KİMLİK BİLGİLERİMİZİN ÇALINMASINDAKİ TEHLİKELER VE ÖNLEMLER.. ÜLKEMİN KİMLİĞİ ÇALINIYOR; “PANAMA DOSYALARINDA ADIMIZ YOK” DİYE SEVİNÇ NÖBETLERİ GEÇİRİYORUZ.. VE BİRBİRİMİZİ SAPIKLIKLA SUÇLUYORUZ…
7 Nisan 2016
Bunlar bir gün bizi de çalacaklar, sakat bırakarak dilendirecekler, haberimiz olmayacak.. Duyarsızlığın bu kadarına da pes ki ne pes!! 46 milyon 611 bin 709’umuzun T.C vatandaşlık kimlik bilgileri internete düştü, doğrusu çalındı; biz hala siyasi zırvaların ve de Panama’daki bir hukuk bürosundan sızan dosyalar ve onların açıklanmasının yarattığı skandalların peşindeyiz..
“Bizi hırsızlıkla suçlayanlar kapak olsun. Bak, biz Panama dosyalarında yokuz-ki daha belli değil-..” diye sevinç nöbetleri geçinenlere; Panama belgelerinde adı geçen İzlanda Başbakanı David Gunnlaugsson istifa ederek gösterdiği erdemli ve onurlu duruşu anımsatmak isterim.. Bu da size kapak olsun..
Evet; “50 milyona yakın Türk vatandaşının kimlik bilgileri internete 'sızdırıldı.. 2011 seçimi öncesinde seçmen sıfatı kazanmış 46 milyon 611 bin 709 vatandaşın TC kimlik numaraları, anne-baba isimleri, nüfusa kayıtlı oldukları yer, doğum tarihleri ve bugünkü MERNİS’e kayıtlı adresleri içeriyor. Veri tabanını inceleyen Associated Press (AP) haber ajansı tarafından sorgulanan10 TC kimlik numarasının 8'i listede doğrulanmış..”
Şu uyarıyı da yapayım; kimlik bilgilerinizi telefonla veya bununla ilgili ortaya pıtrak gibi çıkan 'Kimlik bilgileriniz çalınmış mı? adlı sitelere sorgulatmayın. Çünkü bunlar yeni kimlik avcılarıdır. Sorgu için verilen linkleri de kullanmayın, nereye taşınacağınızı bilemezsiniz..
Zaman kaybetmeksizin “Büyük bir ulusal güvenlik sorunumuz” olan bu olgunun neden olacağı sorunlara ve önlemlerine değinelim:
Olası sorunlar;
[[ İş bulma ümidiyle gittiği İstanbul'da kimliğinin çalınması sonucu, dolandırıcılar tarafından adına sahte şirketler kurulan konfeksiyon ustası Şadi Vakkas İşçinin başına gelenler gelir başınıza. Kimliğinizi kullanarak sizden habersiz şirketler kurulur ve milyon liralar borcu altına girersiniz. Öte yandan; sızdırılan kimlik bilgileri ile kredi çekmekten, resmi belge almaya, vekalet vererek taşınır ve taşınmaz mal varlığı devrinden, ilamsız icra takibatı veya 3. şahıs haciznamesi gönderilmesi, okul ve ehliyet gibi resmi işlemlere kadar birçok şeyi yapmak olası.]]
Olası önlemler:
[[ Eğer, internete düşen kimlik bilgileri çalındığı düşünülüyorsayorsa-ki çalınmış- öncelikle gazeteye ilan vermeli. Kim vermeli? 46 milyon 611 bin 709 vatandaş adına hükümet vermeli. Doğrusu, İgili birim ve kurumlara (Gazete, Emniyet ve Vergi dairesi) ‘ibraz etme zorunluğunu ortadan kaldırmak için’ global başvuruyu hükümet yapmalı ve acilen, sahteciliğin yapılması olanaksız olan yeni kullanılacak çipli kimlikler, 46 milyon vatandaşa verilmelidir.
Ayrıca; Kimlik bilgileri internete düşen 46.611.709 içinde adını bulan vatandaşlar da ilgili birimlere bireysel başvuruları kolaylaştıracak bürokratık engeller kaldırılsın… Hükümet, bu 46 milyon Vatandaşa ve ülke geneline haklar tanıyacak şekilde “Kişisel Verileri Koruma Kanunu”nu ivedilikle çıkarılsın. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 50 milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin sızdırılması skandalı ile ilgili başlatacağı soruşturma, 46 milyon insanın olası mağduriyetlerini giderecek şekilde işletmelidir.
Yani; savcılık soruşturmaya başladığı noktada, vatandaşları karşılaşacağı sorunlardan soyutlamış olduğu bir süreç olduğunu ilgili birimlerin bilgisine sunsun.. Kısacası, savcılık; “Kardeşim sen şu, şu mağduriyetlerle karşılaşmayacaksın artık.” desin ve vatandaşı rahatlamanın yanında, ulusal güvenlik sorun olan bu konuyu edigenleştirsin.. Olur ya, ilamsız bir hacizname geldi; 7 gün içinde itiraz edin, aksi taktirde ödersiniz..]]
Birey olarak soumsuz ve duyarsızız. Peki, biz vatandaşların sorumsuz duruşunu gidermesi gereken hükümet ne yapıyor? Ne yapacak; Herşey’de olduğu gibi olguyu “Paralel” geçişle olguyu geçiştiriyor..geçiştirdi.
Ulaştırma, Denizcilik ve haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bildiğiniz gibi geçmişte bu olguyu yalanlamıştı; “50 milyon Türk vatandaşının kimlik bilgilerinin çalındığı haberi doğru değil. Bu haber çok eski bir haber. 2010 yılında da böyle bir iddia ortaya atılmıştı. Şimdi bu, zaman zaman ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor, yeni bir haber gibi servis yapılıyor. Şu an ortaya çıkan haberlerin güncel bir değeri yok. Bu, bildiğimiz bir konudur, geçmişte yaşanmış bir hadisedir” diyerek.
Şimdi ne diyor; “Paralelcilerin işidir” Evet; önlemleri öncelikle hükümetin alması gerekir, fakat o “Paralel” sendromuna kapıldığı için, bize ayıracak zaman bulamıyor..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder