VURULDUK HALKIM, UNUTMA BARIŞ, EMEK VE DEMOKRASİ ŞEHİTLERİNİ
"Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi, Barış Emek Demokrasi" mitingi için insan olan her insan alanlardaydık; insan olmayan insansızlar, insafsızlar da oradaydı..
Yer; Ankara Tren Garı’nın hemen önü. Kızılay’da sonlanacak eylemin başlangıç noktası. Saat: 10:00. Opera köprüsünden inerken, coşkulu “Barış Emek Demokrasi şölenini” yarı panoramik görselliyorum. İnsana umut veren, geleceğin güzel Türkiyesini işaret eden, Barıştan, Emekten ve Demokrasiden yana insanların, açtıkları pankratlarla, dövizlerle oluşturdukları evrensel dayanışmayı...
Alanlara inen gençlerin ‘Barış Emek Demokrasi’ için nasıl savaşa durduklarını adeta göstermek için, Anneler, Babalar Çocuklarını getirmişler. Ankara Demirspor lokalı’nı geçer geçmez , hafif bir patlamanın yanında şiddetli bir patlamayla çocuk genç yaşlı koşuşturmaya başladı, sesler adeta Barışın, Emeğin ve demokrasının çığlıklarıydı.
Çığlıklar ard arda yankılanıyordu; “Kormayacağız, yılmayacağız, yaratmaya çalıştığın korku imparaoluğundan. Alanlarda olacağız her zaman 'Türkiye'nin yönetim sistemi fiilen değişmiştir' desende sokaklardayız.”
Elimdeki telefonu cebime bırakıp, duvar dibinde ağlayan çocuğa koşmak istedim, anne ve babası benden önce davrandı. Korkudan, çok öfke ve lanet okuma eğemedi. Endişeliydim güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelmekten. Olmadı, çünkü olan polis, patlamanın olduğu noktada havaya ateş etmek ve kaçışan insanlara biber gazı ve gaz bombaları atmakla meşguldü. Çevik kuvvetten sonra gelen Ambulanslar engelleniyordu..
Soluğu en yakın Numune Hastanesinde aldık.. Oradan, eşim ve kızımla kan vermek için Hacettep’ye.. Göz yaşlarımızı içimize akıtarak istemesek de eve.. TV’yi açıyoruz ve öfkeyle izliyoruz. Bay yetkili;
“güvenlik zaafı yoktu” diyor. Üçümüzde mırıldanarak; “İyi de 97 kişi yaşamını nasıl yitirdi? 28 ağır ve 400 insanımız nasıl yaralandı?” diyoruz.
Gar kavşağının tam karşısında AKP’nin seçim karargâhı olduğu söylemleri dikkatimi çekti, patlamadan epey sonra. Değil karagaha girmek karargahın yakınından geçenler de aranıyormuş.
Evet, koruma altındaki karagah etrafinda bu denli güvenlik aramaları yapılıyor da, neden; barış, emek ve demokrasi mitinginde arama-kontrol yoktu? Svunmaya bak; alan ve mekân araması yapmışlarmış, üst arama da Sihhiye’de kurdukları bariyerde yapıyorlarmış. Gülmedim, öfkelendim, çünkü adeta insanlarla alay ediyorlar.
Şunlar aklıma geldi; “Acaba nasıl alan ve mekan araması yapılmıştır?!”
“Sivil polisler olurdu aramızda. Onları tanırdık hemen. Hiç sivil polise rastlamadık. Yaşamını yitirilenleri arasında da, bu nedenle olacaklarını zannetmiyorum.”
Evet; 97 insanımızı daha toprağa verditecekler insansızlar. İnşallah, 24’ü ağır 400’u aşkın yaralımız iyileşir. Ulsumuzun başı sağ olsun. Suudi kralı için yas ilan edenlerden değil, ulusumdan ulusal yas ilan etmesini istiyorum. Onlar; Barış, emek ve demokrai şehitleridir..
İki ider açıklama yapıyor. Lütfen ikisini karşılaştırın.
İki lider diyorum, çünkü R.T.Erdoğan Cumhaurbaşkanı gibi değil adeta AKP Genel Başkanı gibi davranmaktadır.
Recep Tayyip Erdoğan; "Bu saldırıyı lanetliyorum. Her türlü terör eyleminin karşısındayız.. Teröre en büyük desteği, terör eylemleri ve terör örgütleri karşısında çifte standartla hareket edenler vermektedir. Daha önce değişik yerlerde askerimize, polisimize, korucularımıza, kamu görevlilerimize ve masum vatandaşlarımıza karşı yapılan terör eylemleri ile bugün Ankara Tren Garı'nda sivil vatandaşlarımızı hedef alan terör saldırısı arasında hiçbir fark yoktur.”
Kemal Kılıçdaroğlu: “..Yazık günah değil mi bu ülkeye? Beraber huzur güven içerisinde yaşayabiliriz. Ne derdimiz var? Neden gencecik insanlarımız teröre kurban gitsin. Huzur içinde yaşayan bir ülke istiyoruz. Görüş ayrılıklarımız olabilir. Ancak bunu terör noktasına taşımayı kabul etmiyoruz. Terörü bitirme konusunda bizden kim ne istiyorsa açık çek veriyoruz. Ne isteniyorsa yapmaya hazırız. Terörü bitirmek için ne istiyorsanız bütün gücümüzle onu yapmaya hazırız..”
İnsanı, hain saldırıdan çok daha çıldırtan yorumlar yapılıyor, havuz medya teorisyenleri tarafından. Neymiş; Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı, birincil görevi anti-terörizm, isyan karşıtlığı ve ulusal arabuluculuk operasyonları olan özel kuvvetlerini(Delta Force) Hatay- Amanoslara, yani IŞİD ve PKK elindeki Afrın bölgesine konuşlandırmış ve burada bir Kürt devleti kuracakmış. Çünkü, Türkiye güvenliği, ordusu ve isthbaratıyla Orta Doğu’ya hakim olmuş ve Başta ABD olmak üzere Rusya bundan rahatsızmış..
Yahu siz teorisyen değil resmen teroristsiniz. Madem senin, emniyet güçlerin ve İstihbaratın güçlü Suruç’taki ve Ankara Gar’ındaki katliamın önüne geçseydin ya..
Bitmedi devam ediyor bay teorisyen; Bu eylemi AKP iktidarının PKK başarısı yüzünden yaptılar. Çünkü; HDP, AKP’ye kaptırdığı oylarını geri almak amacında. Bu nedenle; HDP mağdurları oynamak ve bunu siyasi ranta tahvil etmek için katliamları yaptı...
Bir iktidar yetkilisi; "Biliyorsunuz daha önce Diyarbakır'da seçimlerden önce sırf barajı aşsın diye, mağdur görünsünler diye böyle bir provokatif eylem yapıldı" diyebiliyor.
Siz akla ziyan şeylersiniz, hastasınız, manyak ötesi yaratıklarsınız..Demek, “ne kadar ölü, o kadar oy” ha..Allah sizi islah etsin..
Birileri de çıkıp; bunların bu konuşması karşısında; “Tüm bunlar bunların kurgusu. Amaç; iktidara gelemiyeceğini gören siyasal erk-iktidar erki, sivil darbeye giderek seçimin iptalini istiyor” derse kimse ses çıkarmasın...
Bir çakal, Rize’de miting düzenliyor ve oluk oluk kana akacak diyor, 24 saat geçmeden Başkentin göbeğinde oluk oluk kan akıyor..
Taşeron IŞİD mi..
Evet, fala bakmalar başlar hemen; PKK mı, MLKP mi, DHKP-C mı?, vs,vs..
Bence; PKA..
Dehşet verici bir yönetim var karşımızda. Dehşete kapılmış ne yaptığını bilmeyen.. Hemen genelge yayınlıyor ve görüntülere yasak getiriyor. Yarın yazmayı da yasak eder bunlar. Bunun adı faşizm ve dehşettir. Dehşete kapılmayın, istediği o zaten..
Bugün, Cumhuriyet tarihinin en kanlı kara gün. Aydınlığı yok etmeye çalışanların yarattığı. O karanlıkta boğulacaklardır..
Ne için alana indik; Barış için, demokrasi için ve emek hakkı için.. Türkiye’de çok mu zor bu evrensel değerler.. Zor da olsa alacağız..
Güzel insanlar, ışık saçarak başlayan ışıklara yolcuğunuz sizi bizden erken aramızdan aldı..Kaybetmedik sizi, hep yanımızda, aklımızda ve de hep rehberimiz olacaksınız..
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder