GALATASARAY VE FENERBAHÇE ŞAMPİYONLUK İÇİN DEĞİL 3.LÜK İÇİN YARIŞIRLARKEN BEŞİKTAŞ ŞAMPİYON OLDU; ALKIŞLIYORUM..
Türkiye Spor Toto Süper Lig 2016/2017 Turgay Şeren sezonu 29.5.2017 20:00 günkü 33. Maç:
Alanyaspor: 2 Galatasaray: 3Vallahi de, billahi da; Galatasaray ve Fenerbahçe şampiyonluk için değil 3.lük için yarışmaları futbolumuzun adrenalinin düşmesidir. Çünkü Galatasaray ve Fenerbahçe yarışı futbolumuzun en coşkulu ve yüksek atmosferidir. Bu atmosferin düşüşü futbolumuzu adeta edilgenleştiriyor.
Galatasaray,Tudor’ ve hakeme karşın üst-üste 3 maç aldı.
Tudor’a karşın, çünkü takımın sahadaki beyni Sneijder’i oyundan alıyor ve takım top tutamaz pas veremez hale gelerek orta sahayı düşürdü ve Alanyaspor golünü attı. Hakeme karşın, çünkü Galatasaray’ın % bin penaltısını vermedi. Birkaç dakika sonra, Alanyaspor’a %bin penaltı olmayan pozisyonda penaltı verdi ve Alanyaspor’a golü attırdı.
Galatasaray ilk yarı ve ikinci yarını ilk yarım saatinde orta sahayı yöneten, top tutan, kanatları iyi kullanan ve önde çoğalan görüntü verdi, ta ki Tudor devreye girinceye dek..
Geçen hafta Semih Kaya 200’üncü maça çıkmıştı. Haftaya Muslera da 200’üncü maçına çıkardı.
Yemin ediyorum; Galatsaray son 3 hafta iyi futbolu Tudor sayesinde değil, futbolcular sayesinde oynuyor..
Şunu erken söylemekte ve uygulamakta fayda var. Seneye Galatasaray Tudor ile ancak Karabükspor performansını yakalar. Tudor kaliteleri bir takımı şampiyon değil, belki düşmekten kurtarır. Galatasaray gibi takımları başarılı kılabilmesi için rastlantılara veya ani ego değişimine gereksinim var. Yani; sahada Tudor egosunu değil topçularını koşturmalıdır.
Bu çizgide şunu belirtmek isterim: Sneijder ve Robin van Persie bana göre hiç de etik davranmıyorlar. Siz bir sezon taraftara çim yoldurun. Son 6 maçtır, harikalar yaratın, daha fazla tatil yapmak için. Çünkü, 3. olan takım tek eleme oynayacak Avrupa kupalrında, 4. olan takım ise 2 eleme oynayacağı için sezonu erken açacak ve de oyuncular daha az tatil yapacak. İnsaf be, sizler 3.lük için değil de şampiyonlul için yarışmalıydınız. Ben olsam sizleri cezalandırırım.
Bruma’ya gelince; Bruma her geçen gün fiyatını artırıyor.
Semih Kaya düzelir gibi, fakat defansta karşı forvetlere çabuk değil..Semih Gümüş, harikalar yaratıyor, Tudor ise dünyasını karartıyor, zamansız oyundan alarak. Ben görüyorum, o görmüyor; Semih Gümüş’ün oyunda kalınca daha da iyileştiğini. Yasin Öztekin için de aynı şey geçerli. Bu maçta hiç oynatmadı..
Galatasaray yöneticileri; lütfen Tudor’a dikkat, rehabilitasyona hemen başlayın..
Stat: Alanya Bahçeşehir Okulları Stadyumu
Hakemler: Halil Umut Meler-Mustafa Emre Eyisoy-İlker Takpak
Aytemiz Alanyaspor: 1 Haydar Yılmaz-21 Fabrice N'Sakala-31 Georgios Tzavellas-89 Lamine Gassama-94 Darko Lazic 79'-2 Isaac Sackey -7 Efecan Karaca-10 Emre Akbaba-23 Daniel Joao Santos Candeias 66'-78 Antenor Junior Fernandes da Silva Vitoria 77'-99 Vagner Silva de Souza Love
İlk 11 Değeri : 15.550.000 EUR
Yedekler: 37 Zdenek Zlamal-3 Berkan Emir 66'-4 Birol Parlak-16 Guy Michel Landel-24 Emre Nefiz 79'-88 Taha Yalçıner-91 Cenk Ahmet Alkılıç 77'
Çalıştırıcı: Safet Susiç
Galatasaray: 1 Fernando Muslera -3 Ahmet Çalık-14 Martin Linnes-26 Semih Kaya-55 Sabri Sarıoğlu-8 Selçuk İnan-10 Wesley Sneijder 61'-20 Bruma-27 Tolga Ciğerci-11 Lukas Podolski 90'-18 Sinan Gümüş 61'
İlk 11 Değeri : 68.500.000 EUR
Yedekler: 67 Eray İşcan-22 Hakan Balta-23 Lionel Carole-7 Yasin Öztekin-16 Garry Rodrigues 61'-30 Josue 61'-9 Eren Derdiyok 90'
Çalıştırıcı: Igor Tudor
Stat adları:
[[ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın stadyumların adındaki "Arena"ya dün tepki gösterip değişmesi için talimat verdiğini açıklamasının ardından, stadyumunun adını ilk değiştiren Galatasaray oldu. Pazartesi'den itibaren Türk Telekom Arena’nın adı Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu olacak.]]
Madem, Cumhurbaşkanımız Erdoğan statlardaki "Arena" adını kaldırın demiş. Acaba diyorum; statlardaki "Atatürk" ve 19 Mayıs adlarını kaldırın diyen kim!!!???
Cumhurbaşkanımız demezden önce adını değiştirmiştim; “Ali Sami Yen Aslantepe Türk Telekom Stadı” diye. Bakın GS yazılarıma göreceksiniz..
Cumhurbaşkanımız madem Türkçe konuşulsun istiyor; sadece uzuvlarımızın Türkçe olduğu ve tamamı , Arapça, Farsça, Osmanlıca, Fransızca ve İngilizce sözcüklerden oluşan Türkçe'yi temizlesin!!!
Ridvan Dilmen: “"G.Saray UEFA kazandığında Fenerlilerin %90'ı sinirden ağlamıştır"..Ridvan Dilmen zaman-zaman doğru laflar ediyor..
Türk futbolunda yarım kupa öyküleri:
1958 yilinda galatasaray ve fenerbahcenin 1-1 berabere kaldigi, o zamanlar uzatmalar olmadigi icin menderesin ikiye böldürüp, iki spor kulubune de yarisini verdigi basvekil kupasi.
Bu kupalardan bir tanesi de Trabzonspor Müzesi’nde sergilenmektedir.
Kupanın bulunduğu cam muhafazanın üzerinde; "1957-1958 türkiye amatör futbol şampiyonası'nda idmanocağı ile ankara havagücü takımlarının puan ve averajları eşit olması nedeni ile paylaşılan şampiyonluk kupası" yazısı yazmaktadır. kupanın enteresan bir hikayesi, hikayenin içinde de enteresan bir ayrıntı bulunmaktadır.
Yarım kupanın hikâyesini önce, Trabzon Futbolu’nun önemli isimlerinden Hantal İbrahim’den dinleyelim:
"...Trabzon’da grup şampiyonluğu yapılıyordu. grup şampiyonu olmuştuk. Türkiye şampiyonasını da Trabzon’a aldılar. Ankara Havagücü, Bursa Güvenspor, Kütahya linyitspor ve İdmanocağı olmak üzere dört takım vardı finallerde. İlk maçımız linyitspor'laydı. linyitspor'un hocası da Trabzonlu meşhur Taka Naci'ydi. Maçtan önce “Fazla atmayız, 3-4 tane atarız size” dedi.
Maçı 5-1 kazandık, hem de rahmetli Celal oyundan atılmasına ve 10 kişi kalmamıza rağmen. İkinci maçımız Bursa Güvenspor'laydı. Polat sakatlandı çıktı. Çıkanın yerine de oyuna adam almak yoktu o zamanlar. 67 yılına kadar resmi maçlarda oyuncu değiştirmek yoktu. Sadece kaleci sakatlanırsa yerine başkasını koyabiliyordunuz. Gerçi 11'i zor tamamlayıp sahaya çıkıyorduk o da ayrı mesele. Bursa Güvenspor'la golsüz berabere kaldık.
Havagücü maçı da 0-0 bitti. Havagücü'nün ikinci maçı bizim 5-1 yendiğimiz linyitspor'la idi. maçı 5-0 kazanırsa onlar şampiyon olacaktı. 4-0 kazandılar. Bugünkü şartlarda biz daha fazla gol attığımız için bizim şampiyon olmamız gerekiyordu ancak o zamanlar öyle değildi. iki takımın da dört puanı vardı, gol averajı da eşitti. Tarafsız saha Giresun’da bir maç daha oynayalım dedik.
Ancak bu fikir kabul görmedi. O zamanki federasyon başkanı ikinizi de şampiyon ilan edelim dedi. Ama kupayı nasıl yapacaktık onu bilen yoktu. Futbol ajanı Osman Turan vardı. Aynı zamanda sanat okulunun da torna tasfiye öğretmeniydi. Verin bana kupayı ben hallederim dedi. Aldı kupayı gitti. Biraz sonra kupa ortadan bölünmüş şekilde geldi. Sonra kura çekildi. Kupanın yazılı tarafı bize, diğer tarafı Havagücü'ne verildi..."
Ve yarım kupa hikâyesinin belki de en dikkat çekici ayrıntısı. Trabzon Futbolu’nun adını Türk futbol tarihine yazdırmış önemli ismi Ahmet Suat Özyazıcı, o turnuvada da futbolcu olarak forma giyiyordu, ama tek bir farkla, düşünüldüğü gibi Trabzon ekibi İdmanocağı'nda değil, kupanın diğer yarısının gittiği Ankara Havagücü'nde.
kendisi o dönem askerlik görevini yaptığından Ankara Havagücü takımının futbolcusuydu. kaderin cilvesi, kendisi yıllarca futbol oynadığı İdmanocağı'na karşı forma giydi bu turnuvada, ve yine kaderin bir cilvesi mücadele ettiği turnuvanın ikiye bölünen kupasının bir parçası o dönem oynadığı, diğer bir parçası da yıllarca oynayıp efsanesi olduğu takıma gitmiş oldu.
Yarım kupanın hikâyesini Ahmet Suat Özyazıcı anlatıyor: "Grup maçlarında son maçımızı oynuyoruz. Rakibimizi 3-0 yenmemiz halinde İdmanocağı şampiyon olacaktı. biz en az 4-0 yaparsak şampiyonluğa ortak olacaktık. bursa temsilcisi ile oynadığımız maç 3-0 devam ederken ben taç atışı için son dakikalara doğru koşarak topu almaya gittim. o sırada İdmanocağı başkanı ve hepimizin başkanı diyelim Rıfat Dedeoğlu ağabeyimiz bana bağırarak "ne yapıyorsun? sen Trabzonlusun, biz şampiyon olmalıyız" diye bağırdı. maçın son dakikasında gol atarak maçı 4-0 tamamladık. biz de Ankara Havagücü olarak şampiyonluğa ortak olduk. iki takımın şampiyonluğu belirlemek için Trabzon’da*** final maçı oynayalım talebi federasyonca ret edilerek iki takıma yarımşar kupa verilmiş oldu."
Emre Belezoğlu’na göre; sporcular üstün zekaya sahipmiş. Belezoğlu’na göre aynı suçtan yıllarca hapis yatan Tanju Çolak geri zekalı mı idi, yoksa uyanık suçlu mu?
Haberi okuyun ve karar verin:
Emre Belözoğlu'ndan kaçakçılık açıklaması (26 May 2017 | 09:32)
Kaçakçılık soruşturması kapsamında dün bilgisine başvurulan Emre Belözoğlu, bu sabah TRT Spor canlı yayınına katıldı. Başakşehir'in tecrübeli futbolcusu Emre Belözoğlu, otomobil kaçakçılığı soruşturması kapsamında bilgisine başvurulduğunu açıklayarak TRT Spor canlı yayınında açıklamalar yaptı:
"Dün sosyal medya yankılanıyor. Bizi hemen yerin dibine sokuyorlar. Bir kaçakçılık operasyonunda ne müşteki ne tanık hiçbir sıfatta değil, sadece bilgime başvuruldu. Ayrıca Ozan Tufan, Volkan Şen ve Tayfur Havutçu'nun da bu kaçakçılık çetesiyle bağlantısı yoktur. Sporcular üstün zekaya sahiptirler. Araştırmadan bir şey satın almayız. Kaçakçılık çetesiyle görüşmüşlüğümüz, bir bağımızın olduğu konusunda hiçbir gerçeklik payı yoktur. Galeriden bir araba alıyorsunuz, galeriye gittiğiniz zaman 3. sahibi oluyorsunuz."
Bunlar Bruma’yı Burma yapıp birilerine yedirecekler:
Cenk Ergün'den Bruma açıklaması geldi! Galatasaray Sportif Direktörü Cenk Ergün'den son dakika Bruma açıklaması geldi. Cenk Ergün, "Leipzig dahil olmak üzere başka kulüplerin de ilgisi var. Biz oyuncumuzu satmak istemediğimiz için belirlediğimiz bir bonservis ücreti de yok" dedi.
Dursun ve ekibi gerçekten çok yetersiz ve sinir bozucu: TFF'nin Uyuşmazlık Çözüm Kurulu tarafından haklı bulunduğu için G.Saray'ın 30 Haziran'a kadar 2.9 milyon euro ödemek zorunda olduğu Olcan Adın'ın acıması yok... Tecrübeli oyuncu kendisiyle temas kuran G.Saraylı yöneticilere, "Önemli olan para değil, yaşadığım aşağılanma" diye rest çekti. Bunun üzerine G.Saray'ın avukatları Olcan'ın avukatlarıyla temas kurarak en azından bu paranın taksitlere yayılmasını teklif ettiler.
Bir maskaranın diğer maskarayı nasıl eleştiriyora örnek (25 Mayıs 2017):
A.Ç'dan Volkan Demirel'e: 'Maskara oldun':
"Haftanın skandalı Volkan Demirel" Volkan Demirel'e de seslenen A.Ç, "Volkan Demirel futbol hayatının sonuna geldin. Fenerbahçeliler dışında diğer taraftarlara son derece antipatik, sevimsiz imaj bıraktın" diyerek tecrübeli kaleciyi eleştirdi. "Plajda palet ile penaltı atmaya çalışan komedyen gibiydin"
Başakşehir karşısında penaltı ve Türkiye Kupası finalinin kaçması nedeniyle Volkan Demirel'in penaltı atışını plajda palet ile penaltı atmaya çalışan komedyene benzeten Ç. şunları söyledi: "Sözüm ona rakip futbolcunun konsantrasyonunu bozmak, tahrik etmek, iyi penaltı atmasını engellemek için su içiyorsun , manasız bir şekilde davranışlar sergiliyorsun. Topun başına geldiğin o an plajda palet ile penaltı atmaya çalışan komedyen gibiydin, maskara olacak şekilde bir penaltı attın. O gece senin kariyerinin kırıldığı anlardan biridir." A.Ç’mi kim. Çakar, çakmaz Ahmet Çakar canım..
Ve Galatasaray adası yıkıldı:
İstanbul Kuruçeşme açıklarındaki Galatasaray Kulübü’ne ait Suada, sabah saatlerinde yıkılmaya başlandı.. Galatasaray Adası’nın yıllardır kiracısı olan ve Galatasaray Genel Kurulu’nun aldığı tahliye kararına uymayarak tesisten çıkmayan Mehmet Koçarslan’ın parseli ile Galatasaray Kulübü’nün parselindeki yapılaşmanın da imara aykırı olduğu gerekçesiyle tarihi adada 1980’de kurulan her şey yıkıldı.
Bu M. Koçarslan, katliamın yapıldığı REİNA’NIN SAHİBİ. İspanyolca, kraliçe anlamına gelen Reina küçük kızının adı. İsmai Amerikalı arkadaşı koymuş. Adam 1958 doğumlu. Mesleği kömürcülük. Bu zat Galatasaray adasının da ele geçirmişti ve GS bu adamı buradan atamıyordu. Çünkü Şafak aşireti mensubu idi ve arkasında aşiretten beslenen siyasiler ve sonrasında AKP vardı.. İyi oldu..
Galatasaray Adası yıkılmadı, Kadir Topbaş’ın koruması altında Adayı adeta, deniz üstünde gecekondu’ya dönüştüren işgalci, eski kömürcü Mehmet Koçarslan’dan kurtardı.... Kadir Topbaş buna çoktan yapmalıydı..
Gelelim Kadir Topbaşa. Aaaa, o da ne! Benden önce Hıncal Uluç gelmiş. Ben de İmar yasası ve kentsel yapılaşmada kirlilikler boyutunda sorular soracaktım.. Artık söz hakkı Hıncal ağabeyin:
Şimdi benim Kadir Topbaş'a bir sorularım var?
1- Reina'da kaçak inşaat yapıldığı Boğaziçi İmar tarafından kaç yılında tespit edildi?
2- Neden hemen yıkıma girişilmedi de, yıllar süreceği bilindiği halde, mahkemeye verilmekle yetinildi?.
3- Reina belediyeniz tarafından kaç defa mühürlendi?. İşgalci kaç defa mührü kırarak, yani devlete kafa tutarak, işine devam etti?. Siz niye seyirci kaldınız?.
4- Ayni işgalcinin Suada'yı hem açık, hem kapalı alan olarak büyüttüğünü, böylece hem Anayasa'yı, hem İmar Yasası'nı ihlal ettiğini belediyeniz kaç yılında tespit etti?.
5- Neden hemen yıkıma girişilmedi de, yıllar süreceği bilindiği halde, aynen Reina gibi mahkemeye verilmekle yetinildi?. Oysa Boğaz öngörünüm bölgesinde bir gazetecinin bahçesine arabasını çektiği köşenin üzerine çektiği birkaç metrekarelik tahta yağmurluk gibi şey, hem de yıkma ekiplerinin peşine TV kameraları takılarak yıktırılmıştı. Bu perhiz ve lahana turşusu ayrımı, işgalci lehine, hem de iki önemli yerde, hem de yıllarca neden yapıldı?.
6- Ada'ya koyduğunuz mühür kaç defa söküldü ve Ada tek gün aksamadan haksız kazancına nasıl devam etti?. Devlete meydan okumaya bir kez daha neden seyirci kaldınız?.
7- Galatasaray kulübü yönetiminin, Ada, işgalcide kalsın diye tüm uzatma çalışmalarına rağmen, Danıştay'ın "Yıkım kararını onaylaması ve Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek'in 'Karar Düzeltme' isteğini de reddetmesi"yle, 21 Şubat 2017'de, yıkım kesinleşti. Bugün 24 Mayıs 2017.. Yani yıkım kararından bu yana tamı tamına 3 ay geçti.. Reina bile yıkılırken Ada neden hâlâ dokunulmaz duruyor?.
8- Ada'yı kim yıkacak?. Kimin talimatı ile yıkacak?. Ne zaman yıkacak?. Reina'yı siz yıktığınıza göre cevap belli.. Peki Ada niye hâlâ, Boğaz'ın içinde bir çirkinlik anıtı olarak duruyor?. Bir talimat da orası için mi bekliyorsunuz?.
9- Reina'yı mekânın sahibi Ferit Şahenk geri istiyordu, yıktınız. Ada'yı, mekânın sahibi Galatasaray kulübü adına, Başkanı ve yönetimi her nedense(!), işgalci de bırakmak istiyor. Onun için mi siz de üç aydır görmezden geliyorsunuz?.
10- İstanbul'u siz mi yönetiyorsunuz, patronlar mı?. Mehmet Koçarslan GS’in başını daha çok ağırtacak gibi: Galatasaray Spor Kulübü’nün üyelikten çıkardığı ünlü iş adamı Memet Koçarslan ile ilgili bugün mahkemeden flaş bir karar çıktı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi, Koçarslan'ın üyelikten çıkarılma kararının yürütmesini durdurdu.
Bursaspor ve Rizespor gerçeği:
Galatasaray ve Fenerbahçe şampiyonluk için değil 3.lük için yarışırlarken Beşiktaş Şenol Güneş ile ikinci kez şampiyon oldu; alkışlıyorum..
Burada, antrparantez açmalıyıyız: “Futbolumuz her geçen gün irtifa kaybediyor. Nedeni, dinden geçinenleri futboldan da geçinmeye başlamaları.
Bakın bunların beslediği takımlara hepsi ligin zirve hesabı yapan veya rahat takımları; Başakşehirspor, Kasımpaşa, Alanyaspor, Rizespor, Akhisarspor, Kayserispor ve Osmanlıspor. Süper Lig’de bu sayılarını artıracaklar.
Seneye Erzurum Belediyespor’u Süper Lig’e çıkarılabilir. Çıkarıyorlar da, Örneğin Yeni Malatyaspor.. En önemlisi Süper Lig’de oynayan takımları düşürmüyorlar.
Bunun en somut örneği, ligde kalması mücizelere kalmış Rizespor düşmeme noktasına, ligden düşmesi mücizelere bağlı Bursaspor’un düşme noktasına geldiğini görüyoruz. Rizespor, Osmanlıspor’u Ankara’da yeniyor, Bursaspor kendi sahasında Gençlerbirliğne yeniliyor ve Bursaspor’un ligde kalması mücizelere taşınıyor.
Bu bir operasyondur. Bursaspor 2009-2010’da sözde Fetullah sayesinde şampiyon olmuş. Şampiyon yapan Ertuğrul Sağlam FETÖ’cü imiş. Önce O’nu enterne ettiler, ardından Bursaspor’u, üst-üste 5 maçı kaybettirerek, ardından bir grup taraftara futbolcuları dövdürerek ‘bir mücize olmaz ise’ enterne ediyorlar..
Korkum, Galatasaray’a bu suçlamalar nedeniyle saldırmaları seneye daha belirgin olarak, çünkü Turgay Şeren sezonunda bu operasyonu büyük oranda gerçekleştirdiler..
Ve, böylelikle Süper Lig’deki sayılarını artırarak 3 büyüklerin dukalığına son verecekler. Amaç bu..
Bu sezon için Başakşehir şampiyon olur veya kupayı alır demiştim olmadı. Süper Lig şampiyonluğuna, TFF Başkanı ve eski BJK Başkanı Yıldırım Demirören izin vermedi. Kendisine pahalıya mal olabilir..
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder