NECMETTİN ERBAKAN’DAN SONRA İKİNCİ MÜHENDİS BAŞBAKAN BİNALİ BİENALLERİ
Ahmet Davutoğlu’nun “Saray Darbesi”ile görevden alınması sonrası yeni emanetçi başbakan/genel başkan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşmenin kadim Bakanı Binali Yıldırım’ın söylentilere göre sanatsal etkinliklerden çok, siyasal ve sosyal duruşları öne çıkmaya başladı:
- -- Üniversite sınavına girip çıktıktan sonra tercihler konusunda arada kaldığını belirten Yıldırım, "Ya Boğaziçi Üniversitesi'ne ya da İstanbul Teknik Üniversitesi'ne girecektim. Önce Boğaziçi Üniversitesi'ni ziyaret ettim. Bir baktım farklı bir dünya. Değişik binalar, surlarla çevrilmiş alan. Sonra bahçesinde gençler kızlı, erkekli oturuyor. Ben çok şaşırdım. Burada yoldan çıkarım dedim. Ondan sonra teknik üniversiteyi seçtim" diye konuşarak herkesi şaşırtmıştı…
- -- Binali Yıldırım, telefon dinleme eleştirilerine karşılık, 'yasadışı işiniz yoksa, istediğiniz kadar konuşun' dedi..Evet evet yanlış duymadınız yasadışı işiniz yoksa konuşun varsa konuşmayın çünkü birileri kulak misafiri olabilir…
- -- PTT ile kargo şirketleri arasındaki ihtilafa “Çözüm bulursak ne âlâ, bulamazsak Mualla” cevabını vermesi, 1 Kasım seçimlerini “Yüze vurur ifadesi, yeniden tek başına iktidarız bir tanesi”, bunun yanı sıra; “Bu bilişim fazla kafa yorarsan, sıyırırsın. Kullanacaksın ama kafayı taktın mı işin kötü” sözleriyle gündeme gelmişti. cümlesiyle yorumlaması espri ustası, dahası postmodern İslamist bir güldüşüncü olduğunu gösteriyor..
Binali’nin kendine özgü Bienalleri biter mi?
- -- Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürü olarak görev yaptı. Erdoğan’dan sonra gelen Ali Müfit Gürtuna (canım şu türküaz hareketi başlatan, fakat durdurulan kişi) yakınlarına çıkar sağladığı müfettiş raporlarıyla tespit edilince görevden alınmış..
- -- Sabah-ATV fezlekesinde; Sabah ve Atv’nin satışı sırasında Yıldırım tarafından hükümet yanlısı işadamlarından para toplandığı iddia edildi..
Bir internet sitesinde kısa süre önce 49 milyon 611 bin 709 Türkiye vatandaşının tüm kimlik bilgilerini deşifre edilmesi için konuşuyor: “50 milyon Türk vatandaşının kimlik bilgilerinin çalındığı haberi doğru değil. Bu olayın güncel değeri yok.”.. Her şey paralele bağlama moduna Binali de girdi: ‘ İzmir’de yüzde 36 oy aldığı belediye başkanlığı seçimlerini kaybettiğindeki yorumu gibi, kimlik bilgilerinin sızdırılmasını da Fethullah Gülen cemaatine bağlamış, “Bu malum paralel yapının operasyonudur” demişti...
- -- Binali Yıldırım’ın bakanlığı döneminde, 22 Temmuz 2004’te “Pamukova Katliamı” olarak bilinen tren kazasında 41 yolcu yaşamını kaybetti.. Çünkü;
Ankara-İstanbul arasında eski raylar üzerinde ‘hızlandırılmış tren seferi’ siyasi rant adına başlatıldı. Kaza sonrası durduruldu ve Ankara- İstanbul arasında o hızlı tren projesi hala bitirilemedi.. Kazayla ilgili dava, ‘zamanaşımı’ nedeniyle 7 Şubat 2012’de düştü. Binali Yıldırım ise o dönem yükselen çağrılara karşın istifa etmedi.
- -- 17-25 Aralık soruşturmalarında Binali Yıldırım’ın da ismi geçti
Yıldırım’ın ve bacanağı Cemalettin Haberdar’ın adı 17-25 Aralık soruşturmalarında da geçti. Bu operasyon kapsamında Binali Yıldırım’ın bacanağı ’İhaleye fesat karıştırmak, irtikap, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet almak ve vermek, gizli olan ihale bilgilerini başkalarıyla paylaşmak’ suçlarından gözaltına alındı. Sabah ve ATV’nin satışı için para aktaran firmalara bunun karşılığında 87 milyar 832 milyon liralık ihale verildi. Yıldırım ve AKP hükümeti bu iddiaları yalanladı.
- -- Binali Yıldırım’ın gizli servetinden söz ediliyor.. Sadece oğlu Erkan Yıldırım değil ailenin diğer bireyleri de gemi işiyle uğraşıyormuş. Yıldırım Ailesi’nin doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettiği 17 şirketi, 28 gemisi ve 2 süper yatı olduğu iddia ediliyor. Hatta Yıldırım Ailesi’nin 30 gemisi olduğu iddiası TBMM gündemine de yansımıştı.. Bakan Yıldırım ise çocuklarının gemi sahibi olduğunu kabul ederek, kaç gemi olduğunu söylememişti.
Mışlar, muşlar ve de buştlar.. Ülkemin 1950 sonrasının siyasal yapıları.. Tamam da, neden sürekli bunlar iktidara gelebiliyor? İşte, bunun yanıtını vermekte zorlanmam bir yana, siyaset bilimcilerinin de bunun yanıtını verememesi beni düşündürüyor.. Dahası, tüm değerlerin paraya yüklenmesi..
Notumdur: “ Başbakanları ve Bakanları, aslında kim olursa olsun eşleri ve kızlarının kıyafetleri ve fiziksel özellikleri üzerinden vurmayı kesinlikle ahlaki bulmuyorum. Fakat, çocuklarının Başbakan ve Bakan babaları üzerinden vurgunlarına göz yummanın da ahlaki olmadığını vurgulamak isterim..
http://blog.milliyet.com.tr/demir-atlarin-olumu-ve-hizli-tren-soygunu/Blog/?BlogNo=384263Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder