GALATASARAY NE KUPADA, NE LİGDE VE GELECEKTE AVRUPA’DA DA YOK
İki yıl önce Kayseri Erciyesspor, geçen yıl Antalyaspor, bu yıl da Gaziantepspor Galatasaray için, hem kupada, hem de ligde tehlike oldular.
Galatasaray tehlikelerin ilk ikisini savamamıştı, son tehlikeyi de savamayacağa benzer, çünkü Galatasaray-Gaziantep arasındaki Ziraat Türkiye kupasının ilk yarısı 0-0 bitti.
Galatasaray lig maçına oranla, kupa maçlarını daha iyi oynuyor. Nedeni, kupada şansının devam etmesi. Sabri inadına oynamıyor izlenimini adeta istemeyerek sürdürüyor. Yine istemeyerek sakatlandı ve 17. dakika yerini Serkan Kurtuluş’a bıraktı.
Galatasaray en az üç net pozisyonu harcadı, defalarca Antep kalesine geldi; Gaziantep ise bir kez kaleye geldi ve o da az kalsın golle sonuçlanıyordu.
Galatasaray bu maçı alırsa kupada yola devam edecek.
Eğer alamaz ise, Hagi gidecek, Adnanlar gidecek, bazı oyuncular gidecek ve en önemlisi; dinden ve futboldan geçinenler kına yakacak.
İkinci yarı Gaziantep futbolu katletmek için elinden geleni yaptı. Bir çalıştırıcının başarılı olması için yürekli olması ve sürekli hücum futbolu oynatması gerekir. İlk yarı takımını geri çekerek futbol adına hiçbir olumlu hareket yaptırmayan ve takına hiçbir şey oynatmayan Tolunay Kafkas bu mantaliteyi korur ise; kendisinden hiçbir şey olmaz. Ancak Kayseri, Gaziantep, lige çıkarsa Samsunspor, Orduspor, Ankaragücü, Gençlerbirliği gibi takımlarda dolanıp durur. Yok Galatasaraymış, yok FB, BJK bu adamı alsınmış, geçin bunları. Öncelikle ödlek futbol kurgusunu kafasında sonlandırması gerekir. Anlayacağınız, Bülent Korkmaz, Mesut Bakkal, Abdullah Avcı sınıfı bir arkadaş olarak kalır; değil Fatih Terim, Ertuğrul Sağlam bile olamaz.
Bu Galatasaray kökenli çalıştırıcılar nedense Galatasaray karşısında canavar kesiliyorlar. Gördünüz geçen hafta, Şifo Mehmet BJK’ye nasıl yenildi ve bir de yalandan kulübeyi dövdü. Toroğlu ve Çakar’ın değerlendirmeleri bazen gerekebiliyor. Örneğin; “Eğer üç büyüklere çalıştırıcı olacaksa, üç büyüklerin eski oyuncusu, eski takımının canının yakmayacak” değerlendirmesi gibi. Eeee, ne de olsa her yanlışın içinde bir doğru vardır.
Ve dinden, futboldan geçinenler hazırlayın kınalarınızı…
İkinci yarı, birinci yarıdan iyi bir Galatasaray, birinci yarıdan daha kötü Gaziantep izledik izlemesine de, bu kötü futboluyla yâri finale kalan Antep oldu, kesin finale kalamaz. Bu kupa ile birileri BJK’nin yaralarını saracak ve BJK ile barış çubuğu tutturacaklar.
Galatasaray ne kupada var, ne ligde, ne de Avrupa kupalarında olacak ve biraz sonra da Hagi kovulacak…
Bay yönetici; “Ssen önce kendin kov” demiyorum, Hagi ile git. Yeter Galatasaray’ı yerlerde süründürdüğün. Bu takımın kimliğiyle sizin kimliğiniz oynayamaz, gidin artık, gidin, gidin…
Düşünün bir mucize olmaz ise, bu takımı tam bir yıl 5 ay Avrupa kupalarında izleyemeyeceğiz. Şimdi ben mi utanmalıyım, sen mi? Aslında ağlanacak durumdasın. Tarihinde Galatasaray böylesi başarısızlık yaşamamıştı
Tugay kulübede mutsuzluğunu gizliyor. Hagi ile analaşamadığı kesin. Dedik ki, “Git Hagi kendini nefret ettirmezden” dinlemedin, ne büyük topçuydun sen fahriye, pardon Hagi abi.
Sen hangi mantıkla Hagiciğim Pino ve Yekta’yı kenarda oturtursun. Pino gibi bir adamı, hangi mantıkla maçın bitimine 600 saniye kala oyuna alırsın? Sen adamı deli edersin. Ettin de.
Yeni yöneticilerin yapacağı tek şey var; Test etmek için Tugay’ı takımını başına koymaları. Belli mi olur, tüm maçları alır ve seneye de takımın başında kalır.
Bay seyirci bir düzine lafım da sana, fakat ben sadeci bir çiftini kullanacağım. Sen ne hakla yıllardır Galatasaray için savaşan bir Ayhan Akman’ı yuhalarsın? Hiç mi vefa duygun yok? Ayhan’ın resmen kimyasını bozdunuz. Hiç mi aklına gelmedi, iyi bir Ayhan’ın tek başına maç alacağı?
Bu takıma bazı topçular yakışmıyor dediği için ıslıklanan Ayhan, acaba bilerek oynamayan ve dinden-futboldan geçinen bir abisinin talimatıyla hareket eden topçuya(va topçulara) mı gönderme yaptı?
Böyle topçu(lar) var. Öyle ki; fazla sırıtmamak için 17.dakikada sakatlandım bahanesiyle oyundan çıktı.
Bu takım başına eğer bir şekilde Hakan Şükür ve Ünsal’ı olan getirilsin; söz veriyorum Galatasaray’ın başına ikinci Hıncal Uluç olacağım.
Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray.
Doğrudur.
Fakat bir gerçek daha var ki, o da;
Gerçekleri tarih yazar, tarihi de birileri yakar!
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
İki yıl önce Kayseri Erciyesspor, geçen yıl Antalyaspor, bu yıl da Gaziantepspor Galatasaray için, hem kupada, hem de ligde tehlike oldular.
Galatasaray tehlikelerin ilk ikisini savamamıştı, son tehlikeyi de savamayacağa benzer, çünkü Galatasaray-Gaziantep arasındaki Ziraat Türkiye kupasının ilk yarısı 0-0 bitti.
Galatasaray lig maçına oranla, kupa maçlarını daha iyi oynuyor. Nedeni, kupada şansının devam etmesi. Sabri inadına oynamıyor izlenimini adeta istemeyerek sürdürüyor. Yine istemeyerek sakatlandı ve 17. dakika yerini Serkan Kurtuluş’a bıraktı.
Galatasaray en az üç net pozisyonu harcadı, defalarca Antep kalesine geldi; Gaziantep ise bir kez kaleye geldi ve o da az kalsın golle sonuçlanıyordu.
Galatasaray bu maçı alırsa kupada yola devam edecek.
Eğer alamaz ise, Hagi gidecek, Adnanlar gidecek, bazı oyuncular gidecek ve en önemlisi; dinden ve futboldan geçinenler kına yakacak.
İkinci yarı Gaziantep futbolu katletmek için elinden geleni yaptı. Bir çalıştırıcının başarılı olması için yürekli olması ve sürekli hücum futbolu oynatması gerekir. İlk yarı takımını geri çekerek futbol adına hiçbir olumlu hareket yaptırmayan ve takına hiçbir şey oynatmayan Tolunay Kafkas bu mantaliteyi korur ise; kendisinden hiçbir şey olmaz. Ancak Kayseri, Gaziantep, lige çıkarsa Samsunspor, Orduspor, Ankaragücü, Gençlerbirliği gibi takımlarda dolanıp durur. Yok Galatasaraymış, yok FB, BJK bu adamı alsınmış, geçin bunları. Öncelikle ödlek futbol kurgusunu kafasında sonlandırması gerekir. Anlayacağınız, Bülent Korkmaz, Mesut Bakkal, Abdullah Avcı sınıfı bir arkadaş olarak kalır; değil Fatih Terim, Ertuğrul Sağlam bile olamaz.
Bu Galatasaray kökenli çalıştırıcılar nedense Galatasaray karşısında canavar kesiliyorlar. Gördünüz geçen hafta, Şifo Mehmet BJK’ye nasıl yenildi ve bir de yalandan kulübeyi dövdü. Toroğlu ve Çakar’ın değerlendirmeleri bazen gerekebiliyor. Örneğin; “Eğer üç büyüklere çalıştırıcı olacaksa, üç büyüklerin eski oyuncusu, eski takımının canının yakmayacak” değerlendirmesi gibi. Eeee, ne de olsa her yanlışın içinde bir doğru vardır.
Ve dinden, futboldan geçinenler hazırlayın kınalarınızı…
İkinci yarı, birinci yarıdan iyi bir Galatasaray, birinci yarıdan daha kötü Gaziantep izledik izlemesine de, bu kötü futboluyla yâri finale kalan Antep oldu, kesin finale kalamaz. Bu kupa ile birileri BJK’nin yaralarını saracak ve BJK ile barış çubuğu tutturacaklar.
Galatasaray ne kupada var, ne ligde, ne de Avrupa kupalarında olacak ve biraz sonra da Hagi kovulacak…
Bay yönetici; “Ssen önce kendin kov” demiyorum, Hagi ile git. Yeter Galatasaray’ı yerlerde süründürdüğün. Bu takımın kimliğiyle sizin kimliğiniz oynayamaz, gidin artık, gidin, gidin…
Düşünün bir mucize olmaz ise, bu takımı tam bir yıl 5 ay Avrupa kupalarında izleyemeyeceğiz. Şimdi ben mi utanmalıyım, sen mi? Aslında ağlanacak durumdasın. Tarihinde Galatasaray böylesi başarısızlık yaşamamıştı
Tugay kulübede mutsuzluğunu gizliyor. Hagi ile analaşamadığı kesin. Dedik ki, “Git Hagi kendini nefret ettirmezden” dinlemedin, ne büyük topçuydun sen fahriye, pardon Hagi abi.
Sen hangi mantıkla Hagiciğim Pino ve Yekta’yı kenarda oturtursun. Pino gibi bir adamı, hangi mantıkla maçın bitimine 600 saniye kala oyuna alırsın? Sen adamı deli edersin. Ettin de.
Yeni yöneticilerin yapacağı tek şey var; Test etmek için Tugay’ı takımını başına koymaları. Belli mi olur, tüm maçları alır ve seneye de takımın başında kalır.
Bay seyirci bir düzine lafım da sana, fakat ben sadeci bir çiftini kullanacağım. Sen ne hakla yıllardır Galatasaray için savaşan bir Ayhan Akman’ı yuhalarsın? Hiç mi vefa duygun yok? Ayhan’ın resmen kimyasını bozdunuz. Hiç mi aklına gelmedi, iyi bir Ayhan’ın tek başına maç alacağı?
Bu takıma bazı topçular yakışmıyor dediği için ıslıklanan Ayhan, acaba bilerek oynamayan ve dinden-futboldan geçinen bir abisinin talimatıyla hareket eden topçuya(va topçulara) mı gönderme yaptı?
Böyle topçu(lar) var. Öyle ki; fazla sırıtmamak için 17.dakikada sakatlandım bahanesiyle oyundan çıktı.
Bu takım başına eğer bir şekilde Hakan Şükür ve Ünsal’ı olan getirilsin; söz veriyorum Galatasaray’ın başına ikinci Hıncal Uluç olacağım.
Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray.
Doğrudur.
Fakat bir gerçek daha var ki, o da;
Gerçekleri tarih yazar, tarihi de birileri yakar!
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder