GALATASARAY VE FENERBAHÇE ARASINDAKİ KUPA FİNALLERİNİN ÖYKÜSÜ VE FUTBOLUMUZUN SON DURUMU
Türkiye Kupası ya da sponsorluk anlaşmaları gereğince Ziraat Türkiye Kupası, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 1962 yılından beri düzenlenen ulusal kupa organizasyonudur. Bu demektir ki; Kupanın ilk şampiyonu Galatasaraydır. Kupada bir de rekor vardır. Bu hala kırılamayan; Galatasaray’ın üst-üste 4 kez kupada şampiyon olmasıdır.
Bilindiği gibi; 2015-2016 sezonu Türkiye Kupası Finali ya da sponsorluk anlaşmaları gereğince 2016 Ziraat Türkiye Kupası Finali, 26 Mayıs 2016 tarihinde Antalya şehrinde bulunan Antalya Arena'da, 2015-16 Türkiye Kupası'nın kazananını belirlemek için oynanacak Türkiye Kupası'nın 54. final maçı. Bir önceki sezonda, Galatasaray finalde Bursaspor'u 3-2 mağlup ederek kupayı müzesine götürmüştü. Bu şampiyonlukla birlikte Galatasaray üst üste üçüncü, toplamda 17. Türkiye Kupası'nı kazanmıştır.
26 Mayıs 2016
- Stat: Antalya
- Hakemler: Mete Kalkavan, Ceyhun Sesigüzel, Esat Sancaktar
- Galatasaray: Muslera, Semih Kaya, Denayer, Hakan Kadir Balta, Carole, Selçuk İnan, Emre Çolak (Dk. 89 Linnes), Sinan Gümüş (Dk. 65 Sabri Sarıoğlu), Sneijder (Dk. 46 Chedjou), Yasin Öztekin, Podolski
- Yedekler: Cenk Gönen- Aurelien Bayard Chedjou Fongang- Martin Lines- Bilal Kısa- Olcan Adın- Umut Bulut
- İlk 11 Değeri: 69.750.000 Euro
- Çalıştırıcı: Hollandalı Jan Olde Riekerink
- Fenerbahçe: Fabiano, Şener Özbayraklı (Dk. 79 Gökhan Gönül), Kjaer, Ba, Hasan Ali Kaldırım, Mehme Topal De Souza, Alper Potuk (Dk. 68 Markovic), Volkan Şen, Luis Carlos Almeida da Cunha (Nani), Van Persie (Dk. 46 Fernandao)
- Yedekler: Ertuğrul Taşkıran- Mıchal Kadlec-Gökhan Gönül- Ozan Tufan-Diego Ribas da Cunha- Jose Fernando Viana de Santana (Fernandao)
- İlk 11 Değeri: 85.500.000 Euro
- Çalıştırıcı: Portekizli Vitor Pereira
- Gol: Dk. 30 Podolski (Galatasaray)
- Kırmızı kart: Nani (Maç bittikten sonra) (Fenerbahçe)
- Bilinmediği gibi Galatasaray ve Fenerbahçe arasında oynan diğer kupa finalleri;
- 1—Türkiye Kupa Final 1962/1963 sezonu 29.06.1963 19:15 günkü final maçının ilki:
- Fenerbahçe : 1 Galatasaray: 2
- Fenerbahçe: Hazım Cantez- Basrı Dirimlili- Özcan Köksoy- Avni Kalkavan-Şeref Has- Osman Göktan- Tuncay Becedek-Selim Soydan- Mustafa Güven- Özer Kanra- Asim Ferhavotiç
- Çalıştırıcı: Yugoslav Miroslav Kokotovic
- Galatasaray: Turgay Şeren-Candemir Berkmen-Talat Özkarslı-Basrı Altıntabak-Suat Mamat-Mustafa Yürür- Ahmet Berman- Metin Oktay- Kadri Aytaç-Tarık Kutver- Uğur Köken
- Stadyum : Mithatpaşa
- Hakemler : Avusturyalı Paul Schiller
- Goller: Galatasaray’dan; 40 Tarık Kutver, 50 Uğur Köken, Fenerbahçe’den; 60’da Selim Soydan
- Türkiye Kupa Final 1962/1963 sezonu 30.06.1963 19:15 günkü final maçının ikincisi:
- Galatasaray: 2 Fenerbahçe : 1
- Galatasaray: Turgay Şeren- Ahmet Karlıklı-Candemir Berkmen-Talat Özkarslı-Basrı Altıntabak-İbrahim Ünal-Suat Mamat-Mustafa Yürür- Metin Oktay- Kadri Aytaç-Tarık Kutver- Uğur Köken
- Çalıştırıcı: Gündüz Kılıç
- Fenerbahçe: Ali Filibeli-Özcan Köksoy-Avni Kalkavan- Tuncay Becedek-Şeref Has-Selim Soydan-Osman Göktan- Asım Ferhatoviç- Özer Kanra- Mustafa Güven- Lefter Küçükandonyadis
- Çalıştırıci: Yugoslav Miroslav Kokotovic
- Stadyum: Mithatpaşa
- Hakemler : Avusturyalı Josef Alfred Stoll
- Goller: Galatasaray’dan; Bahri Altıntabak(51), Mustafa Yürür(71), Fenerbahçe’den; Lefter(Pen.44)
Fenerbahçe: 0 Galatasaray: 0
- Fenerbahçe: Hazım Cantez-Hüseyin Yazıcı-İsmail Alemdaroğlu-Şükrü Birant- İsmail Kurt- Ali İhsan Okçuoğlu- Şeref Has- Osman Göktan- Aydın Yelken- Özer Kanra
- Çalıştırıcı: İngiltere’den Oscar Hold
- Galatasaray: Bülent Gürbüz- Naci Erdem- Turan Doğangün- Mustafa Yürür- Bahri Altındabak- İsmet Yurtsü- Yılmaz Gökdel- Altay Elmastaşoğlu-Tarık Kutver- Metin Oktay-Kadri Aytaç
- Çalıştırıcı: Gündüz Kılıç
- Stadyum : Mithatpaşa*
*: Asıl adı İnönü. İstanbul’un tek stadı. Bütün maçlar Beşiktaş- Dolmabahçe’deki bu statta oynanırdı. Temeli, 19 Mayıs 1939'da atıldı, fakat ll.Dünya savaşı nedeniyle ötelener 19 Mayıs 1943’te atıldı ve 1947'de açılışı yapıldı. Stada, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün soyadı verildi. 1952'deki Adnan Menderes iktidarında adı Mithatpaşa Stadyumu'na çevrildi.
Mart 1974'te tekrar İnönü Stadyumu oldu. Kısa bir süre Dolmabahçe Stadyumu ismiyle de anıldı.1998 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile BJK arasında imzalan sözleşme ile 49 yıllığına kiralanmış ve adı Beşiktaş İnönü Stadyumu olarak değiştirilmiştir. Bir ara adı Fikret İnan adlı şahsın şirket adı olan “Fi- Yapı” ile “Fi- Yapı İnönü stadı oldu. Son olarak; AKP isteğiyle ‘sponsor bahane edilerek’ İnönü adı Vodafone Arena yapıldı.
Hakemler :İtalyan Gaston Rowersi
1964-1965 finalinin aynı bölge takımları arasında tek maç olması ve beraberlik durumunda uzatılması gerekirken, maç Spor-Toto'ya dahil edilmiş bulunduğundan uzatılmadı. Kupa eylül ayında oynanan ikinci maçla sahibini buldu.Türkiye Kupa Final 1964/1965 sezonu 01.09.1965 20:00 günü oynanan 2. Maç:
Galatasaray: 1 Fenerbahçe: 0- Galatasaray: Bülent Gürbüz- Naci Erdem- Ergün Acuner - Mustafa Yürür- Bahri Altıntabak-Doğan Sel- İsmet Yurtsü- Yılmaz Gökdel- Altay Elmastaşoğlu- Ahmet Tuna Kozan- Metin Oktay
- Fenerbahçe: Hazım Cantez- Özcan Köksoy-Hüseyin Yazıcı-Ercan Aktuna- Şükrü Birant- Ziya Şengül- Osman Göktan- Yaşar Mumcuoğlu- Birol Pekel- Şenol Birol- Aydın Yelken
- Stadyum :Mithatpaşa
- Hakemler : Nejat Şener
- Gol: 33. Dk. Penaltıdan Metin Oktay
- Bu sezon Süper Lig’de Fenerbahçe şampiyon oldu: “Fenerbahçe-BJK-Galatasaray-Göztepe-İstanbulspor-Ankaragücü-Ankara Demirspor- Feriköy-PTT-Hacettepe-Altay-Beykoz-İzmirspor-Gençlerbirliği-Şekerspor-Altınordu”
3-- Türkiye Kupa Final 1995-96 sezonu 11.04.1996 19:00 günü oynanan ilk Maç:
Galatasaray: 1 Fenerbahçe: 0
11 Nisan 1996
- Galatasaray: Bradley Howard Friedel(Yaşdaşları 2000’de futbolu bırakmasına karşın o,45 yaşına, yani 2015’e kadar oynadı. Amerikalı Brad, 2014-15 sezonu Tottenham’da futbolu bıraktı)- Ulrich Van Gobbel- Feti Okuroğlu- Bülent Korkmaz- Evren Nuri Turhan- Ufuk Talay(60’da çıktı)- Ergün Penbe(80..)- Turgay Kerimoğlu-Hakan Şükür- Arif Erdem- Dean Saunders(70)
- Yedekler: Hayrettin Demirbaş-Hakan Ünsal(60)- Mert Korkmaz(70’de girdi. Bülent Korkmaz’ın kardeşi)- Ceyhun Eriş-İlyas Kahraman(80)
- Çalıştırıcı: İngiltere’den Graeme Souness
- Fenerbahçe: Rüştü Reçber-İlker Yağcıoğlu- Alozia Uche Okechukwu (Deniz Uygar)- Jes Högh- Erol Bulut(Halil İbrahim kara 60)-Oğuz Çetin-Tayfun Korkut- Kemalettin Şentürk(Artvinli-60’da çıktı,Aygun Taşkıran girdi)-Bülent Uygun- Elvir Boliç- Dalian Robert Atkinson
- Yedekler: Engin İpekoğlu- Halil İbrahim kara- Saffet Akbaş-Aygun Taşkıran-Aykut Kocaman
- Çalıştırıcı: Brezilyalı; Carlos Alberto Parreira
- Stadyum :Ali Sami Yen
- Hakemler : Ahmet Çakar
- Gol: Galatasaray’dan Dean Saunders(5.Dk)
Türkiye Kupası'nın 34. sezonu olan 1995-96 sezonunun şampiyonunun belirlendiği final serisi. İki ayaklı finalin ilk maçı 11 Nisan günü oynandı. Galatasaray'ın 1-0 kazandı, İngiliz Dean Saunders(5.Dk) penaltısıyla.
24 Nisan günü finalin ikinci maçın normal süresi 1-0'lık Fenerbahçe galibiyetiyle sona ermesi üzerine gidilen uzatma dakikalarında Galatasaray bulduğu golle skoru 1-1'e getirerek şampiyon oldu.tur atladı. Finalın ilginç yanı; maçın sona ermesiyle birlikte Galatasaray teknik direktörü Graeme Souness, Fenerbahçe Stadyumu'nun orta noktasına Galatasaray bayrağı dikmesidir.
Fenerbahçe: 1 Galatasaray: 1
24.04.1996
- Fenerbahçe: Rüştü Reçber-İlker Yağcıoğlu- Alozia Uche Okechukwu (Deniz Uygar)- Jes Högh- Erol Bulut(Halil İbrahim kara 60)-Oğuz Çetin(106)-Tayfun Korkut- Kemalettin Şentürk(40)-Bülent Uygun- Elvir Boliç- Aykut Kocaman(70)
- Yedekler: Engin İpekoğlu- Tarık Daşgün(106)- Saffet Akbaş(40)- Dalian Robert Atkinson(70)
- Çalıştırıcı: Brezilyalı; Carlos Alberto Parreira
- Galatasaray: Bradley Howard Friedel- Ulrich Van Gobbel- Feti Okuroğlu- Bülent Korkmaz- Hakan Ünsal- Suat Kaya(115)- Ergün Penbe(83..)- Turgay Kerimoğlu-Hakan Şükür- Arif Erdem(65)- Dean Saunders
- Yedekler: Hayrettin Demirbaş- Ufuk Talay(115)- Okan Buruk(65) -İlyas Kahraman(83)
- Çalıştırıcı: İngiltere’den Graeme Sounes
- Goller: Fenerbahçe’den; Aykut Kocaman(34), Galatasaray’dan; Dean Saunders(116) attılar.
- Stadyum : Fenerbahçe Kadiköy
- Hakemler : Ayhan Yücebilgiç
- Bu sezon Fenerbahçe Süper Lig’de şampiyon oldu: “Fenerbahçe-Trabzonspor-Beşiktaş-Galatasaray-Kocaelispor-Gaziantepspor-Antalyaspor-Samsunspor-Bursaspor-Gençlerbirliği-Ankaragücü-Altay-İstanbulspor-Vanspor-Denizlispor-K.Erciyes-Eskişehirspoe- Karşıyaka”
Kayseri Erciyes, Eskişehirspoe ve Karşıyaka küme düştü.
4-- Türkiye Kupa Final 2004/2005 sezonu 11.05.2005 21:04 günü oynanan Türkiye Kupa finali:
Galatasaray: 5 Fenerbahçe. 111 Mayıs 2005
- Galatasaray: Faryd Camilo Mondragon Aly- Stjepan Tomas- Rigobert Song Bahanag-Orhan Ak(46)-Cihan Haspolatlı- Franck Henry Pierre Ribery(52)-Ayhan Akman- Flavio da Silva da Conceiçao-Ergün Penbe-Hakan Şükür- Necati Ateş(59)
- Yedekler: Aykut Erçetin-Bülent Korkmaz-Uğur Uçar(46)- Sabri Sarıoğlu(52)- Hasan Şaş(59)-Hasan Kabze
- Çalıştırcı: Galatasaray’ın efsane topçusu Romen Gheorghe Hagi
- Fenerbahçe: Rüştü Reçber- Fabio Luciano-Önder Turacı- Deniz Barış-Serkan Balcı- : Marco Aurelio Brito dos Prazeres (Mehmet Aurelio)- Alexsandro de Souza (Alex)-Selçuk Şahin(46)- Serhat Akın(70)-Tuncay Şanlı- Marcio Ferreira Nobre (Mert Nobre)
- Yedekler: Volkan Demirel- Mehmet Yozgatlı(70)- Murat Hacıoğlu-Mahmut Hanefi Erdoğdu- Kemal Aslan-Semih Şentürk- Pierre van Hooijdonk(46)
- Çalıştırıcı: Alman Christoph Daum
- Stadyum: Atatürk Olimpiyat
- Hakemler: Serdar Tatlı
- Goller: Galatasaray’dan; Rbery(15), Necati Ateş(23), Hakan Şükür(36, 71, 88)- Fener’in golünü 40’da Luciano attı.
Franck Henry Pierre Ribery’inin öyküsü:
Franc Ribery 'in hayat hikayesi bir büyük kazayla başlar. 2 yaşında Babasının sürdüğü araç da ailesiyle yaşadığı kazada arabanın ön camından fırlar ve hayat boyu yüzünün sağ tarafında taşıyacağı yara izleri ile kurtulur.
13 yaşındayken 1996 da onu Lille Gençler Futbol Akademisine götüren Jean-Luc Vandamme Ribery'yi şöyle anlatıyor; "Franck'ın büyük bir önsezi gücü vardır, o bir durumu diğerlerinden üç kat daha hızlı analiz eder , diğerleri daha düşünürken o bütün problemleri çözmiştür , insanlar onun kalıkafalı olduğunu sanıyor ama o inanılmaz bir pratik zekaya sahiptir" diye onu tanımlıyor.
Franck Ribery 1999 da normal okul çalışmalarını yapmayı reddettiği ve diğer çocuklarla sürekli kavga ettiği için Lille Futbol Akademisinden atılır, bu arada dinini değiştirir ve İslam dinini seçer.
O yıllardaki Ribery'i onun ilk hocalarından Jose Pereira onu anlatıyor; "Franck çok iyi bir futbolcu ama onu kaynayan bir süt tasını izler gibi izlemek zorundasınız , o sokakdan gelmiş bir çocuktur"
Ribery'nin çocukluğu Kuzey Fransa da Boulogne da kötü üne sahip Chemin-Vert bölgesinde geçer. Bu şehir aynı zamanda Fransızların ünlü Futbol yıldızlarından Jean-Pierre Papin inde doğum yeridir. Halen evli olduğu Fas asıllı eşi Wahiba ile de burada tanışır. (Wahiba dan 18 Temmuz 2005 de Hizya adında bir de kızı olur. ) Franck Ribery'nin ana dili klasik Fransızca değildir. "ch'ti" adında Flemish ve Fransızca karışımı ( Hollandacanın bir variasyonu) bir dildir.
Lille Akademisinden atıldıktan sonra Boulogne'ye döner. Boulogne-sur-Mer takımında oynar sonra Olympique Alès ve Brest takımlarına gider. 2004 yılında Ligue 1 de Metz takımına transfer olur. 2004 - 2005 sezonunda ligin asist kralıyken Ocak ayında Galatasaray'a transfer olur Onun ne derece yetenekli olduğunu anlamak için söyleyelim ; bu transfere rağmen yarım sezon oynadığı Fransa Liginde tüm sezonda asist sıralamasında üçüncü olur.
Franck Ribery 'nin bu hızlı takım değişimlerinde temel sebep ise finansal problemler kontrata sadık kalınmamasıdır. Franck Ribery Metz'den de finansal problemler nedeniyle ayrılır ve Galatasaray'a gider , ilk büyük başarıları İstanbul'da gelir. Galatasaray taraftarı onu hızından dolayı Ferraribery diye tanımlarlar. Ancak Finansal açıdan sicili hiç de iyi olmayan Galatasaray macerasıda bir kaç ay sürer ve tecrübeli bir kontrat uzmanı ve çok akıllı olan Ribery parasının ödenmemesini bahane ederek ve İstanbul'dan istediğini alarak (başarılı olarak) Marsilya'nın yolunu tutar. Galatasaray 22 yaşındaki büyük bir yıldızı elinden kaçırmıştır ve daha sonra değeri 30 milyon Euro'ya çıkınca hatasını dahada çok anlayacaktır. Franck Ribery bu konularda çok akıllıdır ve İtirazlar boşunadır , reddedilir.
Franck Ribery Galatasaray'da 14 maç oynar ve sezon sonu kontratdaki bir nedenden yeniden Fransa'ya döner. Marsilya onun son beş sezondaki altıncı takımıdır. Bu kariyeri görenlerden bazıları onu bir başbelası diye görmektedir. Ancak Marsilya'da da çok başarılı olur ve kariyerinin zirvesine ulaşarak Bayern Münih'e transfer olur.
O yıl Galatasaray’ın başında, Ozhan Canaydın vardır. Yıl 2005. Aradan geçen 7 yıl sonra "Kenar sokak çocuğu olarak büyüdüm. Bunun için parasızlığgı çok iyi bilirim. Şimdi durumum değişti, profesyonel olarak iyi kazanıyorum. Ailemi ve yakınlarımın iyi yaşamasını sağlıyorum" diyen Franck Ribery’inin pek de ahlaki olmadığı anlaşılıyor. Peki 2005’te Özhan Canaydın ve ekibi Franck Ribery’iyi tanıyabilirdi. En azından Galatasaray’a gelinceye dek sık aralıklarla neden kulüp değiştirdiğini araştırır ve Ribery ve menecerine açık kapı bırakmazdı.
Üstelik, Franck Ribery’nın Marsilya’yla görüştüğünü yönetimin bilmesine karşın. Bırakın bunu; Marsilya Galatasaray’a 1,5 ay önce bonservisi için 7 milyon euro teklif etmişti. Neden Rıbey ile konuşulmadı. Sözde Ribery Galatasaray’ı uyarmış. Dahası; imza sonrası yaptığı açıklamada ailevi nedenler ve milli takım için sürekli göz önünde olması gerektiğini, bu yüzden Fransa’da büyük bir takımı tercih ettiğini söylemiş.
Ben Galatasaray yöneticilerinin bu denli aymazlığa düşeceğini zannetmiyoru. Bura Karakter yoksunu Ribery ve menejerin oyunu var..FIFA’nın talimatı gereği oyuncu 90 gün alacakları alınmadığında serbest kalır maddesi varken, sadece peşinatı ve primleri aldı ve serbest kalmasının yolunu açtılar.
İşte bu noktada Galatasaray yöneticilerinin büyük aymazlığı var, çünkü Ribery’nin kalan 150 bin euro alacağı tam 105 gün sonra. Öyle ki; bu ödemenin Ribery’nin menacerinin, sözleşmenin tek taraflı ihlal edildiğini belirten faksından 1 gün sonra yapılıyor. Ribery elden kaçtı. Bu Galatasaray yöneticilerinin kulağına küpe olması gerekirken, 2005’ten tam 10 yıl sonra İzet Hajroviç transferindeki başarısızlık öyküsü karşımıza çıktı.
Sadece 12 maç oynayan bir futbolcu için ödenen 3.5 milyon avro'luk bonservis bir yana, futbolcunun alacakları ödenmediği için Werder Bremen'e gitmesi de işin ayrı bir hikayesi. Hajroviç, üstelik sözleşmesinde yazan bütün bedeli, yani 5 milyon avro istemesiydi, Futbolcu ahlaksız olabilir, fakat yönetici de aptal olursa al başına belayı. Neyse 5 milyon Avro yerine ancak 92 bin avro ile kurtardı GS..
Benzer bir Ribery olayı yaşıyorsan, sen yaşamıyorsun demektir..
2004-2005 sezonu Süper Lig’de Fenerbahçe şampiyon oldu olmasına da her zaman olduğu gibi Kupada Galatasaray’dan iyi bir 5 parmak tokadı yedi: “ Fenerbahçe- Trabzonspor-Galatasaray-Beşiktaş-Gençlerbirliği-Denizlispor-Ankaraspor(Melih Gökçek bu adı sonradan Osmanlıspor yaptı)-Ankaraspor- Konyaspor-Gaziantepspor-Rizespor-Malatyaspor-Samsunspor-Ankaragücü-Kayserispor-Diyarbakırspor- Sakaryaspor-İstanbulspor – Akçaabat Sebatspor”
Son üç takım küme düştü.
Biz Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki Kupa savaşlarının özetleyip, Türkiye kupasının ilk oynandığı “1962-63” sezonu üzerinden futbolumuzun durumuna ve sözde FB üstünlüğünü işleyelim:
Fenerbahçe ile Galatasaray arasında Türkiye Kupası'nda yapılan maçlarda alınan sonuçlar ve turu geçenle şampiyon olan takımlarına göz atalım:
- 1962-63 Sezonu: Final (Galatasaray kupayı kazandı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 1 - 2
- Galatasaray-Fenerbahçe: 2 - 1
- 1964-65 Sezonu: Final (Galatasaray kupayı kazandı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 0 - 0
- Galatasaray-Fenerbahçe: 1 - 0
- 1965-66 Sezonu: Yarı Final (Galatasaray tur atladı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 0 - 0
- Galatasaray-Fenerbahçe: 3 - 1 1968-69 Sezonu: Yarı Final (Galatasaray tur atladı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 1 - 2
- 1973-74 Sezonu: Yarı Final (Fenerbahçe tur atladı)
- Galatasaray-Fenerbahçe: 0 - 0 Fenerbahçe-Galatasaray: 3 - 0
- 1981-82 Sezonu: Çeyrek Final (Galatasaray tur atladı)
- Galatasaray-Fenerbahçe: 2 - 0
- Fenerbahçe-Galatasaray: 2 - 2
- 1984-85 Sezonu: Çeyrek Final (Galatasaray tur atladı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 1 - 2
- Galatasaray-Fenerbahçe: 1 - 0
- 1988-89 Sezonu: Çeyrek Final (Fenerbahçe tur atladı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 2 - 2
- Galatasaray-Fenerbahçe: 3 - 4
- 1994-95 Sezonu: Yarı Final (Galatasaray tur atladı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 1 - 1
- Galatasaray-Fenerbahçe: 1 - 1 (Penaltılarla 7-6)
- 1995-96 Sezonu: Final (Galatasaray kupayı kazandı)
- Galatasaray-Fenerbahçe: 1 - 0
- Fenerbahçe-Galatasaray: 1 - 1 (Uzatmada)
- 2000-2001 Sezonu: Yarı Final (Fenerbahçe tur atladı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 4 - 4 (Penaltılarla 7-6)
- 2004-2005 Sezonu: Final (Galatasaray kupayı kazandı)
- Galatasaray-Fenerbahçe: 5 - 1
- 2005-2006 Sezonu: Çeyrek Final (Fenerbahçe tur atladı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 2 - 1
- Galatasaray-Fenerbahçe: 3 - 2
- 2007-2008 Sezonu: Çeyrek Final (Galatasaray tur atladı)
- Fenerbahçe-Galatasaray: 0 - 0
- Galatasaray-Fenerbahçe: 2 - 1
Türkiye Kupası 1962-63 sezonunda başladı. Galatasaray bu kupayı ilk kazanan olmanın yanında Galatasaray o sezon Milli Lig şampiyonluğunu da kazandı.
1962-1963 sezonu, maçlar önce 2 grupta oynandı. Kırmızı ve Beyaz Grup. Her iki grubu da İstanbul(GS, FB, BJK, Beykoz, Beyoğluspor, Feriköy, Karagümrük, İstanbulspor, Yeşildirek, Vefa, Kasımpaşa, Ankara(Ankaragücü, PTT, Hacettepe, Ankara Demirspor, Gençlerbirliği, Şekerspor) ve İzmir(Göztepe, Altay, Altınordu, İzmirspor, Karşıyaka) takımlarından oluştu. Diğer Anadolu kentlerinden hiçbiri Milli Lig’de yoktu.
Galatasaray kırmızı grup birincisi oldu. Sıralama: Galatasaray- Gençlerbirliği- Karşıyak- Ankara Demirspor- Beykoz- Altay-Göztepe- Beyoğluspor- Feriköy- Karagümrük- Şekerspor
Karagümrük Ve Şekerspor küme düştüler..
Beyaz grupta da birinci Beşiktaş oldu. Sıralama: Beşiktaş-Fenerbahçe- İstanbulspor-İzmirspor-Kasımpaşa- Hacettepe- Altınordu-PTT-Vefa – Yeşildirek..
İki İstanbul Takımı; Vefa ve Yeşildirek küme düştüler..
Bu 2 grupta ilk altıya girenlerle “Milli Lig” oluşturuldu:
1962-63 sezonu Milli Lig Galatasaray’ın şampiyonluğu ile sonuçlandı. Sıralama: Galatasaray- Beşiktaş- Fenerbahçe-Altay- İstanbulspor- Gençlerbirliği- Hacettepe- İzmirspor- Beykoz- Anakara Demirspor-Karşıyaka- Kasımpaşa
Bu takımların ve de kentlerin bugünkü, özellikle 2002 AKP iktidarı sürecindeki konumlarına bakalım:
Dinden geçinirken futboldan da geçinmeye başlayanların öncüsü, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek öncülüğünde Hacetepe’nın adı Keçiörengücü yapıldı. Sonra şimdinin Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav Hacettep’e olarak tekrar kurdu ve Gençlerbirliğnin pilot takımı yaptı. Şu an 2.Lig’de başarılı maçlar çıkarıyor.
Şekerspor; dinden geçinirken futboldan da geçinmeye başlayanlar bir zamanların 3 büyüklere kök söktüren efsane Şekerspor’un adını, sporu da Osmanlılaştırmak ve Türkleştirmek adına “Turanspor” yaptılar ve şu anda Amatör kümede..
Ankaragücü; Melih Gökçek bu takımada saldırdı. Bir ara oğlu Ahmet Gökçek’i Ankaragücü başkanı yaptı. Sonraki gelişmelerde Ankaragücü yönetimi kadim Ankaragüçlüler tarafından Gökçek ailesinin elinden alındı. Gökçek ailesinin Ankaragücü’nu rahat bırakmaması, bir zamanların efsane Ankaragücü’nü 2.Lig’e kadar düşürdü..
PTT; Bu güzide ve takımda dinden geçinenlerin hışmına uğradı. Adı Türk Telekom yapıldı ve yok edidi bir zamanların efsane PTT’tesi..
Türkiye'de futbolun oynandığı ilk şehir olan İzmir kenti; değil Türkiye’nin dünyanın sayılı saygın kentlerinden. Göztepesi(1925) ve Altay’ı(1914), hatta Karşıya(1912) ve İzmirspor’u ile Milli Lig’de, yani “1.Lig’de” başarılı olmuş bir kent. Bunlardan, Altay'ın Alsancaklı ve Güzelyalılı (Kokaryalılılar) futbolcuları arasında çıkan anlaşmazlık sonucu, isyan niteliğindeki bir ayrılma kararıyla 1925’te kurulan ve ve efsaneler yaratan sarı-kırmızı Göztepe; 1949-1950 sezonunda Türkiye ligi, 1950 Türkiye, 1962-1963 Federasyon Kupası, 1968-69 ve 1969-70 Türkiye Kupası, 1969-70 Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluklarını kazandı.
1964-1972 yılları arasında Avrupa kupalarında ülkemizi başarıyla temsil etti, İspanya devi Atletico Madrid’ı 2-0 yenilgi sonrası 3-0 yenerek eleyerek 1967-68 sezonunda Avrupa Fuar Şehirleri turnuvasında(Şimdinin UEFA Avrupa Kupası) çeyrek, yine aynı turnuvanın 1968-69 sezonunda, Türk Özcan Arkoç’un kalesini koruduğu Alman devi Hamburg’u eliyerek yarı finale yükselebilen ilk Türk takımı olma onuruna ulaştı. Yari finale kalışın ilginç bi anısı var. Hamburg kupanın şampiyon adayları arasında gösteriliyordu.
Kura gereği ilk maç Almanya'da, ikinci maç İzmir'de oynanacaktı. Alman takımının yöneticileri Göztepe’nin ‘Yugoslav Oefa Beograd takına 3-1 yenilmesine karşın, İzmir’de 3-0 yenerek elemelerinden dolayı Göztepe’den çekinmiş olacaklar ki; inatla ilk maçı Türkiye'de oynamak istediler ve bunda sonuna kadar ısrar ettiler. Teklif Göztepe tarafından kabul edilmeyince kupadan çekildiklerini açıkladılar. 1987-1988 sezonunda da da Avrupa kupası grubunda en centilmen takım seçildi.
Bunun yanı sıra, Avrupa Kupa Galipleri Kupası'na katılan ilk Anadolu kulübü olan ve Türkiye Kupası'nda 7 kez final oynayıp 2 kez kazanan ve Başbakanlar’da Adnan Menderes’in kalecilik yaptığı Altay Spor Kulübü aynı zamandaTürkiye Kupası'nı Anadolu'ya taşıyan ilk takım Altay Spor Kulübü de bir İzmir takımıdır.
Ayrıca; 1912 yılında kurulan ilk İzmir futbol kulübu olan Karşıyaka; Süper Lig’de 16 yıl oynayan(1959-1964, 1966-1967, 1970-1972, 1987-1991, 1992-1994, 1995-1996) ve futboldan çok Basketbolda başarılı olan ve de Başbakanlardan Adnan Menderes’in forvet oynadığı bir İzmir takımıdır. Basketbol Süper Ligi’nde; 1986-87, 2014-15 sezonu şampiyonluğu, 1987 ve 2014 Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonluğu, ve FIBA Avrupa tarafından düzenlenen ve Euroleague ve ULEB Eurocup'tan sonraki en önemli 3. turnuva olan FIBA Eurochallenge Kupası’nda 2012-13 sezonu ikincilik 2010-11 sezonu Çeyrek Final, 2014 Türkiye Kupası şampiyonluğu bulunuyor.
Biliyorsunuz Galatasaray 27 Nisan 2o16’da; ULEB Eurocup finalinde Strasbourg'u 78-67 yenerek şampiyon oldu. İlk kez bir Türk takımı Eurocup'ta şampiyon olurken sarı kırmızılılar gelecek sene Euroleague'de oynamaya hak kazandı.
Kurtuluş Savaşı yıllarında İzmir'in çoğunluğunu Rum, Fransız ve diğer yabancılar oluştururken, Karşıyaka ise Türklerin yoğun yaşadığı bir yerleşim birimiydi. Bugün için söylenen "Biz Karşıyakalıyız" ifadesi de Türklerin Anadolu'ya geçerken kendilerini tanıtmak için kullandığı bir parolaydı. Bu parola ile "Biz Türküz" denilmektedir. İzmir’e ilk giren Türk kuvvetleri içinde Karşıyakalı bazı sporcular da bulunmaktaymış.
1923 tarihinde kurulan Altınordu da İzmir’in Süper Lig deneyimli takımıdır. İzm Cumhuriyetin kurulması ile birlikte kulüb ismininde buna uygun olması kararı alındı ve Türk İmparatorluğu olan Altınordu olmasına karar verildi. Süper Lig’de 10 yıl oynayan (1959-1965, 1966-1970). Yabancı futbolcu oynatmayan tek Türk takımı olan Altınordu, Karşıyaka gibi, Basketbolde başarılı olan İzmir takımıdır (1966-67 Basketbol Süper Ligi ve 1967-68 Basketbol Türkiye Kupası Şampiyonu).
1923 yılında kurulan ve Süper Lig’de 10 sezon(1958-1967, 1968-1969) oynayan İzmir takımı İzmirspor, Metin Oktay gibi bir efsaneyi Türk futboluna sunan, Süper Lig'de 4.'lüğü olan, Süper Lig'in ilk golünü atan, Süper Lig'de ilk galibiyet alan, 1997-98 sezonunda(3. Lig 6. Grupta)12 maçta 32 puan toplayarak profesyonel liglerdeki galibiyet rekorunu kıran, Genç takımı iki yıl üst üste Dünya Şampiyonu olmuş bir takımdır İzmirspor.
Evet, hemen-hemen sporun tüm branşlarında faaliyet gösteren Kulüplerin var olduğu ve de böylesi başarılı futbol takımlarına sahip İzmir’in bugün Süper Lig’de futbol takımı yoktur. Dahası, AKP’li İlçe Belediyesi olan Akhisar’ın, Süper Lig’de üst sıraları zorlayan Akhisar Belediyespor’u var ve bu takım Ege Bölgesinde tek Süper Lig takımı. Yine, İstanbul’un bir semti olan Ve R.T.Erdoğan’ın da doğduğu yer olan Kasımpaşa bugün Süper Lig’de şampiyonluk hesapları yapmaktadır.
Dahası; dinden geçinenlerin futboldan da geçinmeye başladığı noktada Kasımpaşa 2002 sonrası Süper Lig’e kadar çıkarıldı. Kesin, Fatih İlçesine bağlı Yeşildirek Semtinde doğmuş olsa 1961-1963 sezonunda Milli Lig’de (Bugünkü Süper Lig) oynayan Yeşildirekspor Kasımpaşa’nın yerini alacaktı. Çünkü bu takım Recep Tayyip Erdoğan’ın doğduğu semtin takımıydı. Bir şekilde işadamlarından, Park Holding’in sahibi Artvin-HopalıTurgay Ciner’e bu takımı aldırıldı. Şu an Süper Lig’de şampiyon yapılmak istenmektedir..). Ve de modern bir stada sahiptir, R.T.Erdoğan adında.
Böylesi, semt takımı bir yana; AKP’nin adeta oy deposu gettosu olan Başakşehir’in; süper modern stadı yanında Süper Lig’de şampiyonluğa oynayan “Başakspor” adlı takımı bulunmaktadır. İşin düşündürücü yanı, Başakşehirspor’u, son derece efendi ve başarılı olan ve bir ara ulusal takımın başına da getirilen Abdullah Avcı isminde R.T.Erdoğanın Rizeli hemşerisi çalıştırmaktadır, sürekli.
Sürekli başkanı da, Emine Erdoğan’ın ağabeysinin damadı olan Elektrik teknisyeni Göksel Gümüşdağ yapmaktadır. Bu şahıs, aynı zamanda TFF Başkan vekili ve de Kulupler Birliği Vakfı’nın da başkanıdır.
Salt İzmir değil, büyük önder Atatürk’ün Kurtuluş Savaşını başlattığı Samsun’un Süper Lig’de takımı yoktur. Ki bir zamanların 5. Büyüğü olan ve Temel Keskindemirleri, Tanju Çolakları, İlhan Mansızları, Tümer Metinleri, Celil Sağırları, Serkat Aykutlar v.b futbolcuları yetiştiren ve amblemi Atatürk olan Samsunspor bugün Süper Lig’de değil, ama yine AKP’nin Belediyesi olan Antalya’nın, Antalyaspor ve ilçesi Alanya’nın Alanyaspor adlı takımları Süper Lig’de.
Öyle ki Antalyaspor dünya yıldızı Eto’yu bünyesinde bulunduruyor. Adana’nın Belediye başkanlığı AKP’nin eline geçtikten sonra ancak Adanaspo takımı 12 yıl sonra Süper Lig’e çıkabildi.
Bu tablo gösteriyor ki; Galatasaray Fenerbahçe karşısında “hem Ligde, hem de kupada ve Avrupa başarılarında” üstün.
Ellerinde sadece fazla galibiyetler ve de 6-0 vakası var. 6-0 dediklerinde; “ Galatasaray 7 kişiyle 7 golu kime attı? “ Elbet Fenerbahçeye..”Yoo, çok eski o” dersen ben de “ Her geçen saniye de eskiyen zamandır” önemli olan o zamanı yaşamaman. Yaşadın işte..
Sneijder olayı:
Bence bu olay; yıldızları gönderip, Fatih Terime 1996-2000 arası yarattığı gibi yıldız yattırmak. Doğru bir proje olabilir, fakat olasılığı ülkemiz futbol özgünlüğünde çok zor.. Düşünü Euro 2016 şampiyonasından yıkımla dönecek bir Terim, yıldız yaratmayı bir yana bırakın, yıldızları da harcayacak yorgunluğa sahip olacaktır.
Çek’leri bu akşam yener ve gruptan çıkarsa zaten TFF izin vermez, Terim de kendisi gelmez. Demem o ki, yıklılmış Terim, İstemiyerek GS’yi hepten yıkar. Uzak bir olasılık, gelen Terim’in kendisini ve Galatasaray’ı düzeltemez..Bence en iyi duruş Jan Olde Riekerink. Sneijder de onu istiyor. İkisinin dayanışmasında Galatasaray başarıyı yakalar..
Patlak veren Sneijder olayının içinde bu neden de var bana göre.. Ne demiş Sneider, yöneticiler yetersiz. Bana göre içinde doğruluğu olan bir yanlış tanı. Fakat bunun için Riekerink ve Sneijde projesi bozulmaya değmez. Feda yapacağını da söyleyen Sneijder’den vaz geçmemeli..
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder