Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un fethinin 561. yıl dönümü nedeniyle Birlik Vakfı ve Milli Türk Talebe Birliği'nce düzenlenen Fetih Ruhu, Fatih ve Gençlik Kompozisyon Yarışması'nın Sinan Erdem Spor Salonu'ndaki ödül töreninde şunu söylüyor:
“…bu Geziciler, fikri, dikili bir ağacı olmayanlardır” Sesleniyorum, duyar mı acaba?
31 Mayıs 2013 günü gerçekleşen Gezi Parkı Halk Hareketinin fikri de vardı mesajı de vardı. Bir fikri ve mesajı olmasaydı, sayın Başbakan siz Taksim Meydanı’nı ‘Yenı Osmanllığın düzlemine’, yani düşlerinizdeki ideolojinizin düzlemine dönüştürecektiniz.
Bu bir fikir idi ve dikili ağacı da var idi. Öyle ki, kendiliğinden ve aniden ortaya çıkan gezideki fikir sadece ulusal değil evrensel mesajlar da içeriyordu.
İşte Gezi Parkı Halk Hareketinin iki önemli mesajı:
- Birincisi; “31 Mayıs 2013 tarihine dek hep birkaç kişi düşündüler, konuştular ve birçok kişiyi dinlemek zorunda bıraktılar, artık birçok kişi olarak düşüneceğiz ve konuşacağız ve, o birkaç kişi bizi dinleyecek. Bunun için de; Yalçın Bayer’in ‘Yeter Söz Milletindir’ köşesinde, bırçok kişinin yıllardır sesini yükseltmesini kurumsallaştırıp yaygınlaştıracağız.
- İkincisi; “31 Mayıs 2013, Türkiye’de ve dünyada 20. Yüzyılın egemen ideolojilerinin sonlandığı ve ‘dünyanın özgün gelişimi ve değişimini dikkate alarak, farklılıkları bütünleştiren, evrensel barışı esas alan’ 21. Yüzyılın ideolojisinin başlangıcıdır.”
21. Yüzyılda, artık birkaç kişinin düşüncede, siyasette, ticarette, bürokraside ve medyadaki egemenliği bitiyor, birçok kişinin, yani halkın etkin ve belirleyici olacağı sürece girildi. Bu sürecin düğmesine de Türkiye’de basıldı.
Brezilya’ya yansıyan sürecin Türkiye’de daha da güçlenmesi ve evrensel mesajını yaygınlaştırması için, ülkemdeki ‘CHP’lisinden, İP’lisine, solum diyen tüm oluşumların , hatta demokratik sağ oluşumların, Gezi Parkı Halk Hareketi’nin edilgenleşmesine izin vermeyerek, bu harekete paydaş olması gerekir.
Özellikle sol bu konuda kendini sorgulamalı. İlle de CHP’nin evrensel ilkeler bütünü ‘6 oku’ çağımız özgün gelişim ve değişim boyutunda varsıllaştırıp, 21. Yüzyıl ideolojisine entegre ederek, ideolojisindeki aynılıkları kırmalıdır.
Bu bağlamda sayın Kılıçdaroğlu’nun ‘eleştirilmesi gereken noktaları olsa da’; Gezi ruhuna özdeş, her düşünceye yer veren duruşunu ve “…Kim ne derse desin bu partide gençlere ve kadınlara yer açacağız daha fazla kadın genç siyasete katılacak.
Ben olmazsam CHP olmaz siyasetini ortadan kaldıracağız.” öfkesine, öfkelenmiyor, aksine gelecek adına umutlanıyorum. Gazete Frankfurt’ta çıkan yazım (22 Temmuz 2013):
http://www.gazetefrankfurt.com/5855/5855.html
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder