ANNELER GÜNÜNÜ KUTLAMAYI NE KADAR HAK EDİYORUZ SEVGİLİ YEĞENİM?
“Anneler Günü”nü kutlamak gerektiğini düşünüyorum, çünkü Anneler özel ilgiyi hak eden evrenin en kutsal değerleridir. Kapitalist baronlar ‘bu özel ve güzel evrensel kutsal günü, ekonomik rant aracı olarak gördükleri için “Kadınlar günü” nü de bulguladı, tüketim toplumunu tetiklemek adına, endişem kadını kategorik metaya dönüştürüp, ‘Kızlar’, ‘Çocuk kadınlar’ ‘Müslüman Kadınlar’, ‘Hıristiyan Kadınlar’, ‘Sokak Kadınları Günü’ gibi farklı günler de bulgulamaları..
Bu nedenle, ‘Anneler Günü’ gibi kutsal gün üzerinden para kazananların aracı olmaktan çıkarılmak için ‘Anneler Günü’nü çok varsıl kültür etkinlikleriyle kutlamalıyız..
Onlara olan saygı düşüncelerimizde betimlenerek yürekten gelmelidir, alınan hediyelerle cepten değil. Demem o ki; Annelerimizi önce beynimiz ve yüreğimiz ile anımsamalıyız, paramızla değil. Fakat üzülerek belirtmeliyim ki, biz erkekler, hatta kadınlarımızın bazıları; tüketim toplumunu kamçılayan ve tüm değerleri paraya yükleyen çıkarsal anlayışın aracı olarak görüyor ‘Annelerimizi’..
Kadınlara ve annelere günlerini gösterirken, ‘Anneler ve Kadınlar Günün’ kutlamak, bazı erkeklerin iki yüzlülüğüdür. Bu yüzsüzlüğün sorgulanması gerekmektedir.
İşte o yüzsüzlük: “Türkiye'de iki karısını öldürdükten sonra bir televizyon programında eş arayan 62 yaşındaki Sefer Çalınak'ın konuşmaları İspanya'da büyük tepki çekti.
İspanyol EFE ajansı tarafından geçilen bu haber kısa süre içinde ülkenin önde gelen televizyon ve gazetelerinde geniş şekilde yer almaya başladı. Türkiye'deki af sistemini eleştiren gazeteler bu caninin ilk eşini öldürmekten 4 buçuk yıl ikinci eşini öldürmekten ise altı yıl hapis cezası aldıktan sonra aftan yararlanıp dışarıya çıktığına dikkat çektiler.”
Kadınlara, hak etmediği hakaretlerde bulananlar salt erkekler mi?
Değil tabii ki, kadınlar, kızlar ve Annelerin bazıları da, hak etmediği davranışlar üstlenebilirler.
Örneğin; ‘Gezi Halk Hareketi’nde, hareketi karalamak ve aşağılamak adına bir Annenin çıkıp; “Kabataş’ta bir grup eylemci, kundaktaki çocuğumla birlikte beni taciz ettiler, üzerime işediler” yalanı söyleyebilmektedir. Veya bir Anne kızını olmadık olumsuz ortamlara itebilmekte, ya da; iki kız Annelerini 24 yerinden bıçaklayarak öldürebilmekte…
Fakat bazı Anneler, Kızlar ve Kadınları var ki, özverili saygın duruşlarındaki armağanlarıyla utandırırlar bizleri ve düşündürürler.
Örneğin; Sevgili yeğenim Evrim Çorbacıoğlu’nun ‘Bana can veren anneme canım feda’ yürekliliğiyle bütün, sevginin ve saygının en yücesini simgeleyen ‘armağanı. Bir anne düşünün, yavrularından çok, yavrusu olduğu anneye öncelik verip, o’na yaşamsal organını verebiliyor…
Bundan büyük ‘Anneler Gününü’ kutlamak var mıdır?
- Bir Anneye bundan büyük armağan verilebilir mi?
- Hangimiz bu yüce duruş şansını yakalayabildik ki?
Benim yılın Annesi, güzel yeğenim gözlerinden öpüyor ve rice nitel Anneler Günü diyorum. Her coğrafyadaki Annelerin ‘Anneler Günü”nü kutluyorum.
http://blog.milliyet.com.tr/anneler-gunu-icin%20onerim/Blog/?BlogNo=362456
http://blog.milliyet.com.tr/annecigim-neredesin-/Blog/?BlogNo=414726
http://www.antoloji.com/sevgililer-gunu-165-siiri/
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@mynet.com
GSM:0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder