ARTVİN TANITIM GÜNLERİ
Doğana ve doğaya olan duyarlılığın sahiplilik bağlamındaki etkileyici bir düzlemi. Dahası; yerel değerlerin ulusal ve evrensel değerlerle bütünleşmesinin başlangıç noktası.
Böylesi bir etkinlik, İllerin tarihi ve doğa güzellikleri ile özdeş örf ve adetler bütünündeki kültürlerini ve de yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin tüm dokularıyla sunumunu içerir.
Yerel bazdaki ulusal ve evrensel değerlerle bütün böylesi tanıtımlar sorunlarıyla da gündeme getirildiği bir etkinlik olmalıdır. Her şey otantizm ve moderniz harmanlanmasında güzel gözükebilir, Fakat bu değerlerin yaşatılması ve korunması için sorunlarına da değinmek gerekiyor.
Siz eğer yerel, ulusal ve evrensel özler taşıyan böylesi etkinliği siyasi kaygılarla siyasi ranta eklemlendirir ve de bireysel ve grupsal öne çıkışlarla biçimlendirirseniz ‘yerel düzlemdeki ulusal ve evrensel’ ruhunu örselersiniz.
Ankara’daki 9-12 Nisan 2015 “Artvin Tanıtım Günleri” bu kaygıların dışında güzeldi. Otantizmi yaşadık, örf ve adetlerdeki tarihi ve doğal kültürümüzü soluduk, sürekliliklerindeki sorunları stantlarda bırakarak.
Örneğin; evrenin cennet izdüşümü Artvin’imizin; derelerine Çoruh’un dingin akan debisine asırlardır nakış gibi ördüğü yerleşim alanlarına yapılan saldırılara duyarsız kaldık..
Yusufeli’nin varsıllığı stantlarda artık.. Artvin doğasının ve doğanının sorunları stantlarda.. Evet; Artvin sevdalısı, Artvin duyarlısı yazarlar ve sanatçıların ‘sorunlar anlatan’ kitaplarını, yapıtlarını ve fotoğraflarını çekinmeseler stantlardan da kaldıracaklar, çünkü onlardan bile rahatsızlar..
Aslında gitmek yoktu niyetimde, kuzenim Akdoğan Çorbacıoğlu ısrar etmese. Fena olmadı da, memleketten gelen dostları, güzel insanları gördük; Muammer Alin, Nurhayat Zaim, Refik Lakerta, Kazim Özşen, Ayhan Öztürk, Babası Hasan Öztürk v.d..
Dedim ya, yine güzeldi, yaşatılması gereken Artvin
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder