BUNUN ADI DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ DEĞİL 'BENOKRATİKLEŞME PAKETİ'DİR
30 Eylül 2013
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Eylül 2013 günü merakla beklenen demokratikleşme paketini açıkladı.” Ben bir şey bulamadım, siz buldunuz mu? Örneğin; Güney Doğu sorunu ile ilgili, Örneğin; Büyükşehir Belediye yasası (6360) ile yerindelik, yani yerellikle ilgili yapılan çalışmalar bütünündeki yerel yönetim konusunda, Etnik ve mezhepsel sorunlarla ilgili,
Özgür düşünce ve insan hakları özündeki ‘temel haklarlarla’ ilgili, Örneğin; üretmeksizin, üretilmiş değerleri satarak ayakta tuttuğun ekonomi ile ilgili, bir şey bulamadım ben.
Kısacası hiçbir şey yok, ‘varsa yoksa ‘arsa borsa’ benzeri Türban da türban..
Açıklamaya göre; Kamu de Türban serbestmiş; dalga mı geçiyorsunuz, kamuda türban 2002'den bu yana serbest.
TSK'da, Yargı'da serbest değilmiş, nedeni oralarda resmi elbiseler söz konusuymuş, yani üniformalara serbest. Hani üniformalar dikta ve cunta zihniyetinin simgeleri idi. Yoksa siz de mi diktanızı ve cuntanızı yaratıyorsunuz? İyi de, Milli Eğitime bağlı okullarda öğretmenlerin giysileri, üniforma olmasa da resmi giysi değil mi? Kamu'da, çalışanların elbiseleri resmi değil mi? Resmi elbise deyince, ille de askeri elbise ve yargıç, savcı ve hakim ve Avukat cübbeleri mi akla gelecek?
Kamuda olsun, Eğitim kurumlarında kimse don gömlek gitmiyor okullara, resmi denecek derli toplu giysilerle geliyorlar. Her şeyi bırakın, öğrencilerin formaları resmi değil mi? Şimdi kesin okullar türbanlı bebelerle doldurulacaktır. En önemlisi, neden kadın ve kız üzerinde odaklı bir tesettür ideolojisi yansıtılıyor? Cübbe ve sarıkla ve de şalvarlı gezmek isteyen irtica yanlısı erkeklerin suçu ne?
Ne diyor Ahmet Hakan; Türbanlılara, cübbellilere ve sarııklılara yobaz diyenler yobazdır; siz AH gibi yobaz mısınız yoksa?::)) Boğazın sancısı 3. Boğaz köprüsünün adını Yavuz Sultan koydun, tepki alınca şimdi sözde Demokratikleşme Paketinde; 'Nevşehir Üniversitesi'nin adını Hac-ı Bektaşı Veli adını koyuyorsun.. Bu ad değiştirmenin demokrasi paketiyle ne ilgisi var?!
Yazıyı burada keseyim dedim, fakat durduramadım kendimi, saçmalıklar karşısında.
Devam ediyorum; Açıklama öncesi, Erbakan’a, Özal’a ve Menderes’e teşekkür ederek başladın. Haydaa, daha düne kadar Erbakan ile birlikte, Özal’a ve Menderes’e ABD uşağı demiyor muydunuz? Bitmedi, Erbakan’a ihanet eden kimdi? O’nu hırsızlıkla yargılayıp eve kim hapsetti? Şimdi tüm bu isimler, demokrasinin efendileri oldu, diğerleri demokrasi düşmanı, hade be!!..
Konuşmanda, “Atatürk’e niçin yer vermedin” demeyeceğim, fakat sizleri yıllardır besleyen, hatta zaman-zaman birkaçına şükranlarınızı ilettiğiniz kimliklere neden yer vermedin? Nerede Süleyman Demirel, Bülent Ulusu, Kenan Evren..
Bir diğer konu, Niçin hep Menderes diyorsun da, Celal Bayar demiyorsun? Celal Bayar’a, ezanın Arapça okunmasını istemediği için mi karşısın? "Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. Barajı yüzde 5'e çekip, 5'li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz. Üçüncü seçenek olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz..
Bu 3 seçeneği önümüzdeki günlerde tartışacak, Türkiye için en doğrusu, en isabetlisi hangisiyse, o yönde düzenlemeyi Meclis’e getirecek, yolumuza o şekilde devam edeceğiz" diyorsun. Kesin samimi değilsin ve milleti yiyorsun.. Pak-et’i bu kadar sündüreceğine , kısa kesip “ Barajı %5’e düşüreceğiz’ diyerek, demokrasi paketini varsıllaştırsana; yooo, ille de ‘Benokrasi’ Samimim isen , %10 barajını %5’e indirirsin ve dar bölge seçim sistemini uygularsın.
Değilsin, çünkü bildiğini okuyacaksın ve “adaylardan biri oyların yarısından fazlasını alamazsa ikinci tura gidilir ve o bölgede en fazla oy alan iki aday tekrar seçime girer.” kuralı ile işleyen ‘İki Türlü Dar Seçim Sistemi’ndeki oyunlarınla, Dar Bölge Seçim Sistemi’ni de ‘Zor Bölge Seçim Sistemi’ne dönüştürürsün.
Her ne kadar; Partilerde üyeliğin kolaylaşması, partilerde iki eşbaşkanlık getirilmesi, partililerin kendi dilinde propogandası, partilere beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunun kaldırılması, Kişisel verilere yasal koruma getirililmesi ve ayrımcılıkla mücadele ile eşitlik kurulu kurulması, Bir Üniversitede Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kurulması, Eski Köy isimlerinin tekrar verilebilmesi, İbadeti engelleyenlere ceza verilmesi (al sana irtica kapısı), Kürtçe için, X-Q-W harflerine özgürlük verilmesi, Toplantı ve gösteri yürüyüşüne (AİHM boyutunda yetersiz) uzun süre verilmesi, Yardım toplamaya ilişkin yasada yer alan kısıtlamaların kaldırılması (Al sana yen bir Deniz Fener’inin kapısı) ve %3 barajını geçen partilere seçim yardımının verilmesi,
Demokratik bir hak olarak görülsede; Seçim sisteminde %10 barajını korunması veya barajları kaldırarak dar bölge seçim sisteminin getirilmesi, barajı yüzde %’e çekıp, 5’li gruplandırmayla daraltılmış bölge sistemi getirililecek gibi v.s’lerle seçim sistemini havada bırakmak, Okullarda türbanı serbest bırakmak, Öğretmen ve Avukatlarda türbanın serbest bırakmak-ki ilk okumamda Avukatlar dışında tutuluyor zannetmiştim.
Düşünün Yargı, Savcı ve Hakim türbansız, Avukat türbanlı, buradan nereye varılmak isteniyor?!-, Anadil eğitimini salt özel okullarda serbest bırakmak, Andımızı okullardan kaldırmak, Ruhban okullarına yer verip, Alevileri dile getirmemek, Jandarmayı İçişlerine bağlayıp orduyu zayıflatmak, Toplantı ve gösteri özgürlüğüyle ilgili düzenlemelerin AİHM içtihatlarının (daha önceki bir mahkeme kararının esas alınması) gerisinde bırakılması,
Tüm bunlar, gizliden gizliye bir ideolojiye bağlama kuşkusunu saklı tuttuğu için, Demokratik Paket yetersizliğini, ciddiyetsizliğini koruyor. Bana göre, dağ sıçan doğurdu.
- http://blog.milliyet.com.tr/demokratik-ozerklige-katki--bolge-bakanliklari-/Blog/?BlogNo=281751
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder