KAPANMAZ VE OYUNU VERMEZSEN SORUNUNU ÇÖZMEM VE “ALO FETVA HATTI” VE DE “NAMAZ KILMAYAN HAYVANDIR”
Göçmenlerin ve de Güneydoğu’daki çatışmalardan rahatsız olanların sorunlarını siyasi ranta dönüştürmeye çalışan AKP duruşu ile karşı karşıyayız.
Adamların, umurunda değil insanların sorunları. Adeta, “Çözerim sorunu, ver oyunu” mantığıyla hareket etmektedirler. Amaç; ‘Dindar ve kindar nesil’ yanında, ‘İthal dindar kitle’.
Suriyeli göçmenlerin sorunlarıyla, siyasi rant adına ilgilendiğini herkes biliyor.. Doğrusu; Haberlerde ve sosyal medyada Suriye vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edildiği, maaş hibe edildiği, yerel seçimlerde oy kullanacağı, sandıkta kimliklere dikkat edilmesi gerektiğine dair haber ve paylaşımları hepimiz biliyoruz. Hatta; Mültecilerle Dayanışma Derneği’ni (MÜLTECİ DER) kimlerin kurduttuğunu ve nasıl misyon üstlendiğini..
Her hareketi siyasi ranta endeksli..
Ukrayna’daki çatışmalar sebebiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Türkiye’de Ahlat’a yerleştirilen 72 Ahıskalı Türk ailesinden Kadınlar, kıyafet konusunda kafalarının karışık olduğunu söylüyorlarmış: “‘Burası Ukrayna değil, daha kapalı giyinin’ diyorlar. Biz zaten kapalıyız. Daha nasıl kapanalım”
İnsanların temel sorunlarını bile ideolojilerine endeksleyenlerin bu yaklaşımları, ülkeyi İslamlaştırmak için yapmıyorlar, çünkü kim ne derse desin Türkiye bir İslam ülkesidir. Baksanıza, Diyanet Başkanlığına bütçe dayanmıyor. Diyanet bütçesi, 12 bakanlığı geride bırakmasına karşın bütçe Diyanet'e yetmiyor. Diyanet TV’leri bile var. Diyanet İşleri Başkanı da, resmen gündemlerin efendinsin fetvacısı. “Diyaneti “Alo Fetva” hattı gibi kullanıyor(lar)” diyenleri dikkate almalı..
İşte fetva incileri:
- --Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil
- --Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı cinayetleri önleyin.
- --BM başta olmak üzere bütün uluslararası kuruluşlar, bütün insani kuruluşlar, hatta benim de başında bulunduğum kurum dahil olmak üzere toplumlara din ve ahlak öğretmekle yükümlü olan bütün kuruluşlar bugün meşruiyet krizi yaşıyor.
- -- Şehit cenazelerinde kendi kültümüze ait olmayan bir marşın çalınmasını doğru değil, şehitleri tekbirle, dua ile, Kur-an’ı Kerim’le ahrete göndermek daha uygun olacaktır. Ve de son incisi:” Atatürk heykelleri puttur. Dinimizde putların yeri yoktur. Biz Müslüman bir ülkeyiz..”
- “Halife-i ruyi zemin(bütün yeryüzünün halifesi – hâkimi)”
- “Başbakan’a dokunmak bile bence ibadettir”
- “Erdoğan için her gün 2 rekât şükür namazı kılınmalı”
- “Başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir”
- “Erdoğan Allah’ın tüm vasıflarını üstünde toplayan bir lider”
Ve sözde Mehmet Görmez gibi Prof. Dr TRT'de, Ramazan ayı dolayısıyla ekrana gelen 'Ramazan Sevinci' adlı programa katılan Prof. Dr. Mustafa Aşkar, çok tartışılacak bir açıklamada bulundu.
Baş imama yaranmak için, Mehmet Görmez gibi Prof. Dr(nasıl bu akademik unvanları alıyorlar?!) olan bir zart Mustafa Aşkar da Çıkar, TRT’nin “Ramazan Sevinci” programında: “namazı hayvanlar kılmaz, namaz kılmayan hayvandır” der.
TRT'de, Ramazan ayı dolayısıyla ekrana gelen 'Ramazan Sevinci' adlı programa katılan Prof. Dr. Mustafa Aşkar, çok tartışılacak bir açıklamada bulundu. TRT’nin ‘Ramazan Sevinci’ isimli programa katılan Prof. Dr. Mustafa Aşkar, ‘namazı hayvanlar kılmaz, namaz kılmayan hayvandır’ diyerek çok tartışılacak bir açıklamada bulundu.
Adamların özdeki amacı, dinden geçinerek, dahası İslamiyet’i katalizör olarak kullanıp ülkeyi hızla AKP’lileştirmektir. Güneydoğu’daki kaostan da bu çizgide yararlanmak istemektedir. Kürtlerin muhafazakar kesimin temsilcisi HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın son günlerdeki duruşu benim kuşkularımı kuşkusuzlaştıran bir duruş: Annesi Türk, babası Kürt Altan Tan, durduk yere; Bölge halkının hem PKK'ya hem devlete öfkeli olduğunu, özellikle muhafazakar Kürtlerin HDP'nin son dönem politikalarını benimsemediğini söylüyor.
Devamında şu saptamayı yapıyor: “Midyat’taki bombalı intihar saldırısını da İstanbul Vezneciler saldırısını da PKK üstlendi. Ramazan günü hem polislerin hem sivillerin canına kıyan bu saldırılara ne diyeceksiniz?.. Daha önce AK Parti'ye oy vermiş 2 milyon Kürt oyunu HDP’ye verdi.
Sol, sosyalist, liberal çevreden gelen oyları küçümsemiyorum. Sadece tespit yapıyorum. 1 Kasım’dan sonra ise oy kaybettik…” Bu dolaylı yollardan, muhafazakar Kürtlerin oylarını, doğrusu kitleyi AKP’lileştirmek değil de nedir!?
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder