17 ARALIK DARBESİ VE EKO(NO)MİK BÜYÜME VE DE SANAYİMİZİN 1.VE 2. LİGİ’NİN GÖTÜRDÜKLERİ
Tınaz Tepe 8/2-Seyranbağları-Ankara’daki son yazım: 17 Aralık yolsuzluk operasyonu; “AKP, Barış açılımı ve Müslüman coğrafya için yapılmış darbedir” diyenlerin bu söylemi, değil düz mantık, dümdüz mantıktır.
Yıllardır, Yargı’nın ve Yürütmenin, hatta Yasamanın farklı iki gruba ayrıldığı yazıldı; özellikle, bu iki grubun süreç içinde birbirileriyle çatışacakları…
Sen Yargı’yı ikiye böl, ardından darbe AKP için yapıldı de, yooo yemezler; bunun adı resmen iki paralel kenarın birbirine dik darbeler vurmasıdır.
Sen Uludere’deki katliam davasına takipsizlik kararı ver, ardından darbe Demokratik Kürt açılımı için yapıldı de, yooo yemezler, Barış açılımına darbe vuran sensin.
Sen, Müslümanların bir kesimini, bir diğer Müslüman kesimi öldürmesi için para ve silahla besle, ardından, darbe Müslüman coğrafya için yapıldı de, yooo yemezler, Müslüman coğrafya’yı kana bulayan sensin.
Şu an AKP’nin durumunu incelemek ve test etmekle ilgiliyiz; peki AKP’nin yarattığı ekonomik durumun seyri nasıl? Gelin bir göz atalım: İSO (İstanbul Sanayi Odası) 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırmasını açıklamıştı yakın zamanda: “Türkiye’nin ikinci 500 büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre ‘sanayinin ikinci ligindeki’ 500 şirketin dönem kar zarar toplamı 2012’de 2011’e göre %61.1 yükselmiş.
Fakat kazanç alabildiğine artarken istihdam durmuş, yani çalışanların sayısı yerinde saymış (%0.8).
Soruyorum; “Sanayi’nin ikinci ligi belli ki malı götürmüş, peki sanayinin 1. Ligi neyi götürmüş?” Galiba Türkiye’yi.
Utanmadan kişi başı yıllık gelir 10 bin dolara çıkmış diyorlar. Nasıl mı hesaplıyorlar; bu 1. Ve 2. Lig sanayicileri malı götürüyorlar, bunların kazançları, açlık sınırının altındaki insanların gelirleriyle toplanıyor ve 75 milyona bölünüyor, garibim ve de salağım benim yıllık gelirim 10 bin dolara yükseldi diyebiliyor? Be safi salak nerde 10 bin dolar, cebinde niye yok? Nasıl olsun sanayicilerin cebinde..
İyi de; sanayici bu denli kazanıyor da Türkiye ekonomisinin durumu ne? Ne olacak berbat. Nedeni; kötü yönetim. Kim yönetiyor? R-cep.
Bilmem başka bir şey yazmaya gerek var mı?
Var: Bu kötü yönetim nedeniyle bundan sonra daha kötü olacakmış. Bu nedenle bazı bakanlar’ piyasanın morale gereksinimi var, kötü haber vermeyin’ iletileri sunuyorlarmış, bir yerlere.
Örneğin, son alkol yasası ve tütün ve alkole uygulanan ağır vergi (düşünün, son 10 yılda TÜFE artışı %105 iken, alkollü içecek vergilerindeki artış %250) nedeniyle, Türkiye’ye turist gelmediği gibi, Türkler de rakı içmek için Yunanistan’a gidiyormuş ve bu sayı 2 milyona dayanmış. Ve Yunanistan bizim içki yasağıyla ekonomisin düzeltmeye başlamış. Bu nedenle ülkemizin içki ürünlerinin tümü Yunanistan’a ihraç edilmiş.
Doğru raki ihracatı arttı fakat, yüksek fiyat nedeniyle iç tüketim tamamen azalmış, fakat ihracat iç tüketim kayıplarını asla karşılayamıyormuş. Bir de bu sektörde (yan girdi ve sektörlerle) 1 milyonun üzerinde insan ekmek yiyormuş; fakat bizim hazret bu sektörü ideolojisine göre biçimlendirince, bu sektör ölmeye başlamış.
Böylesi sektörleri dinselleştiren anlayış elbette ki ekonomiyi batırır. Acaba diyorum; Körfez savaşından nemalanmak isteyen Özal gibi (hani 1 koyup 3 almayı düşünürken, 3’ün birini da kaybeden mantık), Suriye savaşıyla nemalanıp, ekonomiyi mi düzeltecek ve de küresel lider olacak..
İMF’e borcumuz yok İMF’ye borç veriyoruz diyor, peki Dünya Bankası’na var mı? Var. İyi de Dünya Bankası İMF’nin nesi? Aile reisi. Aile reisine borç İMF’ye borç değil de nedir? Siz Türk insanını bu kadar aptal mı sanıyorsunuz?!
İki şeyi anlamakta güçlük çekiyorum: Birincisi; birileri tüketim kısıcı maliyet politikaları izleyin diyor (İMF canım). Daha net söylemle; Tüketimi kısmak için de; TL’nin faizini artırarak kredi hacmini daraltın…
TL faizinin artırılması bildiğim kadarıyla, doları Türk parasına çevirip paralarına para kazandıran sıcak para sahiplerinin isteği. Bakmayın, ‘gezi eylemleri ‘TL’nin faizlerini düşürdüğümüz için faiz baronları tarafından başlatıldı’ demesine (ki 17 Aralık Operasyonu’nu da o’na bağladılar), AKP iktidarı resmen sıcak para tutkunu, bu sıcak para kullanma düşkünlüğüdür küresel ekonomi aksırınca bizleri hasta eden.
TL faizi artınca ne oluyor? Döviz fiyatlarının düşmesine veya sabit kalmasına neden oluyor. Türkiye’de yatırımların yapılabilirliği döviz üzerinden hesaplanmıyor mu? Doğrudur, çünkü, kredi finansmanı döviz olarak sağlanıyor. Nedeni, yüksek faiz getiren TL ile yatırım yapılamaması. Düşünün ülkende kendi paranla yatırım yapamıyorsun.
İkincisi; bir başka birileri de diyor ki bu nedenle; “Türkiye’de iç tüketimi kısmak için, TL kredi miktarını kısıtlayıp, faizin düşük tutmak zorundasın. TL faizi düşük olunca Döviz fiyatı yükselir ithal mallarının fiyatı derhal ve yerli malların fiyatı da pahalı ithal girdisi yüzünden artar, bu da iç talebi düşürür ve cari açık kapanır. Bunun için de gelirlerin dövize ve enflasyona endekslenmesi gerekir.”
Biz bunların hangisine inanacağız: Doğrusu hangisi doğru? AKP iktidarı diyor ki, yerel seçim öncesi kamu harcamalarını kısmayın. Yani, ‘içtalebi artırın, dış talep önemli değil, önemli olan tüketimi kamçılamak; bunun için de kamu harcamalarını artırın” benzeri dayatmalar sürecini Cumhurbaşkanlığı seçimine dek taşımak. Ülkenin nereye taşındığı umurlarında değil. “Merkeze Bankası Bağımsızlığı” umurlarında değil.
Öyle ki, yabancılar da, Merkez Bankası’nın resmen özerkliğini yitirerek iktidar hırsının dümen suyuna girdiğini söylemeye başladı. İşin özü, dolar kurunu düşürmeye çalışan, faizleri düşüren ve küresel piyasayı, politize olmuş iç piyasaya tercih eden bir Merkez Bankası var karşımızda, onun karşısında da iktidar.
Ve; “Borç>Alacak, Harcama>Üretim, ithalat>ihracat ve çıkan döviz>giren döviz” durumlarını dengelemek için, yani cari açığı kapatmak için Temmuz 2013’te 4.8 milyar dolar kaynağı belirsiz para girişi (Net Hata-Noksan), bir başka tanımla; yanlış ya da eksik kayıtlar nedeniyle ödemeler dengesi kalemleri arasındaki tutarsızlığın kaydedildiği bir kalem/para girişi olmuş ve 5.8 milyar dolarla beklentileri aşan cari açık büyük oranda kapatılmış.
Paranın kaynağı olarak; Suriyeli sığınmacıların, özellikle muhalif işadamların kaçırdıkları servet olduğu söylentileri; ‘ülkenin ekonomisini nasıl büyüttüklerinin ikinci örneği bağlamında’ hayli düşündürücü.
Düşündürücü bir diğer olgu ise; IMF’in 2012 tahminlerindeki, dolar ve euro gibi paralar karşısında satın alma gücüne (parite) göre, 1 trilyon 306 milyar dolarlık bir ekonomiyle G20 arasında 15. sırada yer almana karşın, çıkıp; “Cumhuriyet’in 100 yılında, yanı 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisi olacağız diyebiliyorsun. Dahası, dünyanın 10. Büyük ekonomisine sahip Fransa’nın 2 Trilyon 254 milyar dolarlık gücünü aşarak, dünyanın 10. Büyük ekonomisi olmayı savlıyor ve insanları aldatıyorsun.
Ne ile; üretmeksizin, üretilmiş ulusal değerleri satarak mı? Suudi Arabistan ve Ortadoğu ülkelerindeki gibi doğal kaynaklarınla mı, yoksa Hindistan’daki ucuz iş gücünle mi? En önemlisi, eğitim ve bilimdeki gücünle mi? Bu konuda, bilimsel makale yayınlayarak gücünü göstermiş ülkelerin çok ama çok altında bilimsel makaleler yayınlayarak mı? (daha dün ilahiyat fakültelerinde felsefeyi kaldırmadın mı?) Yoksa, dualarla halkı uyutarak mı?
Evet, üretmeksizin, üretilmiş ulusal değerleri küçülterek, ekonomiyi büyütenler, el ele vermiş ekonomiyi küçültüyorlar.
Küresel lider olayım derken küresel atık olmayasın!!!
CIA açıklama yapmış; Körfez savaşında ABD talimatıyla Irak/Saddam 'Kimyasal silah kullanılmış, İran'a karşı'.. Demem o ki, Kimyasal silah bahane petrol şahane, bu şahane de sana nah pay verirler. Dediğin gibi bu noktada, 1 koyup 3 beklerken ülkeyi batağa sürükleyen Özal'ı unutmamak gerekir.. Birilerinin bunu iyi düşünmesi gerekir.. Baksana, sınayıcı kazanıyor, istihdam sorunu artıyor, yani ekonomisi batağa giden bir Türkiye'mde gemicikler de güme gidebilir. Bölgede küresel lider olayım derken, küreklerin efendisi, yani küreklenen küresel atık da olabilir.
- http://blog.milliyet.com.tr/imf-borc-veriyoruz--buyuk-projelere-para-bulamiyoruz/Blog/?BlogNo=416350
Teknopolitikalar Platformu
sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com
GSM:0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder