GALATASARAY’A ANTALYA’DAN ATEŞ AÇILDI...
Galatasaray Antalyaspor maçına kalede Aykut ile çıktı. Üç maçta üç kaleci, demek ki Aslanın kalede sıkıntısı var.. Servet yine yok.. Rijkaard takımı disipline etmedeki katı kurallarını belli ki işletmeye başlamış.. Sahaya; 4-2-3-1 sistemiyle takım kurgusundaki göreceliliğini koruyor.. Rijkaard Arda’ yı santrfor yapmadaki ısrarını sürdürüyor.. Antalya 3 eski Aslan; Orhan Ak, Necati Ateş ve Yalçın Ayhan ile sahada. Üçü de hırs küpü..
Galatasaray eleştirdiğimiz, fakat ilk yarının 8 haftasında harikalar yaratan takım kurgusuna benzer şekilde sahada. Bakalım, Ziraat kupasının bu çeyrek finalindeki ikinci ayağında başarılı olabilecek mi? Hırslı başladı oyuna.. Dakika 2, Necati’nin Keita gibi dili döndü, bu sefer dili Galatasaray için değil kendisi için sorun yarattı; geçmiş olsun..
Antalyaspor eksik, bu nedenle Aslan oyuna daha iyi giriyor. Yalnız Aslanın santrforsuz oluşu, şoförsüz araç gibi takımı zora sokuyor, yani Antalya kademelerde Galatasaray’ı trafik polisi gibi anında durduruyor.. Galatasaray7da kademe eksikliğini, düşünün Elano dolduruyor. Elano iyi, Neill her zamanki gibi güven veriyor.. 27. dakikada Galatasaray’ın ikinci şutu da direk tarafından müthiş bir durağanlığıyla kurtarıldı.. Dakik 27, 32 Elano, Sedat Ağçay’ın darbesiyle yerde, Bünyamin Gezer’in de düdüğü ağzında; penaltı..Ömer ligimizin en profesyonel sinir bozucusu; hakeme penaltının kim tarafından atılacağını soruyor; aslında Elano’nun nereye atacağını da sorabilirdi..
Ömer Üründül ile futbolcular hakemin başında, kararından vazgeçiremiyorlar.. Üründül yayın anında; penaltı öncesi Galatasaraylıların faul yaptığını söylüyor maçı anlatan arkadaşa.. Direk yine hamlesizliğini yaparak az daha topu kurtarıyordu, direği sıyıran top ağlarda,GS 1-0 önde.. Ve ayni direk 34, 12 de tekrar tüm statikliğiyle/duratikliğiyle ortaya çıkıp topa tokadını atarak Necati’nin önüne düşürüyor; sonuç; Galatasaray bir, Antalyaspor 1..Aslan’ın işi zor. Ve Rijkaard aylar sonra sistemini değiştirip Keita’yı santrfora, Arda’yı yerine, Santos’u da sağa konuşlandırıyor..
Maçı 58. dakikada izlemeye başladım, Galatasaray’ın o özlenen atağıyla. “2-1 olurdu gol olsaydı” derken, ekranda maçın zaten 2-1 olduğun okudum. Emre Çolak’ın adını sunucudan duyunca da Santos’un oyundan alındığını fark ettim. Çolak’ın oyunda oluşuna iki kere sevindim, çünkü golü de 48’de o atmış.. Santos’un oyun soğukluğu devam ediyor. Anlaşılana lige ısınamadı, ısınıncaya kadar lig soğuyacak.. Galatasaray yari finale çıkar diye düşünürken, Neill, soldan ceza sahasına girmeye çalışan Veysel’in ayağından başarıyla öyle bir top aldı ki, yüreğim ağzıma geldi..”Bir anda her şey bitebilirdi” demezden bitti de; Necati Ateş defans hatasından 64’te maçı 2-2’ye getirdi. 85’te Caner durumu 3-2 yapsa da Galatasaray elenmekten kurtulamadı.
Tam o dakikada hava toplarındaki hakimiyetini kullanmak için Servet’i oyuna aldı... “Neden Rijkaard, daha önce Servet’i oyuna almadın?” öfkesiyle bu maçın yazısına noktayı koymazdan önce şunu belirteyim. Eğer bu maç lig maçı olsaydı Galatasaray’dan inanın çoğumuz övgüyle söz edecektik, çünkü 3 puanla sahayı terk edecekti, şimdi ise boynu bükük.... Ben yine de Galatasaray’dan övgü ile söz edeceğim, çünkü bir sistemi oturtmaya çalışan Rijkaard, her ne kadar Aslan’ı karaya oturtmuş gözükse de, oyuncularının maçın son anına dek oyunu bırakmaması ve galibiyet alması, lig için beni umutlandırıyor..
Aslında güzel maç oldu, ama sevinen Antalya oldu, kutlarım. Burada bir saplama yapacağım; büyük takımlardan oynayan oyuncuların, büyük takımdan gittiklerinde gösterdikleri başarı süreklilik kazanamıyor. Nedeni, bu oyuncular, özellikle Galatasaray’dan giden oyuncular takımdan koparıldıklarını düşünerek, eski takımları karşısında Aslan’dan Aslancı kesiliyorlar. Örneğin bugünkü Necati Ateş. İsterim ki, Necati ve benzerleri tüm maçlarda aynı başarıyı göstererek futbolumuza katkı versinler.. Sözün özü; Aslan, açılan Ateş yüzünden Ziraat kupasından kaçtı, korkum ligden de...
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder