KÜÇÜKLERE “CEEE !!” BÜYÜKLERE “DHKP-C”
Cumhuriyet’te şimdi aramızda olmayan değerli insan Deniz Som’un “Vaziyet” köşesine; “Küçüklere ceee, büyüklere İbda-c” bandım yer almıştı. Kim kusura bakarsa baksın “DHKP-C”’nin yaptığı söylenen ve 3 kişinin yaşamına neden olan eylem “ Küçüklere ‘Ceee !!’ Büyüklere ‘DHKP-C’ ” başlığına düzlem oluşturduğunu düşünüyorum.
Bu anlamsız ve altının asla doldurulamayacağı eylem kimlerin işine yaradı?
Berkin Elvan(lar) için verilen haklı eylemlerimizi mi yüceltti? Düzenin radikal değişimlerdeki devrim katsayımızı mı artırdı?
2002’den bu yana yükselen dinsel faşizmin acımasız duruşlarındaki artan süreçlerini mi anlattı?
Tek adam sendromu ile kurumsallaştırılmaya başlanan ve “Başkanlık sistemi” adı altında yaşama geçirilmeye çalışılan yeni “Osmanlı Eyalet” sistemi ve de İslam lideri megalomanlığıyla Hilafete gidenlerin oyununu mu bozdu?
15 yaşındaki Berkin’i öldüren ve hapishane kapılarını, 18 yaşındaki Berkinlere de milletvekili kapasını açanların temeldeki amaçlarının siyasi rant olduğunu, asla gençleri düşünmediklerine mi işaret ettin?
Bence, eylemin özünde bu amaçların hiçbirini bulmak söz konusu değildir.. Senaryo ve komplo teorilerine açık bir süreç işlemiştir.. Cumhurbaşkanı, başbakan ile görüşüyor ve operasyon başlıyor.. Öyle bir operasyon ki, gizdeki birilerine göre başarılı, halka göre son derece başarısız bir operasyon. Olayın sanığı eylemciler yaşamını yitiriyor ve mağduru savcı görev şehidi oluyor. Adeta duygu yoğunluğuyla betimlenmiş siyasi rant süreci..
Birileri, Berkin Elvan soruşturmasına bakan “görev şehidi” İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın ve eylemcilerin üzerinden bir yerlere saldırmak için bir şeyler kurgulamış olabilir mi?
Örneğin, Hukuk savaşının ayakta kalan en güçlü kalesi “Barolar Birliği”’ne saldırmak..
Baksanıza, fıtratların ve gündemlerin efendisi ve de yakındaşları eylemcilerin Avukat olduğu ve cüppe giydiklerini alçak sesle söyler oldular..
Berkin Elvan’ın babasının çağrılması tamam da, niçin hükümet yetkilileri değil de, neden CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Barolar Birliği Başkanı Ümit Kocasakal, ÇHD ve TAYAD'dan birer temsilci... Bugünlerde yükselen bu değerleri alçatmanın kurgusu için mi isteniyorlar sahnelendi?..
Sayın Cumhurbaşkanı, 2 değil 3. Nükleer santral projesi düşünüyoruz diyor, ardından Türkiye’nin enerji yetmezliğine vurgu yapan, ülke genelindeki elektrik kesintisi yaşanıyor..
Elektriklerin kesilmesi ve eylemlerin aynı günde gerçekleşmesi bir rastlantı mı? Doğru, kesinti ve eylem aynı saatte değildi, de bunun ne önemi var, yaşananların öz ruhunu yakalamak için..
Tüm bunlar, ekonomik rantı ve ‘önümüzdeki genel seçimlerdeki’ siyasi rantı yakalama adına bir taşla birkaç kuş vurmanın ön egzersizleri olmasın !!??
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder