Alfabe yerine Elif Be 4+4+4 İLE EN AZ 3 ÇOCUK YAPIP DİNDAR NESİL YETİŞTİRMEK
“Gençliğe hitabe’ yazım 500’u aşan kişi tarafından okunduktan sonra ‘gerekçesiz olarak’ Milliyet Blog’dan kaldırıldı. Ardından, “Dindar Nesil” başlıklı yazım reddedildi. İlk kez bir yazım kaldırılıyor, bir yazım da indiriliyordu.
İndirme gerekçeleri yok, fakat ret gerekçeleri vardı: “Yazınız MB yayın çerçevesine uymadığı için reddedilmiştir.” Kafamda; ‘ülkemde’ neler olduğunun soruları cirit atarken şunları yazabildim: “5 yıldır yazıyorum; anlaşılan bana hala yayın çerçevenizi anlatamamışsınız. Bilmem belki de risk mi almaktan çekiniyorsunuz? Yayın çerçevenize uygun bulduğunuz, fakat 500 kişiyi aşkın kişi okuyunca yayından kaldırdığınız “Gençliğe hitabeyi “de mi yayın çerçevesine uyduramadınız?
Bir sucuk hırsızına değerlerimizin teslim edilmesi, sizi hiç mi düşündürmüyor, ülkemin geleceği açısından. Her şey para olmadığı gibi, her şey onlar da değil, Çünkü onlar hiçbir şey değil. Gün gelecek gidecekler. “ Bir karanlığa ulaşma adına ışık hızını çağrıştıran, 4+4+4 hızıyla ilerliyoruz.
Bu, Einstein’ın uzun süre çözülemeyeceğini söylediği 4x4x4x4 ile belirlenmiş alan denklem benzeri bir denklem değil, bu aydınlıkta gerici yüzü görüneceğini düşünenlerin karanlık denklemi. 2007’nin Eylül’ünde söylenmeye başlamışlardı; “Türkiye kesintili olmak üzere 12 yıllık zorunlu eğitime geçebilir. Hükümetimiz bunu da hedef olarak koymuştur.” diye.
Sonunda koyduklarını duyduk ki; Kamuoyunda '4+4+4' eğitim tasarısı olarak bilinen 'İlköğretim ve eğitim kanunlarında değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi' meclis Başkanlığı’na sunuldu. Ve böylelikle; 8 yıllık kesintisiz eğitim kaldırılacak. Yerine 4+4+4'ten oluşan kademeli sistem getirilecek. Ortaokullar yeniden devreye girecek. Mecburi eğitim, lise de dâhil edilerek 12 yıla çıkarılacak. “İleri demokrasi” 4+4+4 çekicisi ile ilerlemesini sürdürecek. Ve; Laikliğe, demokrasiye, bilime, hukuka, hatta kendi yaptığı Anayasaya aykırıca ve sinsice ilerliyecek.
Artık benim ülkemin çocukları, ille de kız çocuklarımızın, ergenliğe, buluğa ve haram çağa girdikleri için 4. Sınıftan sonra okula gitme zorunluluğu kaldırılacak; tüm alanları erkeklere bırakacak ve erken yaşta örtünerek 3 çocuk hazırlıkları yapacak. Erkek çocukları, 4. Sınıftan sonra ‘dindar nesil’ için kendini hazırlayacak.
Ve böylelikle dini darlar varmış gibi, dindar nesil yetiştireceğiz diyen Recebim (Google'dan Recebim Şevket Çorbacıoğlu'nu okumanızı öneririm) nedense, Konya, pardon Kenya Devlet Başkanı Kenyatu'nun şu sözlerini aklıma getirdi: "Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizimde elimizde topraklarımız vardı. Bize gözümüzü kapatarak dua etmeyi öğrettiler.Gözlerimizi açtığımızda ise, onların ellerinde topraklarımız, bizim ellerimizde ise İncil vardı." Dünyanın en tehlikeli olgusu insanların inancını siyasi rant aracına dönüştürmektir. Dahası sosyal yaşamı dinle biçimlendirip yönetmektir. İşleyen böylesi süreç yok oluşu getirdi sürekli. Tarih bunun somutlarıyla dolu.
Örneğin; haçlı seferleri ve ortaçağ karanlığı ve İsrail Mısır savaşı. Batı bundan vazgeçti. Yani, kendi dinini örselememek için 'dinin siyasi ve ekonomik rant aracı yapmaktan' vazgeçti. Fakat batı kendi ülkeleri dışında, özellikle Ortadoğu ve Müslüman ülkelerde din olgusunu kullanmayı sürdürdü ve sürdürüyor, özellikle ılımlı İslam yalanıyla (sanki bugüne dek ılımsız İslam içinde imişiz gibi), üstelik saldırarak. Bunun somut örnekleri, Ortadoğu’da Afganistan’da yaşanıyor, buna Arap baharlarını da ekledi.
Öyle bir ekleme ki daha önce iktidara taşıdığı ülkemin siyasal erkini katalizör olarak kullanır oldu. Ve şimdi sıra geldi dindar nesil yetiştirmeye:
Projenin ön çalışmaları; “Yooo, en az üç çocuk” söylemiyle başladı. Bu kural 1970’lerde işletildi ve sonunda bunun siyasi rantını Kasım 2002 seçimlerinde aldılar. İki günde kurulup, 3. Gün iktidar olanlar, aldıkları oyların % 15’e yakını bu ideolojinin çocukları idi. Dindar ve dini bütün gençler. Iran gençleri bize koşarken, bizim İran’a koşturduğumuz gençler…
Bunları son günlerde, internette dolanırken görüyoruz. Atatürk’ün büstü etrafında adeta irtica dansı yapıyorlar. Önce, türbanlı saf temiz kızlarımız; Atatürk’e el hareketleri ile hakaret edip aşağılarlarken görüntülendiler. Eski İslamcı, şimdinin Nişantaşılısı, gazetedeki köşesinde; aynı şeyleri Türbansız kızlar da yapıyor diyerek, kendince türbanı aklamaya çalıştı. Bilmiyor Nişantaşılı, kimsenin başörtüye karşı olmadığını; militan örtü türbana karşı olunduğunu.
Bilmiyor Nişantaşılı; başı açık olup, beyni türbanlı olanların türbanlılardan daha tehlikeli olduğunu. Aradan birkaç gün geçti, bu sefer beyni türbanlı erkek çocuklarını Atatürk’ün başında gördük, aynı hareketlerle. Tüm bunlardan rahatsız olunmuş olmalı k‘dindar nesil yetiştirelim’ diye ortaya çıkıldı. Biz dindar nesilden çok ahlaklı ve uygar gençlik yetiştirmeliyiz, ille de ahlaklı. Gördük, 40 yıldır yetiştirdiklerimiz ahlaksızca ve hayasızca Atatürk etrafında nasıl raks ettiklerini… Süreç gerçekten sistemli işletiliyor, sinsi-sinsi.
Soruyorum: “Neden ilkokullara el yazısı zorunluluğu getiriliyor?” Çünkü, Arapça egzersizleri yaptırmak amaç. Hazret dindar nesil yetiştirecek ya… Unutmayın ve şaşırmayın, torunlarımız Türkçeyi unutma sürecine sokulup Araplaştırılmaya başlanırsa(zaten Latince gavur işi değil mi??!!). Ferhan Arol, Türkçe okudum diyor, ne güzel...
Postmodern yobaza, "Türkçe dua günah mı?" sorduğunda, başını sağa sola sallayarak " tövbe tövbe!!!" diyerek nasıl öfkeleneceğini bir göz önüne getir. Tüm bunlar batı projesidir, çünkü batının küresel efendileri; aydınlıkta gerçekleri gizleyemeyeceğini bildikleri için, karanlıkta yönetmeyi kurallaştırmışlardır. Yakındır ülkemin karanlığı.
Baksanıza, genel kurmay anıtkabir'deki ziyaret sayısını sitesinde yayınlamaktan vazgeçmiş. İşin üzücü yanı; dinden ve yoksuldan geçinenlerin 'Şike' aracılığıyla futboldan da geçinmeye başlamaları... Ne dersiniz Türkçe bir Fatiha okuyalım mı??!! Neye mi? Görünen köy kılavuz ister mi?
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUTeknopolitikalar Platformu
evesbere@mynet.com evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder