Şunu öncelikle söylemek isterim; Galatasaray İtalya hakemin oyunundan sonra, futbol oyununa, yani lige ve gerçek futboluna dönmüş göründü, maçın başındaki ataklarıyla...
Santos ve Ayhan ilk 11’de..Galatasara iyi oynuyor. Kasımpaşa, kasımpaşalıyı sevindirmek için, öyle topun peşinde koşuyorlar ki, Galatasaray’a bir Azizilik yapma peşindeler....Sabri uzun yıllardan sonra takımda, fark ediliyor da..Sunucu ‘bu maç 0-0 bitmez” diyor.. Bitmedi de; çünkü her iki takım da ofansıf oynamasına karşın, presle birlikte öne koşan Galatasaray daha atak oynumasının semerisini, ‘Ayhan ve Arda’nın 9 şutundan sonra’ aldı..Keita sürekli alan değiştiriyor. Aslında ileri dörtlü sürekli alan değiştirerek Kasımpaşa’nın yavaş-yavaş performansını düşürmeye başladılar..Santos çok iyi..Her iki takım da kaptırdıkları toplarda büyük alan bırakıyorlar, fakat bunda Kasımpaşa daha başarılı..Ve 28’de Jo’nun iyi sakladığı topa vuran Arda takımını 1-0 öne geçirdi.. Galatasaray kendi sahasında tek yenilmeyen ve ligin en çok gol atan takımı. Santos 41’de çıkardığı şut maçı 2-0 yapamadı..İlk yarı 1-0.. Galatasaray ikinci yarıda savunmayı önde kurmuş, amaç gole biran önce gitmek..Galatasaray’ın ne Avrupa sahası, ne De Ziraat sahası var, ekip biçeceği tek saha lig sahası bunun için çok çalışıyor..Ali Güneş’in şutu 51’de ürküttü; ardından Santos’un şutu Murat Şahin tarafından parmakların ucuyla çıkarıldı..Ve sıkıntı 64’te başladı; Yekta durumu 1-1 yaparak.. Jo sürekli çapraz koşu yapıyor, fakat top yapan olmayınca boşa çıkıyor.. Santos bir harika; felaket bir şut çıkarıyor, Murat’tan dönen topu iyi indiren Arda, Keita’ya bu sezonun en iyi golunu attırıyor, 2-1..Arda 77’de çıktı, Sarp girdi..79’da Jo’yu düşüren Koray penaltıya sesebiyet verdi ve kırmızı kartla kendisini de oyundan düşürdü..Jo vurdu, Murat durdu, durum 3-1..Galatasar ve Santos durmuyor, Santos soldan aktı, Keite filelere taktı, 4-1. Keita alkışı hak etti, Emre Güngör’ü oyuna alarak seyirciye alkışlattı Rijkaard. Ve ardından aynısı Emre Çolak ile yaparak Santos’u 90’da seyircisine alkışlattı.. Galatasar müthiş oynadı ve aradaki farkı 5’e çıkararak Kasımpaşalı’nın fiyakasını fene bozdu..
A.Madrid maçı sonrası “Şunları yazmak isterdim..İnşallah bunları Fenerli kardeşlerimiz yazar” demiştim, olmadı, ne biz ne de onlar yazabildi, yalnızca her zamanki gibi Avrupalılar kaderimizi yazdı.. Yazmak istediklerim:
A.Madrid’i eleyerek 16 takım arasına girdik. Gönlüm FB’nin de aynı başarıyı elde etmesi idi, fakat olmadı. Fenerliler kızmasın fakat şu gerçeği onlara söylemek zorundayım; FB Galatasaray’a endekslendiği kadar Avrupa’ya endekslense Aslan payı almasa da, başarılı sayılabilecek pay alır..
Galatasaray için Rijkaard’ın ne denli iyi çalıştırıcı olduğunu biz değil Dünya basını yazıyor. Her hareketinin salt bizim medya değil, dünya basını izlemektedir..Böylesi devasa kimlik Ligimizde suskun, fakat yaptıkları suskunluğunun ne anlama geldiğinin göstergesi..Örneğin sürekli göreceli kadro sunması ve bu kadrolar sürecinde kimsenin aklına getirmeyeceği oyuncuları kulübeye oturtması..Örneğin önceleri Elano’yu, Baros’u, Ayhan’ı ve Şimdilerde Servet’i, Sarp’ı ve De Santos’u kesmesi..Kesmelerin yanında çıkartmaları da eklendiniz mi; Rijkaard’a benim gibi futboldan anlamayanlar tavır geliştirmeye başlar. Gerçi futboldan anlayan bay-bayan profesyöneller tavır ötesi şeyler geleştiriyorlar, bizimkisi bunun yanında sahada sıfır... Rijkaard’ın her gördüğümüz yanlışında bir doğru belirmeye başladı. Örneğin önceleri seri galibiyetin kaynağı atak futbol ve çok gol bizleri büyülemişti; tek endişemiz çok gol iyi de, bu çokların bir kısmını kalemizde görmek kötü idi. Bunun çözümünü eldeki kıt kaynaklarla(Baros sakat, Jo sakat, Kewell sakat, Sabri sakat..) geliştirir oldu..Defans önünde karşıla, iyi top kullan, seri paslarla veya uzun paslarla yıldırım hızıyla atağa geç..Galatasaray bunu yapıyor Rijkaard taktikleriyle ve bunda en büyük katkı Elano.. Hataları yok mu? Var, oyuncu kesmelerini besleyen zamansız ve anlamsız oyuncu değiştirmeleri, Örneğin BJK maçındaki Elano Blumeri’in... Bu nedenle BJK maçı sonrası “Galatasaray’ı Rijkaard durdu” başlığını attım ve bazı eleştiriler getirdim. Okumanızı isterim: http://blog.milliyet.com.tr/Galatasaray_i__Rijkaard_durdurdu/Blog/?BlogNo=230463
Galatasaray sakatlıklar sürecini şu an lider olarak atlattı, aynı süreci yaşayanlar ise bırakın atlatmayı liderlikten bile oldular. İşte bu noktada Rijkaard’ın beceri boyutundaki üstünlüğünden söz edebiliriz...
Sakatlıkların temel nedeni sahalar..Bugün sahaların teknik sorumlular, bırakın yüzeysel ve gömülü drenaji, drenajin ne olduğunu bilmeyen kulüp yöneticilerinin yakınları. Sahaların iyileştirilmesi iki yönlü zemin drenajindan geçer. Düşünün, en iyi çimin kumlu zeminde yetişir mantıksızlığıyla, sahaları plaj zeminine dönüştürüyorlar..
Öylesi bir sürece girdik ki; gerilim zirve yapabilir. Özellikle, Galatasaray’ın yaşadıklarını FB’nin yaşaması karşısındaki FB tepkiselliği gerilim tetikleyebilir. Onun için, buna neden olacak başkanların yapacakları açıklamalarda çok dikkatli olmaları gerekir. Demem o ki; Polat’ın , Fenerbahçe'nin, Bursaspor'a yenilmesinin hatırlatılması üzerine, “Benim için iki doğum günü oldu... Bursaspor, Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe ile yapılan iki maçta da hakkının yendiğini iddia ediyor. Galiba bu iddia onlara ekstra motivasyon sağladı” açıklamaları doğru değil....Haklısınız, karşı taraf ve tetikçileri Galatasaray ile ilgili daha aşağılayıcı ifadeler kullandıkları bir gerçek, fakat biz her zaman kazana atlayan ilk olmaktan kaçınalım.. Dün Portekizli,bugün İtalyan..Bu Avrupalılar futbolu sahada oynadığı gibi, saha dışında da iyi oynuyor. Bakın Galatasaray’ın efsane futbolcuları Cevat Prekazi ve Gheorge Hagi’nin 21 yıl önce oynanan Steaua Bükreş maçında yaşanan olaylarla ilgili ne diyorlar; Hagi: “9 Nisan 1989'da Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası yarı final maçında Steaua Bükreş-Galatasaray yarı final serisinde kendi sahamızdaki maçı biraz da hakemin bizden yana olmasının etkisiyle 4-0 kazandık.” Prekazi: “ İlk maçta Galatasaray’a karşı Portekizli hakemin taraf tuttu..Hagi bu açıklamayı yapmak için geç kalmış... Maçta ilk yarı kötüydük. İkinci yarıya iyi başladık. 2-0 iken hakem Tanju ile attığımız %100 golümüzü vermedi. Sonra maç 4-0’a geldi. Steau’nun başkanı, Çavuşesku’nun oğluydu. Her istediklerini yaparlardı ve o gün de yapmışlardı. Hagi’nin bu açıklamalarının 22 yıl sonra gelmesi ilginç! O günlerde rahat uyuyamıyordu herhalde.”
Ve Sarı-kırmızılılar, Rocchi’yi topa tuttu. Rijkaard, “Verilmeyen penaltı maçın kırılma anıydı. Hakemin bütün kararları aleyhimizeydi” derken, Başkan Adnan Polat ise “Hakem turu bizden aldı, onlara verdi” diye konuştu Gönül isterdi ki; bugün Kasımpaşa’yı topa tuğumuz gibi, A.Madrid’i de topa tutaabilseydikk. İnşallah seneye..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU ŞUTLUYORUM evesbere@mynet.com
Santos ve Ayhan ilk 11’de..Galatasara iyi oynuyor. Kasımpaşa, kasımpaşalıyı sevindirmek için, öyle topun peşinde koşuyorlar ki, Galatasaray’a bir Azizilik yapma peşindeler....Sabri uzun yıllardan sonra takımda, fark ediliyor da..Sunucu ‘bu maç 0-0 bitmez” diyor.. Bitmedi de; çünkü her iki takım da ofansıf oynamasına karşın, presle birlikte öne koşan Galatasaray daha atak oynumasının semerisini, ‘Ayhan ve Arda’nın 9 şutundan sonra’ aldı..Keita sürekli alan değiştiriyor. Aslında ileri dörtlü sürekli alan değiştirerek Kasımpaşa’nın yavaş-yavaş performansını düşürmeye başladılar..Santos çok iyi..Her iki takım da kaptırdıkları toplarda büyük alan bırakıyorlar, fakat bunda Kasımpaşa daha başarılı..Ve 28’de Jo’nun iyi sakladığı topa vuran Arda takımını 1-0 öne geçirdi.. Galatasaray kendi sahasında tek yenilmeyen ve ligin en çok gol atan takımı. Santos 41’de çıkardığı şut maçı 2-0 yapamadı..İlk yarı 1-0.. Galatasaray ikinci yarıda savunmayı önde kurmuş, amaç gole biran önce gitmek..Galatasaray’ın ne Avrupa sahası, ne De Ziraat sahası var, ekip biçeceği tek saha lig sahası bunun için çok çalışıyor..Ali Güneş’in şutu 51’de ürküttü; ardından Santos’un şutu Murat Şahin tarafından parmakların ucuyla çıkarıldı..Ve sıkıntı 64’te başladı; Yekta durumu 1-1 yaparak.. Jo sürekli çapraz koşu yapıyor, fakat top yapan olmayınca boşa çıkıyor.. Santos bir harika; felaket bir şut çıkarıyor, Murat’tan dönen topu iyi indiren Arda, Keita’ya bu sezonun en iyi golunu attırıyor, 2-1..Arda 77’de çıktı, Sarp girdi..79’da Jo’yu düşüren Koray penaltıya sesebiyet verdi ve kırmızı kartla kendisini de oyundan düşürdü..Jo vurdu, Murat durdu, durum 3-1..Galatasar ve Santos durmuyor, Santos soldan aktı, Keite filelere taktı, 4-1. Keita alkışı hak etti, Emre Güngör’ü oyuna alarak seyirciye alkışlattı Rijkaard. Ve ardından aynısı Emre Çolak ile yaparak Santos’u 90’da seyircisine alkışlattı.. Galatasar müthiş oynadı ve aradaki farkı 5’e çıkararak Kasımpaşalı’nın fiyakasını fene bozdu..
A.Madrid maçı sonrası “Şunları yazmak isterdim..İnşallah bunları Fenerli kardeşlerimiz yazar” demiştim, olmadı, ne biz ne de onlar yazabildi, yalnızca her zamanki gibi Avrupalılar kaderimizi yazdı.. Yazmak istediklerim:
A.Madrid’i eleyerek 16 takım arasına girdik. Gönlüm FB’nin de aynı başarıyı elde etmesi idi, fakat olmadı. Fenerliler kızmasın fakat şu gerçeği onlara söylemek zorundayım; FB Galatasaray’a endekslendiği kadar Avrupa’ya endekslense Aslan payı almasa da, başarılı sayılabilecek pay alır..
Galatasaray için Rijkaard’ın ne denli iyi çalıştırıcı olduğunu biz değil Dünya basını yazıyor. Her hareketinin salt bizim medya değil, dünya basını izlemektedir..Böylesi devasa kimlik Ligimizde suskun, fakat yaptıkları suskunluğunun ne anlama geldiğinin göstergesi..Örneğin sürekli göreceli kadro sunması ve bu kadrolar sürecinde kimsenin aklına getirmeyeceği oyuncuları kulübeye oturtması..Örneğin önceleri Elano’yu, Baros’u, Ayhan’ı ve Şimdilerde Servet’i, Sarp’ı ve De Santos’u kesmesi..Kesmelerin yanında çıkartmaları da eklendiniz mi; Rijkaard’a benim gibi futboldan anlamayanlar tavır geliştirmeye başlar. Gerçi futboldan anlayan bay-bayan profesyöneller tavır ötesi şeyler geleştiriyorlar, bizimkisi bunun yanında sahada sıfır... Rijkaard’ın her gördüğümüz yanlışında bir doğru belirmeye başladı. Örneğin önceleri seri galibiyetin kaynağı atak futbol ve çok gol bizleri büyülemişti; tek endişemiz çok gol iyi de, bu çokların bir kısmını kalemizde görmek kötü idi. Bunun çözümünü eldeki kıt kaynaklarla(Baros sakat, Jo sakat, Kewell sakat, Sabri sakat..) geliştirir oldu..Defans önünde karşıla, iyi top kullan, seri paslarla veya uzun paslarla yıldırım hızıyla atağa geç..Galatasaray bunu yapıyor Rijkaard taktikleriyle ve bunda en büyük katkı Elano.. Hataları yok mu? Var, oyuncu kesmelerini besleyen zamansız ve anlamsız oyuncu değiştirmeleri, Örneğin BJK maçındaki Elano Blumeri’in... Bu nedenle BJK maçı sonrası “Galatasaray’ı Rijkaard durdu” başlığını attım ve bazı eleştiriler getirdim. Okumanızı isterim: http://blog.milliyet.com.tr/Galatasaray_i__Rijkaard_durdurdu/Blog/?BlogNo=230463
Galatasaray sakatlıklar sürecini şu an lider olarak atlattı, aynı süreci yaşayanlar ise bırakın atlatmayı liderlikten bile oldular. İşte bu noktada Rijkaard’ın beceri boyutundaki üstünlüğünden söz edebiliriz...
Sakatlıkların temel nedeni sahalar..Bugün sahaların teknik sorumlular, bırakın yüzeysel ve gömülü drenaji, drenajin ne olduğunu bilmeyen kulüp yöneticilerinin yakınları. Sahaların iyileştirilmesi iki yönlü zemin drenajindan geçer. Düşünün, en iyi çimin kumlu zeminde yetişir mantıksızlığıyla, sahaları plaj zeminine dönüştürüyorlar..
Öylesi bir sürece girdik ki; gerilim zirve yapabilir. Özellikle, Galatasaray’ın yaşadıklarını FB’nin yaşaması karşısındaki FB tepkiselliği gerilim tetikleyebilir. Onun için, buna neden olacak başkanların yapacakları açıklamalarda çok dikkatli olmaları gerekir. Demem o ki; Polat’ın , Fenerbahçe'nin, Bursaspor'a yenilmesinin hatırlatılması üzerine, “Benim için iki doğum günü oldu... Bursaspor, Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe ile yapılan iki maçta da hakkının yendiğini iddia ediyor. Galiba bu iddia onlara ekstra motivasyon sağladı” açıklamaları doğru değil....Haklısınız, karşı taraf ve tetikçileri Galatasaray ile ilgili daha aşağılayıcı ifadeler kullandıkları bir gerçek, fakat biz her zaman kazana atlayan ilk olmaktan kaçınalım.. Dün Portekizli,bugün İtalyan..Bu Avrupalılar futbolu sahada oynadığı gibi, saha dışında da iyi oynuyor. Bakın Galatasaray’ın efsane futbolcuları Cevat Prekazi ve Gheorge Hagi’nin 21 yıl önce oynanan Steaua Bükreş maçında yaşanan olaylarla ilgili ne diyorlar; Hagi: “9 Nisan 1989'da Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası yarı final maçında Steaua Bükreş-Galatasaray yarı final serisinde kendi sahamızdaki maçı biraz da hakemin bizden yana olmasının etkisiyle 4-0 kazandık.” Prekazi: “ İlk maçta Galatasaray’a karşı Portekizli hakemin taraf tuttu..Hagi bu açıklamayı yapmak için geç kalmış... Maçta ilk yarı kötüydük. İkinci yarıya iyi başladık. 2-0 iken hakem Tanju ile attığımız %100 golümüzü vermedi. Sonra maç 4-0’a geldi. Steau’nun başkanı, Çavuşesku’nun oğluydu. Her istediklerini yaparlardı ve o gün de yapmışlardı. Hagi’nin bu açıklamalarının 22 yıl sonra gelmesi ilginç! O günlerde rahat uyuyamıyordu herhalde.”
Ve Sarı-kırmızılılar, Rocchi’yi topa tuttu. Rijkaard, “Verilmeyen penaltı maçın kırılma anıydı. Hakemin bütün kararları aleyhimizeydi” derken, Başkan Adnan Polat ise “Hakem turu bizden aldı, onlara verdi” diye konuştu Gönül isterdi ki; bugün Kasımpaşa’yı topa tuğumuz gibi, A.Madrid’i de topa tutaabilseydikk. İnşallah seneye..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU ŞUTLUYORUM evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder