ATATÜRK’ÜN RESMİNİ YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK İÇİN ÇÖPE ATTIM DİYEN ZEYNEP ALTIOK VE YENİ CHP YARATTIĞINI SÖYLEYEN KILIÇDAROĞLU
Bu yazıyı sayın Kılıçdaroğlu ve CHP yöneticilerinin okuması gerekir; yanlışlarını görmeleri için..
İkincisi; ben yazılarımda ismimden çok içeriğine önem veririm. Demem o ki, ismimden çok düşüncelerimin yazılmasına..
CHP’ye uyarımdır: “Lütfen sayın Kılıçdaroğlu’na iletin.. Siz çalışanların, yani Sekreter, Özel Kalem Müdürü ve Danışmanların engeline takılmasın... Bu ses rutin birkaç kişinin sesi değil, birçok kişi olan halkın sesidir. Halk Partisi halkın sesine kulak vermek zorunda... Bana "mesajınız iletildi" şeklinde dönmeyin. Hatta kendisiyle yüz yüze konuşmama izin verin, çünkü bunları kamuoyuna açıklayıp birilerinin (AKP v.d..) siyasi rantına dönüştürmek istemiyorum.”
- İzmir milletvekili Zeynep Altıok CHP Genel Merkezi’ndeki odasında Atatürk portresini çöpe atarken bulunmuş? Bu konu, günlerce CHP yöneticileri tarafından kamuoyundan saklanmış.
- Sayın Kılıçdaroğlu; hanfendiyi, İzmir 1. Bölgeden 1. sırada milletvekili yapmak için çok mu aradınız!?
- Bırakın milletvekilliğini CHP’ye Genel Başkan Yardımcısı ve MYK üyesi yaptınız. Araştırmış miydiniz?
- Şimdi parti disiplin kuruluna veriyorsunuz. Bu nasıl iştir?!
Evet, babası güzel insan Metin Altıok Sivas Madimakta katledildi. Yüreğimz yandı. Kahrolduk. Fakat, adeta bu katliamı yapanlara şirin gözükürcesine Atatürk resmini ‘CHP milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olarak’ çöpe atması da en az Metin Altıoklar katlı kadar yaktı ve kahretti..
Bir diğer olguda; ülkemde bu tür olayların siyasi ranta tahvil edilmesi ve olayın hassasiyetini örselemesidir. Metin Altokları yaşatmak değildir bu duruş, aksine önemsizleştirmektir..
Demirel'in sözüdür; 'Siyasette bazen 24 saat bile uzundur' sözü. Bunun için CHP'nin değil sizin hatalarınızı söylemekte fayda var. Bu nedenle zaman kaybetmeksizin CHP Genel Başkanlığından ayrılmanız için uyarıyorum. Bizler (halk) bu partiyi önümüzdek seçimlere kadar sizden iyi hazırlarız.
Siz daha kendi kimliğinizi belli edemediniz, fakat çıkıp de, kimliğe gereksinimi olmayan CHP’nin kimliğini “Yeni CHP” diyerek belirlemeye çalışıyorsunuz.
Evet; önümüzdeki en erken ‘yerel seçimlere dek’ hataları gidermeyi bırak parti kurulur ve iktidara gelinir. AKP böylesi süreçle iktidar olmadı mı? Yani 3 günde kururulup 4 seçim kazanmadı mı?
CHP iktidar barajını görmek ve de AKP'nin 4.seçimi kazanmasını engelleyemeyen siz CHP’de engelsiniz.
Evet; CHP'nin iktidar barajını geçmesini istiyorsak, Kılıçdaroğlu’nun hatalarını göstermek zorundayız.
"Süleyman Demirel’in AP’si ilkeleriyle hareket eden siz adeta sağlaşıyorsunuz.
Bu gizli bir misyonunuz mu?
Dersim katliamını ‘Atatürk yaptı’ diyen dinden ve Güney Doğunun feodal yapısından geçinenler gibi mi düşünüyorsunuz? Bu nedenle zaptedilmez intikam duygusu içinde misiniz? Dersim katliamını gerçekleştirenlerin, CHP içindeki sağcıların (Celal Bayar v.d) tetiklediğini neden aklına getirmezsin?. Dahası çok partili dönemde Demokrat Partisini kuranların, yani hayranı olduğun Süleyman Demirel düşüncesindekilerin Dersim katliamını yaptığını neden düşünmezsin?
Sahi, özgün misyonun küresel efendilerin talimatı doğrultusunda AKP’yi mi korumak!?
İnan; R.T.Erdoğan ile yaptığın kavgaları ben, R.T.Erdoğan’ın İsrail ile yaptığı kavgalara benzetiyorum. Yani gerçek kavgalar değil bu kavgalarınız, daışıklı..
Elde Kuran, seçim meydanlarına çıkılırdı (Şiddetle karşı idim, çünkü kutsal kitap siyaset aracı olamazdı). Siz seçim meydanlarıyla türbanlıyla çıkar oldunuz. (Türbana karşıyım, çünkü türban asla başörtüsü değildir..)
Seçim meydanlarında aşiret ağalarıyla yürünürdü. Siz Adalet Parti’sinden kalma aşiret ağalarıyla yürüdünüz..
Türban ve aşiret çeşnileriyle iktidar olunmaz.. Mansur Yavaş ve Ekmeleddin ihsanoğlu olguları, ‘solcuyum diyen bir parti bağlamında’ siyaset bilimi ile örtüşmeyen çok özel bir durumdur. Bu hareketi esasa alarak, Türkiye’nin özgün siyasi yapısında siz, sağın alanına girerek oy almaya çalıştınız. Düşünemediniz, sağdan oy değil sadece aday alabileceğinizi.
Kendi alanında siyaset inşa edemeyen, başkalarının alanında asla siyaset inşa edemez. Türkiye’mde ortalama seçim katılımı %80’dir. Bunun %60’ı sağ, %40’ı sol seçmen alanıdır. Sizin alanınız %40’tir. Siz eğer %40’ı büyük ölçüde inandırıp ve artı seçime katılmayan %20 alanına girebilseydiniz, kesin %35’i geçerdiniz. Bu da AKP’nin tek başına iktidarını önlerdi.
CHP, bu gerçekleri dikkate almayıp sağlaşıp sığlaşıyor. Korkum, Turan Feyzioğlu’nun Cumhuriyetçi Güven Partisi’ne dönüşmesi.
CHP, AKP ve kendi içindeki kavgalarla, türban ve Aşiret çeşnileri ve de noter tasdikli emekli ikramiyeleriyle değil, kitlelere güven veren projelerle beslenmeliydi.
Milletvekili adaylarınız CHP’de dengeleri değiştirdi değiştirmesine de, seçmenin de dengesini tümden bozdu.
İzmir’de ön seçime katılarak demokratik duruş sergilediniz deniyor. Demokratik duruş, tüm illerde gösterilseydi bana göre demokrasiyle örtüşür ve inandırıcı olurdu.
Böylesi sanal demokrasi duruşları, kesinlikle antidemokratik duruşların üstüne örtüyor algısı oluşturur tabanda..
Oldu ya, ön seçimde aday olamasaydınız, dönüp kontenjan jokerini mi kullanacaktınız, yoksa demokratik duruşunuzu sürdürecek miydiniz?
Parti Genel Başkanının kontenjan yetkisi dışındaki aday saptamaları kesinlikle ön seçimle yapılmalıdır.
Bu eleştiriyi yapan ben, genel seçimde kime mi oy verdim? Elbette ki, başka partiye oy vermeyi öğrenemediğim ve de bir sosyalist olarak “sol”u tek çatıda toplayamadığım için CHP’ye oy verdim!
İnanın CHP’nin başında kalmakta ısrar ederseniz size oy verdiğim için kendimi sorgulayacağım..
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder