GRİZU PATLAMASININ ARKASINDA PAŞALAR VAR!
“Nerden çıktı bu?” demeyin, çünkü birileri son grizu patlamalarında ve ölümlerinde tevâfuk* görmeye başladı... Aşağıdaki, ‘bilinen bir TV’nin haber sunucusu ile ilgili’ haber, ülkenin nereye taşınmak istendiğinin somut göstergesidir. Ülkenin değil düz mantık, dümdüz mantıkla karanlığa sürüklendiğinin kuşbakışı çizimidir de (Fr. Kroki diyorlar), yani ülkemin ölçeksiz durum planı...
İşte o haber sunucusu ile ilgili haber: ......Haber Spikerinin skandal yorumu......Haber kanalındaki 'Son Durum' programının sunucusu...... canlı yayında öyle bir yorum yaptı ki izleyenleri şaşkına çevirdi... İnanılmaz ama ...... Haber spikeri grizu patlamasını paşaların gözaltına alınmasına bağladı... İşte şaşkına çeviren o sözler; “ Sevgili seyirciler tabii nasıl bir bağlantı kurabilirsiniz.
Biz sadece hatırlatma yapıyoruz. Geçen sene Aralık ayında Bursa’da bir maden kazası meydana gelmişti. 19 madencimiz can vermişti. Peki bu olaydan hemen bir gün önce ne olmuştu bir hatırlayalım. İstanbul’a cumhuriyet savcılarına İbrahim Fırtına, Aytaç Yalman, Özden Örnek gelip ifade vermişlerdi.
Geldiklerinin hemen ertesi günü, pazar akşamı ise Bursa Mustafa Kemal Paşa'da 19 madencinin öldüğü maden kazası vuku bulmuştu. Dün gözaltılar oldu, Balyoz Darbe planıyla ilgili, bugünse ne yazık ki işte Balıkesir Dursunbey’den gelen böyle bir maden kazası haberi var. Nasıl bağdaştırırsınız ya da var mıdır bir bağlantı yoksa sadece ve sadece tevafuk diyebileceğimiz hadiseler midir bunlar, bunu da sizin izanınıza bırakıyoruz. Belki de varsa da bir bağlantı tabii komplo teorisi üretmek hiç hoş değil. Çünkü birisinde 19 kişi diğerinde 17 kişi can verdi...”
Önce bu Tevâfuk sözcüğünün anlamına değinelim; Sözcük Arapça; uymak, uygun gelmek, birbirine denk gelme, bir şekilde uyum içinde olma anlamına gelen İslamî terim... Tüm gerçeklerin, tevâfuka; yani her şeyin birbirine denk gelip bir nizâm ve uygunluk içinde oluşunun anlamına işâret ederler. Buna göre tevafûk, akla "perde arkasında birinin olduğunu" gösterir (Osmanlı sözlüğü)
Bu haber; Türkçe konuştuğumuzu düşünen bizlerin bir dil sorununa da işaret ediyor. Bir başka deyişle; Türkçe’nin kirliliği sorununa da.. Bu sorunu bir yana bırakalım, çünkü, dil sorunu ayrı bir yazı konusu.. Ortada çok daha büyük bir sorun var; ülkeyi değil üçüncü sınıf insanların, algıdan yoksun kimliklerin ülkeyi yönlendirmeye başladığının sorunu.. Bu dere tepe düz giden mantıktan anladığım; maden ocaklarındaki patlamalarından ve yüzlerce insanımızın ölümünden Paşalar sorumlu, yani çok derin darbeci paşalar...
Sayın ‘son durum’cu bana göre haklı. Düşünün, her paşa tutuklaması beraberinde grizu patlamasını getiriyor.. Rastlantının bu kadarı da olmaz ki.. “Her gözaltı sonrası derindeki grizu’ya ne oluyor, neden darbe vuruyor?” diyebilirsiniz.. Lütfen önyargılı olmayın, “Ne demek ne oluyor!?”; söz konusu olan derin darbe değil mi? İki şey birbiriyle bu kadar ilintili iken siz hala desteksiz atışınızı (Ar. Maval diyorlar) sürdürüyorsunuz...
Sizler değil misiniz; 17 Ağustos 1999 depreminde kaybettiğimiz 10 binlerce vatandaşımızın anısına saygı duymamayı göze alan bir kızımız, Marmara üniversitesi eğitim fakültesi önünde yapılan türban eylemi sırasında, o doğal felaketi kendi ideolojik amaçları için kullanma adına “7.4 Yetmedi Mi?” diye pankart açmasını eleştiren.. Sizin gibiler; "Şimdi biz onları fişliyoruz" diyenle "İktidara karşı çıkanların kanı bozuktur” deme yürekliliğini gösterenleri de eleştirirsiniz.. Sizden ne beklenir ki! Siz değil misiniz “Kubilay’ı Atatürk ve adamları öldürttü diyenleri” de eleştiren...
Eyyy, bir çift kadın memesine vatanı satmayı düşleyen, sınırsız ve kuralsız demokrasi avcılar, görün kimleri beslediğinizi ve ülkeyi ne hale getirdiğinizi!!!! Alberto Rivera’nın şu söyledikleri biraz düşündürür mu sizleri? “En tehlikeli insanlar en dindar görünenlerdir. Bir de organize olup güç kazanmışlarsa her türlü Allahsızca girişimi bekleyebilirsiniz” *: Perde arkasında birinin olması
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUTEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder