UNUTTUK; AZİZ SANCAR’IN NOBEL KİMYA ÖDÜLÜNÜN ÖRSELENDİĞİNİ
Nobel kimya ödülü sahibi Aziz Sancar az iz bırakmadı:
“Prof. Dr. Aziz Sancar, 2015 Nobel Kimya Ödülü'nün sahibi oldu. İsveç'teki Nobel Komitesi'nden yapılan açıklamaya göre; 2015 Nobel Kimya Ödülü'ne ‘Kanser tedavilerine katkı verecek olan; hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları ile’ ABD vatandaşı olan Türk asıllı Aziz Sancar İsveç Kralı 16’ıncı Gustaf’ın elinden aldı (ABD'li Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl da bu ödüle layık görüldü). Aziz Sancar, okuma yazma bilmeyen ancak eğitime önem veren sekiz çocuklu bir anne-babanın oğlu olarak Mardin'de dünyaya geldi (10 Aralık 2015)..”
Onun evrensel kimliğini siyasi ranta dönüştürenler, dünyanın en prestijli Nobel ödülünü ve Bilim adami kimliğini örselediler..
İslam Türk sentezcisi ve ülkücü gösterenler, Abdullah Cevdet düşmanlığını Aziz Sancar üzerinden yoğunlaştıranlar* ve kişiliği ile karşılaştıranlar, onun Atatürk ve Cumhuriyet duyarlılığına “aksaraya” davet edenler kadar zarar verdiler.
Amaç zaten, Atatürk ve Cumhuriyet sevdasını ve gerçekliğini Prof.Dr. Aziz Sancar üzerinden karalamaktı. Onu da yaptılar. Neymiş;
- 1-Atatürk ve Cumhuriyet yanında; Osmanlıyı, ülkücüleri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı överek yeni Türkiye ile gurur duyduğunu söylemiş. En önemlisi Anıtkabir’de dua etmiş(Kim etmiyor ki?!).
- 2-Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşan 'Türk görünümlü' vatan hainleri sosyal medyada 'Atatürk'e dua etmesine" tepki göstermiş. (Ki bu tepki kurgusunu dinden geçinen yaptı). Bir Noben ödülü bu denli raratsız edilebilirdi. Fakat o yine de; Nobel ödülünü Anıtkabir’e taşımasını bildi: Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar eşi Kuzey CarolinaÜniversitesi Tıp Okulu Biyokimya ve Biyofizik bölümünün öğretim görevlilerinden Gwen Boles Sancar ve kızı ile Anıtkabir'i ziyaret etti.
Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar eşi ve kızı ile Anıtkabir'i ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine eşi Gwen Sancar ve kızı Rose ile birlikte Türkiye'ye gelen Prof. Dr. Sancar, Erdoğan ile görüşmesinin ardından Anıtkabir'i de ziyaret etti. Prof. Dr. Sancar, eşi Gwen ve kızı Rose ile Atatürk mozolesine karanfil bıraktı. Sancar, ailesiyle birlikte saygı duruşunda bulunduğu sırada ise dua etti.
Prof. Dr. Sancar eşi ve kızıyla daha sonra hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından Atatürk Müzesi'ni ziyaret etti. Aziz Sancar'ın aldığı Nobel Ödülü'nün Madalya ve Sertifikası Anıtkabir'de sergilenecek.
R.T.Erdoğan o evrensel Nobel Ödülü'nün Madalya ve Sertifikasının “aksaray”da sergilenmesini isterdi, fakat o inadına Anıtkabir'de sergilenmesini istedi.
Dinci ve bağnazlar, dahası Türk İslam Sentezcileri Prof. Dr. Sancar, eşi Gwen ve kızı Rose’den dolayı çok rahatsızdılar. Nobel Ödülü'nün Madalya ve Sertifikasının Anıtkabir'de sergilenmesi onları fazlasıyla rahatsız etti.
Aslında sağcılar Aziz Sancar'dan ABD vatandaşı olması ve de yabancıyla evli olmasından şiddetle öfkeli idiler, fakat siyasi rant aşkına sinelerine gömdüler öfkelerini…
- *: Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin aralık ayı ilk toplantısında Nobel Kimya Ödülü kazanan Aziz Sancar ismi, AK Parti, CHP ve MHP gruplarını ortak önergesiyle Abdullah Cevdet sokağına verildi. Avukat Sedat Vural, 2005 yılında aynı gerekçelerle, Abdullah Cevdet Caddesi’nin adının Yusuf Halaçoğlu olarak değiştirilmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclis kararının tarafınca açılan dava sonrası iptal edildiğini ve temyiz ve karar düzeltme taleplerinin de reddedilmişti.
Bu ilkel karara destek veren ve ne yaptığını bilmeyen CHP’lileri külliyen kınıyorum.
Not: Fikirlerinden ötürü hala Türk tarihçiler arasında tartışmalara neden olan Abdullah Cevdet, dönemin materyalist ve Darwinci düşünce adamlarında biri.
Sözde; 'Türk ırkının ıslahı için Batı'dan damızlık erkek getirmesini istemiş. Bu resmen yalandır ve siyasi rant adına dincilerin ortaya attığı bir savdır. O dönemin dinden geçinen gazetecileri tarafından materyalist Abdullah Cevdet'in 1925 yılındaki vekillik girişimini engellemek maksadıyla ortaya atılmış. Evet doğrudur; şiddetle dini siyasete alet edenlere karşıdır. Bu nedenle en büyük hedefinin, “halk arasında dinin nüfuzunu (etkisini) kırmak” olduğunu söylüyordu.
Bu bakımdan yobazlar kendisine “Adüvüllah Cevdet- Allah’ın düşmanı Cevdet) ismini takmıştı. Melih Gökçek ve sağ meclisi üyeleri ile CHP’li meclis üyelerinini bu mantıkta bütünleşmesi talihsizliktir. Bu da, CHP’de Belediye meclis üyelerinini ne denli zırcahil olduklarını ve zil gibi yobaz sarhoşluğu içinde olanlara nasıl hizmet ettiklerini göstermektedir. Eğer deniz Baykal çıkar da; “Besmele ile başlanan Milletvekili yemini daha etkili” derse, haklıdır bunlar ne yerse..
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder