Sahaya inenler, illegal örgütlerdir. Amaçları; Gezi eylemleri bütününde iktidarı sarsmaktır”. Bunu diyen kişi ve kişiler, olayı saptıran siyasi erkin yandaşlarıdır. Onlar ‘Çarşı Grubu’nun onurlu duruşunu hazmedemeyenlerdir.
Burada dikkat edilmesi gereken olgu asla komplo senaryosu olarak algılanmasın, aksine düşünülmesi için materyaldir.
Dikkat edilmesi gereken olgu şu: Bir söylentiye göre (söylentinin sahibi katlı kavşağın TVsinde yorumcu); BJK’nin çarşı grubundan birileri rahatsızdır. Öteden beri tribünlerin tepki duyduğu hakem Fırat Aydınus bilerek görevlendirilmiştir. Aydınus’un Biliç’i Tribüne göndermesi sonrası bazı sivil polisler bilerek sahaya atlıyarak seyirciyi galeyana getirmiştir. Amaç çıkacak olayı Çarşı Grubu’na yıkarak, bu grubu tasfiye etmektir. Melo ve illegal örgüt bahanedir burada.
Galatasaray ve Beşiktaş arasındaki böylesi görkemli ezeli rekabetler sürekli ebedi dostlukları perçinlemiştir, bunu kimse engelleyemeyecektir. Özellikle Tribünlerin kurduğu ve geliştirdiği bir süreçten birileri çok rahatsız oluyordu. Örneğin, emniyet güçlerinin merkezi yönetimin talimatlarıyla hareket etmek zorunda kalması ve ‘Gezi Eylemlerinde etkin Çarşı Grubuna karşı’ kendini gösteren acımasız katı duruş, üç büyüklerin tribünleri arasında bir dayanışmayı getirmiş ve “Ezeli rekabet, ebedi Gezi kardeşliği” sloganıyla kendini göstermiştir.
Bu birilerini hayli ürkütüyor. Taraftarların bu açıdan çok dikkatli olması gerekir. “Ezeli rekabet, ebedi Gezi kardeşliği” dayanışmasını korumak istiyorsak, nereden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin kışkırtmalar karşısında uyanık olmalıyız.
Özellikle; “Taraftar kılıklı çapulcular sahayı bastı. Her yer Taksim, her yer direniş diye slogan atıyor. Şerefsizler..” diye Tiwitter atan m.v.kıl kılıklı psikopatları asla ciddiye almayınız. Onları, kendi korkularıyla baş başa bırakınız!!! Tüm Beşiktaşlılara ve futbolumuza geçmiş olsun, son olsun..
http://skorer.milliyet.com.tr/sevket-corbacioglu/futbol-oyun-sistemleri-ve-3-buyuklerin-yalnizligi/BlogYazarYazisi/406234/default.htm
Şevket ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder