CORONAVİRÜSÜ, SİYASET VE İNTERNET TÜCCARLARININ MATERYALİNE DÖNÜŞTÜ BİRİLERİ AVATAR OLMAMIZI BİRİLERİ AVANAK OLMAMIZI İSTİYOR
Umurunda Değil; “Kovid-19”’U, Sadece Siyasiler Rant Olarak Kullanmıyor “Youtube” Tüccarları Da Kullanıyor:
Yeni Korona Virüs; “Covıd-19”’u abartarak ranta dönüştürenler en az virüs kadar tehlikelidir.
Olguları ve olayları abartmak hepimizde var. Olgu ve olayları önce komplo teoriler ile yoruyoruz, sonra, alıntılarla bilgiler kiralıyor ve ardından fikir sahibi rollere girerek felaket tellallığı yapıyoruz..
Bu günlerde birileri, bilerek veya bilmeyerek resmen felaket tellallığı şarlatanlığıyla korku yayıyor..
Evet; bilinen kişiler her zamanki gibi; komplo teorisyenleri okuyarak elde ettiği bilgileri felaket senaryolarına dönüştürmüş.. İnternet tüccarlığı bence.. İnternet tüccarı derken, kompüter falan satmıyor, komplo teorilerle donanmış kurgusal felaketler satıyor(lar)..
Yazılarımda beli periyotlarda şu değerlendirmeyi yaparım:
“Dünün bilim kurgu romanları günümüz gerçeği oldu. Bugünün bilim kurgu romanları yarının gerçekleri olacaktır.Dahası; “Uzay Yolu” (Star Trek) dizisi yarının gerçek uzay yolu yolculukları niçin olmasın?!.. Bu nedenle gezegen kardeşliği diyorum”. Bugünün bilim kurgu romanları olarak elbet, Dünya dışı akıllı yaşam formlara ve yaşanılır uzay coğrafyaları ve bu bağlamda dünya dişi canlılardan söz ediyorum ve de yıldız barışları veya yıldız savaşları olasılığıyla, süreç içinde onlarla iletişime geçilme ve temas etme olasılığını işaret ediyorum..
Asla bugünün Hitlerin arı faşist ırk projesiyle örtüşen Suretler ve Avatarlar sürecini getirecek gezegenimizi üstün teknolojiler ve insan beyninin birebir simülasyonu (benzeri); “Bilinci olan” yapay zekalı robotlar ve yapay süper zekalı robotların (Cyborg) egemen olacağı yeni dünya düzeninden söz etmiyorum… Bu yaklaşım; Kapitalizmin gezegenimizi dizayn eden kirli yüzüdür…
Yapay zeka, cipsler v.d insanın evrensel formlarını yok eden saldırılar gerçekleşecek, yani, insana bir grup kirli kapitalizm saldıracak ve ele geçirecek. Dahası; insanlığı bir grup kadim faşistten tehlikeli ‘kirli kapitalist’ ele geçirecek.. Ben buna olasılık vermiyorum!!
İşte; bilgisayar donanımlı İlhan Berat Yılmam denen YouTube fenomeninin dediği gibi, gezegenimizin yok edileceğinden söz etmiyorum.. Bunlar kötüleri serinletecek internet işkembesinden püskürtmelerdir..
İ.B.Yılmam bu savlarında o denli iddialı ki, o’na göre, bugün yaşanan Covid-19 pandemisi suçluları; önce zombi görseliğindeki ürkütücü bilim kurgu filmleriyle, günümüzde yaşanan pandemiyi işaret etmişler. Ardından Coronavirüs vb. salgınları işleyen filmler, çizgi filimler, komplo teorilerini işaret eden; “İlminatı Yeni Dünya Düzeni oyun kartları”’nda tüm bunları iletmişler de biz sadece seyretmiş düşünmemişiz, bu kötü adamları..
Her ne kadar Amerikalı araştırmacı virolog David Connor; "Corona virüsünün; Amerika ve Çin tarafından laboratuarda üretildiğini kanıtlandı dense de. Connor sözde;Gen sekanslarını(dizi) Amerika’daki; John Hopkins laboratuarındaki virüslerle karsılaştırmış. Virüsünün Amerika’daki bir laboratuarda üretilip, sonra Wuhandaki araştırma merkezine gönderilmiş ve kontrollü olarak oradan yayılmış ve de bunu belgelemiş. Amerika yasaları bulaşıcı hastalık araştırmalarını kati bir şekilde engellemesinden ötürü; CDC ( Center for Disease Control) bu arastirmayi Çine yollayarak orda araştırma sonuclarini takip ettirmiş. İşin ilginç yanı; Araştırmanın mali desteği; CDC ve Bill Gates tarafından yapıldığını savlaması. Öyle ki Bill Gates bu konuda sorulan sorulara yanıt vermemiş. David Connor bu araştırmanın; kontrolden cıkmış bir deney olduğunu; sadece Cinlilerin ; Corona tipi virüslere olan tepkisini anlamak için yayıldığını ama sonra kontrolün kaybedildiğini teyit etmiş..Wuhandaki laboratuarda virüsün yayılmasından sorumlu bulunan 2 yetkili ; su anda ev hapsinde tutuluyor(Jill Scott- New Orleans Times- 11–Mayıs-2020").
Bu savlar, benim; “Ne oluyor? Küresel efendi G8 ülkeler (Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Rusya, Birleşik Krallık ve ABD) yeni gezegen buldular da dünyamızı iptal mı ediyorlar!!??” savlarımı doğruluyor doğrulamasına da ben Şevket Çorbacıoğlu’na da, David Connor’a da; hade be! diyorum..
Devreye Trump giriyor:
ABD Başkanı Donald Trump tuhaf bir adam. Şu sözleri ilginç geldi bana: “Çok tuhaf şeyler oluyor. Araştırıp göreceğiz.". O’na göre; yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında en çok ölümün olduğu ülkenin ABD değil Çin olduğunu belirterek, virüsün Vuhan'daki bir laboratuvardan çıktığı yönündeki iddiaları da "mantıklı" bulduğunu söyledi.. Ne demek, “…araştırıp göreceğiz..” Yoksa Covid-19 salgınını, Aralık 1941 Japonların Pearl Harbor Saldırısı ile örtüştürüp, Çine, 1945 Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı gibi atom bombası mı atacak?
Çin de diyor ki; “Genetik bilimci Peter Foster, A tipi virüsün, koronavirüsün atası sayılan ve yarasalardan gelen bir virüs olduğunu tespit ettiklerini kaydetti. Foster'in A tipi koronavirüse ABD’de rastlandığını ve Çin’de görülen koronavirüsün ise mutasyona uğrayan B tipi olduğunu ileri sürdü…”
Al birini virüsle hepsini!!
Virüs sonrası komplo teorilerine göre, ‘onlıne-dijital yapıdaki’ yeni dünya düzenine ayak uyduramayacak 60 üstü yaşları biyolojik seleksiyonla yok edilecekmiş. Bunun için çeşitli uyarılar yapmaya gerek yok, tez elden, Hiroşima ve Nagazaki ve Orta Doğu’da, Uzak Doğu’da yaptığın gibi nükleer seleksiyon süreci başlat...
Bu ne yahu?! Ben ölülerin kemik DNA’larında diriltme bilimim teknolojisi geliştireceğini beklerken sen dirileri öldürüyorsun!
Arkadaş, birkaç yıl sonra sen de 60 yaşı geçeceksin. Yaşlı dediğin grubu öldüreceğine bu yaşlıları gençleştirsene.. Bu gerçekleri neden görmüyorsun da; yeni dünya düzeninin yarattığı dijital hayata ayak uyduramayacak diye bilgiçlik yapıyorsun. Sahi senin amacın dünya nüfusunu, yeni teknolojilerle kolay yönetilebilir sayıya indirmek mı? Ulan senin üstün teknolojiyi bulgulayan 60-79 arası insanlar. Ben üreteceğim öküz sen beni tüketeceksin..
Ne demek; birileri gezegeni ele geçirerek oluşturacağı yeni, yani; yeni dünya düzeninde 60 üstü buna ayak uyduramasın ve de 60 yaş altı dijital nesil olan benimle bağlarını koparsın! Bu resmen biz onları yaşamdan koparacağız demek. İnsanın en olgun ve birikim boyutundaki üretim yetisi 60-75 yaş arası olgunluk yaşı değil mi?
İnsan ömrünün ortalama yaşama sınırı 80’i geçtiği 21. yüzyılda ve de dünyanın gelişim ve değişim boyutundaki üstün bilim teknolojisi insanın doğasında var olan 150 yaş sınırına ulaşmaya çalışırken sen faşist yaklaşımla 60 yaş sonrasını sabun fabrikasına gönderiyorsun.. Neymiş genç dijital nesli yaşlı nesli engellermiş. Genç neslin, tarihi, kültürel ve siyasi bağlamdaki eskiye bağlılığı engelmiş yeni dünya düzeni kurmanın temel koşulu yaşlıları göndererek bu 2 nesil arasındaki bağlar koparılması gerekiyormuş..
Bu nasıl mantık, hiç mı çevrene bakmıyorsunuz?! Archimets kaç yaşında “Buldum, buldum” diye hamamdan fırladı? Einstein, ilk iki atom bombasının üretilmesini sağlayan çalışmaları ne zaman başlattı?! Edison Ampulü ve Alkali pili ve Nikola Tesla Floresan lambayı kaç yaşında bulguladılar? Aziz Sancar kaç yaşında Nobel aldı? Cemal Kutay kaç yaşına dek üretti? Hala üreten ve genç beyinlere çağdaşlığı aşılayan Muazzez İlmiye Çiğ kaç yaşında, Celal Şengör, İlber Ortaylı ve Murat Bardaçılar vb…
Ve sen çıkıyorsun; insan gerçek yaşı 150’yi yakalamaya çalışırken, o’nu 60 yaşında yok ediyorsun. Hade be!! Dahası çağ geliştikçe insan ömrü artarken, sen yaşı azaltıyorsun; bu neyin mantığı!!
Teknoloji yeni muktedire (gücü yetene) teslim edilecek ve istediği dizaynı o yapacak yaklaşımı bilginin evrensel özelliğini yok etmiyor mu?
Teknolojinin kullanım yetkisi madem muktedire teslim edilecek, o zaman muktedir; Böylelikle, teknoloji yeni muktedire (gücü yetene) teslim edilecek ve istediği dizaynı o yapacak. Teknolojinin kullanım yetkisi madem muktedire teslim edilecek, o zaman muktedir;
a-) Yaşlanmayı yasak etsin. Dahası; ölümü yasak etsin, yani ölümsüzlüğü inşa etsin ve herkes farklı formatta ve standart yaşta kalsın (biraz ileri mi gittim!)..
b-) Bu işin esprisi; yaşlanmayı durdursun. Dahası; Canlılarda yönetici bir molekül olan ve bilgiyi uzun süreli saklayan DNA ( Deoksiribo Nükleik Asit)’yı yeniden dizayn etsin.
Fazlası;
[[ tüm organizmalar ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan nükleik asit DNA; Protein ve RNA(Ribo Nükleik asit) gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden bir kalıp, şablon veya reçete ise]]
bu reçeteyi kullansın. Yani; bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları “Gen” olarak adlandırılıyor ve gen dizilerinin yapısal işlevleri, yani kromozomların şeklini belirliyorsa, diğerleri de bu genetik bilginin ne şekilde (hangi hücrelerde, hangi şartlarda) kullanılacağının düzenlenmesine yarıyorlar ve günümüz bilimi tüm bunları biliyorsa neden yaşlanmayı durdurma projesi geliştirilmesin ki??!!
Evrensel dürüstlük ve ahlak insanın insanı yaşatması değil mi?
Bu misyonu da TIP doktorlarına “Hipokrat yemini” ettirerek vermedik mi?!. Sen hasta ediyorsun, yaralıyorsun o yaşatmaya çalışıyor. İki yüzlüsün sen!! Evet sen toplu katliam için savaşıyor, hatta kimyasal silah ve dahası nükleer silah kullanıyorsun, ama kendin kurduğun Birleşmiş Milletlere bağlı, insan sağlığı ve barışı için oluşturan ve de savaşın taraflarını dokunamadığı; Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nu savaşın ortasında sağlık elemanları ve ekipmanlarıyla bulunduruyorsun yaralı ve ölüleri taşıması ve müdahale etmesi için; bu ne menem ikiyüzlülüktür. Hala savaş çıkarıyor, Ortadoğu’da, Atlas ülkelerinde ve ülkemde yıllardır insanı insana öldürtüyorsun, sen de bitmiyorlar ben de toplu olarak öldüreyim mi diyenlere çanak tutarak bundan nemalanmaya çalışıyorsun internet tüccarı..
Yıllardır bizde söyledik Gezegenimizin %70’i su, %30 kara. Nüfus artışı süreç içinde sanayi alanlarını genişletip barınma sorunun tetikliyor ve yeni sanayi yapılarıyla barınma konutlarına gereksinim yaratılıyor. Bu ikisinin önü alınamaz ise bilmem kaç M.S gezegende barınma alanı kalmayacak.
Bu nedenle dikey yapılaşma ve de doğum kontrolü getirilsin diyoruz.. Dikey yapılaşmaya evet diyenlerdenim. İlginç olacak ama; görgüsüz Hintli zengin olan Vijay Mallya, bahçeli ev konseptini bir gökdelenin çatısına taşıyarak, yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş mal ya da hizmet olan “inovasyonda” çığır açmasına bile evet derim.
Deniyor ki Covid-19 mutasyon değil, Laboratuarda üretildi? Diyelim öyle; peki neden üretildiğinin yanıtı yok? Yukarıdaki gibi bilim kurgu senaryoları mı yazalım, komplo teoriler bütününde??!!
Orta Çağ (14.yüzyıl) felaketi olan ve 100 milyonlarca insanı öldüren Veba, yine 1918 – 1920 arası 100 milyon insanı öldüren İspanyol gribi ve hala devam eden Kara Humma (Tifo), kardeşi Tifüs, yaşanılır dünya ile başlayan ve hala devam eden Sıtma viruslerin VE DE Afrika’dan yayılan , çağın en ciddi ve ölümcül hastalıklarından AIDS de laboratuarlarda üretildiğini söyleyebilir miyiz? Veya uzaylıların taşıdığını?! Sürekli böylesi komplo teorili senaryolar mı yazacağız!
Hadi diyelim yeni tip koronavirüs; Coronavirüs (Covid-19), amaçlı bir şekilde Laboratuarda üretildi ve misyonu; 2025 yılında dünyayı yeni teknolojilere teslim etmekse, desenize “Ummet-Hilafet toplumu-2023 güme gitti”.
İlhan Yılmam ve gibilerin dediğine göre; “Yeni tip koronavirüs (Kovid-19)” siparişindeki görece-geçici amaç; ‘güç kazanmanın’ denemesi ve deneyidir. Bu güçle dünyayı ticari, ekonomik ve siyasi olarak yeniden belirlemek, yönlendirmek ve de geçici güç gösterisiyle bizlerin tepkilerini ölçerek alıştırmak. Daha doğrusu; zarf atarak bize yenilikler bütününde yeni dünya düzenini dayatmak ve benimsetmek. Ve sonrasında; sen 60 yaşın üzerindesin ve asla ‘onlıne-dijital yapıdaki’ yeni dünya düzenine ayak uyduramayacak hastasın....
Yok devenin hörgücü; çuşş yani!!! Ben yaratacağım ve velet beni sonradan iptal edeceksin. Sen; çiftleştikten Sonra erkeğini yiyen Peygamber Devesi misin?.
Arkadaş, biri bilimi yaratırken diğer bilimi göz ardı edemezsin. Dahası unutamazsın: İnsani gelişmeyi inceleyen bilimler için temeli kategori yaş kavramıdır. Bilim adamlarına göre yaş dilimleri; 18-65 yaş arasına genç, 66 -79 arasına orta yaşlı ve sonrasına yaşlı deniyorsa, yaşlılığı 60 yaşa neden indirdikleri belli değil. Yani neden 60’ı yaşlandırıyorlar ve neden yok etmek istiyorlar?
Soruyorum; “Bu yeni dünya düzeninde dijital ileri teknoloji dünyasına ayak uyduramayacak 60 yaş üstlerini yok etme projesi ‘G8’lerin’ projesi olabilir mi?! Bu projeye göre, kürenin efendileri G8’ler her ülkeye dünya nüfusunu yarıya indirecek virüs programı dayattı. Yani iktidarlara sen nüfusunu şu kadar azaltacaksın talimatıyla, doğal seleksiyonun yanında Coronalı/Biyolojik Seleksiyon süreci başlattı..
Canım kızmayın; ben de insanım, ben de düşünebilirim varlığımı kanıtlamak için.. Bu pandemi sürecinde Korku, panik ve umutsuzluk yayanlar G-8 Küresel efendilerin kirli hijyenden yoksun kapitalizmine su taşıyorlar.
Öyle ki; benim ülkemde; küresel bir tehlike olması nedeniyle küresel dayanışma gerekirken birilerin çıkıp ummet dayanışması diyerek dinsel ayrımı körükleyenler yeni bir haçlı savaşını tetiklediklerinin farkında değiller. Öyle ki din penceresinden bu felaketlerin gizem ötesi ilahi bir uyarı olarak öne sürmektedirler.
Korku ve panik yaratarak toplumsal umutsuzluğu besleyenler küresel efendinin toplumu özgörevinden uzaklaştıran; iç, içsel, dışa kapalı, gizli, erişilmez, yani ezoterik yapıları besliyorlar.. Ezoterik mı ne? Bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon/kabul edilme yoluyla öğretilmesidir ezoterik. Örneğin; İllumınatı, Cabal ‘Kabala, İbrani felsefesi yazıları, sır, gizem, esrar, gizli öğreti’ ve Sun gibi..
Bu İllumınatı, ezoterik, Kabala gibi esrarlı, gizem ötesi sözde öğretiler; Hıristiyanlık (İsevi) ve Yahudi (Musevi) inancı çevresinde şekil bulmakta, içsel, dışa kapalı erişilmez derin bilgiler birkaç kişi tarafından bilinmekte ve toplumların kafasını karıştırmak için dünyaya yine gizemli bir şekilde servis edilmektedir..
Bunlara inat İslamiyet’de bu erişilmez derin bilgileri fazla uzatmaksızın gizem ötesi bir akıllı tasarımcısının işi olduğunu söyler ve kısa keser, uzatmaz.. Şöyle ki; Coronavirüs (Covid-19) denen virüs da, Allah’ın dünya halklarını uyarmak için verdiği musibet olduğunu söylerler. Dinimizi son peygamberin hadisleri dışında uydurdukları hadislerle hadiseye dönüştüren sözde ulema din tacirlerin ürettiği cahil kesim de Covid-19’un abdestlilere bulaşmayacağını, hele umreden gelenlere asla bulaşmaz-bulaştırmaz diyerek virüsü yaygınlaştırmışlardır.
Şu gerçeği unutmayalım; Covid-19 ve geçmişteki virüsler (Veba, Kolera, Tifo, vb); birilerinin dediği gibi “Bulaşıcı hastalıkların, deprem ve benzeri felaketlerin; yoksul ve varsıl sınıfı, Hristiyan ve Müslümanı, Budisti vs’yi kesinlikle tanımaz.. Fakat bazı bilim ademlerinin, örneğin iktisatçılarının ve politikacıların dediği gibi, ülkeleri refaha kavuşturma, ekonomik krizleri ortadan kaldırma işlevi olmayan neoliberalizm virüslerin yayılmadaki en büyük suçludur, Ki doğrudur. Dünyanın önde gelen sosyal kuramcısı Amerikalı “David Harvey” “Neoliberalizmin Kısa Tarihi” adlı yapıtında Neoliberalizmi; hâkim sınıfların iktidarını pekiştirmeye ve emekçileri daha beter bir sefalete sürükleme pahasına zenginleri daha da zengin etmeye yarayan bir programdan ibaret olduğunu savlar.
İşte bu lanet neoliberalizmi; Gelişmiş ülkeler yeni bir emperyalizm tarzı olarak sömürdükleri ülkelere ihraç ederek faturasını tüm dünyada ve ülkemizde emekçi sınıflar ve çalışanlara, vesselam kısa kelam tüm yoksullara ödetti, son mutasyon Covid-19 ile. Düşünün; sanayi ve endüstriyel diğer iş kollarında günlük çalışma olanakları yok olduğundan “ücretsiz izin”le, çalışanlar gelirlerini büyük oranda kaybetmişlerdir. Anlaşıdığı gibi iktidardan gerektiği düzeyde destek alamamaktadırlar.
Koronavirüsün Türkiye’deki etkilerini anlamak için elimizde etraflı bir resmi veri bulunmuyor. Olay ve olguları özellikle toplumsal gerçekliklerinden kopuk olarak ele alan Saray yönlendirmesindeki Sağlık Bakanlığı, meselenin sınıfsal boyutuna hiç değinmiyor.
Batı bunun ayırdında, özellikle İngiltere verilerine göre, ölenlerin yüzde 16’sı “siyah, Asyalı ve diğer etnik azınlık” kökenliler oluşturduğunu söyleyebiliyor. ABD’de toplam nüfusun yüzde 21’ini oluşturan siyah Amerikalılar, ölenlerin yaklaşık yüzde 42’sini oluşturuyor. Fransa’nın başkenti Paris çevresinde de yoksulların ve göçmenlerin yoğunlukla yaşadığı semtlerdeki ölüm oranının şehir merkezine göre daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor...
İşte; bilgisayar donanımlı İlhan Berat Yılmam denen YouTube fenomeninin dediği gibi, gezegenimizin yok edileceğinden söz etmiyorum.. Bunlar kötüleri serinletecek internet işkembesinden püskürtmelerdir: İ.B.Yılmam bu savlarında o denli iddialı ki, o’na göre, bugün yaşanan Covid-19 pandemisi suçluları; önce zombi görseliğindeki ürkütücü bilim kurgu filmleriyle, günümüzde yaşanan pandemiyi işaret etmişler.
Ardından Coronavirüs vb salgınları işleyen filmler, çizgi filimler, komplo teorilerini işaret eden; “İlminatı Yeni Dünya Düzeni oyun kartları”’nda tüm bunları iletmişler de biz sadece seyretmiş düşünmemişiz, bu kötü adamları..
Hani senin kirli kapitalizm ve de kirliliğn işbirlikçisi dinden ve yoksuldan geçinenler var ya, yani yoksulluğu koruma altına alarak “siyasi SİT alanları” oluşturanlar, ayni ve nakti yardımların dışında ‘özellikle’ çocuk yardımı aldıkları için feraseti yüksel cahilim sürekli doğuruyor ve en az 3 çocuk diyen de tetikliyor. işte bunun önü bir şekilde alınmalıdır, aksi taktirde gezegende arsa kalmayacak, yani imara açılacak arsa.. Sen üstün teknolojili bilimi denizlerde-sularda yaşam olanakları için geliştir ve kullan; 65 yaş üstünü dışlayacağına!
Demiştim demeyi sevmem fakat yine dedirtiyorlar: “20 yüzyıl ideolojileri yoruldu, bazıları kirlendi. 21 Yüzyıl kendi özgün gelişim ve değişim boyutunda kendi ideolojisin yaratacak. Bu da emeğin gücü halk hareketleri ile olacak, sermayenin gücü kapital hareketleri ile ve dinin gücünden geçinenler değil!”.. Evet, nasıl ki 20 yüzyıl ideolojilerinin akıl edemediği Kadın ve Çevre hareketleri özgünlüğü ile ortaya çıktı, dönemlerin kaoslarında, günümüz Covid-19 kaosunda da yeni politik hareketler oluşacaktır, teolojiden ve de üstün teknolojileri çıkarları için kullanacak olan kötülerden soyut..
Aklıma geldi; cennette er kişiye huri verilecek efsanesi var. Hani; cennete giden kadınlara da Nuri verilecek denince, Huri’ye itiraz etmeyen adam eve gittiğinde namaz kılan karısını “Seni o…” diye tekmelemesi.. Coronalı bu günlerde nedense; Tur Suresi’nin 24. Ayet’inde geçen ve Diyanet İşleri Başkanlığının da ‘Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar’ diye betimlediği Arapça; “Gılman”, yani cennette hizmet edecek “bıyığı yeni terlemiş, hiç yaşlanmayan gençler(Gilmanlar)” konusu gündeme geldi veya getirildi.
Aslında cennette hiç yaşlanmayan Huri ve Gilman olgusu Kur'an-ı Kerim'in Nebe Suresinin 31-34. ayetinde var: "Şüphesiz Allaha karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu-dolu kadehler vardır.". Fakat, bu esnek tümce başka yerlere çekilmesin diye hadislerle farklı ifade edilmektedir. Huri ve Gilman cinsiyetsiz hizmetkarmış diyen dandik alimler de var. Kuran’ı Kerim’de sadece tek bir yerde (et-Tûr 52/24) Ğılmân veya Gılman sözcüğü kullanılmış, iki yerde de erkek çocuk anlamına gelen “veled “ sözcüğünün çoğulu olan “Vildan” kelimesine yer verilmiş.
Gılman sözcüğü Kuran’ın 52. Sûresi olan, Tûr Sûresinin 24. Âyetinde şu şekilde geçmektedir: "Etraflarında, sedeflerinde saklı inciler gibi tertemiz Gilmanlar dolaşır.".. Kaynaklar, Kuran’ı Kerim’de Ğılmân (Gülam çoğulu; buluğa ermemiş çocuklar) sözcüğü için fazla bir izahat yapılmadığını ama onun yerine kullanılan “Vildan’ın (Veled çoğulu; Çocuklar)” cennetteki işlerine biraz daha açıklık getirdiğini belirtir. Bu kaynaklara göre Kuran’ı Kerim’in 56.Vakı’a suresinin 17. Ve 19 ayetlerinde ve de 76. İnsân süresini 19.Ayetinde Vildan’dan “ellerinde testileri ile Kevser ırmağından su doldurup dolaşan “ genç hizmetçiler oldukları“ yazılıdır.
Yani Kuran’a göre cennette, doğrusu İslamiyet’e göre öte dünyada hiç yaşlanmayan; Huri, Gilman ve Vildan tanımında gençlere değinilmektedir. Bir başka tanıma göre Gılman müminlerin kendilerinden önce ölen çocuklarıdır. Hz. Peygamber, küçük veya büyük yaşta ölenler dahil bütün cennet ehlinin otuz yaş civarında olacağını bildirmiştir.(Müsned, II, 295, 343; Tirmizî, “Cennet”, 12). Halbuki Gılman, bıyığı yeni terleyen ve on beş yaşını geçmeyen çocuklar veya gençlerdir. Nitekim başka ayetlerde de cennet ehlinin hizmetçilerinden “vildan” (çocuklar) olarak söz edilmiştir (el-Vâkıa 56/17; el-İnsân 76/19). Birileri belli ki yüksek teknolojili yeni dünya düzeninde ölümsüz inşanlar inşa etme projesini İslam dininden esinleniyor.
Yeni dünya düzeninde insanlar evlere kapatılacak ve her hizmeti evde alacaklar, Web üzerinden Online (uzaktan) alışverişler, online (sanal) paralar kullanılarak. Verdiği siparişler evler yapay zekalı robotlar getirecek. Yani doğal insan zekasının yerini yapay zeka alacak. Bu yapay zeka gerekliliği insanlara aşılanacak. Şöyle ki, okullar ve tüm eğitim kurumları kapanarak online (Uzaktan, Sanal) eğitime geçilecek. Yani internet üzerinden insanları sanal eğitim ile istedikleri gibi eğitecekler. Dahası beyinler yeni Dünya düzeni için formatlanacak..
İnsanlar evlerinden hizmet verecek, verdirilecek. Eve kapatılan insanlar dışarıda da yaşayacaklar, ama asla baş kaldırmayacaklar; Süretler ve Avatarlar filmindeki gibi yaşayacaklar.. Nakit para yerini Sanal (dijital) paraya bırakacak. İnsanlar çiplenecek. Evet; sivil özgürlükleri ciddi olarak sınırlayacak olan bilgisayar çipleri takılacak. Herkesin maaşı bu Çip (Chip)lere yüklenecek. Bu da insanlar sürekli izleneceğini ve özgürlüklerin yok edileceğinin belirgin özelliği. Öyle ki, insan hayatına bu Çiplerle son verilebilecek..
Dünyada 150 bin kişi Çiplenmiş. Yani dünya teslim olmaya başlamış bu çağımız postmodern faşistlerce. Tüm dünyayı Çiplemek için yeni bir virüs yayıp; “ya öleceksin, ya Çipleneceksin” denecek..
Hastalıklar bitecek. Hastalıklı nesil yok edilip hastalıksız nesil yaratılacak. Bunun için DNA’larımızn bazı verileri silinecek ve hastalıklara doğuştan bağışıklı nesil yetiştirilecek..
Tüm bunlardan sonra; Singularity ve Transhümanizm dönemi başlayacak... Singularity veya teknolojik tekillik. Gelecekte yapay zekanın insan zekasının ötesine geçerek, medeniyeti ve insan doğasını radikal bir biçimde değiştireceğine inanılan hipotezsel nokta. Böyle bir zeka, insanlığın tasavvur edebileceğinden daha üstün kabiliyetli olacağından, insanlığın geleceğini öngörülemez bir hale getireceği düşünülmektedir.
Transhümanizm; insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin artırılması ve yaşlanma ve hastalanma gibi arzu edilmeyen veya gereksiz görülen yönlerinin ortadan kaldırılması amacıyla teknoloji ve bilimden faydalanılması gerektiğini öne süren uluslararası bir entelektüel ve kültürel harekettir. Transhümanist düşünürler, bu amaçla insan geliştirme tekniklerinin ve yüksek teknolojinin kullanılması imkânlarını ve muhtemel sonuçlarını tartışırlar.
İnsan üstü olarak tanımlanan ve insan ile makine birleşimi olan Cyborg’lar insanın yerini alması. İnsanların böylesi üst seviyesi oluşturulduktan sonra ölümsüzluk bulgulanacak…
Tüm bunlar sonrası bir de ölümsüzlük bulgulanacak ha!. İyi de benden ne istiyorsun. Evet, madem öyle beni yaşlı diye neden öldürüyorsun, gençlik aşısı da bulsana bu üstün teknoloji ile. Yukarıda belirttiğim gibi ben ölülerin kemik DNA’larından diriltilmesini beklerken, sen dirileri öldürüyorsun, hasittir ulan..
Senin anlattığın bay öküz bugüne dek, yani 13.7 milyar yaşındaki gezegenin ve 5 bin yıl önce ayağa kalkan insanın başına gelmemiş tehlikeli teslimiyettir.
Daha da açayım olguyu: Evren; 13.7 milyar yaşında. Dünya: 4.5 milyar yaşında. Yaşanılır dünya; 3.8 milyar yaşında. Çok hücreli yaşam; 2 milyar yaşında. İlk basit hayvan 600 milyon yaşında. Ben “İnsan olarak” 200 bin yaşındayım. 5 bin yıl önce ayağa kalktım ve yürümeye başladım. Benim şu anki yaşım 69, kadim yaşım 200 bin. Senin bu yaklaşımın gerçekten teslimiyettir, yanı 69 yaşındaki ben insanı değil 200 bin yaşındaki insanı öldürüyorsun, dahası insanlığı yok ediyorsun; bir kez daha hasittitir..
İzin verirsen bir komplo teorisi üreteyim:
Eğer; Dünyayı çaresiz bırakan Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle dünya genelinde ölü ve vaka sayısı durdurulamıyor ise, yani Küresel pandemi denen; geniş alana/küresel alanda ölü sayısı, Enfekte (bulaşan) olanların sayısında da akıl almaz bir artışla vaka sayısı büyük boyutta artarken, Virüsün yayılmaya başladığı Çin’de yayılma duruyorsa, arkadaş acaba Çin önce ölümcül mutasyonu (Yeni tip koronavirüs (Kovid-19)’u) yayıp sonra ilacını mı piyasaya sürecek, yani ölümcül mutasyonu (Yeni tip koronavirüs (Kovid-19)’u) ticari materyala mı dönüştürdü!?..
Veya dünya ilaç sektörünin derebeyleri de bu işin içinde pay anlaşması mı yaptı?
Baksana şu habere: “NBC ve CNN'in haberlerine göre Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde araştırmacı olan 37 yaşındaki Bing Liu çok önemli bir buluşun eşiğindeyken, başından vuruldu! Ve ardından, Liu’yu vuran 46 yaşındaki Hao Gu kendini vuruyor(06.05.2020).”
Vuruyor mu yoksa delili karartma adına vuruluyor mu?.. Gel de komplo teorisi üretme..
İnanın, Yılmam’ın dümdüz mantığına ancak bu düz mantıkla ironi adına yanıt verilir... Tekrar ediyorum;
İnsanlar 60-75 arasını nasıl yaşlı form olarak kabul edersin çağın enbesili, madem teknoloji bu denli gelişecek ve beni süretler, avatarlar haline getirebilecek, o zaman yaşlı dediğin 60 sonrasını gençleştir.
Bir ikincisi madem olumsuzluğu keşfedeceksin neden beni öldürüyorsun?
Beni de gençlik aşısı ile 60 altı gruba indirge. Sen sonucu ya kabul edeceğiz, ya kabul edeceğiz ya savaşacağız diyorsun, ulan öküz bu noktaya getirmişsin neyin savaşından söz ediyorsun?
Yılman ekonomik, AKP siyasi rant peşinde;
AKP iktidarı coronavirüs felaketi çıktı ya hemen bu konuyu Payitah “Abdülhamit” dizisine bağladı ve dizisinin son bölümüne senaryo olarak ekledi. Senaryoya göre virüsle Osmanlı neslini yok edecek virüsü ve ardından Antikorunu bulmaya çalışıyor İngilizler.. Gülmemek için kendimi tutamadım, saatlerce kahkaha attım.. Burada verilen mesaj, Gavuroğlu gavurlar Coronavirüs’ü ile Erdoğan’ı öldürmek istemeleri.. Bunu da kesin FETÖ’ya bağlarlarsa şaşırmayacağım..
İlhan Berat Yılmam ne dersin bu senaryoya..?!
Yılmam ayrıca Dünya dışı gizemli olayları örnek gösteriyor.. Örneğin; Yıldız geçidi (Stargate) olayı. Stargate dünya dişi akıllı varlıkların teknoloji ürünü; 29 ton ağırlığında 6-7 mt çapında bir araç. Bu araç uzaydaki diğer yıldızlara geçiş aracı. Bu araç 2 yerde varmış, biri Kuzey Kutbunda diğeri Irak’ta. Bu bilgiler Sümer Tabletlerinden okunmasıyla öğrenilmiş. İkisi de ABD’nin elinde. Son Stargate Irak’tan alınıyor, dahası Saddam Hüseyin’den. Irak’a barış, demokrasi ve petrol için girilmedi, Stargate için girildi.
Dümdüz mantıklara düz mantıkla yanıt vermektir benimkisi. Evet bilim birtakım olmazları oldurdu, örneğin deniz bilimi dünün bilim kurgusu deniz altında 20 bin fersahı olur kıldı. Daha öncesi; insanlıktan yüksek zeka oranına sahip Einstain’in Görecelik kuralı ve Kuantum teorisi, dünyanın ilk endüstriyel araştırma laboratuvarını oluşturan ve Akkor Ampul mucidi Thomas Edison ve Günümüzde alternatif akım elektrik kaynağı sistemine katkılar veren gelecekçi (Fütürist) Nikola Tesla..
Elbet insan ayağa kalktığı 5 bin yıldır, sürekli bulgularla yaşamını kolaylaştırmıştır, ama sizler gibi teknolojik yeni bulgularla yaşamı zorlaştıran, yok eden bulgulara asla izin vermemiştir ve de vermeyecektir. Sizler diyorsunuz ki; bu yok edici bulguları yapacaklar ve yapmalıdırlar yeni dünya düzeninde. Yani insanın doğal zekası ötelenecek, yerini yapay zekaya bırakacak. Arkadaş bugünün gençleri yarının yaşlıları olmayacak mı, bu teoriye göre 65 yaş üstündekileri sürekli katleden bir yeni dünya düzeni?! Allah’ın öküzü, senin bu yaklaşımınla 21. yüzyılın bu ilk çağın adı Katleden Çağ olsun.
Arkadaşı yanlışlıklarına bir de ben yanlış katayım:
Dünyada yaşamı kolaylaştıran yeni dünya düzeni bu denli eziyete girmesin, dünyanın 4’te üçünü katleden bir azınlık teknoloji sapığı yapay zekalı robotlarla gezegene egemen olsun. Gida ve Tarim endüstrisini de yok etsin ve yapay çay, yapay kabak, senin gibi yapay hiyar vs üretsin. Hatta yapay zekali ve yapay memeli inek de, yağ, peynir, yumurta, Vakfikebir tereyağını, Samsun pidesini, Trabzon ekmeğini, Ankara keçisini, hamsiyi, senin inandığın sürü psikolojisinin yürüyen zekası Koyun ve de ve seni yalnız bırakmamak için yapay öküz de üretsin.. Evet arkadaş, madem ileri teknoloji bu denli ileri gidiyor, daha ileri giderek doğan’ın yanında doğayı da yok etsin..
Laboratuarda üretilmesi veya ekolojik bütündeki yaşam ortamında (habitat), yani doğaya ve doğana saldırmalar sonrası kendiliğinden mı türedi bilmem, benim bildiğim bu kaotizmi hijyenik olmayan kapitalizmin, doğrusu 20.yüzyıl ideolojisinin ürünü olmasıdır... 21 yüzyıl; 20. yüzyıldan gelen bu virüsle gezegenimiz şu anda küresel acil durumla (pandemi) karş-karşıya bırakılmıştır..
Yeni tip koronavirüs Covid-19 işte tam da bu yüzden, yani hijyenik olmayan vahşi kapitalizmin son aşaması neoliberalizmin neden olduğu Covid-19 kaosu ile karşı karşyayız.Bu, Neoliberalizm her geçen gün kirlenen doyumsuz kapitalizmin yeni bir biçim mi kazanmak istiyor Yen dünya düzeni ile. Ve de birileri bunu Yeni Dünya düzeninin işleyen süreci olarak pazarlamak istiyor. İlhan Berat Yılmam da bu söylem tarzındaki gizemi YouTube ticaretine dönüştürüyor.
Ben diyorum ki; bu Pandemi sonrası yepyeni bir uygarlık kurulacaksa bunu 20. Yüzyılın yorgun ve de kirli ideolojileri değil, 21.Yüzyılın yaratacağı emek ağırlıklı paylaşımcı demokratik yapıda, yaşam bulacak yeni ideolojiler gerçekleştirecektir. Evet Yeni dünya düzenini ekonomik çıkarları için dünya nüfusunu azaltarak dengelemeye çalışan emperyal açlar değil, yani mutlak monarşistler ile neo-liberal politikaları değil; 21. yüzyılın halkla bütünleşmesiyle gerçekleştirecektir.
Evet ben zaman-zaman yukarıda da dediğimi yine tekrar ediyorum; “Dünün bilim kurgu romanları-öyküleri günümüz gerçekleri oldu. Bugünün bilim kurgu romanları yarının gerçek olmayacağını kim söyleyebilir!?” Bu söylemimdeki amaç; Gezegen kardeşliği bütününde gezegenimizi, uzaydaki diğer yaşam formlarına karşı dayanışma ve kaynaşma içinde olup, gezegenimizi bir barış küresi haline getirmek. Ve de dünya dişi akıllı formlarla tanışmak, iyi niyetli varlıklara evrensel barış için evet demek adına söylediğim bilim kurgu vurgusu idi.. Asla gezegenimiz için kötü amaçlı bilim kurgu romanlarının günümüz gerçekleri olacak vurgusu değildi..
Söncelikle;
İlhan Yılmam ve gibilerin amacı; Tarihteki Veba, Karaveba, İspanyol gribi, Kolera, Asya gribi, Rusya gribi, Honkong gribi, Ebula, Sars, Mers virüs salgınlarını anımsatarak son virüs Covid-19’un yaratacağı değişimleri betimleyerek tıklamaları tetiklemek için korku salmaya çalışıyor: Ve sonrasında da; Küresel yayılma (pandemi) olan yeni tip koronavirüs/Kovid-19 üzerinden komplo teorileri üreterek, gezegenimiz ile ilgili ekonomik rant için bilim kurgu öyküleri sıralıyor: Gezegeni ele geçirmek isteyen kötüler; bizim aymazlığımızdan yaralanarak, Sars ve Mers olarak var olan Coronavirüs üzerinde Laboratuarda çalışmalar yaparak mutasyona uğratmışlar.
Dahası; kromozomlar üzerindeki genlerde değişiklikler meydana getirerek yarattıkları ölümcül mutasyonu: Yeni tip koronavirüs (Kovid-19)’u küresel salgın hale (pandemi) getirmişler.. Evet, Sars ve Mers olarak var olan Coronavirüslerin birini mutasyona uğratarak “Yeni tip Coronavirus (Covid-19)” gibi nur topu gibi virüsleri olmuş.. İşte bu son virüs çok farklı seyredecekmiş, çünkü bu Laboratuarda amaçlı bir şekilde hazırlanmış. Gezegeni ele geçirmek isteyenler önceden, yukarıda değindiğim gibi çeşitli film ve animasyon ve de oyunlarla bunun mesajını vermişler, fakat biz anlamamışız, yeni dünya faşistlerin dediğine göre..
Bir başka, İlhan Yılmam’a göre; Covid-19’u iletişim teknolojise bağladı. O’na göre de Corona değil, 5 G'E öldürüyormuş.
5G teknolojisine Pek çok ülke geçmek için hevesli olsa da bazı Avrupa ülkeleri 5G’ye şüpheli bir şekilde yaklaşıyor. Bu şüphenin bir numaralı nedeni ise radyasyon tehlikesi. Çeşitli teknoloji firmaları ve bilim insanları, 5G teknolojisinin yaydığı radyasyon miktarının insan sağlığı için tehlikeli olacağını belirtiyor. Ama biz ne yaptık olguya balıklama atladık ve 500 adet 5G istasyonlarını devreye soktuk ve uygulama sürecini başlatmak için de TBMM’inden geçirdik. Deniyor ki süreç içinde toplu ölümlerin önü alınamazmış.
Doğrudur, nasıl ki Baz istasyonlarına karşıyız 5G istasyonları da elbet tehlikeli. 5G teknolojisinin yüksek hızda ve düşük gecikme ile internet sunabilmesi için yüksek frekanslı dalga boyları kullanılıyor. Bu dalga boyları, düşük frekanslı olanlardan daha fazla enerjiye sahip. Üstelik dalganın uzunluğu kısaldığı için daha fazla anten yerleştirmek gerekiyor.
Yaklaşık olarak her 150 metrede bir baz istasyonunu güçlendirici antenler kullanmak gerekecek. Bilim insanları, 5G’nin yaydığı radyasyonun insan DNA’sına zarar vereceğini ifade ediyor. Kesin doğru; Fakat teknoloji ile Biyolojiyi birbirine karştırmamak gerek. Olgunun tehlikesini anlatalım ama olguyu Covid-19 ile örtüştürüp, virüs ile ilgili felaket benzeri felaket tellallığı ise hiç yapmayalım..
Ve yeni dünya faşistleri karşısında anarşist olmaya karar verdim:
Çok ilginçtir 2007’de Orhan Gencebay; “Ben de anarşistim ama terörist değilim. Karıştırmasın bu iki kavramı kimse..” diyerek müzik dünyasında yeni bir süreç başladığını Anarşizmin özü ile tanımlamış. Düşünün günümüzde mutasyon kere mutasyona uğrayan Orhan Gencebay; Anarşizmin, asla terorizm olmadığını vurguluyor. Belli ki Anarşizmin ne olduğunun farkında?…
Peki; Yeni Osmanlılık ve ummet toplumu utopyasıyla yeni bir Türkiye düzeninden söz eden Recep Tayyip Erdoğan 2015’te; “Twitter’dan, gazete sayfalarından, adliye önlerinden hakimler savcılar keyfince açıklama yapıyor. Dünyanın neresinde bu var. Sen anarşist misin?” diyebiliyor. Her zamanki gibi danışmanından yansıyan Promtirli gaf.. Çünkü; Erdoğan bu söylemi ile anarşizmnin ne olduğunu kesin bilmediğini deklare ediyor...
Anarşizmı zır cahil, dahası muhafazakâr kesim sokak eşkiyalığıyla-terorizmle eş tutar. Anarşizm, ütopik bir evrensel barış felsefesidir. Anarşizm küreselleşmenin samimi olanıdır. Küreselleşme aslında paylaşım boyutunda vatandaşa açılımı amaçlayan ama günümüze dek ancak sermayenin sermayeye açılımına gelebilen post modern sömürgeciliğe dönüşmüştür. Gerçi Avrupa Birliği (AB), ‘Barış ve eşit paylaşım bağlamındaki küreselleşme sürecini sancılı olsa da sürdürüyor. Demem o ki Anarşizm AB’nin küresel efendi nedeniyle minimize ettiği Anarşizmi esin noktası olarak kullanmış olabilir mi!?.
Evet; anarşizm ‘dünyadaki’ zehirli örümcek ağı sınırların kaldırılmasıdır, insanın insanı denetleyen düzenin yok edilmesidir. Düşünün insanın bir kısmının parası çok, parası yok olana karşı var olanı polis insanlar koruyor. Doğrusu üleşmek değil mi!.. Hijyenik olmayan kirli kapitalizm bundandır ki Anarşizmi reddeder ve abartılı ütopya olarak görür...
Bilmem birilerinin, Covid-19 saldırısı sonrası olası dijital online yeni dünya düzeni; anarşizmin temel felsefesinde mi yaşam bulacak. Evet; 1864'te Uluslararası Emekçiler Birliği’nin kurulması ile başlayan Anarşizm; 20 yüzyılın emek ağırlıklı ideolojilerini yoran hijyenik olmayan kapitalizmi izole edecek mi?
Dahası; anarşizm 21. yüzyılın kendisi için yaratacağı ideolojik atmosferin kısmı ruhu mudur!?..
İddialıyım: 21. yüzyılda dijital yeni dünya düzeninde yaşam hızlanacak, yaşayan azalacak diyenlere asla katılmıyor, aksine Anarşizm ruhunda yaşam ve yaşayan dengelenecek ve dünyamız yaşamaya devam edecektir.. Siz yaşamı birilerinin istediği gibi; kapitalizm doyumsuzluğunun bir üst aşaması olan daraltılmış yeni dünya düzeni olarak asla düşünmeyin, asıl ütopya olan onların yaratmak istediği dünya düzenidir..
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder