TEMİZ ELLER DEĞİL TESPİH ELLER OPERASYONU
İşleyen süreç bunu gösteriyor.
Balyoz, Ay ışığı, Ampul ışığı vs, vs. Tüm bunlara Ergenekon soruşturmaları diyelim.
Peki Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ile başlatılan ve Soner Yalçın, Nedim Şener, Ahmet Şık, Hanefi Avcı ile devam eden, Zekeriya Beyaz ile tavan yapan tutuklama ve aramalara ne demeli?
Kitap aranıyormuş. Dokümanlar aranıyormuş. Çünkü bunlar örgüt üyeleri imiş. Yani Ergenekon terör örgütü…
Yazanların arandığını biliyorduk da, kitap veya dokümanların arandığına ilk kez tanık olduk.
Yakındır kitap ve dokümanlardan sonra, kitap ve doküman sahiplerinin yakılması.
Yakındır Hitler’in aranacağı günler.
Hınç yüklü Bülent Arınç bile Ahmet Şık’ın basılmamış ‘İmamın Ordusu’ adlı kitabının kopyalarının yok edilmesi için gerçekleştirilen operasyon için, “Bu çok şık bir olay değil. Henüz basılmamış bir ürüne el konulması fevkalade üzücü ve endişe verici” diyorsa, bu yaklaşımını; amaçlanan şeyi gizleme ve tersini yapma sanatı(Arapçası Takiyye) olarak düşünmeyelim, hatta ‘Ben o anlama geldiğini bilmiyordum söylenenlerin’ diyerek dramatik ironi de yapmayacağını kabul ederek Arınç beyin söyleminde samimi olduğunu düşünelim.
İşte o noktada ben tuz koktu der ve ilk etapta samimiyetine inandığımız ‘Ergenekon Operasyonu’na kesinlikle “Temiz Eller Operasyonu” demem, buna bal gibi endişe verici “Tespih eller operasyonu” derim.
Evinde yapılan aramalarda Prof. Zekeriya Beyaz'ın hazırladığı Said- i Nursi'yle ilgili kitap dokümanlarına el kondu.
Fetullah Gülen, Said-i Nursi operasyonları… Bu işin içinde bir gizemlilik var.
Bunlar hakkında kitap yazdırtmayanlar, yakında bu kişilerin resimlerini de yasak edebilirler.
Hem ne diye kitap yazıyorsun, piyasada bu kadar kitap varken? Senin düşündüğün yetmiyormuş gibi bir de milleti mi düşünce sahibi yapacaksın?
Özel yetkili Ergenekon savcısı Zekeriya Öz İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine getirildi. Öz'ün Ergenekon'dan sorumlu olmayacağı bildirildi.
Bir vatandaş bu habere yorum yapmış: “Mükemmel biri; her türlü makam ve mevkii hak ediyor. Eline, Yüreğine, Zekâna sağlık, sayın savcım. Seninle inşallah daha temiz ve gereğini yapan bir yargı yapılanmasının önü açılmış olur. Tebrikler.”
2 saat içinde bu yorum oylanıyor ve şu sonuç çıkıyor ortaya; 267 kişi evet, 1400 kişi hayır.
Bu, Zekeriya Öz’e ve o’na yaptırtılanlara toplumun %90’na yakının tepkili olduğunun göstergesi.
Yukarıda söylediklerimi zorunlu olarak tekrar edeceğim: 'Temiz eller operasyonu’ diye adlandırdıkları operasyon, süreç içinde, adeta ‘tespih eller operasyonuna’ dönüştürülerek gerçek amacından saptırıldı.”
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@mynet.com
İşleyen süreç bunu gösteriyor.
Balyoz, Ay ışığı, Ampul ışığı vs, vs. Tüm bunlara Ergenekon soruşturmaları diyelim.
Peki Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ile başlatılan ve Soner Yalçın, Nedim Şener, Ahmet Şık, Hanefi Avcı ile devam eden, Zekeriya Beyaz ile tavan yapan tutuklama ve aramalara ne demeli?
Kitap aranıyormuş. Dokümanlar aranıyormuş. Çünkü bunlar örgüt üyeleri imiş. Yani Ergenekon terör örgütü…
Yazanların arandığını biliyorduk da, kitap veya dokümanların arandığına ilk kez tanık olduk.
Yakındır kitap ve dokümanlardan sonra, kitap ve doküman sahiplerinin yakılması.
Yakındır Hitler’in aranacağı günler.
Hınç yüklü Bülent Arınç bile Ahmet Şık’ın basılmamış ‘İmamın Ordusu’ adlı kitabının kopyalarının yok edilmesi için gerçekleştirilen operasyon için, “Bu çok şık bir olay değil. Henüz basılmamış bir ürüne el konulması fevkalade üzücü ve endişe verici” diyorsa, bu yaklaşımını; amaçlanan şeyi gizleme ve tersini yapma sanatı(Arapçası Takiyye) olarak düşünmeyelim, hatta ‘Ben o anlama geldiğini bilmiyordum söylenenlerin’ diyerek dramatik ironi de yapmayacağını kabul ederek Arınç beyin söyleminde samimi olduğunu düşünelim.
İşte o noktada ben tuz koktu der ve ilk etapta samimiyetine inandığımız ‘Ergenekon Operasyonu’na kesinlikle “Temiz Eller Operasyonu” demem, buna bal gibi endişe verici “Tespih eller operasyonu” derim.
Evinde yapılan aramalarda Prof. Zekeriya Beyaz'ın hazırladığı Said- i Nursi'yle ilgili kitap dokümanlarına el kondu.
Fetullah Gülen, Said-i Nursi operasyonları… Bu işin içinde bir gizemlilik var.
Bunlar hakkında kitap yazdırtmayanlar, yakında bu kişilerin resimlerini de yasak edebilirler.
Hem ne diye kitap yazıyorsun, piyasada bu kadar kitap varken? Senin düşündüğün yetmiyormuş gibi bir de milleti mi düşünce sahibi yapacaksın?
Özel yetkili Ergenekon savcısı Zekeriya Öz İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine getirildi. Öz'ün Ergenekon'dan sorumlu olmayacağı bildirildi.
Bir vatandaş bu habere yorum yapmış: “Mükemmel biri; her türlü makam ve mevkii hak ediyor. Eline, Yüreğine, Zekâna sağlık, sayın savcım. Seninle inşallah daha temiz ve gereğini yapan bir yargı yapılanmasının önü açılmış olur. Tebrikler.”
2 saat içinde bu yorum oylanıyor ve şu sonuç çıkıyor ortaya; 267 kişi evet, 1400 kişi hayır.
Bu, Zekeriya Öz’e ve o’na yaptırtılanlara toplumun %90’na yakının tepkili olduğunun göstergesi.
Yukarıda söylediklerimi zorunlu olarak tekrar edeceğim: 'Temiz eller operasyonu’ diye adlandırdıkları operasyon, süreç içinde, adeta ‘tespih eller operasyonuna’ dönüştürülerek gerçek amacından saptırıldı.”
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder