"5'Lİ ÇETE İÇİN YENİ BİR ÜRÜN, HALKI KANDIRMAK İÇİN DE YENİ BİR OYUN SÜRÜYORLAR PİYASAYA: "EKSTRA ENFLASYON"
Halka atılan son dakika golü: [[ Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu! TL mevduat hesaplarıyla ilgili yeni düzenleme yapıyoruz ]]
Anlayabildiğim kadarıyla Rcep'e, Yiğit Bulut gibiler yeni bir ürün çıkartıyor: "Yeni bir TL mevduat hesabı". Sözde o hesabın sahibine (5'li çeteye canım halka değil, Dolarlar, TL'ler onlarda) aynı zamanda bir dolar alım opsiyonu satmış olacak. 300 liranız var, Dolar/TL 15 lira (yani 20 dolarınız var)
Sen 300 liranı Türk parası olarak mevduatta tutuyorsun ve 15 lira seviyesinden de ALIM opsiyonu varmış gibi getiri elde ediyorsun. Yani Dolar/TL vade sonunda 19 lira olsa aradaki 4 liradan doğan farkın mevduat sahibine verilmesi gibi.
Bunun adı Dolar/TL artışı oranında ekstra bir faiz artışıdır. Yani 5'li çete için örtülü bir mevduat faizi gibi… İşte; Dolar/TL’deki düşüşün nedeni de bu faiz artışı… Tamam da bu ekstra faiz nereden ödenecek? O da, 5'li çete için yeni para basılacak ve de nur topu gibi ekstra enflasyonumuz olacak.. Allah seni ıslah etsin, halkı bu denli enayi yerine çeteleri de el üstünde tuttuğun için..
Ülkemde bunlar her krizi ekonomik rantlarına endeksliyorlar.
Teknopolitikalar Platformu
Yeni birşey deneniyor denilirken ne olduğu yavaş yavaş ortaya çıktı. 1994 yılında Tansu Çiller de aynı yöntemi uygulamış fakat patlamış. Şimdi güvenilen ise otoriter bir başkanlık düzeni. Güven oyu ise %35 civarında.
YanıtlaSilBu uygulama sürekli uygulanacak bir model olacaksa Türkiye ekonomi açısından yeni bir yola girmiş olacaktır. Yönetimde otoriter, yaşam demokrasi üzerine kurulacak gibi geliyor. Onun dışında özgürlükler haklar konusunda birşey söylemek zor.
Dolara ve diğer paralara yatırım yapılmasının amacı paranın enflasyon karşısında erimesini engellemek. Çünkü fiyatlar genel düzeyi yabancı paranın artışı ile aynı oranda artıyor. Bunun nedeni ise ithalata dayalı bir üretim modelinin olması.
Uygulamada vadeli mevduatlar enflasyon oranından düşük getiri verdiği için üretimde eli olmayıp parası olup atıl vatandaş hemen dolar alıyor. İşte bu karar ile amaçlanan atıl duran paranın ihracatçıya kredi olarak verilmesidir. Eski modelde herkes dilediği şekilde krediye ulaşabiliyordu. Artık tüketici kredilerini kesip üretim ve yatırıma kredi verecekler. Konut kredisi devam.
Bu sayede birden fazla kuş vurulmuş olacak.
CB yıllardan beri konuşuyor. Hedeflerini anlatıyor. Anlattıklarını bir bir uygulamaya geçiriyor.
Bir zaman bir konuşma yapmıştı. "Kaynakların verimsiz ellerden verimli ellere geçmesi için gereken çalışmalar başlatılmıştır".
Atılan adım riskli bir adım ve uzun süre düşünülmüş doğru zaman kollanmış. 18 den 12 ye düşürülmesi hiç kolay bir iş değilken bir anda oluverdi.
Şimdi burada kim karlı kim zararlı çıkacak? Kısa vadede üretim, ihracat yapan karlı çıkacak.
Uzun vadede vatandaş zararlı çıkacak. Çünkü vadeli hesaplarda bir yılın sonunda ödeme yapılacağı için garanti olması nedeniyle harcamalar önden yapılır ve enflasyonun yükselmesine neden olur.
Din kurumunun enflasyona haram demesinin nedeni ise enflasyonu arttırması nedeniyledir. Sonradan söylem değiştirdiler. Enflasyon oranında faiz haram değildir şeklinde.
Faiz bir para yaratma sürecidir. Yaratılan para ile enflasyon gerçekleşir. Faiz geliri ve faiz gideri yani paranın kullanım değeri vardır. Faiz garanti bir gelirdir, faiz geliri olan harcamalarını peşin yapar. Bu da fiyatları artırır.
Pazarlarda sürekli bunlar geçen senenin malları diye söylenmesinin nedeni budur, satışı artırmak.
Bu modelden önce ekonomi karma giderken "Büyük ekonomi olmanın gereklerini yerine getireceğiz" sözü burada yer buluyor.
Başarılı olursa ki olma ihtimali var. Yapılmak istenen atıl para ile üretimde olan paranın ayrılmasıdır.
Üretimde, ticarette olmayan atıl paranın dövizle ilişkisinin kesilmesini sağlamaktır. Peki halk bunu tercih edecek mi?
Yapılan iş paranın değerini garanti altına almak yani yerli paranın vadeli mevduat adı altında yabancı paraya dönüştürülmesi, elin dövizden çektirilmesi. Peki vatandaş bunu kabul edecek mi? Doların seyrinden göreceğiz.
Ekstradan bir kazanç yok. Kazanç üretim, ticarette var. Açıklamasında da bunu söyledi.
Vadeli mevduat kazancı ile dolar arasındaki farkın kapatılması hazineden yapılacak fakat yeni düzenleme ile bu dengelenecek gibime geliyor. Yani amaçlanan faiz ile dövizi birbirine bağlayıp enflasyonu kontrol altına almak. Atıl para vadeli mevduatta tutulmazsa ya tüketime ya da dolara gidecektir. Tüketime gitmesinin ve dolara gitmesinin yolu kesiliyor. Para bolluğunda faizler düşürülecek. Faiz,döviz, enflasyon aynı anda düşecek bir ekonomik model düşünülmüş.
BES %25 iken kimse rağbet etmedi. Oran az olması nedeniyle değil uygulama nedeniyle tutulmadı. Sonuç olarak bankacılık sisteminin bir ürünü. Bunun yerine daha sıcak bir temas olan bu modeli getirdiler. Aslında bu model BES sisteminin randıman vermemesinden dolayı getirildi. Aynı anda BES getirisini %30'a çıkarıldı.
Vatandaş eldeki kuş teldeki kuştan iyidir prensibini her zaman uygular. BES'in uzun vadede tutmayacağı kesin.
Atılan adımın mevduat faizlerinde süre ve diğer düzenlemelerin nasıl olduğuna bakarak verimliliğini ölçeceğiz. 1994 te olduğu gibi olmayacağını zannediyorum.
ADSIZ KARDEŞ, DEDİĞİM GİBİ BİR SÜREÇ..Dahası yazınızdaki "Ekstradan bir kazanç yok. Kazanç üretim, ticarette var..." tümcesi her şeyi anlatıyor. Halka bir şey yol beşli çetelere var, çünü para onlarda var..İkincisi; "Başarılı olursa ki olma ihtimali var. Yapılmak istenen atıl para ile üretimde olan paranın ayrılmasıdır..." tümcesi de altının bozdur, dolara değil TL'ye yatır ben de çetelere yatırayım..Bu nedenle "halk keriz biz yeriz" mantığı bıtti artık..
YanıtlaSil