KÖY ENSTİTULERİN KAPATILMASI BİZİ KOMİNİST OLMAKTAN KURTARDI
Köy Enstitülerin kapatılması bizi komünist olmaktan kurtardı, kurtarmasına da, şimdi ne olduğumuzu sorguluyor muyuz?!
Onlar “Yeni Türkiye” diyorlar, yalan söylüyorlar. Yeni Türkiye Atatürk’ün Anadolu insanıyla kurduğu Türkiye’dir, cumhuriyet kazanımlarının, laikliğin, hukuk devletinin var olduğu Türkiye. Onların yeni Türkiye’si çağın gerisinde kalan karanlık dönemlerdir. Başkanlık sistemiyle kurumlaştırılmaya çalışılan ve adına “Türkiye’ye özgü Başkanlık” diye dayatılmaya çalışılan Yeni Osmanlı Eyalet Sistemidir…
75 yıl önce kapattılar, kapanasıcalar!! 17 Nisan 1940’ta kuruluan Köy Enstitüleri neden kapatıldı. (27 Ocak 1954)? Neden kapatılacak, “komünist yetiştirildiği” için.
İyi de, sonrasında neler yetiştirdik ve nereye geldik? Bırakın Köy Enstitüleri’ni; Aksaray ve içindeki saraycıklara ve de son model makam araçları dururken alınan makam araçlarına, kamu yapıları varken kiralanan yapılara harcanan paralarla, ülkenin kaç kez okul ve öğretmen açığı (128 bin) kapatılır? Bana biri bunun yanıtını verebilir mi?
Düşünün salt Şanlıurfa`da 10 Bin öğretmen açığı var. Ya, 3. Hava Limanı ve 3. Köprüye harcanan paralarla neler yapılır?… Cumhuriyet kurulduktan sonra(ardından) sosyal içerikli birçok Devrim yapıldı. Köy Enstitüsü bence devrimleri en büyüğü idi. O dönem okul yazarlık oranı erkeklerde yüzde 17 kadınlarda ise binde 4 civarındaydı. Evet, binde 4.. Köy Enstitülerinin en büyük amaçlarından biri bu oranı arttırmak, gençleri okumaya, üretmeye sevk etmekti..
Geldiğimiz noktaya bak; kız ve erkek çocukları ayrı sınıflarda okutuluyor ve Arapça zorunlu ders haline getirilmeye çalışılılyor. 16 Nisan 2010 tarihli Milliyet blog’da, Yer alan “Köy Enstitüleri ve ABD” başlıklı yazıma gelen yorum şeklinde gelen Hasan Ali Yücel söylemi ve verdiğim yanıta yer vererek yazıyı tamamlamak istiyorum:
Hasan Ali Yücel (17 Nisan 2014):
Köy Enstitüleri neden kapatıldı?
Cevap kapattirandan (Kinyas Kartal) geliyor!! "Ben kapattırdım köy enstitülerini. Ben toprak ağasıyım. 200'e yakın köyüm var. Bu köylerdeki halk bana tapar. Ne işi varsa bana sorar." Kinyas Kartal Bir gazete yazarının dönemin Van milletvekili Kinyas KARTAL ile yaptığı bir röportaj:
- -- Köy enstitüleri komünist yetiştirdiği için mi kapatıldı?
- --Hayır. Beni babam Moskova Üniversitesi'nde okuttu komünizmin ne olduğunu ben gayet iyi biliyorum. Köy enstitülerinde komünizmi bilen kimse yoktu.
- --Peki, karma eğitimden dolayı mı kapatıldı?
- --Hayır. Bu da değil bütün dünyada okullar karma eğitim kız erkek beraber okuyor. --Peki ya neden?
- --Ben kapattırdım köy enstitülerini. Ben toprak ağasıyım. 200'e yakın köyüm var. Bu köylerdeki halk bana tapar. Ne işi varsa bana sorar. Evlenecek, boşanacak, askere gidecek, mahkemesi nesi varsa gelir bana danışırdı. Ama köy enstitüleri açıldıktan sonra 5 köyüme köy enstitüsü mezunu geldi ve bu köylerden artık kimse bana gelip danışmamaya başladı. Ben düşündüm 200 köyümün hepsine köy enstitüsü mezunu gelirse benim ağalığım ne olur, sıfıra düşer! Böyleyse benim harekete geçmem gerekir dedim ve doğudaki bütün ağalara telefon ettim onları topladım. Bir de batıdan buldum Eskişehir'den Emin Sazak. Sonra Menderes'le pazarlığa gittik. (Yıl 1950 seçimlerin olacağı zaman) Dedik ki köy enstitülerini kapatırsan şu gördüğün doğudaki tüm toprak ağaları ve batıdan Emin Sazak'ın oyları sana. Kapatmazsan oy yok ve Menderes'te 1950'de iktidara gelir gelmez köy enstitülerinin temelini sarsmaya başladı. Demokrat Parti iktidara geldikten sonra 27 Ocak 1954'te çıkarılan kanunla Köy Enstitüleri kapatılarak günümüze ve geleceğe ışık saçacak güneşimiz resmen batırıldı. Köy Enstitüleri kapatılmasaydı, fırsat ve imkân eşitliği sağlanırdı. Ezberleyen öğrenci değil de okuyan, üreten, düşünen öğrenciler başarılı olurdu. Öğrenciler okullarına cep harçlıklarıyla değil emekleriyle "katkı" yaparlardı. Demokrasi sadece kitaplardaki tanımlarda değil yaşamın ta içinde olurdu. Daha nitelikli öğretmenler yetişirdi. Öğrenciler verilenle yetinmez, araştırır, bulur ve tartışırlardı. Boş zamanlarını müzik dinleyerek değil enstrüman çalarak; takım fanatikliği ile değil spor yaparak değerlendirirlerdi. Biz şu an sadece matematik problemlerini hızlı çözen çocuklar yetiştiriyoruz. Hepsi bu. Ötesi yok... "Köy Enstitülerinin bütün günahı omuzlarıma, sevabı başkalarına olsun. O kurumların günahı bile bana yeter."
Şevket Çorbacioğlu: Bu yobaz takımı, hala köy enstitüleri İnönü kapattı diye ısrar etmesi beni gerçekten öfkelendiriyor. Bunu daha dün üniversite mezunu bir enbesil terennüm etti. Etrafındakiler yanlış konuşuyorsun deyince bu sefer dersim katliamını İnönü ve Atatürk yaptırdı diyerek konudan kaçmak istedi. Karşısındaki de (ben) "bu katliamı Celal Bayar başbakan iken yapıldı, yani tek parti döneminde CHP içindeki sağcılar" gerçeğini söyleyince bu sefer Kahramanmaraş katliamını solcular yaptı diyerek kaçışına yeni boyut kazandırdı. Kusura bakmayın bastım sözü gönderdim bağnazı, çünkü bunlar asla düşünceden anlamayan kimlikler.. Tıpkı Marksist devrimci olduğunu söyleyen-ki ilk defa duydum böyle bir tanımı. Marksizm zaten devrim olduğunun algısında değil- bir kişinin; gezi eylemlerini ve 17 aralık yolsuzluk operasyonunu sermaye ile CHP'nin kurguladığını söylemesi-ki böyleleri o tokadı yiyen bağnazdan çok daha tehlikeliler-işte benim ülkemi bu hale getirenlerin, böylesi bağnazlar ve o bağnazları besleyen Marksist devrimcilerin (sınırsız ve kuralsız demokrasi avcıları::)) olduğunu hiç çekinmezden söyleyebilirim.
http://v3.arkitera.com/v1/haberler/2001/12/05/koykent.htm
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder